İçeriğe geç

Sabahın İlk Işıkları Kitap Alıntıları – Fabio Volo

Fabio Volo kitaplarından Sabahın İlk Işıkları kitap alıntıları sizlerle…

Sabahın İlk Işıkları Kitap Alıntıları

Aşk, insanın göğüslemeyi göze aldığı bir risktir. İşte bu yüzden gerçek aşk yalnızca cesur olanların harcıdır.
Hatanın tek başına bir anlamı yoktur; o hatadan sonra bizim ne olduğumuzun, neye dönüştüğümüzün önemi vardır.
İnsan istediğini elde edemediği zaman elinde olan şey her neyse onunla yetinmeye, onu sevmeye çalışıyor.
Geçmişi özlüyor musunuz özellikle unutamadığız aşkınızı ?
Herkes becerebildiği gibi yaşar, kendi sınırlarınca, kendi kapasitesiyle
Artık Paolo’yla bir geleceğim yok , başka bir adamla düşlediğim gelecekse çoktan paramparça oldu.
Sen bana küçükken evin etrafında bisikletle attığım turları hatırlatıyorsun .
Şu an emin olduğum tek bir şey var: Diğer insanları yaptıklarından dolayı daha az yargılıyorum
Dişiliğim beni dünyada en çok sevdiğim insandan uzaklaştırmıştı. (Babamdan)
Birine bağlanmanın verdiği açının büyüklüğü beni şaşırtıyor.Seni seven birini darmadağın edebilme gücünü hissetmek Bu benim kabul etmeyi başaramadım bir sorumluluk.
Belki de yitirilmiş hayallerden daha da kötü vardır. Artık hayal kurmayı istememek gibi
Bazen beni her şey, yaşanmamış şeyler bile çok yoruyor.
Sanırım insan sevdikçe sevmeyi öğreniyor.
Biriyle beraberken ondan güvence isteyemezsin, kendinden bile isteyemezsin. Aşk, insanın göğüslemeyi göze aldığı bir risktir. İşte bu yüzden gerçek aşk yalnızca cesur olanların harcıdır.
Bu adam benim emin olduğum her şeyi yok ederek içimde anlam veremediğim, bilmediğim bir duygu yaratıyor.
‘Her zaman başkalarının doğru kabul ettiği şeyleri yaptın. Bir kez olsun hata yapmayı göze al. Bir hatanın açtığı boşluk, büyümek için attığın bir adım olacaktır
Düşünceden düşünceye koşarken çoğu zaman neler yaşandığını bile hatırlamıyorum
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Bir hatanın açtığı boşluk, büyümek için attığın bir adımdır
Ne yaşamak istiyorsam onu yaşamam gerektiğini anladım
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
‘Hatanın tek başına anlamı yoktur; o hatada sonra bizin ne olduğumuzun, neye dönüştüğümüzün önemi vardır. Belki bu hata seni geliştirir, daha mükemmel yapar.
Bir rüya ne kadar güzel olursa olsun insan er ya da geç uyanır.
Rüzgarın gücünü hesap et ama evini sağlam yap
Her zaman başkalarının doğru kabul ettiği şeyleri yaptın. Bir kez olsun hata yapmayı göze al. Bir hatanın açtığı boşluk, büyümek için attığın bir adım olacaktır.
“Biriyle beraberken ondan güvence isteyemezsin, kendinden bile isteyemezsin. Aşk, insanın göğüslemeyi göze aldığı bir risktir. İşte bu yüzden gerçek aşk yalnızca cesur olanların harcıdır..”
“Biz birlikte yaşamıyoruz, sadece zaman öldürüyoruz. İki mutsuz insanın bir araya gelerek bir mutluluk yaratabileceğini düşünecek kadar aptalız..”
Son günlerde içimdeki bir ses kafamı iyicene karıştırıyor, beni baltalıyor, güvensiz ve kararsız bir hale sokuyor ve gece uyurken hissettiklerimin bana bir faydası olmuyor..
Hep başkalarının mutluluğu için yaşadık. Onlar tarafından kabul görmek için uğraşırken asla gerçek kimliklerimizi ortaya koyamadık. Sonra gün geldi ve bu fedakarlıkları kimin için yaptığımızı bile unuttuk.
Hayatım boyunca bazen sessiz kalmanın ne kadar değerli olduğunu öğrendim.
Seninle bütün bir günü baş başa geçirmeyi çok isterdim. Beraber yemek yemek, film izlemek, sana sarılıp uyumak, sanki burada yaşıyormuşsun gibi evin içinde dolaşmanı izlemek Söylesene, bunu bir kez olsun yapamaz mıyız? Mesela gelecek pazar
O bakışlarda öylesine güçlü bir melankoli gizli ki
Bana sorarsan yaşadığımız şey muhteşem. Bunu başka hiçbir şeye değişmem.
Ama hikayeler değişebilir.
Mutluluk ancak hiç yaşanmamış, hiç tadına varılmamışsa vazgeçilebilir.
Ama bir rüya ne kadar güzel olursa olsun, insan er ya da geç uyanır.
Hep başkalarının mutluluğu için yaşadık. Onlar tarafından kabul görmek için uğraşırken asla gerçek kimliklerimizi ortaya koyamadık.
Geleceğe ait sözler vermemek lazım.
Rol yapmaktan vazgeçen bazı insanlar kendilerini özgür hissederken, bazıları acı çeker.
Hayal edilemeyen şeylerin, görülmesi de mümkün değildir.
Değişmek, kötüleşmek anlamına gelmez ki!
Hayatta hatalar yapıyorsam, büyüyorum demektir.
Benim için mutlu olmak, mutsuz olmamak demektir.
Gerçekten benim neyim eksik?
Anlamsız olduğunu bildiğim bir şeyi yapmanın bana ne faydası var ki?
Bir hatanın açtığı boşluk, büyümek için attığın bir adım olacaktır.
Hayatta bazen nerede durulacağını bilmek lazım.
Zavallılar! Yalnızlıktan korkuyorsunuz değil mi? Yalnız yaşlanacak olma düşüncesi ödünüzü koparıyordur. Oysa zaten yalnızsınız ve işin kötüsü, bunun farkında bile değilsiniz.
Acaba hangimiz daha körüz?
Birilerinin beni dinlemesine ihtiyacım var.
Eğer gelecek bir umuda değil de bir tehdide dönüşmüşse insanın yaşadığı anı oluşturabilmesi için çok büyük bir enerji gerekir.
Bugün mutlu değilsek, yarın hiç olamayız.
İnsan istediğini elde edemediği zaman, elinde olan şey her neyse, onunla yetinmeye, onu sevmeye çalışıyor.
Ama belki de yitirilmiş hayallerden daha kötüsü de vardır. Artık hayal kurmayı istememek gibi
Artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor
Ve yoldayken yan yana
İki kişiden çok daha fazlasıyız
(Mario Benedetti)
Olmadığım biri olarak sevilmektense
kendim olduğum için nefret edilmeyi tercih ederim.
(Kurt Kobain)
‘Hatanın tek başına anlamı yoktur; o hatada sonra bizin ne olduğumuzun, neye dönüştüğümüzün önemi vardır. Belki bu hata seni geliştirir, daha mükemmel yapar.
Bir rüya ne kadar güzel olursa olsun insan er ya da geç uyanır.
Sanırım insan sevdikçe sevmeyi öğreniyor.
Bazen beni her şey, yaşanmamış şeyler bile çok yoruyor.
Belki de yitirilmiş hayallerden daha da kötü vardır. Artık hayal kurmayı istememek gibi.
Yıllarca hayatımın değişmesini bekledim, oysa şimdi aslında onun benim değişmemi beklediğini biliyorum.
Gerçek şu ki birlikte olduğum her kadının beni değiştirmeye kalmasından, kafasındaki modele uymasını istemesinden bıktım.
Değişmek, kötüleșmek anlamına gelmez ki.
Ama ben nedense hiç kimseyi değiştirmek istemedim. İnsanları olduğu gibi kabul ediyorum.
Bir keresinde bana müziğin hayatındaki en önemli şeylerden biri olduğunu ve kötü anlarında hep yardımcı olduğunu söylemişti. Müzik onu koruyor ve güç veriyordu.
Neyden koruyor? diye sormuştum.
Bilmiyorum , demişti. Ben bilmiyorum ama muzik biliyor.
Evlenirken aşk için yemin edilmez; o yeminin amacı aşk bitse de bir arada kalmaya devam etmektir. Zavallılar! Yalnızlıktan korkuyorsunuz, değil mi? Yalnız yaşlanacak olma düşüncesi ödünüzü koparıyordur. Oysa zaten yalnızsınız ve işin kötüsü, bunun farkında bile değilsiniz
Ama belki de yitirilmiş hayallerden daha kötüsü de vardır. Artık hayal kurmayı istememek gibi..
Ne yaşamak istiyorsam onu yaşamam gerektiğini anladım.
Her zaman başkalarının doğru kabul ettiği şeyleri yaptın. Bir kez olsun hata yapmayı göze al. Bir hatanın açtığı boşluk, büyümek için attığın bir adım olacaktır.
Eşim artık kardeşim gibi oldu ama buna rağmen onu bırakamıyorum.Yolunda gitmeyen her şeyin farkındayım ama donmuş gibiyim. Uyanmayı ve daha farklı bir yaşam sürdüren bir kadın olmayı düşlüyorum. Yine de her şeyi kaybetmeyi göze alırsam çok acı çekeceğimi biliyorum.
Aşk insanın göğüslemeyi göze aldığı bir risktir. Işte bu yüzden gerçek aşk yalnızca cesur olanların harcıdır.
Bence her kadın onu elinden tutup kendi iç dünyasına götürecek, tek bir sarılışıyla ona bütün hayatını geri verecek kadar yetenekli bir adamla karşılaşmalıdır.
Suçluluk hissetmememin bir nedeni de onun evine gidip kapıyı kapadığımda tüm dünyanın dışarıda kalmasıydı. O evden içeri sadece ben giriyordum; ilişkilerim, bağlarım, sorumluluklarım dışarıda kalıyordu. Başka bir insan, başka bir kadın oluyordum. O eve girerken kendi hayatımdan çıkıyordum. Kimi zaman onun bile içimin derinliklerini görmemesi ve tamamen bana ait bir köşemin olması hoşuma gidiyordu. Sevgilim değildi. Hatta arkadaşım veya dert ortağımda değildi. O benim suç ortağımdı, gizemli oyunlarıma eşlik eden bir suç ortağı Sık sık kendime bu oyunun daha ne kadar süreceğini ve beni nereye götüreceğini soruyordum.
Bir hatanın açtığı boşluk, büyümek için attığın bir adımdır.
Bildiğim tek şey, gittikçe daha sık çekip gitmeyi düşünmeye başladığım. Nereye gitmek istediğimi bilmiyorum. Sadece yaşadığım her şeyden, hayatımdan, kendimden, sahip olduğum ve dönüşmeye başladığım şeylerden uzaklasmak istediğimi biliyorum.
Eğer gelecek bir umuda değil de bir tehdide dönüşmüşse insanın yaşadığı anı oluşturabilmesi için çok büyük bir enerji gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir