Rüzgârın Kızı Emily Kitap Alıntıları – L. M. Montgomery

‘Vazgeçtiğin hayata geri dönemezsin,
Mezara dek sana vereceği zevklere elveda dersin.’

İlkbahar hakkında en az bir şiir yazmadıkça asla gerçek bir şair olamazsınız.

Sıradan bir kız olsam da başka biri olmak yerine kendim olmayı tercih ederdim.

Bir şey itiraf etmem gerek Elizabeth Teyze.
Elizabeth Teyze yorgundu, uykusu vardı ve o an hiç itiraf dinlemek isteyecek durumda değildi. Mumnuniyetsizliğini belli eden bir ses tonuyla, Yine ne yaptın? diye sordu.
Ben Ben saçımı kestim Elizabeth Teyze.
Ne?
Elizabeth Teyze anında yatakta doğruldu.
Önce perçem kestim ama sonra onu da kestim, dedi Emily telaşla. Hepsini kestim Saçlarımın başladığı yere kadar.

Sana neden ağladığını sordum Emily, diyerek sorusunu tekrarladı.
Sanırım Sanırım evimi özledim, dedi Emily hıçkırıklar arasında.

Babam bir başarısızlık örneği değildi! diye bağırdı Emily öfkeden tıkanarak. Ona böyle demeye hakkınız yok! Onun gibi sevmeyi bilen hiç kimse başarısızlık örneği olamaz. Sizi şu dünyada kimsenin sevdiğini sanmıyorum. Bu nedenle asıl başarısızlık örneği sizsiniz. Ayrıca tüberkülozdan da ölmeyeceğim.

Baba, yapamam, ben buna dayanamam, diye mırıldandı.
Yapabilirsin ve yapacaksın. Yaşayacaksın çünkü yapman gereken şeyler var. Sen benim yeteneğime ve asla sahip olmadığım bir şeye sahipsin. Benim başarısız olduğum yerde sen başarıya ulaşacaksın Emily. Senin için fazla bir şey yapamadım bir tanem ama elimden geldiği ölçüde çabaladım. Sana bir şeyler öğretebildim sanırım -hem de Ellen Greene’ e rağmen. Anneni hatırlıyor musun küçüğüm?
Çok az, ara sıra, sanki güzel bir rüyanın parçaları gibi.

Sevmek kolaydır, bu nedenle sık yaşanır ama anlaşılmak..
Bu gerçekten nadir yaşanan bir şeydir!

“senin asıl yaşam alanın gün batımından sonraki akşam seması olmalı ya da gün doğumundan önceki sabah seması.”

Sevmek kolaydır, bu nedenle sık yaşanır ama anlaşılmak

“Dalgaların sesini dinliyorum. Bu sesler bana acı veriyor ama bu hoş bir acı”

Sevginin olduğu yerde acı ve korkuya yer yoktu.
Sevgi her yerdeydi.

“Tıpkı yaşamın sona ermesine alışmanın hiç hoş bir şey olmaması gibi yaşamaya alışmak çok da hoş bir şey olmasa gerek”

“Anneni hatırlıyor musun küçüğüm?”

“Çok az, ara sıra, sanki güzel bir rüyanın parçaları gibi.”

Bir zamanlar çok sevdiğimiz,değer verdiğimiz şeylerden vazgeçmek,hiçbir zaman iz bırakmadan yaşanabilen bir deneyim olamıyordu.

Sevmek kolaydır,bu nedenle sık yaşanır ama anlaşılmak Bu gerçekten nadir yaşanan bir şeydir!

Sıradanlığın ötesinde bir şeylere ulaşmak isteyen kişiler bir bedel ödemek zorundadırlar .

” Dünyaya yazmak için gelmiş bazı insanlar vardır. Yazmak, onlar için alın yazısıdır. Daha doğdukları gün, parmaklarının ucunda bir karıncalanma oluşur.

•”Sevginin olduğu yerde umutsuzluk olamazdı ve sevgi her yerdeydi.”

•”Kitap okumayı çok seviyordu. Kitaplardaki karakterlerle aynı hisleri yaşıyor; sevindiklerinde o da mutlu oluyor, üzüldükleri veya korktukları zaman onun da tüyleri ürperiyordu.”

Sevgi mucizeler yaratır.

Ne de olsa bir zamanlar çok sevdiğimiz, değer verdiğimiz şeylerden vazgeçmek, hiçbir zaman iz bırakmadan yaşanabilen bir deneyim olamıyordu.

Sevmek kolaydır, bu yüzden sık yaşanır ama anlaşılmak Bu gerçekten nadir yaşanan bir şeydir!

Güzelliğini etrafa saçarsın, Yaşama şansı bulduğun her yerde. Ve sen güzel düğünçiçeği, Her zaman ayrı bir yerin olacak kalbimde.

Dahilerin yolu asla engebesiz olmaz.

Her deneyim hayatı zenginleştirir ve bir deneyim ne kadar derinse getirdiği zenginlik de o kadar büyük olur.

“Eğer tüm insanlar her zaman mutlu olsalardı, okuyacak bir şey olamazdı.”

“Sevmek kolaydır, bu nedenle sık yaşanır ama anlaşılmak… Bu gerçekten nadir yaşanan bir şeydir!”

“Umarım ben dünyadaki her şeyi görmeden gelmez dünyanın sonu.”

“Öyle güzeldi ki adeta kalbim acıdı.”

“İlkbahar hakkında en az bir şiir yazmadıkça asla gerçek bir şair olamazsın.”

“Hayat hayal kırıklıklarıyla dolu gibi geliyor bazen.”

“İnsanlar paraları olmadan da zengin olabilirler.”

“Sevginin olduğu yerde acı ve korkuya yer yoktu ve sevgi her yerdeydi.”

“Keşke insanlar doğdukları andan itibaren her şeyi hatırlayabilseler.”

Tarihin nasıl yazıldığını biliyor musun sen? Acıyla, utançla, isyanla, kan dökerek ve gönül yaralarıyla. Sor bakalım kendine, tarihin sayfalarını kırmızı ve mora boyamak için kaç kalp acıdı ve kırıldı diye.

Ben, kendim için gayet önemliyim.

“Mum ışığı bile olsa, aydınlıkta insan her şeyle daha kolay yüzleşebiliyordu.”

“Denemeden neler başarabileceğini asla bilemiyormuş insan.”

“Hiç yaşamamış olmak korkunç olmaz mıydı?”

Düzeltilmelerini istemiyorum! Hatalarımı seviyorum.

“Ölüm, korkunç bir şey değil.Evren sevgiyle dolu, her zaman her yere bahar gelir..ve ölüm bir kapıyı açıp kapamak gibi bir şey.Kapının diğer tarafında güzel şeyler var..”

“Sevmek kolaydır, bu nedenle sık yaşanır ama anlaşılmak… Bu gerçekten nadir yaşanan bir şeydir!”

“Başkalarının hakkımda kötü düşünmelerine dayanabilirim ama bizzat kendim hakkında kötü düşünmeye dayanamıyorum.”

Güzelliğini etrafa saçarsın,
Yaşama şansı bulduğun her yerde.
Ve sen güzel düğünçiçeği,
Her zaman ayrı bir yerin olacak kalbimde.

Emily, yaşamın harika olduğunu, kalıcı bir güzellik barındıran esrarengiz bir şey olduğunu hissetmişti.

O çok sevdiğim, yüzüne yavaş yavaş yayılan muhteşem gülümsemesiyle bana baktı…

Hatalarımı seviyorum.. Sizin berbat erdemlerinizden çok daha iyiler!

Eğer tüm insanlar her zaman mutlu olsalardı, okuyacak bir şey olmazdı.

Sevmek kolaydır, bu nedenle sık yaşanır ama anlaşılmak Bu gerçekten nadir yaşanan bir şeydir!

Başkalarının hakkımda kötü düşünmelerine dayanabilirim ama bizzat kendim hakkında kötü düşünmeye dayanamıyorum.

Ona karşı iyi şeyler hissetmek bana kendimi daha iyi hissettiriyor. Nefret duygusu çok rahatsız edici bir duygu.

Perry’den hoşlanıyorum ama bu, Teddy’den hoşlanmamdan çok daha farklı. Komik değil mi babacığım, kaç çeşit hoşlanmak var acaba.

İlkbahar, hakkında en çok şiir yazılan konuların başındadır ve hep öyle olacaktır çünkü şiirin vücut bulmuş halidir.

Romandaki herkes yanlış insanlara âşık oldu. Ben kararımı verdim Elizabeth Teyze, asla âşık olmayacağım. Âşık olmak, çok sorun yaratıyor.

Nefret duygusu çok rahatsız edici bir duygu.

Öyle güzeldi ki adeta kalbim acıdı.

Dâhilerin yolu asla engebesiz olmaz.

İşkence gören, acı çeken hayvanları görmek onu her zaman öyle üzerdi ki adeta her şeyi unuturdu.

Bayan Kent çok esrarengiz bir kadın, tıpkı kitaplarda okuduğumuz karakterler gibi. Aslında esrarengiz insanları severim ama çok yakınımda olmadıkları sürece.

Sevginin olduğu yerde acı ve korkuya yer yoktu ve sevgi her yerdeydi.

Eğlenceli şeyler nedense hep hanımefendilere yakışmayan şeyler.

Akıtamadığı yaşlar kalbinin acımasına neden oluyordu.

Mum ışığı bile olsa aydınlıkta insan her şeyle daha kolay yüzleşebiliyordu.

Umarım ölüm beni sağlığım yerindeyken ve acı çektirmeden alır.

Kimse mükemmel olamaz.

Bir oğlan çocuğunun hırslarının olması övgüye değer Bir şeydi. Ama söz konusu bir kız çocuğuysa, durum tamamen değişirdi. Kızların yeri, evleriydi!!!!!!!!

Emily anlayamayacak kadar küçük olduğunun söylenmesinden nefret ediyordu. İnsanlar kendisine anlatma zahmetine katlansa ve bu kadar esrarengiz davranmasa gayet iyi anlayabileceğini hissediyordu.

Kafesinden henüz kurtulmuş küçük bir kuş gibi hissediyorum kendimi.

Sevmek kolaydır, bu nedenle sık yaşanır ama anlaşılmak . Bu gerçekten nadir yaşanan bir şeydir!

“Zeki olman güzel olmandan daha önemli – güzellik geçicidir ama zeka kalıcıdır.”

Çocuklar dünyanın en acımasız canlıları olabilirlerdi. Bir yabancıya karşı sürü psikolojisi önyargılarıyla, acımasızca davranabilirlerdi.