Run Gülüzar Run Kitap Alıntıları – Ayşegül Kocabıçak

On yedisinde, kız çocukları evlenir ancak, erkeğine kıyamaz bu millet! Kız kısmının hamı makbuldür, er kişinin olgunlaşması beklenir.

Kahramana ihtiyaç duyulan her yerde derin acılar vardır.

Hem herkes mutlu olma peşinde hem mutlu eden her şey yasak.

Bu ülkede kadın olarak var olmaya çalışmak gibi belki de!

Uğraşmak başarmaktan daha değerlidir hayatta.

Düşündüklerimi, hissettiklerimi açıklayamadan, -mış gibi yaparak yaşamak, aslımı inkar etmek, aslıma ters düşmek. Bir türlü anneme layık kız, babaannemin gönlündeki torun olamamak. Olmak istediğim Gülüzar’ı, içimdeki gerçek Gülüzar’ı onlara anlatamamak. Arada kalmak, öteki olmak.
Sıkıcısın Gülüzar, kendine yalancı, çevrene yalancı ve mutsuzsun işte!

Sanki gerçek dünya Cine5’teki şifreli filmler gibi. Bize hep şifreli yayın zenginlere hep net görüntü.

On yedisinde, kız çocukları evlenir ancak, erkeğine kıyamaz bu millet! Kız kısmının hamı makbuldür, er kişinin olgunlaşması beklenir.

Düşüneni ve doğruyu söyleyeni yaşatmazlar bu ülkede, ya vurulursun ya da hapislerde sürünürsün.

Çekip gitmek için, geride bırakabileceklerinin yokluğuna dayanmayı göze almak gerekiyormuş. Özlemi göze almak, yalnızlığı göze almak.

Her konuda özgürlük. Kutsal aşk, bitmeyen aşk, her konuda özgür bırakılan aşktır bence. Sartre’la Beauvoir’ın aşkını duydun mu? Nazım’la Piraye’ninkini bilsen yeter bana ama senin bildiğin aşklar Leyla ile Mecnun’un, Kerem ile Aslı’nın, ha bir de İngiliz Sarah ile Maraşlı Musa’nın aşkıdır ancak. Acı aşk istemiyorum ben, acıtmasın! Sınırlamasın beni.

Ölme Gülüzar ölme

Kahramanlara ihtiyaç duyulan her yerde derin acılar vardır.

Hem herkes mutlu olma peşinde hem mutlu eden her şey yasak.
Hem para bizim için önemli değil diyorlar hem beş kuruşun hesabı herkesin dilinde.
Para çok şey! Parası olanlar rahat, namuslu, iyi, parlak.

Bence, dünya olması gerektiği gibi değil. Şayet bunun düzen olduğunu söylüyorsa insanlar, düzensizlik düzenden daha insancıl.

Run Forest Run!!!

Biliyor musun sevgili günlük babam hiç masal anlatma de bana

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Süper Baba var bu akşam. Fiko ne iyi, ne anlayışlı bir baba. Çocuklarına hiç kızmıyor, onları seviyor, anlamaya çalışıyor. Benim babam beni liseye göndermemek için elinden geleni yapıyor. Ne zaman bu bu dizinin müziğini duysam kalbimden akan damlalar gözümde birikiyor ama gözyaşı olmuyor, asla olmuyor.

”Ben Gülüzar, Gülizar, gül yanaklı demektir ama Gülüzar olunca bir anlamı olmuyor. Bu ülkede kadın olarak var olmaya çalışmak gibi belki de! ”

“Neden ülkemde erkek çocuklarından daha çok kız çocuklarının günlük tuttuğunu, neden kızların buna ihtiyaç duyduğunu anladım bir kez daha.”

Hem herkes mutlu olma peşinde hem mutlu eden her şey yasak.

Hayaller gerçekleştiğinde sıradanlaşırmış. Ne vardı bir tanecik de benim hayalim gerçekleşseydi de sıradanlaştı deseydim.

Hem herkes mutlu olma peşinde hem mutlu eden her şey
yasak.

Ben Gülüzar. Gülizar, gül yanakh demek
tir ama Gülüzar olunca bir anlamı olmuyor. Bu ülkede kadın olarak var olmaya çalışmak gibi belki de!

Çekip gitmek için geride bırakabileceklerinin yokluğuna dayanmayı göze almak gerekiyormuş. Özlemeyi göze almak, yalnızlığı göze almak.

Uğraşmak başarmak kadar değerli .

“Ben bir şeyi seversem korkmam, korkarsam da sevemem. Cehennemden korkuyorum mesela, nasıl seveyim? Lokumlu bisküviyi de seviyorum, nasıl korkayım?”

“O daha küçücük, ben giderim, kıyamam küçük kardeşimin yatılı okullarda okumasına. Okulda dağıttıkları fındıklı sütü de hep ona getiriyorum zaten.”

Çekip gitmek için,geride bırakabileceklerinin yokluğuna dayanmayı göze almak gerekiyormuş.Özlemi göze almak,yalnızlığı göze almak.

Bence dünya olması gerektiği gibi değil. Şayet bunun bir düzen olduğunu söylüyorsa insanlar, düzensizlik düzenden daha insancıl.

‘Düşüneni ve doğruyu söyleyeni yaşatmazlar bu ülkede, ya vurulursun ya da hapislerde sürünürsün’ dedi.

Ben ona evet desem bile, on yedi yaşındaki oğlan çocuğunu kim evlendirir?
On yedisinde, kız çocukları evlenir ancak, erkeğine kıyamaz bu millet!

On yedisinde, kız çocukları evlenir ancak, erkeğine kıyamaz bu millet ! Kız kısmının hamı makbuldür, er kişinin olgunlaşması beklenir.

Düzenine tükürdüğümün dünyası!

Bence, dünya olması gerektiği gibi değil. Şayet bunun düzen olduğunu söylüyorsa insanlar, düzensizlik düzenden daha insancıl.

Bazen kendimi şu yeni çıkan çok renkli tükenmez kalemler gibi hissediyorum. Annemin yanında başka, babaannemin yanında başka, Kur’an kursunda başka, kızların yanında başka renk oluyorum da asıl olmak istediğim renk olamıyorum bir türlü. Her rengimi deniyor çevremdekiler. Beni görmek istedikleri renge basıyorlar, hop o renk oluveriyorum. Peki, Gülüzar aslında ne renk, düşünen, soran yok biliyorum

Biliyor musun Sevgili Günlük, babam hiç masal anlatmadı bana

“Neden ülkemde erkek çocuklarından daha çok kız çocuklarının günlük tuttuğunu, neden kızların buna ihtiyaç duyduğunu anladım bir kez daha.”

Ve babaannem, adaşım Gülüzar’ım uyan artık seni çok özlüyorum..

Çocukların mezarı da büyüklerinkiyle aynı mıdır?

Ve büyüyünce mutlaka doktor olmaya karar verdim Ben doktor olacağım annemi de yanıma yardımcı yapacağım babam hastalanacak ve
Eğil Baba Eğil
Emrediyorum Baba, emrediyorum
Ne dersem yapacak Emredersiniz diyecek.
odamdan çıkınca küfür etsin umrumda değil. Hele Babaannem de hastalanırsa! O zaten kambur ikisine Eğil kalk, eğil kalk yaptırmak
tadından yenmez!

“Kahramanlara ihtiyaç duyulan her yerde derin acılar vardır “

On yedisinde, kız çocukları evlenir ancak, erkeğine kıyamaz bu millet! Kız kısmının hamı makbuldür, er kişinin olgunlaşması beklenir.

“Bence dünya olması gerektiği gibi değil.Şayet bunun bir düzen olduğunu söylüyorsa insanlar,düzensizlik düzenden daha insancıl.”

“Hayaller gerçekleştiğinde sıradanlaşırmış.”

Gülizar, gül yanaklı demektir ama Gülüzar olunca bir anlamı olmuyor. Bu ülkede kadın olarak var olmaya çalışmak gibi belki de!

“Hem herkes mutlu olma peşinde hem mutlu eden her şey yasak.”

Çekip gitmek için, geride bırakabileceklerinin yokluğuna dayanmayı göze almak gerekiyormuş. Özlemi göze almak, yalnızlığı göze almak.

Ne güzel şeymiş öpüşmek! Bıraksalar insanlar kavgayı gürültüyü, yirmi dört saat öpüşseler ya!

Biliyor musun Sevgili Günlük, babam hiç masal anlatmadı bana

Allah’ı sevmek ondan korkmakla oluyormuş. Bu da din öğretmenimin lafı. Ben bir şeyi seversem korkmam, korkarsam da sevmem. Cehennemden korkuyorum mesela, nasıl seveyim? Lokumlu bisküviyi de seviyorum, nasıl korkayım?

Farkında mısın bilmem ama düşünüyorum da her şeyi her erkelere veriyorsun. Biz sadece ellerimizi ve yüzümüzü açabiliyoruz, onlarsa göbekten dizkapağına kadar olan yerlerini kapatıp, geri kalan her yerlerini açıkta efil efil gezebiliyorlar maşallah. Şimdi biz bu dünyada kapattık her yerimizi, katlandık sıcaklara ve cennete gittik diyelim, peki orada da mı her yerimizi kapatıp gezeceğiz? Orada bari tişörtle şort giyme hakkımız olsa! Sadece göbekle dizkapağımızın arasını kapatsak, memelerimizi sallaya sallaya?

Başımı kapattım iki gündür. Tişörtlerimin üzerine de hırka giyiyorum. Aptes yok, namaz yok. Bari kapanayım da Allah yalanlarımı affetsin.

Neden ülkemde erkek çocuklarından daha çok kız çocuklarının günlük tuttuğunu, neden kızların buna ihtiyaç duyduklarını anladım bir kez daha.

Bu namus ne biçim bir şey! Hem çok kolay bozuluyor hem de taşıması çok zor.

Elimi sıkarken, “Ben Gülüzar. Gülizar, gül yanaklı demektir ama Gülüzar olunca bir anlamı olmuyor. Bu ülkede kadın olarak var olmaya çalışmak gibi belki de!” deyip gülüverdi.

Büyükler çok ikiyüzlü Sevgili Günlük.

Hayaller gerçekleştiğinde sıradanlaşırmış. Ne vardı bir tanecik de benim hayalim gerçekleşseydi de, sıradanlaştı deseydim.

Bazen kendimi şu yeni çıkan,çok renkli tükenmezkalemler gibi hissediyorum. Annemin yanında başka, babaannemin yanında başka, Kuran kursunda başka, kızların yanında başka renk oluyorum da asıl olmak istediğim renk olamıyorum bir türlü. Her rengimi deniyor çevremdekiler. Beni görmek istedikleri renge basıyorlar, hop o renk oluveriyorum. Peki, Gülüzar aslında ne renk, düşünen, merak eden, soran yok, biliyorum.

Biliyor musun günlük, babam bana hiç masal anlatmadı

“Yoksul dertlenir, bi sigara yakmak ister.Sonra biraz daha dertlenir; yaktığı sigarada parayla.”

“Yoksul dertlenir, bi sigara yakmak ister.Sonra biraz daha dertlenir; yaktığı sigarada parayla.”

“Para önemli değil diyorlar da; beş kuruşun hesabı herkesin dilinde.”

“ Herkes mutlu olma peşinde, mutluluk veren her şey yasak.”

“ Erkekler çok küçükken bile kızlara oranla kendini daha özgür ifade edebilir, kahkaha atar, geç saatlerde dışarıda oyunlar oynayabilir, aşık olabilir ve aksileşebilir.Kızlar bu sebeple erkeklerden daha çok günlük tutarlar. Çünkü düşüncelerini ve duygularını özgürce anlatıp yaşayabildikleri ayıplanmayacağı, baskılanmayacağı,daha önemsiz hissetmeyecekleri tek evren orasıdır.”

“80 Li yıllardan itibaren bilim ve teknoloji alanında hızla ilerledik. Bilişsel ve kültürel anlamda ise aynı hızda geriliyoruz.”

Çekip gitmek için, geride bırakabileceklerinin yokluğuna dayanmayı göze almak gerekiyormuş.