Senai Demirci kitaplarından Rabbin Sana Küsmedi kitap alıntıları sizlerle…
Rabbin Sana Küsmedi Kitap Alıntıları
Yardım gördüğü eli ısıran bir kediye nankör denirse, tüm varlığını borçlu olduğun birini unutmaya, O yokmuş gibi yaşamaya, sadece başın dara düşünce O’nu hatırlamaya ne denir?
Geçmiş bir mezarlıktır bilesin.
.. ve sorarım sana, kusursuzluk beklentisi başlı başına bir kusur değil midir!
Biz sonsuzu seviyoruz dostum. Sonsuzca seviyoruz.
Yüreğin bir sevdalar mahşeri.
Sahiden razı mısın bu dünyaya?
Ne çok sahte cennet ve ne çok sahte cehennem var şu modern dünyanın ve çivisi çıkmış uygarlığın kucağında, farkında mısın?
Sen kendi gözünde nesin? Kendine nasıl bir anlam biçiyorsun?
Modern dünya bir önyargılar cehennemidir.
İçinde sözler tutuşunca, sözler ağza doluşunca, seni aracısız dinleyendir O.
Etrafına bir bak, insanoğlunun bozguncu eli değmedikçe her şey ne kadar ahenk içinde. Bir fakire sadaka verdiğinde sadece cebinden vermen değil kalbinden de vermen gerekir. Eliyle veren değil kalbinden veren gerçekten vermiştir. Hayır, hayır; Rabbin yakmıyor kulunu, kul kendi ateşini yanında taşıyor, kendi kendisini ateşe atıyor. İslam’ın anlamı budur; Müslüman olan ayırmaz, bölmez, dışlamaz, hor görmez. Hepimiz sonu sonsuzluk diyenler bu sonlu hayatı da daha derin bir lezzetle yaşıyor. Hala nefes alıp verebiliyorsan, hala yiyecek bir kaç lokman, içecek bir yudum suyun varsa bu bile başlı başına bir ilahi armağandır.
Bilgisayarın ekranını bilgisayarın kendisi sananlar gibi, birileri de seni görünüşünden ibaret sanıyorlar. Kardeşim, insanda sadece insanlık aranır, et ve kemik için kurbanlık hayvana bakmalısın. Bir kuyudan su çekerken, senin kovandan kardeşinin kovasına su dökülmesi iyiliktir. Kardeşine tebessüm etmen iyiliktir.
Yardım gördüğü eli ısıran bir kediye nankör denirse, tüm varlığını borçlu olduğun birini unutmaya, O yokmuş gibi yaşamaya, sadece başın dara düşünce O’nu hatırlamaya ne denir? Seni dünyanın telaşları içinde oyalamaya çalışanlar da yok olup gitme korkuları vardır. Farkında mısın, bizi kuşkunun kör kuyularına atan ne de çok şey var bu kafası çağda.
Hata yapmamak ve insan olmak bir arada bulunması imkansız iki durum. Modern dünya bir önyargılar cehennemidir. Cehennem nedir ki zaten, insanın kendi cehennem. Pişman ol ve fakat pişman ölme.
Kızına koca olacak adama, modern babanın ilk sorusuna bir bak: Evin var mı, araban var mı. Peki ama sorarım ben de, bu baba ilk olarak niye şunları aramaz ve sormaz: ‘Kalbin var mı, merhametin var mı, vicdanın var mı, kafanda düşünce adına dolaşan bir şeyler var mı.
Pişman ol ve fakat pişman ölme
Pişman ol ve fakat pişman ölme
Hâlâ nefes alıp verebiliyorsan, hâlâ yiyecek birkaç lokman, içecek birkaç yudum suyun varsa bu bile başlı başına bir ilahi armağandır
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Bir kuyudan su çekerken, senin kovandan kardeşinin kovasına su dökülmesi iyiliktir. Kardeşine tebessüm etmen iyiliktir
Modern dünya bir önyargılar cehennemidir
Rabbin, seni daha en baştan suçlu saymaz. Kilisenin sandığı gibi doğuştan günahkâr değilsin
Pişman ol ve fakat pişman ölme
Kendine bulacağın yollar içinde, en iyisi O’nun seni çağırdığı yoldur
Dünyada aziz ve hatırlı bir misafirsin sen. Rabbin özel konuğu
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Rabbin seni seviyor.
Senin sevdiklerini de seviyor.
Sevdiklerini sevmenide seviyor.
Sevinesin diye, sevdiklerini de sevindiriyor
Sevdiklerini sevindirmeni seviyor
Senin sevdiklerini de seviyor.
Sevdiklerini sevmenide seviyor.
Sevinesin diye, sevdiklerini de sevindiriyor
Sevdiklerini sevindirmeni seviyor
O düşenin elinden tutan, yaralıya merhem olan diyor ki, Ben, uğrumda kalpleri kırık olanların yanındayım
O varken yalnızlık sadece bir kelimedir. O’na yakın olduğun oranda yalnız değilsin, O’ndan uzaklığın oranında yalnızsın
O senden kusursuzluk beklemiyor. Ancak kusursuz biri kusursuzluk beklentisinde değildir
Affediyor, affederek seviyor, severek affediyor.
Rabbin seni yoklukta buldu.
Seni yoktan var etti.
Seni hiç yokken sevdi.
Seni sevdiği için var etti.
Başkaları seni var olduğun için sevdi.
Rabbin seni şartsız sevdi.
Seni sevmesi için var olman bile gerekmedi.
Seni yoktan var etti.
Seni hiç yokken sevdi.
Seni sevdiği için var etti.
Başkaları seni var olduğun için sevdi.
Rabbin seni şartsız sevdi.
Seni sevmesi için var olman bile gerekmedi.
Yaratılanlar arasında yerin eşsizdir. Öyle rastgele yapılmış değilsin Aynada yüzüne bak, ne kadar özel olduğunu anlarsın.
Peki sen hangisini seçiyorsun, hatırlamayı mı, unutmayı mı?
Söyle, nankörlüğü bir onur madalyası gibi taşıyabilir misin göğsünde?
Söyle, nankörlüğü bir onur madalyası gibi taşıyabilir misin göğsünde?
Hata yapmamak ve insan olmak bir arada bulunması imkansız iki durum
Bilgisayarın ekranını bilgisayarın kendisi sananlar gibi, birileri de seni görünüşünden ibaret sanıyorlar.
Modern dünya bir ön yargılar cehennemidir.
Bir fakire sadaka verdiğinde sadece cebinden vermen değil kalbinden vermen gerekir. Eliyle veren değil gönlüyle veren gerçekten vermiştir.
Pişman ol fakat pişman ölme
Senin kıymetini sadece O tam anlamıyla farkında ve işte bu yüzden seni dünyanın kötülüklerine değil cennetin yüceliklerine yakıştırıyor.
Kendine bulacağın yollar içinde, en iyisi O’nun seni çağırdığı yoldur.
O seni sevdiği için var eyledi.
Seni severek var eyledi.
Senin varlığından hoşnut.
Senin varlığın O’na yük değil.
Seni severek var eyledi.
Senin varlığından hoşnut.
Senin varlığın O’na yük değil.
Umudun kaynağı olan, umudu yaradan nasıl umudunu keser?
Senin göklerde yazılı olan adın umuttur, bilesin
Senin göklerde yazılı olan adın umuttur, bilesin
Sen başka herkes kadar önemlisin, O’nun için bir tanesin, biriciksin.
O senden kusursuzluk beklemiyor.
Ancak kusursuz biri kusursuzluk beklentisinde değildir.
Ancak kusursuz biri kusursuzluk beklentisinde değildir.
Affediyor, affederek seviyor, severek affediyor.
Rabbin seni yoklukta buldu.
Seni yoktan var etti.
Seni hiç yokken sevdi.
Seni sevdiği için var etti.
Başkaları seni var olduğun için sevdi.
Rabbin seni şartsız sevdi.
Seni sevmesi için var olman bile gerekmedi.
Seni yoktan var etti.
Seni hiç yokken sevdi.
Seni sevdiği için var etti.
Başkaları seni var olduğun için sevdi.
Rabbin seni şartsız sevdi.
Seni sevmesi için var olman bile gerekmedi.
‘Cehennem ne ki zaten, insanın kendi cehennem.’
Yazgın seni büyük biliyor
Teknolojiden huzur dilenen yüreğin yeterince yorgun düşmedi mi ?
Her şey ama her şey ‘ Ben neyim ve bu bir rüyayı andıran hayatımın sonu nedir?’ sorusunu sordurmamak üzerine kurgulanmış sanki.
Uykudan uyanmanı istemeyen birileri var gibi.
Uykudan uyanmanı istemeyen birileri var gibi.
Kim yeniden yaratma sözü verirdi gittikçe ihtiuarlayan yüzüne, gün geçtikçe kırışan tenine.
Seni kendinden memnun olmamaya çağırıyor imajlar hep bir ağızdan. Hep bir fazla ve eksik görmeni istiyorlar kendinde..
Farkında mısın ; kendin değilsin, kendin olmana izin vermiyorlar.
Rabbin gülücüğünü bile önemsiyor, iyilik sayıyor katında.
İyiliğe niyetlenmeni bile iyilik sayıyor. Kötülüğe niyetlenip vazgeçmeni bile kahramanlığa yoruyor.
İnceliklerini senden önce fark eder..
Ölü toprağını atmak için daha ne kadar bekleyeceksin?
Önceleri çok sık hata ettin diye şimdi yaptığın iyilikten şüphe etmez.
Şu andaki iyiliğini geçmişteki hatalarınla gölgelemez.
Şu andaki iyiliğini geçmişteki hatalarınla gölgelemez.
Hepimizin sonu sonsuzluk diyenler bu sonlu hayatı da daha derin bir lezzetle yaşıyor.
Görüntünün egemenliğine boyun eğdikçe ruh susar, akıl pusar, kalp küser ve güneş bulutların arkasında kaybolur Şimdi plastik suratların tanrılarına boyun eğmeme zamanıdır
Unutma,yaptığın her tercihle ya göklere kanat açıyor,ya da alevlerde yanan kanatlarinla aşağılara düşüyorsun.Bir güzel gülüşe kanmak bir tercihtir.Bir ahu bakışa yanmak bir tercihtir.Bir ateşli öpüşe tutunmak bir tercihtir.Bir titreten dokunuşta batmak bir tercihtir.Vicdanini verip banka hesaplarını kabartmak bir tercihtir.Muhabbeti,vefayı,sadakati verip, gövdelerin kıvrımlarına sığınmak bir tercihtir.Onurlu hakikati verip,haysiyetsiz yalanı almak bir tercihtir.Sen bir tercihsin.Ve unutma ki sen dünyada değilsin,dünya senin içinde.
Varlığın sana ar değildir.Seni kıymetli yapan şey bizzat var olman olduğu için varlığını kirli görmek kimsenin haddi değildir.Senin varlığın özünde kötü olmadığı gibi,varolan hiçbir şey de özünde kötü değildir.Varligi kötü kılan insanın iradesini kötü yönde kullanıp ,varlıkla yıkıcı bir ilişkiye girmesidir.Bütün varlığın sahibi,alemlerin Rabbi oldugu için onun yarattığı hiçbir şey özünde kötü değildir.
Rabbinin seni başkasının suçuyla suçlamıyor oluşu,senin başkalarından sorumlu olmadığın, başkalarıyla görünmez bağlarla bağlı olmadığın anlamına gelmez.
İşte ben derim ki,her bahar doludizgin geliyorsa, rüzgardan sonra yağmur yağıyorsa,bembeyaz kar sözünde durup herşeyi yorgan gibi örtüyorsa bu sana ve bana Rabbin bir vaadidir, sözüdür.Ve bilelim ki sadece O tam anlamıyla sözünde duruyor.
Yardım gördüğü eli ısıran bir kediye nankör denirse,tüm varlığını borçlu olduğun birini unutmaya,O yokmuş gibi yaşamaya,sadece başın dara düşünce O’nu hatırlamaya ne denir ?
Hayır, hayır; Rabbin yakmıyor kulunu, kul kendi ateşini yanında taşıyor, kendi kendisini ateşe atıyor.
O varken yalnızlık sadece bir kelimedir.
Farkında mısın,
bizi kuşkunun kör kuyularına atan ne de çok şey var bu kafası karışık çağda.
bizi kuşkunun kör kuyularına atan ne de çok şey var bu kafası karışık çağda.
Kardeşim, insanda sadece insanlık aranır, et ve kemik için kurbanlık hayvana bakmalısın.
Göğsümde bin kırık dal nefeslenir, nefesimde sarı yaprakların hüznü bekleşir; ümidim var; elbet! Bir gün kış da tükenir.
Yardım gördüğü eli ısıran bir kediye nankör denirse, tüm varlığını borçlu olduğun birini unutmaya, O yokmuş gibi yaşamaya, sadece başın dara düşünce O’nu hatırlamaya ne denir?
O varken yalnızlık sadece bir kelimedir.
Pişman ol ve fakat pişman ölme!