İçeriğe geç

Qar Adam Kitap Alıntıları – Jo Nesbo

Jo Nesbo kitaplarından Qar Adam kitap alıntıları sizlerle…

Qar Adam Kitap Alıntıları

&“&”

Təcrübə göstərir ki, ən yaxşı qərar məhz qalaq-qalaq fikirlərdən, elə bir əsası olmayan gümanlardan və hətta açıq-aydın yanlış nəticələrdən yaranır.
Hepimiz bir şekilde kötülük yapmaya eğilimli canlılarız; ancak bu eğilimimiz bizi temize çıkarmaz. Aslında her birimiz kişilik bozuklukları yaşayan hastalıklı insanlarız. Ama ne kadar hasta olduğumuzu belirleyen şey eylemlerimiz oluyor. İstediğimiz kadar kanun önünde herkes eşit diyelim, kimse birbirine denk olmadıkça bunun bir anlamı yok.
“Keşke yeni bir başlangıç yapabilseydik” diyerek iç çektir rakel. Hiçbir şey olmamış gibi davranabilmeyi çok isterdim. “Biliyorum” . “Ama bunun mümkün olmadığını da biliyorsundur.”
*Tek sermayem ve kaynağım kişisel bağımsızlığımdır.
*Ölüm yaşamın övgüsü olmalıdır.
* Korkmamasına mani olan şey yorgunluğuydu bana ne olacaksa olsun dedirten her yanını kaplayan yorgunluk.
Benim tek sermayem ve kaynağım dürüstlüğümdür.
Çünkü belirli bir şeyi ararken daha önemli olan başka bir şeyi kaçırman kolaylaşır.
Bilmediği şeyden korkması gayet doğal. Korkmasa çok uzun yaşamaz…
Bizler evinin yolunu bulamayan huzursuz ruhlarız
Hayır. Hiç bir şey kaybolmaz sadece yer değiştirir.
…Harri zorla üzünü ondan döndərdi, Katrinanın ondan qabaq gördüyünə, nəhayət, nəzər yetirdi. Bütün bu on iki ili soyuducu müntəzəm olaraq işləmişdi. Onun qapısı açılanda içində işıq yandı. Orada qıc olmuş vəziyyətdə diz üstə dayanmış, əlləri qoynunda çarpazlanmış, başı soyuducunun divarına
söykənmiş nə isə vardı. Vücudunu örtmüş qırovun ağ qatı göbələyə
oxşayırdı, onu sarıyan və onunla qidalanan göbələyə. Bax buna görə
Katrina belə qışqırdı. Amma Harrinin ürəyi başqa səbəbdən sıxılırdı:
qapı açılanda cəsəd qabağa əyildi, başı kənar bir yerə dəydi və üzündəki
qar dənəcikləri yerə səpələndi. Harri qarşısında gülümsəyən Qert
Raftonu gördü. Gülüşü qulaqdan qulağa qara sapla ziqzaq şəklində
tikilmişdi. Lakin hər şeydən qabaq onun burnu gözə dəyirdi. Burun
sümüyünü və qığırdağını, görünür, kəsmişdilər. Yerkökü yarasından
dik qalxmışdı. Qar adam bitmişdi…
Keşke yeni bir başlangıç yapabilseydik" diyerek iç çekti Rakel. Hiçbir şey olmamış gibi davranabilmeyi çok isterdim."
"Biliyorum."
" Ama bunun mümkün olmadığını da biliyorsundur."
Söylesene hemşire, hangisi daha kötü ? Yaşamak isteyen birini öldürmek mi , yoksa ölmek isteyen birini yaşatmak mı ?"
Hepimiz bir şekilde kötülük yapmaya eğilimli canlılarız; ancak bu eğilimimiz bizi temize çıkarmaz. Aslında her birimiz kişilik bozuklukları yaşayan hastalıklı insanlarız. Ama ne kadar hasta olduğumuzu belirleyen şey eylemlerimiz oluyor. İstediğimiz kadar kanun önünde herkes eşit diyelim. kimse birbirine denk olmadıkça bunun bir anlamı yok.
Bugün günlerden ne, biliyor musun?"
Sessizlik…
Çocuğun var mı Katrine ?"
" Çocuğun olmasını mı dilerdiniz ?"
" Evet."
"Neden ?"
" Çünkü kadınlar yeni bir hayatı dünyaya getirerek doğaya hükmetmeyi öğrenirler ve bu onlara hayatı diğer kadınlardan çok daha iyi anlama özelliği verir. Tabii erkeklerden de"
"Saçma."
Ama her deliliğin arkasında daima net bir mantık olur.
Tahtta oturan halk, önünde soytarılık yapansa siyasetçilerdi
Kimse maskeyi takanın gücünü sorgulamaz; gücü maske verir.
Senden altına işeyene kadar kar yemeni istiyorum." Karaltı, çelik telin ulaştığı alanın biraz dışında dikilmiş, başını eğerek Sylvia’yı izliyordu. "Miden artık karı eritemeyecek kadar dolup taşana ve donana kadar. İçin buz tutana kadar. Kendi özüne, yani hissetmeyen bir şeye dönüşene kadar."
İnsanın bu denli içli dışlı olduğu birinin hatırasının zaman içinde solarak kaybolması neredeyse korkutucuydu. Kim bilir, nedeni belki de buydu; insan biriyle o kadar yakını oluyordu ki o yakınlık sona erdiğinde yaşananlar gerçek değilmiş gibi hissediyordu; yalnızca zihninde var olduğundan kısa zamanda unutulan bir rüya gibi.
Kokuyu sen de alabiliyor musun, Gert?"
"Ne?"
"Korku. Adrenalin kolay fark edilir bir korkudur.
Ama her totem zamanla çürür. Çürümeli de, işin doğası böyle. Ve çürüyüp gittiğinde ruh kendine yeni bir yuva bulmak zorunda kalır. Belki bir maskenin içinde. Belki bir aynada. Belki de yeni doğan bir bebekte
Bizler evinin yolunu bulamayan huzursuz ruhlarız
Hayır. Hiçbir şey kaybolmaz , sadece yer değiştirir
Kendisi de kasım ayı gibiydi: kuru, soğuk ve iç karartıcı
Ən yaxşı hekayələrdə böyük qələbələr haqqında deyil,parlaq məğlubiyyətlər barədə danışılır:Raul Amundsen cənub qitəsini ilk kəşf edən olub,amma Norveçdən kənarda bütün dünya yalnız Robert Skottu xatırlayır.Napoleonun heç bir qələbəsi,onun Vaterloo yaxınlığında fantastik uğursuzluğu kimi insanların yadında qalmadı.Serblərin milli qüruru 1389-cu ildə Kosovo ətrafında türklərlə döyüşə əsaslanır-bu döyüşdə onları darmadağın etmişdilər.Siz İsaya baxın!Əgər o,bizi inandırdıqları kimi,necə deyərlər,ölümü ayağı altına salıb tapdalayıbsa,Məsihin simvolu onun qəbri üstündə əllərini göyə qaldırdığı təsvir olmalı idi.Lakin bunun əvəzində xristianlar həmişə parlaq məğlubiyyəti əks etdirən təsvirə üstünlük veriblər:o təslim olmağa hazır vəziyyətdə xaçdan asılıb.
İnsan, kafasının içindeki canavarları yenebilirdi. Sadece uğraşması gerekiyordu. Onların karşısına mümkün olduğunca sık çıkmalı ve savaşmalıydı.
Utancımıza rağmen değil, asıl utancımız yüzünden sadakatsiz değil miyiz?
Çünkü belirli bir şeyi ararken daha önemli olan başka bir şeyi kaçırman kolaylaşır.
Bu tür cinayet soruşturmaları yapboz yapmak gibidir. İlk etapta parçaları toplar, kurcalar ve sabırlı olursun. Sense parçaları şimdiden yerlerine takmak için zorluyorsun. Daha çok erken.
Güzel hikayeler peş peşe gelen başarılarla değil , büyük mağlûbiyetlerle yazılır
Mənim yeganə kapitalım və istehsal vasitəm – mənim şəxsi müstəqilliyimdir…
Ən yaxşı hekayələrdə böyük qələbələr haqqında deyil, parlaq məğlubiyyətlər barədə danışılır…
Gözləntilər heç vaxt özlərini doğrultmur.
Bazen insan bir seyi bulana kadar onu aradığını bilmez"
Kendisi de Kasım ayı gibiydi: kuru, soluk ve iç karartıcı.
– Gitmek istiyorum.
– Ya peki nereye?
– Bilmem… Ama beni arama özellikle de Güney Afrikada ????
Kuğular için ne derler biliyor musun?
Ölüm onları ayırana kadar bir birlerine sadık kalırlarmış..
Gençken herşey basit sanıyorsun
yüzleşmek zorunda kalacabileceğin
o imkansız kararlar hakkında hiçbir şey
bilmiyorsun."
eşitlik" diyorlar ama bu saçma çünkü hepimiz farklıyız.
Söylesene hemşire, hangisi daha kötü?
Yaşamak isteyen birini öldürmek mi,
yoksa ölmek isteyen birini yaşatmak mı?
Belki de güzel kadınların özelliğiydi bu. Reddedilmeleri size saygı duymalarını sağlıyor, size daha çok güvenmeye başlıyorlar.
Çünkü biliyordu, bu başlangıç.
Sonun başlangıcıydı.
İtaatkar emek, sadakat, fedakarlık, hepsi sadece karınca yuvasında gereklidir…
Boksörlerin yaptığını yapıyorum. Yumruklara göre savruluyorum. Karşı koymuyorum. İşte bir şey seni kötü etkiliyorsa bırak etkilesin. Ne de olsa sonsuza dek bu duyguyu bastıramazsın. Azar azar sal gitsin, barajlar gibi birazını serbest bırak, duvarı çatlatana kadar birikmesine izin verme."
– Herkesin kendi mantığı, dünya görüşü, oyun kuralları vardır.
– Benim mantığım nasıl?
– Bir yön gösterip, ters yöne koşmak.
İnsan psikiyatrisinde hiçbir şey kesin olarak söylenemez.
Birşey seni kötü etkiliyorsa bırak etkilesin. Ne de olsa sonsuza dek bu duyguyu bastıramazsın. Azar azar sal gitsin, barajlar gibi birazını serbest bırak, duvarı çatlatana kadar birikmesine izin verme.
Tek sermayem ve kaynağım kişisel bağımsızlığımdır.
Toplumun bilmeye hakkı var, Demokrasimiz açıklığa dayanıyor şef.
Tarixdə,adətən, məğlub olanlar qalırlar
Ən yaxşı hekayələrdı böyük qələbələr haqqında deyil,parlaq məğlubiyyətlər barədə danışılır
Acı iyi bir şeydir, bu yüzden doğaya çok teşekkür etmelisiniz. Onun sayesinde yaşıyoruz.
Başarının tadı asla beklendiği gibi değildir. En önemlisi, başarıdan sonra şu soru ortaya çıkıyor: Ne oldu?"
Sən nə axtardığını onu yalnız öz gözlərinlə görəndən sonra anlayacaqsan
Kendimi kaybetmede siyah kuşak sahibiyim.
– Arayacağız
– Ne arayacağız?
– Bulduğumuz zaman anlarız.
– bu nasıl olur?
– Başka bir şey aradığınızda, önemli şeyleri daha kolay bulursunuz. Ne aradığımızı ancak kendi gözlerimizle gördükten sonra anlayacağız.
Eğer bir insan hayal kuruyorsa, bunun her zaman bir nedeni vardır.
– Ben sadece, düşüncemi birine yüksek sesle söylemek istiyordum, kulağa aptalca gelip gelmediğini duymak için.
– Evet, ne oldu ve kulağa nasıl geliyor?
– Aptalca, iyi geceler.
Kalplerinin derinliklerinde cehennemde yanmaktan korktukları için hayırlı işler yaparlar."
Ölüm yaşamın övgüsü olmalıdır.
Fizik sadece gerçeği söyler, ne kadar uğraşırsan uğraş, peri masalları için iyi değil"
Deneyimler gösteriyor ki, en iyi karar bir yığın fikre, temelsiz varsayımlara ve hatta bariz yanlış anlamalara dayanır.
Kalbinin derinliklerinden gelen hafif bir gülümsemeydi, aynı zamanda hem kararlılık hem de karışıklık vardı. Harry o gülüşe aşıktı.
Rüya, hayal gücümüzün ürününden başka bir şey değildir, neredeyse anında unutursunuz.
Kafasını salladı. İlk bakışta, hareketi şüpheye yer bırakmadı. Ne yazık ki başını sallamadan önce tereddüt etti. Saniyenin yüzde biri kadar. Ve bu Gert Rafto için yeterliydi.
Çoğu zaman insanların içlerinde saklı olan nefreti görürdü."
“Gençken her şey basit sanıyorsun; yüzleşmek zorunda kalabileceğin o imkânsız kararlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.”
“Kamikaze, on üçüncü yüzyılda Moğollarla yaptıkları bir savaşta Japonları kurtaran tayfunun adıymış. Kelimenin birebir çevirisi ‘kutsal rüzgâr’mış. Havalı bir isim, değil mi?”
“Benim tek sermayem ve kaynağım dürüstlüğümdür.”
“(…) her insan daha iyi biri olma şansına sahiptir.”
“Niels Bohr’a göre kuantum fiziği sizi şoke etmediyse onu henüz anlamamışsınız demektir.”
Tanrım, diye geçirdi içinden. Keşke geçmişe dönebilseydi. Mesela on sene öncesine. Her şey ne kadar farklı olurdu!
(…) insan biriyle o kadar yakın oluyordu ki o yakınlık sona erdiğinde yaşananlar gerçek değilmiş gibi hissediyordu; yalnızca zihinde var olduğundan kısa zamanda unutulan bir rüya gibi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir