İçeriğe geç

Rockefeller Ailesi Kitap Alıntıları – Ali Kuzu

Ali Kuzu kitaplarından Rockefeller Ailesi kitap alıntıları sizlerle…

Rockefeller Ailesi Kitap Alıntıları

Diplomatik bağışıklıklara sahip devlet başkanlarının, bakanların, asker ve sivil bürokratların vs. uluslararası konjonktürde bir dönem evrensel yetki ilkesi ile sanık sandalyesine oturtulabilmeleri bile uluslararası hukukun açıldığı yeni ufuklar açısından heyecan vericidir.
Zorla hamile bırakma suçu ise TCK’da doğrudan düzenlenmemiştir.
TCK md. 77/1’de kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, eziyet, kişi hürriyetinden yoksun kılma, bilimsel deneylere tabi kılma, cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı, zorla fuhuşa sevk etme suçları, TCK’nın diğer kısımlarında adi suçlar olarak da düzenlenmiştir.
İsrail eski cumhurbaşkanı Ben Gorion 6 Şubat 1962 tarihli demecinde:
Bütün dünya merkezi Kudüs olacak yeni bir Birleşmiş Milletlerin, Federatif bir üyesi haline gelecek, bütün ordular feshedilecek ve böylece Yeni Dünya Düzeni gerçekleşecektir. iddiasında bulunmaktadır.
Amerika’nın Vietnam Savaşı’nda’ Agent Orange’ adlı bir kimyasal madde kullandığı ve kimyasalı etkisini hala sürdüğü ortaya çıktı. Vietnam’daki ördek ve tavuk etlerinde ‘Agent Orange’ den kalma zehirli dioksin maddesi olduğu belirlendi.
Çünkü Irak’taki füzeli, bombalı, uçaklı, tanklı savaş öyle bir direniş meydana getirdi ki, buna ABD dahil hiçbir dev askeri gücün uzun süre dayanmadı mümkün gözükmüyor.
İsrail Ortadoğu merkezli küresel savaşı klasik ve nükleer silahlardan genetik ve biyo teknolojik silahlara kaydırmak istiyor.
Yeni üretilen bir aşının yan etkilerine yönelik araştırmalar kısa vadeli sonuçlar verir. Dolayısıyla yan etkilerinin 2-10 yıl sonra ortaya çıkabileceği göz ardı edilmektedir.
Önceden hiçbir olumlu verisi olmayan, tehlikesi büyük olan bir aşının 6-36 aylık bebeklere, çocuklara, sağlık çalışanlarına, ve savunma mensuplarına uygulanması bugüne kadar Türkiye’nin göreceği en büyük tehlike olabilir.
Yeni Dünya Düzeni, komunisttir ve Rockefeller’ın denetimindeki Amerikan hükümeti, 80 yılı aşkın süredir komunizmi desteklemektedir.
Stalin, Rockefeller’ın, Rotschild’ın ve diğer uluslararası bankerlerin bir ajanıydı.
Kürtaj, kürtaj klinikleri, uluslararası kuruluşların yarattığı AIDS virüsü, virüs bulaşmış şırıngalarla kasten yaygınlaştırılır. Tüm bunlar ise, tıbbi bir soykırımdır.
Çünkü Rockefeller ve ilaç endüstrisine sahip olan ve denetleyen diğer uluslararası haydutlar, aynı zamanda ABD ve dünya çapındaki tüm tıbbi ve bilimsel araştırmaları da kontrol etmektedirler.
Modern tıp, bilimsel değildir. Siyasi olarak güdülenmiş bir tıp soykırımıdır.
Kanser konusundaki en tehlikeli şekil modern tıp içinde olanıdır. KANSER KEMOTERAPİSİNİN HİÇBİR ŞEKLİ, BU ZAMANA DEĞİN KONTROLLÜ BİR BİLİMSEL ARAŞTIRMAYA KONU OLMAMIŞTIR.
Gıda piyasasında suç işleyen firmaları kurtarmak için, tüm ürünlerde ve en başta bebek mamalarında GDO serbest hale getirilmiştir.
Kola ülkemize Süleyman Demirel’in has adamı, Kadir Has tarafından getirilir.
Türkiye’nin tarım sulaması hariç, yıllık 7 milyar ton su tükettiğini düşünürsek bir kola firmasının 600 milyar ton su tüketmesi insanlığın ortak kaynağının nasıl sömürüldüğünü gösterir.
Bu bilgiler ışığında Bill Gates Beyefendi de yakın zamanda Trakya bölgesinden toprak satın aldığını düşünürsek.. Ne diyelim Rabbim sonumuzu hayr etsin..
Az önce bahsettiğimiz kıyamet tohum deposunun finansörlerinden biri de. Bill Gates vakfı aracılığıyla kendini Asya ve Afrika’daki çiftçilere yardıma adayacağını beyan eden Microsoft’un kurucusu BİLL GATES.
Küresel Tohum Deposu veya Kıyamet Tohum Deposu olarak bilinen, amacı herhangi felaket durumunda tohum çeşitliliğini korumak. Donmuş bir dağın 130 metre altında kurulan yaklaşık 3 milyon farklı tohum saklanan deponun finansörlerinden biri ROCKEFELLER! Şaşırdık mı?
Yarbay Robert P. Kadlec:
Biyolojik silahları bir salgın ya da doğal olarak ortaya çıkan bir hastalık kisvesi altında kullanmak saldırgana saldırısını inkar etme fırsatını verir. Bu bağlamda biyolojik silahlar, nükleer silahlardan daha fazla imkanlar sunmaktadır.
1925’te koyu ırkçı olan Winston Churchill:
İnsanlar ve hayvanlar üzerinde bilinçli olarak kullanılabilecek salgın hastalıkları, mahsulleri yok edecek bakterileri, at ve sığırları öldürecek şarbonu sistemli bir şekilde üretebilen bir hükümete ihtiyaç duyulduğunu yazdı.
GDO ‘nun gerçek amacı; küresel gıda tedarikini, bunun sonucu olarak da yaşamlarımızı kontrol altına alabilmektir.
Petrolü kontrol edersen, ulusları kontrol edersin, yiyeceği kontrol edersen, insanları kontrol edersin.
HENRY KİSSİNGER
Dr. Coleman ise şöyle der:Yönetici sınıf, tarikatların istilasına uğramıştır.
Rockefeller Ailesi’ne bağlı siyasi bir analist olan Dr. John Coleman, enternasyonalistlerin Global 2000 Raporu’nun tıbbı soykırım, kürtaj, doğum kontrol hapları, kürtaj klinikleri, ötenazi, intihar, homoseksüellik, sivil haklara karşı bakteri savaşları ve savaş yoluyla 2030 yılına kadar dünya üzerinden 2 milyar kişinin yok edilmesi ve nüfusta sıfır büyüme oranının yakalanması çağrısında bulunur.
Bu böcekler toplayıcılık yaparak beslenenlerin yediği türden ham bir şekilde tabağımıza gelmeyecek tabi. Böcekten yapılma burger ve sosisler görünüm olarak etten yapılanlara benzeyecek. Gıda uzmanı Gaye, çekirge ve cırcır böceklerinin öğütülerek burgerlerde kullanılacağını açıklıyor.
Gaye, böceklerin beslenmemizde temel maddelerden biri haline geleceğini iddia ediyor.
Gıda uzmanı Morgaine Gaye Fiyat artışı nedeniyle eti yeniden lüks gıda arasında görmeye başlıyoruz. Bu nedenle etin yerine geçecek yeni ürünler arıyoruz diyor.
Doktorların yeni görevleri; Küresel güç olan Rockefeller İmparatorluğu’nun emrettiği üzere savaş olmadan, dünya nüfusunun yaklaşık 2 milyar azaltılması!
Edward Bernays’in kampanyasıyla, sigaranın ateşi özgürlük meşalesi olarak anılır olmuştu. Bernays, Propaganda nasıl savaşta kullanılıyorsa, barışta da kullanılır, diye düşündüm, dedi. Propaganda kelimesini Naziler kirlettiği için de ‘halkla ilişkiler’ kavramını geliştirdik.
Bernays, kadınlara erkeklerle eşit olun, sigara için diye seslendi. Bu sırada sigara şirketinde danışmanlık yaptığı bilinmiyordu. Halkla ilişkiler çağındaydık.
Tereddütleri gidermek, karar almayı çabuklaştırmak için, insanları ikna edecek fikirler veya nesnelerle ortaya çıkmak gerekliydi. Esas olan ikna etmekti. Ve bu, akıl mantıkla değil, sembollerle yapılabilirdi.
New York limanına yapılan İkiz Kuleler de Süleyman Tapınağı’nın ikiz kuleleri gibiydi.
İkiz kuleler, bir bakıma Mason düşüncesine göre şekillenerek yapılmıştı. Tıpkı binlerce yıl önce Kudüs’te Hz. Süleyman Tapınağı’nın yapımına iki kule yapılarak başlanmıştı.
Aslında Özgürlük anıtı, mason düşüncesinin bir ürünüydü. Fransız masonları, 1776 yılında ABD’nin bağımsızlığa kavuşmasından sonra hediye olarak özgürlük heykelini göndermişlerdi. New York’a
ABD’de bugün, hem derin devletten izinsiz hem de bu elit ailelerden izinsiz hiç bir gerçeği yayınlayamazsınız. Belirli bir elit zümrenin kontrolü altında olan ABD medyasının, bunun bir sonucu olarakta dünya medyasının gerçeklerle ilgili fazla bir bilgi yayınlanması beklenemez.
1- Hükümet ABD taraftarıdır, ayaklanma söz konusudur. Ayaklanma bastırılmaya, pasifize edilmeye çalışılacaktır.

2- Ayaklanma ile ya da başka bir şekilde hükümet, ABD aleyhtarı bir değişime uğramıştır. Bu durumda askeri darbe ile ya da suikastlerle aleyhteki yönetici unsurlar bertaraf edilecek ve yerlerine dost unsurlar getirileceklerdir.

Rockefeller grubunun bir raporunda kontraların amacı şu şekilde açıklanmıştır:

Gerek bizim gerek dünya devletlerinin güvenliğini sağlamak için mahalli kuvvetler ve akımlar tarafından sıkışık durumda bırakılmış olan dost hükümet ve rejimlere silahlı yardımlar yapmak zorunluluğunu duymalıyız

Rockefeller Grubu’nun önerdiği özel askeri birlikler Amerikan kontgerillanın ilk nüvesini meydana getiriyordu. Bu öneri doğrultusunda Stratejik Müdahale Birlikleri kurulmuştur.
ABD’nin büyük tekellerinden Rockefeller Grubu 1956 yılında ileri sürdüğü bir öneriye göre, ABD’nin çıkarlarına uygun düşmeyen herhangi bir durumu düzeltmek için dünyanın neresinde olursa olsun, derhal müdahale edebilecek yeteneklere sahip özel askeri birlikler kurulmalıdır.

Bu özel askeri birliklerin çok hareketli olması ve çeşitli lokal harpleri başarıyla sona erdirecek yetenekte bulunması gerekir..

CFR, 2.Dünya Savaşı’nın ardından gücünü Amerika dışına taşımak için yeni örgütler kurmuştu: Birleşmiş Milletler ve özellikle IMF ve Dünya Bankası’nın kuruluşunda CFR’nin büyük rolü olduğu bilinir.
Amerikan strateji uzmanları, Birleşik Avrupa’nın ekonomik ve politik olarak daha faydalı ve etkili olacaklarına inandıkları için bu hareketi başlatmışlardı. Bu Amerikalı strateji uzmanları nın başında ise CFR üyeleri geliyordu.
Bilderberg’in ilk işareti 1920’lerde Amerika’nın Avrupa Birleşik Devletleri oluşturma yönündeki çabasıydı.
Kenan Evren bu CFR’de bir konuşma yapmak ihtiyacını hissetmiştir. Kısacası, CFR’nin gücü, yalnız ABD’nin değil kimi zaman onun sistemine entegre olan başka ülkelerin politikalarını da denetlemektedir.
Her Cumhurbaşkanı veya Başbakan, bir vesileyle CFR’de ya bir konuşma yapmakla veya en azından orada bir toplantıya katılmakla kendilerini onlara göstermek mecburiyetindedirler.
Bu Derneğin Amerika’da hem Cumhuriyetçi ve hem de Demokrat Parti’den üyeleri vardır.
Eğer seçimi Cumhuriyetçiler kazanmışsa, yardımcıları da hep bu derneğin Cumhuriyetçi üyelerinden seçilir
Yok, eğer Demokratlar kazanmışsa, yine bu derneğin demokrat üyeleri Beyaz Sarayda üst düzey görevlere getirilirler. Dışişleri Bakanlığı, Hazine Bakanlığı hep bu derneğin üyelerinden seçilirler.
CFR’nin Türkiye’den de üyeleri mevcuttur. Aydınlık gazetesinde yer alan bir yazıda Rahmi Koç’un CFR’nin Türkiye temsilcisi olduğu ve örgütün, Şubat 2001 #8242; de Koç Holding binasında Rahmi Koç’un ev sahipliğinde bir toplantı yaptığı ileri sürülmüştür.
CFR basın üzerinde de büyük etkiye sahiptir. Kurum, basındaki üyeleri sayesinde, büyük gazeteleri bir sosyal kontrol mekanizması olarak kullanabilmektedir. Denetlediği kabul edilen basın organları arasında; New York Times, Washington Post, Time, Newsweek, Life, New York Post, New York Herald Tribune, gibi dev isimler sayılabilir.
CFR kurumunun yılda dört kez yayınladığı ve dünyanın en etkili yayın organı sayılan FOREIGN AFFAIRS adlı dergi ise hem siyasi gündemi belirler hem de ABD dış politikasını. ABD dış politikasındaki köklü değişimlerin çoğu FOREIGN AFFAIRS’te yayınlanarak yürürlüğe konur.
Vietnam savaşından, Latin Amerika müdahalelerine kadar pek çok dış politika kararı, CFR’nin Yahudi sermayesini koruma mistonuyla yakından ilgilidir. Konsey’in Ortadoğu politikası ise, elbette tümüyle İsrail çıkarlarının savunulmasına yöneliktir.
CFR, ya da Dış İlişkiler Konseyi , Yahudi önde gelenlerinin dünyaya egemen olma hedefine ve bu hedefin sistematize edilmiş hali olan Mesih Planı’na uygun bir aygıt konumundadır. CFR’ nin aldığı kararlar, Amerikan çıkarlarını, dolayısıyla da ülkedeki Yahudi sermayesini korumak doğrultusundadır.
Görünen, Amerika’nın, Mesih Planı’ndaki önemli misyonunu CFR gibi kurumlar sayesinde yerine getirdiğidir.
Kabalacıların yorumu böyleyken, dünyadaki en büyük politik ve askeri gücü olan ABD’nin ırk bilinci yüksek Yahudiler tarafından oluşturulan kurumlar aracılığıyla yönetiliyor olmasını bir tesadüf olarak yorumlamak akılcı gözükmemektedir.
Bu elit insanlar, dünya sosyetesinin veya sonradan görme zengin tabakasının yaptığı gibi yazın plajlarda, kışın ise kayak merkezlerinde fink atan kişiler değildirler. Bunlarla ilgili magazin sayfalarında veya televizyonlarda haber göremezsiniz.
Sürekli olarak duyduğumuz; İlluminati – Küreselleşme – Gizli Örgütler ve bunların dünyaya getirmek istedikleri Yeni Dünya Düzeni. İyi de ne çeşit şeyler bunlar derseniz? Bu sorunun cevabını biz de zor veririz. Çünkü bu bahsedilen oluşumları ortaya koyanlar ve yönetenler bir avuç elit insanlardan meydana gelirler.
Birleşik Devletlerde ticaret ve üretim alanında çalışan en büyük adamların bazıları, son derece organize, son derece gizli, son derece üstün, son derece yaygın bir güç olduğunun farkındadırlar ve o güç tarafından kınanmayı göze almadıklarından, bu konuda hiç ağızlarını açmamaktadırlar.
Baretleri, tulumları ve ellerindeki azık torbalarıyla dünyanın bütün maden işçilerinin birbirine benzediği sanılır, oysa benzeyen yüzlerinin karasıdır.
Yeryüzündeki açlığın nedeni, yeterli gıda olmaması değil; gıda dağılımındaki adaletsizliktir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir