Ezgin Kılıç kitaplarından Sadece Bil İstedim kitap alıntıları sizlerle…
Sadece Bil İstedim Kitap Alıntıları
Biliyorum bunu sana defalarca söylemişliğim var, ama bu defa çok daha başka özlemekteyim. Fotoğrafını izledim biraz, orada gülümsüyorsun, gözlerin ışıl ışıl. Sanki canlanıp sarılacak gibisin boynuma. ‘Ben hiç gider miyim deli?’ der gibi bakıyorsun. Ağladım, ağladım…!
Dün söylediklerimi duymayanlar bugün neden sustuğumu da anlamayacaklar."
Seni hala titreye titreye seviyorum, biliyorsun aslında…
Yine de bil istedim…
Sadece bil,
İstedim…
Yemin ederim sarılmak falan da değil niyetim; şöyle uzaktan da olsa görmek, iyi olduğunu bilmek de yeterli. Yanlışlıkla bile aramıyorsun ki bir bahanem olsa “nasılsın” diye sormaya…
Özlemek böyle bir şey işte,
Yarısı merak, diğer yarısı meraktan ölüm nedeni…
Dün söylediklerimi duymayanlar bugün neden sustuğumu da anlamayacaklar."
Ezgin Kılıç
Aşka dahil, ayrılığa dair ne varsa…
Avuçlarınızda tuttuğunuz yalnızca bir kitap değil; kanlı, canlı bir kalp…
Yolunda mı her şey, dikkat ediyorsun değil mi kendine? Kalın giyin havalar soğuk, sabah erken kalkacaksın hadi uyu artık, geç kalma, koşma, düşme, seni sevdiğimi unutma, boş ver üzülmene bile değmez, hadi gel seveyim saçlarını, her şey daha güzel olacak…
Diyemiyorum sana…Kapına komşu da değil ki kapım; kulak misafiri olsam, hani arada da olsa duysam sesini.
Yemin ederim sarılmak falan da değil niyetim; şöyle uzaktan da olsa görmek, iyi olduğunu bilmek de yeterli. Yanlışlıkla bile aramıyorsun ki bir bahanem olsa “nasılsın” diye sormaya…
Özlemek böyle bir şey işte,
Yarısı merak, diğer yarısı meraktan ölüm nedeni…Bu arada şunu da bil;
İlk “seni seviyorum” derken dudaklarım titriyordu ama fark etmedin. İyi de oldu aslında, yalan söylüyorum sanacaktın belki, cesur değilim, içten değil ya da… ne bileyim, sanacaktın bir şeyler, her neyse ne işte…
Olabildiğince gerçekçi olmaya çalıştım bunu söylerken. Hep hoşlanmıştım daha önce, beğendiklerim de olmuştu ve hatta…
Çünkü ilk kez sevmiştim… O zaman söyleyemedim, şimdi bil istedim.
“seni seviyorum” derken dudaklarım titriyordu,
“sahiden bitti mi” derken sesim,
Bilmeni istediklerimi yazarken parmaklarım titriyor şimdi.
Bir yalvarış değil bu, yalnızca oku ve geç.
Sadece bil istedim…Ne kadar zaman geçerse geçsin, hangi öznelere iyi geceler öpücüğü verirse versin tenlerimiz,
Seni hala titreye titreye seviyorum, biliyorsun aslında…
Yine de bil istedim…
Sadece bil,
İstedim..
Seni hala titreye titreye seviyorum, biliyorsun aslında…
Yine de bil istedim…
Sadece bil,
İstedim…
Seni hala titreye titreye seviyorum, biliyorsun aslında…
Yine de bil istedim…
Sadece bil,
İstedim…
Bu yüzden mi avuçlarımız yara, yüreğimiz yar" içinde…
Sen sahip olduğun için gidebildin, ben sahiplendiğim için vazgeçemedim…
Büyüme…
Ve ben en büyük zaferime yenildim…
Düşün işte, Allah’a açılan bir çift elin birer tekiyiz sanki…
Yemin ederim sarılmak falan da değil niyetim; şöyle uzaktan da olsa görmek, iyi olduğunu bilmek de yeterli. Yanlışlıkla bile aramıyorsun ki bir bahanem olsa “nasılsın” diye sormaya…
Özlemek böyle bir şey işte,
Yarısı merak, diğer yarısı meraktan ölüm nedeni. . .
Biliyorum bunu sana defalarca söylemişliğim var, ama bu defa çok daha başka özlemekteyim. Fotoğrafını izledim biraz, orada gülümsüyorsun, gözlerin ışıl ışıl. Sanki canlanıp sarılacak gibisin boynuma. ‘Ben hiç gider miyim deli?’ der gibi bakıyorsun. Ağladım, ağladım…!
Yolunda mı her şey, dikkat ediyorsun değil mi kendine? Kalın giyin havalar soğuk, sabah erken kalkacaksın hadi uyu artık, geç kalma, koşma, düşme, seni sevdiğimi unutma, boş ver üzülmene bile değmez, hadi gel seveyim saçlarını, her şey daha güzel olacak…
Diyemiyorum sana…Kapına komşu da değil ki kapım; kulak misafiri olsam, hani arada da olsa duysam sesini.
Yemin ederim sarılmak falan da değil niyetim; şöyle uzaktan da olsa görmek, iyi olduğunu bilmek de yeterli. Yanlışlıkla bile aramıyorsun ki bir bahanem olsa “nasılsın” diye sormaya…
Özlemek böyle bir şey işte,
Yarısı merak, diğer yarısı meraktan ölüm nedeni…Bu arada şunu da bil;
İlk “seni seviyorum” derken dudaklarım titriyordu ama fark etmedin. İyi de oldu aslında, yalan söylüyorum sanacaktın belki, cesur değilim, içten değil ya da… ne bileyim, sanacaktın bir şeyler, her neyse ne işte…
Olabildiğince gerçekçi olmaya çalıştım bunu söylerken. Hep hoşlanmıştım daha önce, beğendiklerim de olmuştu ve hatta…
Çünkü ilk kez sevmiştim… O zaman söyleyemedim, şimdi bil istedim.
“seni seviyorum” derken dudaklarım titriyordu,
“sahiden bitti mi” derken sesim,
Bilmeni istediklerimi yazarken parmaklarım titriyor şimdi.
Bir yalvarış değil bu, yalnızca oku ve geç.
Sadece bil istedim…Ne kadar zaman geçerse geçsin, hangi öznelere iyi geceler öpücüğü verirse versin tenlerimiz,
Seni hala titreye titreye seviyorum, biliyorsun aslında…
Yine de bil istedim…
Sadece bil,
İstedim..
Dün söylediklerimi duymayanlar bugün neden sustuğumu da anlamayacaklar."
Sabır, şükür, dua…
Üçü de Allah’tan, üçü de kalbe şifâ…”
Ne yazık ki bu konuda kendimize engel olamıyoruz.
Çok yazık oluyorum bize
Yemin ederim sarılmak falan da değil niyetim; şöyle uzaktan da olsa görmek, iyi olduğunu bilmek de yeterli. Yanlışlıkla bile aramıyorsun ki bir bahanem olsa “nasılsın” diye sormaya…
Özlemek böyle bir şey işte,
Yarısı merak, diğer yarısı meraktan ölüm nedeni. . .
Yolunda mı her şey, dikkat ediyorsun değil mi kendine?
Kalın giyin havalar soğuk, sabah erken kalkacaksın hadi uyu artık, geç kalma, koşma, düşme, seni sevdiğimi unutma, boş ver üzülmene bile değmez, hadi gel seveyim saçlarını, her şey daha güzel olacak…
Diyemiyorum sana…
Kapına komşu da değil ki kapım; kulak misafiri olsam, hani arada da olsa duysam sesini.
Yemin ederim sarılmak falan da değil niyetim; şöyle uzaktan da olsa görmek, iyi olduğunu bilmek de yeterli. Yanlışlıkla bile aramıyorsun ki bir bahanem olsa “nasılsın” diye sormaya…
Özlemek böyle bir şey işte,
Yarısı merak, diğer yarısı meraktan ölüm nedeni…
Bir yalvarış değil bu, yalnızca oku ve geç.
Yine de bil istedim…
Sen benim tek sevdiğim dostumsun. !
Sana karşı bütün suçlar belki ellerim ellerine kelepçelenir diye isteyerek işlediğimdir hepsi…
Düşencesizliğimi çocukluğuma ver ,Seni sevmem çok delikanlıydı…
Sabır, şükür, dua…
Üçü de Allah’tan, üçü de kalbe şifâ…”