İçeriğe geç

Roger Ackroyd Cinayeti Kitap Alıntıları – Agatha Christie

Agatha Christie kitaplarından Roger Ackroyd Cinayeti kitap alıntıları sizlerle…

Roger Ackroyd Cinayeti Kitap Alıntıları

Mənim ölümüm onu kədərləndirəcək, ancaq kədər ötəri olur
– İnsanlar bir adam axtarırlar ki, ürəklərini boşaldıb yüngülləşsinlər.
Bəzən günahsız adamlar müqəssir təki hərəkət edirlər.
– Axx! Yenə də pul! Bütün bədbəxtlilər ya puldan, ya da pulsuzluqdan törəyir.
Ümumiyyətlə, cinayət işlərinin təhqiqi ilə məşğul olsaydınız, görərdiniz ki, dindirilən şahidlərin hər biri müstəntiqdən nəsə gizlədir.
Yanlış zamanda söylenen sözlerin zararı büyük olur.
– Mən həqiqəti bilmək istəyirəm, – Flora düz onun gözlərinin içinə baxaraq dedi.
– Məhz həqiqəti?
– Məhz həqiqəti.
Namünasib an deyilən söz adama ziyan gətirər.
Yanlış zamandı, dedi. Yanlış zamanda söylenen sözlerin zararı büyük olur.
– Fəhmə, ürəyədammaya inanırsanmı? – mənə baxıb soruşdu.
– İnanıram, dedim, – ancaq fəhm məntiqə zidd olmamalıdır.
– Deyəsən, həmin adamı tapmaq istəyirsən. Bir şey var ki, həmin adamı tapanda bərk hay-küy qopacaq.
– Ona nə dedin? – deyə soruşdum.
– Nə deyə bilərdim? O, hər şeyi boynuna alıb mənə danışandan sonra mən də onun cinayət ortağı olurdum.
Görünür bunu kimsə bilirmiş, çünki hədə-qorxu gələrək ondan pul alırmış. Onu dəli edən də bu idi
Xeyli susandan sonra danışmağa başladı:
– Məni başa düşürsən, Şeppard? Bunu sənə etibar edib deyirəm, çünki sən mənim ən istəkli dostum, sirdaşımsan. Heç kəsə demə ha Mənə sənin məsləhətin lazımdır Bu ağırlıqda dərdi tək çəkə bilmirəm.
Corc Ellist Su dəyirmanı əsərini adi qələmlə yazıb; sənətkarı sevən şəxs həmin qələmi yadigar saxlamaqdansa, əsərin özünü oxusa daha yaxşı olar.
Ah , para! Dünyadakı bütün felaketlerin nedeni para Ya da parasızlık.
“Alışkanlıkların koparılamaz zincirleri Bir amaca ulaşmak için çalışırız, amaca ulaştıktan sonra da o amaca ulaşmak uğruna çabaladığımız günlerin özlemini çekeriz.
Ah, para! Dünyadaki bütün kötülükler paranın ya da parasızlığın sonucu değil mi?
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Bir tuzak kurup kendimi de yem olarak kullanacağım, öyle mi? Merci, mon ami! O kadar cesur değilim.
Ah, para! Dünyadaki bütün kötülükler paranın ya da parasızlığın sonucu değil mi?
Hani ruhunu şeytana satan biri vardı? Yeniden gençleşebilmek için. Operası vardı.
Faust’u mu kastediyorsunuz?
Tamam, o işte. Tuhaf bir öykü. Ama aramızdan bazılarının imkân olsa aynı şeyi yapacağını düşünüyorum.
“Ah, para! Dünyadaki bütün kötülükler paranın ya da parasızlığın sonucu değil mi?”
Bir amaca ulaşmak için çalışırız, amaca ulaştıktan sonra da o amaca ulaşmak uğruna çabaladığımız günlerin özlemini çekeriz.
Qəribədir, dilinə gətirmək istəmədiyin həqiqəti başqasından eşidəndə, adam yaman əsəbiləşir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Siz körsünüz, mösyö. Kör.
~Yanlış zamanda söylenen sözlerin zararı büyük olur. ~
Ah, para! Dünyadaki bütün felaketlerin nedeni para Ya da parasızlık.
Merak yakamı bırakmayan günahlarımdan değil
Les femmes, diyerek konuyu genelledi Poirot. Muhteşemler! Hiç olmadık şeyler uydururlar ve mucizevi bir şekilde haklı
çıkarlar. Aslındao kadar basit değil tabii. Kadınlar, bilincine varmaksızın milyonlarca küçük ayrıntıyı görür, gözlemler, bunları yine
bilinçaltında bir araya getirirler. Vardıkları sonucu da önsezi olarak adlandırırlar. Ben psikoloji alanında bir hayli yetenekliyim, bu gibi şeyleri iyi bilirim.
Ne kadar gelişigüzel belirlesek de amaçlarımızı, onlara biçim veren ilâhi bir güç var.
Həqiqət nə qədər dəhşətli olsa da maraq doğurur
Ben kendimi toparlama yeteneğimi çoktan yitirdim.
Yanlış zamanda söylenen sözlerin zararı büyük olur.
Yanlış zamanda söylenen sözlerin zararı büyük olur.
Akıl hastanesindekilerin keyiflerinin çok yerinde olduğunu okudum. Lüks bir kulüp gibiymiş.
Neyse ki sözcükler zekice kullanıldıklarında çıplak gerçeğin çirkinliğini örtebiliyorlardı.
Ah, para! Dünyadaki bütün kötülükler paranın ya da parasızlığın sonucu değil mi?
Yanlış zamanda söylenen sözlerin zararı büyük olur.
Alışkanlıkların koparılamaz zincirleri Bir amaca ulaşmak için çalışırız, amacı ulaştıktan sonra da o amaca ulaşmak uğruna çabaladığımız günlerin özlemini çekeriz.
Çok tuhaf, nedense içtenlikle inandığımız ama açıklamak istemediğiniz bir şeyi başkasının ağzından duydunuz mu hemen öfkeyle inkar etmeye girişirsiniz.
“Ne kadar gelişigüzel belirlesek de amaçlarımızı, onlara biçim veren ilahi bir güç var.”
Eğlencemizi tek bir kelimeyle anlatabilirim: Dedikodu.
Ralph Paton’ın nerede saklandığını sahiden tahmin edebiliyor musunuz? diye sordum inanamayarak.
Siz tahmin diyorsunuz, ben bilmek diyorum, sevgili dostum.
Poirot bir an ona baktı, sonra gülümseyerek başını iki yana salladı.
Kanıtlanmayan hiçbir şeyi kabul etmiyorum!
Kader, diye konuşmaya devam etti Bayan Ackroyd. Kadere inanırım ben. Shakespeare’in o unutulmaz dizelerinde dediği gibi: ‘Ne kadar gelişigüzel belirlesek de amaçlarımızı, onlara biçim veren ilahi bir güç var. ‘
Bu gibi olaylarla uzun süre uğraşınca bir şeyi çok iyi anlıyorsunuz, Mösyö, bir açıdan bütün davalar birbirine benziyor.
Merakla, Hangi açıdan? diye sordum.
Olaya karışan herkesin gizlediği bir şeyler vardır.
Yaşam gerçekten çok zor.
Hiç kuşkusuz, bir kadın cinayet gibi bir suç işleyebiliyorsa, pişmanlık gibi duygusal zaaflar göstermeden bu cinayetin meyvelerini toplayabilecek kadar soğukkanlıdır.
Yanlış zamanda söylenen sözlerin zararı büyük olur.
“Herkesin gizlediği bir şeyler vardır.”
“Kadınlar,bilinçaltından farkına bile varmadan binlerce küçük ayrıntıyı görürler.Yine bilinçaltında bu küçük şeyleri toplar ve sonucuna da önsezi derler.”
“Yanlış zamanda söylenen sözlerin zararı büyük olur.”
“Bazen insanlar masum olmalarına rağmen âdeta suçluymuş gibi hareket ederler.”
insanlar çok acayip, mösyö.Yıllarca bir işi bırakmak, bir kenarda huzur içinde yaşamak için çırpınıyorlar gayelerine erişince de sevmedikleri eski işlerini arıyorlar.
Bir kadın cinayet gibi bir suç işleyebiliyorsa, pişmanlık gibi duygusal zaaflar göstermez..
Anahtar basitliktir
”Poirot ciddi ciddi, ‘küçük gri hücrelerinizi kullanmalısınız,’ dedi. ”
Ne kadar da gelişigüzel belirlesek de amaçlarımızı,onlara biçim veren ilahi bir güç var.
Herkesin sağlayacağı bir şeyler vardır.
Merhamet ekmeği ne acıdır ,değil mi?
Bazen insanlar masum olmalarına rağmen adeta suçluymuş gibi hareket edereler.
Alışkanlıkların koparılamaz zincirleri Bir amaca ulaşmak için çalışırız, amaca ulaştıktan sonra da o amaca ulaşmak uğruna çabaladığımız günlerin özlemini çekeriz.
Yanlış zamanda konuşmak daima zararlı sonuçlar doğurur.
Ölümüm onu üzecek, ama üzüntüler atlatılır
Davranışlarımın gerisinde hep bir neden vardır.
İnsanların dertlerini birilerine açabilmeleri büyük rahatlık.
Size göre her şey ortada. Ama beni bir sisin içinde bırakıyorsunuz.
Pek de aptal denemez, dedi. Yalnızca aşkın sersemliği.
Duygularını sözcüklere dökmekte zorlanan o erkeklerden biriydi.
İngiltere’de neden aşk sanki ayıp bir sırmış gibi davranılır?
Ama emeklilik ne sıkıcı! Günbegün hayatın tekdüzeliğini hayal bile edemezsiniz.
İnsan bir adamı istediği kadar zorlayabilir, ama bir kadın söz konusuysa, fazla üstüne gitmemek gerekir. Zira kadının kalbinde her zaman doğruyu söyleme arzusu vardır.
Ama zayıflığın sonu nereye varır?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir