Johann Wolfgang Von Goethe kitaplarından Roma Ağıtları kitap alıntıları sizlerle…
Roma Ağıtları Kitap Alıntıları
Aşkın koruyamadığını, korur şefkat..
Bizim mutluluğumuz zarar vermez dünyaya..
Hiçbir sevgiliye güvenemem:
-isterse beni azarlasın;
Hiçbir dosta:
-isterse beni tehlikeye atsın.
-isterse beni azarlasın;
Hiçbir dosta:
-isterse beni tehlikeye atsın.
ama yemin ederim:
Hiçbir din adamı benim sevişmemden hoşlanmadı
Hiçbir din adamı benim sevişmemden hoşlanmadı
Alıyor sonra Jüpiter daha fazla Juno’sundan,
iyi olur eğer becerebilirse
onun da ölümlü birisi olmasını.
Mutlu kılıyor bizi gerçek aşk tanrısının sevinçleri
ve sallanan yatağın sevimli gıcırtılı sesi.
iyi olur eğer becerebilirse
onun da ölümlü birisi olmasını.
Mutlu kılıyor bizi gerçek aşk tanrısının sevinçleri
ve sallanan yatağın sevimli gıcırtılı sesi.
Kabak sürgünleri ağmıştı yaşlı gövdeye,
ve patlıyordu daha penis meyvenin yükü altında.
Kuru ve buzlu hava yanımda, kışa adanmış,
sevmem kışı, çünkü kargaları salar üstüme,
beni kirletsinler diye; yaz uşaklar yollar,
onlar, boşalırlar,
utanmadan gösterirler kaba kıçlarını.
Pislik yukardan aşağı! korkuyordum,
pislik olmaktan, bir sünger,
çürük, işe yaramaz bir tahta
ve patlıyordu daha penis meyvenin yükü altında.
Kuru ve buzlu hava yanımda, kışa adanmış,
sevmem kışı, çünkü kargaları salar üstüme,
beni kirletsinler diye; yaz uşaklar yollar,
onlar, boşalırlar,
utanmadan gösterirler kaba kıçlarını.
Pislik yukardan aşağı! korkuyordum,
pislik olmaktan, bir sünger,
çürük, işe yaramaz bir tahta
Böyle çıkarırız tadını uzun gecelerin; dinleriz,
kucak kucağa sokulup,
fırtınayı ve yağmuru ve sağanağı.
Derken ağarır gün böylece; getirir saatleri
yeni çiçekleri, süsler bayram gibi günümüzü.
kucak kucağa sokulup,
fırtınayı ve yağmuru ve sağanağı.
Derken ağarır gün böylece; getirir saatleri
yeni çiçekleri, süsler bayram gibi günümüzü.
Ne büyük mutluluktur!
karşılıklı doyumsuz öpüşleri,
soluğu ve yaşamı huzurla emişimiz ve içişimiz.
karşılıklı doyumsuz öpüşleri,
soluğu ve yaşamı huzurla emişimiz ve içişimiz.
“Niçin sevgilim, bugün bana gelmedin?
yapayalnız, söz verdiğim gibi, bekledim seni yukarıda.”
yapayalnız, söz verdiğim gibi, bekledim seni yukarıda.”
Ah, bana kim fısıldadı, hangi pencerede gördüm
Beni dağlarcasına canlandıran yaratığı.
Beni dağlarcasına canlandıran yaratığı.
Söyleyin bana taşlar, konuşun ey yüksek saraylar!
Bir şey söyleyin, sokaklar!
Kıpırdamıyor musun, ey Roma?
Evet, kutsal duvarlarının arasında her şey ruh,
ölümsüz Roma! Yalnızca her şey henüz
bana karşı suskun.
Bir şey söyleyin, sokaklar!
Kıpırdamıyor musun, ey Roma?
Evet, kutsal duvarlarının arasında her şey ruh,
ölümsüz Roma! Yalnızca her şey henüz
bana karşı suskun.
ve tüm sevenlere susmak yakışır elbette.
Dindarız biz sevdalılar,
saygılıyız bütün uysal şeytanlara,
isteriz her tanrının, her tanrıçanın bize yakınlığını.
saygılıyız bütün uysal şeytanlara,
isteriz her tanrının, her tanrıçanın bize yakınlığını.
Daha çok aşk tanrısının okları etkili: Birkaç çizik,
hasta eder yıllarca gizlice akan zehir yüreği.
hasta eder yıllarca gizlice akan zehir yüreği.
İnan ki, düşünmüyorum senin için
kötü ve adi bir şey.
kötü ve adi bir şey.
Olur olmaz bulup çıkarmayın beni artık
sığınağımdan aşk tanrısının, prensin verdiği,
krallığın koruduğu.
sığınağımdan aşk tanrısının, prensin verdiği,
krallığın koruduğu.
Ve her adım başı işitmek zorunda kaldım
bugüne dek azarlandığını halkın,
azarlandığını kralların öğüdünün.
bugüne dek azarlandığını halkın,
azarlandığını kralların öğüdünün.
Ah, bana kim fısıldadı, hangi pencerede gördüm
Beni dağlarcasına canlandıran yaratığı.
Beni dağlarcasına canlandıran yaratığı.