İçeriğe geç

Səssiz Şahid Kitap Alıntıları – Agatha Christie

Agatha Christie kitaplarından Səssiz Şahid kitap alıntıları sizlerle…

Səssiz Şahid Kitap Alıntıları

Sabır ve sevgiyle çok şey elde edilebilir.
Katil olmazsa cinayet girişimi de olmaz.
Ben yalnızca kişiler hakkındaki ilk izlenimlerin yanıltıcı olabileceğine dikkat çekmek istemiştim. Duygulara değil, gerçeklere göre hareket etmek gerekir.
Vizyon olmayan yerde insanlar yok olur.
Zorluklar insana çok şey öğretir.
İlginç ama bazı insanlar doğuştan ahlaksız oluyorlar.
Köpek dostça ilişkiler kurmak için kusursuz bir organizatördür.
Ölüm ve bunun gibi konulardan söz edilmesi insanoğlunun daha fazla konuşmasını sağlar.
İnsanın hiç araştırıp incelemediği bir konuyu peşinen reddetmesi bana dar görüşlülük gibi geliyor.
İnsan bazen doğal yoldan kolayca açıklanabilen bazı olaylara gereğinden fazla önem verebiliyor.
Elbette ki yaşamda aşk bir gereklilikti, peki ama bu kadar ciddiye almak doğru muydu? Sever ve sonra bırakır giderdin.
Kan sudan koyudur, izi kolay kolay silinmez.
Erkekleri anlamak olanaksız değil mi? Her zaman bir şeylerden kaçma eğilimindeler.
“Kan sudan koyudur, izi kolay kolay silinmez,”
Benzersiz olmayı yeğlerim.
Size benzeyen çok insan yok, değil mi? Bilmem ki bu iyi mi yoksa kötü mü? Söylemesi zor.
Benzersiz olmayı yeğlerim matmazel.
Hiçbir evlilik hakkında dışarıdan kesin olarak bir şey söylenemez.
çünkü senin kafanda dedektif deyince takma sakal takip sütunların arkasına gizlenen bir adam imajı var. Takma sakalın modası çoktan geçti artık! Saklanıp şüpheli izlemek ise ancak acemilerin yapacağı şey. Hercule Poirot’nun ise dostum, yalnızca koltuğunda oturup düşünmesi yeterli
‘ Aklınızda bulunsun bir askeri askerlerle ilgili bir oyuna, bir denizciyi denizcilikle ilgili bir oyuna, bir İskoç’u İskoçlarla ilgili bir oyuna, bir dedektifi polisiye bir oyuna götürmeyin, bir aktörü ise ne olursa olsun hiçbir oyuna götürmeyin. ‘
‘ Genç olmanın ne demek, nasıl bir güç olduğunun farkında değilsin. Gencecik insanlar yaşama gücünü kaybettikleri, yaşama arkalarını döndükleri için ölüp gidiyorlar. Eğer çevrende yetmişin üstünde sağlıklı biri varsa inan ki o büyük bir savaşçıdır, yaşama isteği olan ve bunu sürdürebilen biri. ‘
‘Hiçbir erkek yalnızca karısının parasıyla yaşamayı kabul etmez. ‘
Cinayetin yapısı doğal olarak katilin karakteriyle bağlantılıdır ve bizi sonuca götürecek gerçek ipucu da budur
Gerçek yeteneklerin çoğu kez parasızlık yüzünden geliştirilememesi gerçekten çok yazık. Üstelik gelirlerinin dörtte birini bile harcayamayan insanlar varken
Hiçbir evlilik hakkında dışarıdan kesin bir şey söylenemez
Uyku ilacı zayıf insanlara göre bir şeydi.
Bir katil her zaman tehlikelidir. Nedense bu hep unutulur!
Kendi düşen ağlamaz!
Alçakgönüllü insanlardan hoşlanırım.
Günümüzde gençler o kadar kayıtsız ki
Ölüm ve bunun gibi konulardan söz edilmesi insanoğlunun daha fazla konuşmasını sağlar . Böylece Poirot daha 20 dakika öncesinde şüphe ile karşılanacak soruları rahatlıkla sorabilir duruma gelmişti.
Alçakgönüllü, dürüst insanlardan hoşlanırım.
Öyleyse düşün Hastings düşün. Gözlerini kapa, arkana yaslan ve küçük gri hücrelerini biraz çalıştır.
Ölünün vücudu daha soğumadan mirasçılar birbirlerinin gözlerini oymaya başlarlar.
Bugünün gençleri çok kararsızlar.
“Kan sudan koyudur, izi kolay kolay silinmez,”
Tüm okuyucularıma benden küçük bir tavsiye. Aklınızda bulunsun bir askeri askerlerle ilgili bir oyuna, bir denizciyi denizcilikle ilgili bir oyuna, bir İskoç’u İskoçlarla ilgili bir oyuna, bir dedektifi polisiye bir oyuna götürmeyin, bir aktörü ise ne olursa olsun hiçbir oyuna götürmeyin.
Doktor Grainger gülüp, inancın her ilaçtan güçlü olduğunu söyledi.
“Ne bekliyordunuz? İnsanoğlunu bilirsiniz. Zaten her ölümden sonra mutlaka bir sorun çıkar. Ölünün vücudu daha soğumadan mirasçılar birbirlerinin gözlerini oymaya başlarlar.”
“Dağınık bir kadın mıydı?”

“Ah, hayır efendim. Tersine. Düzenli biriydi. Sorun da buydu zaten. Her şeyi ortada bıraksaydı çok daha iyi olacaktı. Toplayıp kaldırdığı şeyleri nereye koyduğunu unuturdu.”

Sonunda iyileştiğinde söylediği bir şey var ki ömrümce unutmayacağım. ‘Sen henüz çok gençsin kızım,’ diye takılırdı hemşireye. “ ‘Genç olmanın ne demek, nasıl bir güç olduğunun farkında değilsin. Gencecik insanlar yaşama gücünü kaybettikleri, yaşama arkalarını döndükleri için ölüp gidiyorlar. Eğer çevrende yetmişin üstünde sağlıklı biri varsa inan ki o büyük bir savaşçıdır, yaşama isteği olan ve bunu sürdürebilen biri.’
Aslında kesinlikle yanılıyor olabilirim. insan bazen doğal yoldan kolayca açıklanabilen bazı olaylara gereğinden fazla önem verebiliyor.”
Hatta kasvetli yaşamlarının felaketlerden kaynaklanan hüzünle bile olsa aydınlandığını düşünen insanların ruh haliyle ekledi. “Korkarım bir daha hiç eskisi gibi olamayacak.”
İnsanın hiç araştırıp incelemediği bir konuyu peşinen reddetmesi bana dar görüşlülük gibi geliyor.
Evet belki gördünüz, ama kazanın nedeni o top değildi. Kazanın nedeni merdivenin üst kısmına otuz santim yüksekliğinde gerilmiş olan koyu renkli bir ipti.
Geleneklerine bağlı küçük İngiliz kasabasının uzun yıllara yayılan tarihinde yabancılar hep göze batan tipler olmuşlardır.
Kan sudan koyudur, izi kolay kolay silinmez.
İnsanların söylediklerini kanıtlanmış ve kabul edilmiş gerçekler olarak kabul etmeye ne kadar da hazırsın.
Gerçek yeteneklerin çoğu kez parasızlık yüzünden geliştirilememesi gerçekten çok yazık. Üstelik gelirlerinin dörtte birini bile harcayamayan insanlar varken.
Sabır ve sevgiyle çok şey elde edilebilir.
Zorluklar insana çok şey öğretir.
İlginç ama bazı insanlar doğuştan ahlaksız oluyorlar.
sessizlik, yine sessizlik
Kahrolası para, ne büyük bir sorun,
Vizyon olmadığı yerde insanlar yok olur.
Uyku ilacı zayıf insanlara göre bir şeydi.
Doktor Grainger gülüp, inancın her ilaçtan güçlü olduğunu söyledi.
Bazen yaratıcılığımdan ötürü kendi kendimi kutladığım olur
Bir katil her zaman tehlikelidir. Şaşılacak bir şey ama nedense bu hep unutulur
-Biliyor musun Poirot, ben bütün bu olanardan hiçbir şey anlayamıyorum.
-Böyle dediğim için beni bağışla Hastings ama sen zaten hiçbir şey anlamıyorsun
-Ne kadar kalın kafalıyım!
-Alçakgönüllü, dürüst insanlardan hoşlanırım.
-Onun sözüne karşı benim sözüm!
-Yani siz ondan daha iyi bir yalancı mısınız?
Hiçbir zaman kuzu postuna bürünmüş koyunlardan hoşlanmamışımdır
Bu hayvanlar olağanüstü, değil mi? Aynen insan gibi
Her koyun kendi bacağından asılır!
Duygulara değil, gerçeklere göre hareket etmek gerekir.
Zorluklar insana çok şey öğretir!
Aslında ben hiçbir erkeğe pek fazla güvenmem! İnsan öyle korkunç şeyler duyuyor ki!
Bence iyi bir avukat kolayca siyaha beyaz dedirtebilir!
Sana güvenenin aklı yoktur!
Bu pis dünyada keyif adına ne varsa hepsini istiyorum. Hem de ileride değil, şimdi istiyorum!
Çünkü ancak gerçeği öğrenince, ne gibi yalanlar uydurmak gerektiğini de anlarsınız!
O demiş. Bu demiş. Şu demiş. Pöh! Bunun ne anlamı var ki?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir