Kolektif kitaplarından Resulullah’ın Hutbeleri kitap alıntıları sizlerle…
Resulullah’ın Hutbeleri Kitap Alıntıları
Tedbir gibi akıllılık yoktur.Haramlardan kaçınmak gibi vera yoktur.Güzel ahlâk gibi soyluluk yoktur.
Resulullah (sas) minbere çıktı ve yüksek bir sesle şöyle buyurdu:
Ey dilleri ile İslam olmuş ancak kalplerine iman ulaşmamış kişiler! Müslümanlara eziyet etmeyin, onları kınamayın ve ayıplarını araştırmayın! Çünkü kardeşinin ayıbını araştıran kimsenin ayıbını da Allah (cc) araştırır. Allah kimin ayıbını araştırırsa onun ayıbını evinin içinde bile olsa ortaya çıkarır.
Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temizlerinden yiyin(Bakara 2/172)
Bir kadınla dört sebeple evlenilir:
Malı,nesebi,güzelliği ve dini.
Mü’min; insanların malları ve canları hususunda emin olduğu kişidir.
Muhacir; hatalarından ve günahlarından hicret eden kişidir.
Mücahid; Allah’a itaat edebilmek için kendi nefsi ile cihad eden/ mücadele eden kişidir.
“Resûlullah’ın minberi üzerinde şöyle buyurduğunu duydum:
“Bakara Sûresi’nin sonundaki bu iki âyeti [Bakara, 2/285-286] okuyun.!
Çünkü Rabbim (cc) onları (bana) arşın altından (oradaki hazinesinden) verdi.”
{Ahmed b. Hanbel, Müsned, XVIII,650(17445).}
* Ahmet Bin hanbel, Müsned.
İki kelime vardır ki dile hafif, mizanda ağır, Rahman’a sevgilidir: Sübhanallahi ve bihamdihi, Sübhanallahi’l-Azim / Allah’ı tesbih ederim, hamd O’nadır ve izzet ve azamet sahibi
Allah tüm eksikliklerden uzaktır.
Sizler bugün hesapsız amel günündesiniz! Ve sizler amelsiz hesap gününe varmak üzeresiniz!..
Yakında öyle bir zaman gelecek ki İslâm’ın yalnızca adı, Kur’an’ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur ancak içerisi hidayetten mahrum olacak. Alimleri gök kubbenin altındaki en şerli kimseler olacak. Fitne onlardan çıkacak ve yine onlara geri dönecek.
-hadis-i Şerif ‘in bir kısmından alıntıdır-
-hadis-i Şerif
Ey Ademoğlu! Sana kâfi olana sahipken seni azdıracak olanı mı istiyorsun?
Ey Ademoğlu! Ne aza kanaat ediyor ne de çokluğa doyuyorsun!
– Nefsin her şeyi istemesidir aç gözlülüktür.
“Âhir zamanda ümmetim üç fırkaya ayrılmış bir hâle gelecektir: İhlâs ile Allah’a ibadet edenler, riyâ için Allah’a ibadet edenler ve insanların mallarından yemek için Allah’a ibadet edenler.
Muhakkak ki Allah (cc) rızıklarınızı aranızda bölüştürdüğü gibi ahlâklarınızı da aranızda bölüştürmüştür.
Şehirlinin hicreti ve bedevinin hicreti.
Bedevinin hicreti çağrıldığında gelmesi,emredildiğinde itaat etmesidir.
Şehirlinin hicreti ise imtihanı daha zor,ecri daha çok olandır.
Sizden öncekiler bundan dolayı helâk oldu.Hayrı az olan mevzularda tereddüde düşüp de tartışmaya başlamışlardı
Sana cennet hazinelerinden bir kelime öğreteyim mi?
O kelime Lâ havle velâ kuvvete illâ billah’tır.
Çünkü ilim, kalbi cehaletten kurtarıp dirilten hayattır.
Gözleri karanlıktan kurtaran ışıktır.
Allah sizin (kalplerinizdeki) dağınıklığı toplasın! Ecdadınızı mutlu kılsın! Sizi mübarek kılsın! İkinizden güzel, temiz ve pek çok nesil çıkartsın!
Başını semaya kaldırdı. Başını sıkça semaya kaldırırdı.
Sallallahu aleyhi ve sellem
Eski ümmetlerin hastalığı sizlere de sirayet etti.Bu hastalık,haset ve buğzetmektir.Buğz,tıraş edicidir.
Dikkat edin,diyorum ki dini traş edicidir,saçı değil.Nefsim elinde olan Allah’a yemin olsun ki birbirinizi sevmeden iman etmiş olmazsınız.
Sizlere yaptığınızda birbirinizi sevmenize sebep olacak bir şeyi haber vereyim mi?Selamı aranızda yayınız.
Resûlullah (sas) buyurdu ki:
Şu beş husus olmadıkça Allah’a iman kâmil olmaz:
• Allah’a tevekkül etmek
• İşini Allah’a bırakmak
• Allah’ın emrine teslim olmak
• Allah’ın kazasına razı olmak ve
• Allah’tan gelen belalara sabretmek.
Kim Allah için sever,Allah için buğzeder,Allah için verir ve Allah için menederse imanı kemal noktaya varmış demektir.
“Ey insanlar! İlim geri alınmadan ve kaldırılmadan önce ondan bir şeyler alın.”
~Tirmizi~
Dikkat edin! Dünya sizden yüz çevirip gitmekte, Ahiret ise size doğru gelmektedir.
Dikkat edin! Sizler bugün hesapsız amel günündesiniz ve sizler amelsiz hesap gününe varmak üzeresiniz.
(Ümmü Enes),Resûlullah’a (sas): Ya Resûlullah,bana tavsiye de bulun dedi.Resûlullah (sas) buyurdu ki:
Günahlardan hicret et!Zira böyle yapmak,hicretin en hayırlısıdır.
Farzlarını koru!Zira böyle yapmak,
cihadın en hayırlısıdır.Allah’ı zikri çoğalt!Şüphe yok ki Allah’ın huzuruna,Allah’a,O’nu (cc) zikri çoğaltmaktan daha sevimli gelen başka bir şeyle çıkamazsın.
Resulullah (sas) buyurdu ki:
Salih bir aileden olan kişilerle evleniniz.Çünkü kişi,nesebine çeker.
Peygamber’i (sav) şöyle buyururken işittim:
Kim bir kadının izzeti sebebiyle onunla evlenirse Allah (cc),o adamın zilletini artırır.Kim bir kadının malı sebebiyle onunla evlenirse Allah (cc),o adamın ancak fakirliğini artırır
Kim bir kadının güzelliği sebebiyle onunla evlenirse Allah(cc),o adamın ancak ahlaksızlığını artırır.Kim de bir kadınla gözlerini haramdan sakınmak ya da iffet ve namusunu korumak için veya hısımlık bağı kurmak için evlenirse Allah(cc),o adamı evlendiği kadın sebebiyle mübarek kılar;o kadını da o adamla evlendiği için mübarek kılar.
“İlim öğreniniz. Çünkü Allah için ilim öğrenmek haşiyettir. İlim talep etmek ibadettir. İlmi müzakere etmek tesbihtir. İlmi aramak araştırmak cihaddır. Onu bilmeyene öğretmek sadakadır.
Resulullah (sas), ashabının yanından ayrılmadan önce şu duayı yapardı:
Allah’ın bizimle günahlar arasında perde olacak korkumdan, bizleri cennetine ulaştıracak kulluğundan, dünya musibetlerini gözümüzde küçültecek yakinden bizlere ihsan et! Bizleri yaşattığın müddetçe kulaklarımız, gözlerimiz ve gücümüzden faydalanır. Aynılarını soyumuza da nasip et! Bize zulmedenlerden intikamımızı al! Düşmanlarımıza karşı bize yardım et. Bizi dinimiz hakkında musibete uğratma. Dünyayı en büyük gayemiz kılma! Dünyalık bilgilerimizle sonumuzu getirme! Bize acımayanları bize musallat etme! (Tirmizi, Daavat, 3502)
Benim için samimi ve doğru söz, sözlerin en sevgilisidir.
Kim Allah adına sığınma talebinde bulunursa onu koruyun.Kim Allah adına ona istersen verin.Kim Allah adına sizden yardım talep ettiyse ona yardım edin.Kim size bir iyilik yaparsa karşılıkta bulunun.Eğer verecek bir şey bulamazsanız kendinizi karşılığını vermiş kabul edinceye denk ona dua edin.
Bir kul ki Allah ona mal ve ilim vermiştir de o da ilmi ve malı hakkında Allah’tan korkar, sıla-i rahimi terk etmez ve bu iki nimet hususunda Allah’ın hakkı olduğunu bilir,işte bu kul en faziletli mertebe de yer alır.
Kul yalan söyleye söyleye sonunda Allah katında ‘çok yalancı(kezzab)’olarak yazılır.