İdris Ayayna kitaplarından Ruhun Zikirleri kitap alıntıları sizlerle…
Ruhun Zikirleri Kitap Alıntıları
Gönül fetva verir gözler yalvarır
Dudaklarında zifiri geceler
Dilinde Allahın diş izleri
Her adımında bin yıl uzaklık vardı.
Dilinde Allahın diş izleri
Her adımında bin yıl uzaklık vardı.
Suretinde peygamberin ayak izleri
Suretinde kesik başlı peygamber
Bineksiz bir Yunus vardı suretinde
Kaygan bir lahitten
Karanlık bir lahite
Bir maşayım korkunç alevlerle kavrulan
Bir yarayım türlü türlü acılarla kanayan
Bir yarayım türlü türlü acılarla kanayan
Yeryüzünde bu kadar ölüm varken ben sadece seni yaşıyorum
Birer birer göçüyorum soluk selinde
Kaşif
Gölgenide mi yitirdin hakikat vadisinde
Dizine kadar mı aşındı ayakların
Yarasalar mı emiyor günah yorgunu tenini
Günah
Eğilen hurma dalları
Meryemin sancıları
Gölgenide mi yitirdin hakikat vadisinde
Dizine kadar mı aşındı ayakların
Yarasalar mı emiyor günah yorgunu tenini
Günah
Eğilen hurma dalları
Meryemin sancıları
Düşük yapmış kainatın rahminde
Ölü evlat olmuşluğumu bağırıyorum
Ölü evlat olmuşluğumu bağırıyorum
Dudaklarında zifiri geceler
Dilinde Allahın diş izleri
Her adımında bin yıl uzaklık vardı
Dilinde Allahın diş izleri
Her adımında bin yıl uzaklık vardı
Bu kaçıncı güneşten ölü doğumdur
Tanrı güzellerinin yırtılmış rahimlerinden
Gönlün ve gürzün rızasından uzak
Sadaka arzulayan düşkünler görüyorum suretinde
Tanrı güzellerinin yırtılmış rahimlerinden
Gönlün ve gürzün rızasından uzak
Sadaka arzulayan düşkünler görüyorum suretinde
Yokluğunun ağır heybesi dolanıyor boynuma Günahkar mabetleri terk eyliyorum
Her azam senleşip ölümle oynaşırken
Yeryüzünde sadece ben seni yaşıyorum
Her azam senleşip ölümle oynaşırken
Yeryüzünde sadece ben seni yaşıyorum
Gönül fetva verir gözler yalvarır
Ey yabancı,
Toplumun takdirini alman için, yüzünü tanrının kumuna gömmek zorundasın.
Toplumun takdirini alman için, yüzünü tanrının kumuna gömmek zorundasın.
Ait ve sahip olamamanın kollarında
Kabuklanmış şafaklar kemiriyorum
Kabuklanmış şafaklar kemiriyorum
Yolun düşerse birgün, yozgun yanaklarda değil saklıyım ısırılmış yanak izinde
Ara sıra acı tebessümlerim de oluyordu
Mesela sen kuyumu kazarken terini silmem gibi.
Ve her şey vakitsizlikten haram oluyordu
Gölgemle gölgenin kavuştuğu yer gibi
Mesela sen kuyumu kazarken terini silmem gibi.
Ve her şey vakitsizlikten haram oluyordu
Gölgemle gölgenin kavuştuğu yer gibi
Bir yaz sabahı böğürtlen bahçesinde
Çocuklar takılır, çalıkuşları seke seke
Aldanır körpe canlar böğürtlenin rengine
Sevdiğim bilir misin canı hep acıyandım
Bir yaz sabahı böğürtlen bahçesinde
Çocuklar takılır, çalıkuşları seke seke
Aldanır körpe canlar böğürtlenin rengine
Sevdiğim bilir misin canı hep acıyandım
Bir yaz sabahı böğürtlen bahçesinde
Cebime kırk karat fatiha doldurmuşum
Yakamozla biriken dervişler hürmetine
Hurmamı bir avuç kuma gömüyorm
Üstüne kan suyu
Yorgun ayak izleri üstüne
Yakamozla biriken dervişler hürmetine
Hurmamı bir avuç kuma gömüyorm
Üstüne kan suyu
Yorgun ayak izleri üstüne
Yeryüzünde bu kadar ölüm varken, ben sadece seni yaşıyorum
Kalubeladan tren yorgunu silvana, varoluş sebebimi haykırıyorum.
Sırtımda kanım emen böcekler
Tuzlu ve ılık göz pınarları
Yara mevsiminde sancımı ovuyorum
Sırtımda kanım emen böcekler
Tuzlu ve ılık göz pınarları
Yara mevsiminde sancımı ovuyorum
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Kimi kirli bir bakireye,
Kimi bekaretine susamış düş gezginlerine
Aç it benliklerini armağan buyururlar
Kimi bekaretine susamış düş gezginlerine
Aç it benliklerini armağan buyururlar
Yatalak tanrılara körpe can adayanlar
Şimdi,
Kırağı şafaklarda anız yaksınlar
Ruhlarından hasadı çalınmış anızları
Şimdi,
Kırağı şafaklarda anız yaksınlar
Ruhlarından hasadı çalınmış anızları
diyar diyar ateş yakanlar, mumlarının enkazında kapkara kalırlar oysa
Ellerimin ebeliğinde şafaktan utanırlar
Hurmamdan tatmaz avucumdan sulanmazlar
Tapınak suvarileri
Tanrı güzelleri
Ve yüreği cüzamlılar
İrin ırmaklarında sulanırlar oysa
Hurmamdan tatmaz avucumdan sulanmazlar
Tapınak suvarileri
Tanrı güzelleri
Ve yüreği cüzamlılar
İrin ırmaklarında sulanırlar oysa
Cebime kırk karat fatiha doldurmuşum
Yakamozla biriken dervişler hürmetine
Hurmamı bir avuç kuma gömüyorum,
Üstüne kan suyu
Yorgun ayak izleri üstüne..
Yakamozla biriken dervişler hürmetine
Hurmamı bir avuç kuma gömüyorum,
Üstüne kan suyu
Yorgun ayak izleri üstüne..
Sen eyy mabud sahibi
Karanlıkta görmen için karanlık olman gerekti.
Ki o sizler için zifir,
Hakikat deryasında gemisini delendi
Topukları devedikenleriyle dolmuş olan
Karanlıkta görmen için karanlık olman gerekti.
Ki o sizler için zifir,
Hakikat deryasında gemisini delendi
Topukları devedikenleriyle dolmuş olan
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Kürdün gün batımında küfür doğuran bakireler izlerim.
Sonra sonra,
Itır ıtır memelerini emzirten bakireleri
Sonra sonra,
Itır ıtır memelerini emzirten bakireleri
(Saygı ve minnetle)
Boynumu eğdiren yaradanın halkası
Köle
Kanayan boynum
Köle
Kanayan boynum
Bir zindan, ceketinin altında bir kuş gizliyor
Hamile bir bakireye aşere olurum
Kainatın rahminde ölü evlat olmuşluğumu bağırıyorum
Yeryüzünde bu kadar ölüm varken ben sadece seni yaşıyorum
Peki göklere çıkarıp tanrısal fistanlar giydirdiğimiz merhamet neye yarar,
Bu soruya cevap olarak şunu söyler yüreğim,
tanrıya ikna için kaç sebebimiz var ki
Bu soruya cevap olarak şunu söyler yüreğim,
tanrıya ikna için kaç sebebimiz var ki
Süt beyazı alnın değildir sevdiğim
Hata abd
Göklü zembil
Sütlü kaşık
Ve kabuklanmış sabırlardan bir yara
Hata abd
Göklü zembil
Sütlü kaşık
Ve kabuklanmış sabırlardan bir yara
Göbeği ağzında altın dişli bir ihtiyar,
Muz hamalı bir zencinin kolunu soyuyor
Sarı dişlerinde simsiyah kanlar
Böğürüyor
Muz hamalı bir zencinin kolunu soyuyor
Sarı dişlerinde simsiyah kanlar
Böğürüyor
Ellerimin ebeliğinde şafaktan utanırlar
Hurmamdan tatmaz avucumdan sulanmazlar
Tapınak suvarileri
Tanrı güzelleri
Ve yüreği cüzamlılar
İrin ırmaklarında sulanırlar oysaki
Hurmamdan tatmaz avucumdan sulanmazlar
Tapınak suvarileri
Tanrı güzelleri
Ve yüreği cüzamlılar
İrin ırmaklarında sulanırlar oysaki
Başkasının yarasıyla kanarım
Tanımadığım yabancı yaralarla
Tanımadığım yabancı yaralarla
Yolun düşerse birgün, yozgun yanaklarda değil
Saklıyım ısırılmış yanak izinde
Saklıyım ısırılmış yanak izinde
Göbeği ağzında altın dişli ihtiyar
Muz hamalı bir zencinin kolunu soyuyor
Sarı dişlerinde simsiyah kanlar
Böğürüyor
Muz hamalı bir zencinin kolunu soyuyor
Sarı dişlerinde simsiyah kanlar
Böğürüyor
Ey kendini yaratan azap mı kalmadı
Çığlık çığlığa bir meczup dolanır şafağında
Çığlık çığlığa bir meczup dolanır şafağında
Gönlün kırk kat nasır bağlayacak
İnce sıratlar
Kıl sıratlar
Ve yaralı her rahim bir seni doğuracak
İnce sıratlar
Kıl sıratlar
Ve yaralı her rahim bir seni doğuracak
Boynumda yaratanın tasması
Köle ve kanayan boynum
Köle ve kanayan boynum
Kalubeladan tren yorgunu silvana
Varoluş sebebimi haykırıyorum
Sırtımda kanım emen böcekler
Tuzlu ve ılık göz pınarları
Yara mevsiminde sancımı ovuyorum
Varoluş sebebimi haykırıyorum
Sırtımda kanım emen böcekler
Tuzlu ve ılık göz pınarları
Yara mevsiminde sancımı ovuyorum
Cebime kırk karat fatiha doldurmuşum
Yakamozla biriken dervişler hürmetine
Hurmamı bir avuç kuma gömüyorum
Üstüne kan suyu
Yorgun ayak izleri üstüne
Yakamozla biriken dervişler hürmetine
Hurmamı bir avuç kuma gömüyorum
Üstüne kan suyu
Yorgun ayak izleri üstüne
Bir bedenden tanınmayan bir bedene
Şimdisizce
Gaybın çığlıklı dehlizinde
Şimdisizce
Gaybın çığlıklı dehlizinde
İpek yar göğüsünde gizli Rabb’dan öteydi
İnleyen köpeğe yem olmanın huzuru
Ve elem dolu her bakış ısmarlıyordu
Kara tenimi
Kara bir ite
İnleyen köpeğe yem olmanın huzuru
Ve elem dolu her bakış ısmarlıyordu
Kara tenimi
Kara bir ite
Haksız kolların haram kazancı olduk
Önce ben
Sonra cümleten
Önce ben
Sonra cümleten
Öylece çeker giderim
Ayak uçlarımın yere saplanışını seyreylerim
Gecenin enkazında Sıddık sahneler izlerim
Sınanırım yeryüzünde mezarımla
İbriği, tası, hurması oluveririm
Otuzdokuzunda serzenişli sufinin
Ayak uçlarımın yere saplanışını seyreylerim
Gecenin enkazında Sıddık sahneler izlerim
Sınanırım yeryüzünde mezarımla
İbriği, tası, hurması oluveririm
Otuzdokuzunda serzenişli sufinin
Süvari bir dilenci
Tevekkülün eşeği
Dallı budaklı bir sitem hatıran kalır
Ve her şey bir anda talan oluyordu
Gölgemle gölgenin kavuştuğu yer gibi
Gölgemle gölgenin kavuştuğu yer gibi
Ellerimin ebeliğinde şafaktan utanırlar
Hurmamdan tatmaz avucumdan sulanmazlar
Tapınak suvarileri
Tanrı güzelleri
Yüreği cüzamlılar
İrin ırmaklarında sulanırlar oysaki
Hurmamdan tatmaz avucumdan sulanmazlar
Tapınak suvarileri
Tanrı güzelleri
Yüreği cüzamlılar
İrin ırmaklarında sulanırlar oysaki
Başkasının yarasıyla kanarım
Hiç bilmediğim bambaşka acıları
Hiç bilmediğim bambaşka acıları
Soluk selinde örtüler ipincecik dev duvar
Çukurluklar gerdeklenir mabed soluk selinde
Çukurluklar gerdeklenir mabed soluk selinde
Birer birer göçüyorum soluk selinde
O ayaz gözlerinde parçalanırım
Zımparalanmış bir sabi sureti gibi
Üşürüm titrerim her gülüşünde
Kabir azabını anan günahkar gibi
Zımparalanmış bir sabi sureti gibi
Üşürüm titrerim her gülüşünde
Kabir azabını anan günahkar gibi
hamile bir bakireye aşere olurum
Meczup
Tuz dağlarını ovdu
Tuz dağları kocamış yaralara
Tuz dağlarını ovdu
Tuz dağları kocamış yaralara
Kın olmuş bir yürek türlü sevdalara
Parmak uçlarından rıhtımlara
Göğsüne tırmanan yangın
Hutame
İlmik ilmik dokunuyor tenime
Ve öyle böyle gedikler açılır ömründe kapatamayacağın,
Susturamayacağın yaraların kabuklanır
Susturamayacağın yaraların kabuklanır
Lavaş yar göğsünde katı kan emeceksin
Tüm yalvarışlardan öteye
Beyti lahımda isa
Ziguratta yaşlanmış bir fahişe olacaksın
Çocuk acele etme çocuk
Taht-ı revan olur gönlün kimlere
Kimlere Taht-ı revan olacak gönlün
Tüm yalvarışlardan öteye
Beyti lahımda isa
Ziguratta yaşlanmış bir fahişe olacaksın
Çocuk acele etme çocuk
Taht-ı revan olur gönlün kimlere
Kimlere Taht-ı revan olacak gönlün
Ruhuma yetmeyen bir beden ikram ediyorum
O kapkara hacer-ül esved gözlerin, eğdire eğdire kamburum çıktı.
Cebime kırk karat fatiha doldurmuşum
Yakamozla biriken dervişler hürmetine
Hurmamı bir avuç kuma gömüyorum
Üstüne kan suyu
Yorgun ayak izleri üstüne
Yakamozla biriken dervişler hürmetine
Hurmamı bir avuç kuma gömüyorum
Üstüne kan suyu
Yorgun ayak izleri üstüne
Gönül fetva verir gözler yalvarır
İnsan ekmeli
Güneş için göğü kırbaçlayan
Tasma tutan ellerin merhametini
Dev kuleleri incitmeli
Betonu kanatmalı
Karınca sürüleri istila etmeli şehirleri
Güneş için göğü kırbaçlayan
Tasma tutan ellerin merhametini
Dev kuleleri incitmeli
Betonu kanatmalı
Karınca sürüleri istila etmeli şehirleri
İnsan ekmeli
Bağrında nehirler taşıyan
Bir kelebeğin sancılı iniltilerini
Mayınları öpücükle susturan
İçimde yükselen göğe
Karanfil kundaklarını ısmarlıyorum
Et ile
Acı ile
Kan ile
Hakikat geçidine kurbanlar sunuyorum
Alevli tellerinde et kokum yayılır
Bakire bir hamileye aşere olurum
Karanfil kundaklarını ısmarlıyorum
Et ile
Acı ile
Kan ile
Hakikat geçidine kurbanlar sunuyorum
Alevli tellerinde et kokum yayılır
Bakire bir hamileye aşere olurum
Arzular rıhtımında kehribar gözlerini sayıyorum
Avuçlarımda yaratan tecellisi
Avuçlarımda yaralı bir tanrı
Sonra sonra
Ruhuma yetmeyen bir beden ikram ediyorum
Dudaklarında zifiri geceler
Dilinde Allahın diş izleri
Her adımında bin yıl uzaklık vardı
Suretinde bir peygamber hüznü
Suretinde alevli çalılar
Kekeme bir Musa vardı suretinde
Kaygan bir lahitten
Karanlık bir lahite
Dilinde Allahın diş izleri
Her adımında bin yıl uzaklık vardı
Suretinde bir peygamber hüznü
Suretinde alevli çalılar
Kekeme bir Musa vardı suretinde
Kaygan bir lahitten
Karanlık bir lahite
Bir yaz sabahı kızıl şafağa doğru
Usulca çekip gider muhacir kuşları
Geride hep kalanlardır ayak bağları
Ne olur mülksüz namsız öyle acıma bana
Incitir merhamet vatansız savaşçıları..
Usulca çekip gider muhacir kuşları
Geride hep kalanlardır ayak bağları
Ne olur mülksüz namsız öyle acıma bana
Incitir merhamet vatansız savaşçıları..
Insan ekmeli
Güneş için göğü kırbaçlayan
Tasma tutan ellerin merhametini
Dev kuleleri incitmeli
Betonu kanatmalı
Karınca sürüleri istila etmeli şehirleri
Güneş için göğü kırbaçlayan
Tasma tutan ellerin merhametini
Dev kuleleri incitmeli
Betonu kanatmalı
Karınca sürüleri istila etmeli şehirleri
Insan ekmeli
Sırtında firavun figürü olmayan
Boynunda tanrının madalyası
alacakaranlık gölgeleri
Yerle bir etmeli
Sırtında firavun figürü olmayan
Boynunda tanrının madalyası
alacakaranlık gölgeleri
Yerle bir etmeli
Apayazındayım zemherinin
Bir cigara saramaz üşür ellerim
Titreyen ellerime lanetler ederim
Bir küfür seli
Gözlerindeki rücu
Senden geriye adım günahkar olur
Bir cigara saramaz üşür ellerim
Titreyen ellerime lanetler ederim
Bir küfür seli
Gözlerindeki rücu
Senden geriye adım günahkar olur