İçeriğe geç

Psikoloji Nasıl Çalışır? Kitap Alıntıları – Kolektif

Kolektif kitaplarından Psikoloji Nasıl Çalışır? kitap alıntıları sizlerle…

Psikoloji Nasıl Çalışır? Kitap Alıntıları

Korkunun, seni yolundan döndürmesine asla izin verme!
Müşterilerinin kim olduğunu bilmek büyük bir şeydir; ama onların nasıl davrandığını bilmek çok daha iyidir.
İnsanların yetenekleri hakkindaki inançları,
yeteneklerine etki eder.
Eleştirilere, çatışmadaki sorumluluğunu üstlenmek yerine, bahaneler uydurarak ve karşı tarafı suçlayarak negatif tepki vermeyin.
Kendi davranışın için özür dilemeye ve eğer uygunsa o davranışının sorumluluğunu üstlen­meye hazır olmak.
Kar­şındaki eşini dinlemek ve onu rahatsız eden şeyi anlamaya çalış­mak; meseleyi kişisel almamak .
Eşini etkin bir biçimde dinlemek ve doğrudan saldırmak yerine, konu hakkındaki duygularını ifade etmek. Karşında­kinin kişisel nitelikleri yerine, söz konusu dav­ranışın seni neden ra­hatsız ettiğini açıkla­maya odaklanmak
Donn Byrne ve Gerald Clore’un teorisine göre; insanlar en çok arkadaşlık, seks, aşk ve kendini iyi hissetme ihtiyaçlarını karşılayan potansiyel eşlere kendini kaptırır.
Alan Kerckhoff ve Keith Davis’ e göre, ilişkiler üç eleme aşamasından geçer. Birinci eleme arka plan, eğitim ve oturduğu semte ilişkin benzerliklerin değerlendirilmesi, ikincisi benzer inanç ve tavırların aranması ve üçüncüsü de, birbirinin ihtiyaçlarını karşılama kapasitesiyle ilgilidir. Çok farklı kişiler elenir.
Elaine Hatfield ve meslektaşlarının geliştirdiği eşleşme teorisine göre, insanlar daha çok kendilerine benzeyen ve benzer bir sosyal konumda ve zeka düzeyinde olan kişilerle ilişki kurar. Böylesi kişilere, bir kişinin sıkletinde olmayan kişilere göre daha kolay erişilebilir.
Alan Kerckhoff ve Keith Davis’ e göre, ilişkiler üç eleme aşamasından geçer. Birinci eleme arka plan, eğitim ve oturduğu semte ilişkin benzeriikierin değerlendirilmesi, ikincisi benzer inanç ve tavırların aranması ve üçüncüsü de, birbirinin ihtiyaçlarını karşılama kapasitesiyle ilgilidir.
Hayatınızın kalitesi
İlişkilerinizin kalitesidir.
Bilimde ya da sanatta, otizm hamlesi şarttır.
Ortalama bir kişinin kafasından bir günde dört bin düşünce geçebilir ve bunlann hepsi de yararlı ya da rasyonel değildir.
Kaygıyı, eylemden daha hızlı azaltan bir şey yoktur.
İnsan davranışı; arzudan, duygudan, bilgiden doğar.
Eğer kişilerin kendilerini nasıl gördükleri (benlik imgesi) ile olmak istedikleri kişi (ideal benlik) arasındaki örtüşme azsa bu kişiler mutsuzdur ve bu kişilerin özsaygıları düşüktür.
Iyi bir hayat, bir durum değil bir süreçtir.
* MÖ Yaklaşık 1550: Ebbers Papirüsü (Mısır tıp papirüsü) depresyondan bahseder.
* MÖ 470-370: Demokritos, akıl ile duyular yoluyla elde edilen bilgiler arasında bir ayrım yapar. Hipokrat, bilimsel tıp ilkesini ortaya koyar.
* MÖ 387: Platon, beynin zihinsel süreçlerin mekanı olduğunu öne sürer.
* MÖ 350: Aristoteles, Ruh Üzerine isimli eserini yazar ve tabula rasa kavramını kullanır.
*MÖ 300-30: Zeno Stoacılığı öğretir, bu öğreti 1960’ların BDT’sinin esin kaynağı olur.
* 705: Zihinsel hastalar için ilk hastane Bağdat’ta kurulur (bunu 800’de Kahire’de ve 1270’te Şam’da kurulan hastaneler takip eder.)
Duygular insanların hayatlarını derinden etkiler: onların davranışına yön verir, varoluşuna anlam kazandırır ve insan olarak görülmesini sağlayan şey neyse onun özüdür. Ne var ki duygular aslında, beyinde farklı uyarıcılar tarafından tetiklenen fizyolojik tepkilerin sonucudur; duygulara verilen psikolojik anlam tamamen bir insan kurgusudur. Duygular belli davranışlar başlatarak, insani başarıyı ve hayatta kalmayı daha ileriye taşımak için evrilir: Örneğin, sevgi duyguları bir eş bulma, üreme ve bir grup içinde yaşama arzusunu kışkırtır; korku, tehlikeden sakınma (savaş-veya-kaç) yönünde bir psikolojik tepki yaratır; başkalarındaki duyguları okumaysa toplumsal bağları mümkün kılar.
Sesisizce acı çeken, bir çocuktur.
Tüm yaşamı boyunca sevgiye hasret kalmıştı. Doğası sevgiye açtı. Varlığının en temel arzusuydu bu. Buna rağmen hayatını onsuz sürdürmüş, sonucunda da katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu bilmezdi. Şimdi de bunu bilmiyordu. Bildiği şey sadece, sevgiyle hareket eden insanların onda bir heyecan uyandırdığıydı. Sevginin inceliklerini, yüce ve olağanüstü olduğunu düşündü.
.. depresyon o kadar sinsidir ki sonunu görmek kesinlikle imkânsızdır.
İnsan davranışı
Arzudan, duygudan, bilgiden doğar.
Duygular insanların hayatlarını derinden etkiler: Onların
davranışına yön verir, varoluşuna anlam kazandırır ve insan olarak görülmelerini sağlayan şey neyse onun özüdür.
İnkâr, sigara içmek gibi, bir bireyi kötü hissettiren
bir alışkanlığı haklı göstermekte kullanılan genel bir savunma mekanizmasıdır.
Kendilerinin sadece bir sosyal içici olduğunu söyleyerek, aslında alışkanlığın pençesinde olduğunu kabul
etmek yerine, bir sigara daha içmenin bahanesini yaratmış olurlar.
İd ve süperego ile müzakereler yürüten, aklın sesidir.
Aşırı seçenek alışveriş yapanı boğar ve tatminsiz bırakır; çünkü seçtiği üründen daha iyisinin olduğu endişesine kapılır.
Kalbinizi açmak için, kendinizi değişime açmalısınız. Görü- nürde sağlam dünyada yaşayın, onunla dans edin, meşgul olun, eksiksiz yaşayın, bütünüyle sevin ama yine de bunun geçici ol- duğunu ve sonuçta tüm formların çözülüp değiştiğini bilin.
İnsanlar arkadaşlarının ve rol modellerinin kullandığı ürünleri satın almaktan hoşlanırlar.
Terörist liderler genelde eğitimlidir ve ayrıcalıklı bir kesimden gelir; ancak takipçileri yoksul, eğitimsiz ve sosyal bakımdan dışlanmış insanlardır.
Ceza intikam için değil, suçu azaltmak ve suçluyu ıslah etmek içindir.
Uçak kazalarının %70’i ya da daha fazlası insan hatası yüzünden olmaktadır.
Çalışanların %60’ı yaptıkları işin sık sık takdir edilmesini ister.
Aşırı seçenek alışveriş yapanı boğar ve tatminsiz bırakır; çünkü seçtiği üründen daha iyisinin olduğu endişesine kapılır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir