İçeriğe geç

Saç Örgüsü Kitap Alıntıları – Laetitia Colombani

Laetitia Colombani kitaplarından Saç Örgüsü kitap alıntıları sizlerle…

Saç Örgüsü Kitap Alıntıları

Sevgi kuş misaliydi; bazen bir kanat çırpışıyla geldiği gibi, yine bir kanat çırpışıyla gidiyordu.
özgür bir kadın, hafif bir kadının tam tersidir.
Suçluluk duygusu, davet etmediği halde gittiği her yere peşinden gelen eski bir yoldaş gibiydi.
Hasta olan o değildi. Asıl hasta olan ve tedavi edilmesi gereken toplumdu. Toplum, zayıfları korumak, yanlarında olmak yerine tıpkı yaşlı filleri bir başlarına ölüme terk eden fil sürüleri gibi onlara arkasını dönüyordu.
Üç kadın.Üç hayat.Üç kıta…
Tek bir talep:ÖZGÜRLÜK
#laetıtıacolombanı #saçörgüsü
Kızını uyarabilmeyi;ona,”Kendini koru,zırhla kapla,hayat zor,dünya acımasız..Seni yaralamalarına,yıpratmalarına izin verme;sen de onlar gibi umursamaz ve sarsılmaz ol,”diyebilmeyi çok isterdi..
“Benim gibi ol,”diyebilmeyi ..
“Köpekbalıklarının arasında yüzüyorsanız kanamamanızda fayda vardı.”
“Bir insanı kurtaran,bütün dünyayı kurtarmış sayılır.”
Bazen parmaklarım tek başına tuhaf balelerini icra ederken
Ben hayallere dalıyorum;
Yaşamayacağım hayatların,
Asla çıkamadığım seyehatlerin,
Hiç görmediğim yüzlerin hayalini kuruyorum..

Zincirin bir halkasıyım sadece,
Önemsiz bir halka.
Ama olsun
Hayatımın burada,
Önümde gerili duran bu üç ipte,
Parmaklarımın ucunda dans eden
Bu saçlarda olduğunu hissediyorum.

Aynadan yansıyan görüntünüz sizin müttefikiniz olmalı, düşmanınız değil.
O işin başarılmasının imkansız olduğunu bilmedikleri için başardılar.
Asıl hasta olan ve tedavi edilmesi gereken toplumdur. Toplum zayıfları korumak, yanlarında olmak yeri­ne tıpkı yaşlı filleri bir başlarına ölüme terk eden fil sürüleri gibi onlara arkasını dönüyordu.
Okul, insanları eğitmek için vardı; köleleştirmek için değil!
Smita içini ürpərdən o rəqəmi eşitmişdi: Bütün ölkədə hər il iki milyon qadın öldürülürdü. Hər il iki milyon qadın heç kimin vecinə olmadan kişi barbarlığının qurbanı olurdu. Bu vəziyyət dünyanın da vecinə deyildi. Bütün dünya olanlara arxasını çevirmişdi.
Sadece bazen, Her şeyin bir gün sonra ereceğini, en büyük acıların dahi bir gün biteceğini düşünmek insanı rahatlatıyordu.
Bir insanı kurtaran, bütün dünyayı kurtarmış sayılır.
O işin başarılmasının imkânsız olduğunu bilmedikleri için başardılar.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Eserimi büyük bir ruh ağı gibi,
Birbirlerine saçlarıyla bağlanan o kadınlara ithaf ediyorum.
Seven, doğuran, ümit eden,
Binlerce defa düşüp yeniden ayağa kalkan,
Eğilen ancak yenik düşmeyen kadınlara.
Onların savaşını biliyorum,
Gözyaşlarını ve sevinçlerini paylaşıyorum,
Her biri biraz ben.
..
En çok korktuğu şey sonunda gerçekleşmişti: Sarah kanserine dönüşmüştü! Tümörü kendisiydi artık. İnsanlar ona baktıklarında kırk yaşında, zeki, zarif, başarılı bir kadın değil; sadece hastalığını görüyorlardı. İnsanların gözünde artk hasta bir avukat değil, avukat bir hastaydı. Aradaki fark çok
büyüktü.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Asıl hasta olan ve tedavi edilmesi gereken toplumdu. Toplum zayıfları korumak, yanlarında olmak yerine tıpkı yaşlı filleri bir başlarına ölüme terk eden fil sürüleri gibi onlara arkasını dönüyordu.
Bu defaki hırsızlar iyi giyimliydi, hırsızlık yaptıkları hiçbir koşulda anlaşılmıyordu, hatta görünüşte gayet saygın kişiliklerdi
.
Sadece bazen, her şeyin bir gün sona ereceğini, en büyük acıların dahi bir gün biteceğini düşünmek insanı rahatlatıyordu.
Ayrımcılık Birine ırkı, cinsiyeti, ailevi durumu, kilosu, fiziksel görünüşü, ismi, sağlık durumu, sakatlığı, genetik özellikleri, adetleri, cinsel kimliği ya da tercihi, yaşı, siyasi görüşü, sendikal faaliyetleri, ait olduğu veya olmadığı etnik kökeni, ülkesi. Irkı dini nedeniyle farklı muamele etmek, demekti.
Ve kimse içinin bin parça olduğunu bilmiyordu.
Okul, insanları eğitmek için vardı; köleleştirmek için değil!
Altı yaşındaki bu çocuk, parmak kadar boyuyla Brahmanın gözünün içine baka baka, Hayır! diyebilmisti. Brahman sınıfın ortasında, herkesin gözü önünde kamış sopasıyla döverken Lalita ağlamamış, bağırmamış, ufacık da olsa bir ses çıkarmamıştı.
İyileşmek için savaş verirken öz saygıyı da ihmal etmemek gerektiğini söylemişti. “ Aynadan yansıyan görüntünüz sizin müttefikiniz olmalı, düşmanınız değil” derken neden bahsettiğini gayet iyi bildiği aşikardı.
Giulia sonraki yıllarda bu eli sokakta, parkta, hamilelikte, uykuda, haz alırken, ağlarken, çocuklarını dünyaya getirirken de tutacaktı.
“O işin başarılmasının imkansız olduğunu bilmedikleri için başardılar” Mark Twain
Yerde, ayaklarının dibinde simsiyah bir yığın halinde duran ve onun daha şimdiden bir hatıraya dönüşmüş parçası olan saçlarına baktı.
Sevgi kuş misaliydi; bazen bir kanat çırpışıyla geldiği gibi, yine bir kanat çırpışıyla gidiyordu.
Hasta olan o değildi. Asıl hasta olan ve tedavi edilmesi gereken toplumdu. Toplum zayıfları korumak, yanlarında olmak yerine tıpkı yaşlı filleri bir başlarına ölüme terk eden fil sürüleri gibi onlara arkasını dönüyordu.
Ines çok kurnaz bir kadındı; daima güçlüden taraf olan, alışılagelmiş tabirle “politik” olarak adlandırılan o yanardöner tiplerden biriydi.Belden aşağı vurmayı çok iyi biliyordu.
Smita kocasıyla birlikte gitmeyi çok istemişti ama savaşmayı reddettiği an Nagarajan’a olan bütün sevgisi de bitmişti. Sevgi kuş misaliydi; bazen bir kanat çırpışıyla geldiği gibi,yine bir kanat çırpışıyla gidiyordu.
‘Aslında bisikletinin tekerleri sapasağlam ancak kalbi alaboraydı.
‘Okul, insanları eğitmek için vardı; köleleştirmek için değil!
‘Ülkedeki binlerce kadın gibi, Sarah Cohen de iki parçaya bölünmüş halde, her an patlamaya hazır bir bomba gibiydi.
‘O işin başarılarılmasının imkansız olduğunu bilmedikleri için başardılar.
Eğer köpekbalıklarının arasında yüzüyorsanız kanamamanızda fayda vardı.
Sicilyalı kadınların en önemli görevi erkekleri dinlemekti. Annesinin ona her zaman söylediği gibi kadın, erkeğin parıldamasına izin vermeliydi.
Göz göze geldikleri o an daha önce varlığından haberdar olmadığı, tuhaf bir duygu hissetmişti.Merak mıydı bu? Yoksa empati mi?
Belki de adını koyamadığı başka bir şeydi.
Hayat böyle bir şeydi işte, bazen en karanlık ve en aydınlık zamanları aynı anda yaşatıyordu. Bir yandan alırken, öbür yandan veriyordu.
‘Bir daha asla hiçbir şeyin yenemeyeceği o süper kahraman olmayacaktı. Sadece kendisi olacaktı Önceki hayatı bir yalandı, bu seferki gerçek olacaktı.’
Sevgi kuş misali; bazen bir kanat çırpışıyla geldiği gibi, yine bir kanat çırpışıyla gidiyor.
Herkesin gizli bahçesi kendisine aittir.
Bir insanı kurtaran, bütün dünyayı kurtarmış sayılır.
Aynadan yansıyan görüntünüz sizin müttefikiniz olmalı, düşmanınız değil,
Hayır, ölmeyecekti! Yaşamaktan vazgeçmeyecekti.
Hasta olan o değildi. Asıl hasta olan ve tedavi edilmesi gereken toplumdu.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir