Jane Austen kitaplarından Pride and Prejudice kitap alıntıları sizlerle…
Pride and Prejudice Kitap Alıntıları
“Hiçbir şey olmamalarına rağmen kendilerini bir halt sanan insanlar..”
Her parçası keyif vaat eden bir plan asla başarılı olamaz; büyük bir hayal kırıklığını önlemenin tek yolu ufak bir sıkıntıyı savunmaktır.
İyilik birinin içinde, diğerinin görüntüsünde.
Ama hiç şimdiki kadar güçlü hissetmemişti böyle uyumsuz bir evliliğin çocuklarının ne dertlere katlanmak zorunda olduklarını; hiç bu kadar iyi anlamamıştı yanlış hedeflere yönelmiş yeteneklerin ne kötülüklere yol açtığını
Önem bazen çok pahalıya satın alınabiliyor.
Âşık olsaydım bundan daha sefil bir körlük içinde olamazdım. Ama aptalca hatam aşk değil gurur oldu.
Kibirle gurur, çok zaman aynı anlamda kullanılmalarına karşin aslında ayrı ayrı şeylerdir. Bir insan kibirli olmadan da gururlu olabilir. Gurur daha çok bizim kendi kendimizi değerlendirmemizle ilgilidir;kibirse başkalarına kendimizi ne şekilde satmak istediğimizle.
Gurur insanlar arasında yaygın olan bir kusurdur.
Kendi evim olduğu zaman müthiş bir kütüphanem olmazsa mutsuz olurum.
Hiçbir şey alçakgönüllü bir görünümden daha yanıltıcı değildir, sık sık sadece düşünce dikkatsizliği, bazen de dolaylı bir övünmedir.
Acı verici anılar kendilerini hep hatırlatıyorlar ve onları akıldan çıkarmak mümkün olmuyor, olmamalı.
Geçmişin sadece hatırlamaktan zevk aldığınız kadarını düşünün.
Gurur daha çok kendimizle ilgili görüşümüze bağlıdır, gösteriş ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürtmek istediğimize.
Ben de gururunu kolayca affedebilirdim, benim gururumu yaralamasaydı.
İnsan isteyince mesafenin önemi yoktur.
Bütün bu insanların ruhsuzluğu ve gürültüsü, anlamsızlığı ve önemli adam havaları yok mu!
Doğrusu okumak gibi tatlı şey yok! Başka her şey insanı kitaptan daha çabuk yoruyor!.. Kendi evim olduğu zaman müthiş bir kütüphanem olmazsa mutsuz olurum.
etrafa aldırış etmemek, aşkın en büyük belirtisi değil midir?
İnsanın sevdiklerinden ayrılması kadar güç bir şey yok. İnsan onlarsız kendini terk edilmiş gibi hissediyor.
Her parçası keyif vaat eden bir plan asla başarılı olamaz.
Öfkeli insanlar her zaman akıllı olmazlar.
An accomplished woman must know, music, singing, drawing, dancing, and foreign languages. Besides all this, she must have a good fortune and perfect beauty.
//Becerikli bir kadın; müzik, şarkı söyleme, çizim, dans ve yabancı dil bilmeli. Bütün bunların yanında, iyi bir talihe ve kusursuz bir güzelliğe sahip olmalıdır.
//Becerikli bir kadın; müzik, şarkı söyleme, çizim, dans ve yabancı dil bilmeli. Bütün bunların yanında, iyi bir talihe ve kusursuz bir güzelliğe sahip olmalıdır.
Yaradılışım için kinci diyebiliriz belki. Birinden bir kez soğuyunca ilelebet soğurum.
Şimdi dürüst olalım; beni küstahlığım için mi sevdin? Ruhunun canlılığı için sevdim.
Geçmişin sadece hatırlamaktan zevk aldığınız kadarını düşünün.
Kutsal bir metne dokunmak her şeyden önce bir risktir. Ona inanmayı değil onu samimi olarak anlamayı istediğimizde karşımızda koca bir tari- hin yükünü buluruz. Tarih boyunca insanların kitabı taşıdığı gibi, kitap da insanı taşıdığından, bu yük hem kitabın kendisine hem de onu anlamak isteyene aittir.
Onun sevgisini kıskanıyordu, sevgisini hissetmeyi artık umut edemese de. Ondan haber almak istiyordu, ona ulaşmanın hiçbir imkanı olmadığı halde. Onunla mutlu olabileceğine inanıyordu, ar tık bir araya gelmeleri imkansız göründüğü halde.
Dünyanın en sevgi dolu, en cömert kalbindeki tüm mutluluk umudunu bir süreliğine yerle bir etmişti; üstelik ne kadar kalıcı bir zarar verdiğini henüz kimse bilemezdi.
Kalbinizi açmak için, kendinizi değişime açmalısınız. Görü- nürde sağlam dünyada yaşayın, onunla dans edin, meşgul olun, eksiksiz yaşayın, bütünüyle sevin ama yine de bunun geçici ol- duğunu ve sonuçta tüm formların çözülüp değiştiğini bilin.
Dağın taşın yanında erkekler de neymiş?
İkimiz de asosyal, inatçı yapıdayız, konuşmayı sevmiyoruz, tabii eğer bütün odayı büyüleyecek, atasözü ihtişamıyla gelecek nesillere aktarılacak bir şey söylemeyi ummuyorsak.
Sanırım her yaradılışta belli bir kötülüğe doğru eğilim vardır doğal bir kusur, en iyi eğitim bile üstesinden gelemez.
Ama şu ‘deliler gibi sevme’ deyimi o kadar basmakalıp o kadar alışılagelmiş bir söz ki bana çok da bir şey ifade etmiyor.
Küçük genç hanımların ciddi kitaplara ilgi duymadıklarını sık sık gözlemlemişimdir… oysa bunlar sadece onların menfaati için yazılıyor. İtiraf etmeliyim, beni hayrete düşürüyor… çünkü, ortada yani, eğitim kadar faydalı bir şey olamaz.
Çoğunlukla bizi kandıran kendi kibirimizden başka bir şey değildir.
İletişim çatışmalarının bir başka kaynağının ise “İlişki Tükenmişliği” olduğu düşünülmektedir. Uzun süre devam eden çatışmalardan sonra karşınızdaki kişiyle anlaşamadığınızı fark edersiniz. İlk tanıştığınızda ilişkiniz ne kadar renkli ve eğlenceliydi. Daha sonra eleştiriler, küçümsemeler arttıkça ilişki tükenmişliği ortaya çıkar. İlişkiden dolayı kişi kendisini yorgun, tükenmiş, çaresiz, yalnız hisseder. Bu durum aile ya da romantik ilişkilerde sıkça rastlanır. Sorunlu ebeveyni ile uzun süre iletişim kuran kişiler bir zaman sonra tükenmeye başlar. Romantik ilişkilerde ise tükenmişlik ayrılıklarla sonuçlanır.
İyilik birinin içinde, diğerinin görüntüsünde.
Ortada büyük bir sevgi yokmuş demek. Olsa böyle sonuçlanmazdı.
Tüm yaşamı boyunca sevgiye hasret kalmıştı. Doğası sevgiye açtı. Varlığının en temel arzusuydu bu. Buna rağmen hayatını onsuz sürdürmüş, sonucunda da katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu bilmezdi. Şimdi de bunu bilmiyordu. Bildiği şey sadece, sevgiyle hareket eden insanların onda bir heyecan uyandırdığıydı. Sevginin inceliklerini, yüce ve olağanüstü olduğunu düşündü.
Başkaları tarafından korkutulmayı kabul etmeyen bir inatçılığım vardır. Beni korkutmaya yönelik her girişim cesaretimi daha da artırır.
Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor.
Etrafa aldırış etmemek, aşkın en büyük belirtisi değil midir?
Gerçekten sevdiğim pek az insan var; hele saygı duyduğum daha az insan var.
Boşuna mücadele ettim, işe yaramayacak
Duygularım bastırılır gibi değil.
Duygularım bastırılır gibi değil.
Düzenli öğretim olmadıkça eğitim yapılamayacağını hep söylemişimdir.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Gülmek zorunda kalıyordu, ağlamayı tercih ettiği halde.
Gülmek zorunda kalıyordu, ağlamayı tercih ettiği halde.
O adama hiç aşık olmadığımdan artık eminim, sevgili yengeciğim. Çünkü kendisine karşı o saf ve katıksız tutkuyu besleseydim, şu an adını anarken bile kendimden tiksinir, hayatı boyunca sürünmesini dilerdim.
İnsanın sevdiklerinden ayrılması kadar kötü bir şey yok. Sevdikleri yanında olmayınca insan pek garip kalıyor.
İnsan tabiatı hata yapmaya o kadar yatkın ki!
Ama hata yapma ya da başkalarını mutsuz etme kastı olmadan da hata yapılabilir ve üzüntü verilebilir. Düşüncesizlik, başka insanların duygularına karşı dikkatsizlik, kararsızlık da aynı işi görür.
Gerçek ten sevdiğim pek az insan var; hele saygı duyduğum daha az insan var. Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor.
Doğrusu okumak kadar tatlı bir şey yok! Başka her şey insanı kitaptan daha çabuk yoruyor..!
Düşüncelerim öyle hızlı akıyor ki ifade edecek zaman bulamıyorum
Suçu gelin etmişler de kimse almamış.
The entire world is good in your eyes. I never heard you say something bad about any person in your life. You are always blind to the defects of others.
//Tüm dünya senin gözünde güzel. Hayatta hiç kimse hakkında kötü bir şey söylediğini duymadım. Her zaman başkalarının kusurlarına karşı körsün.
//Tüm dünya senin gözünde güzel. Hayatta hiç kimse hakkında kötü bir şey söylediğini duymadım. Her zaman başkalarının kusurlarına karşı körsün.
Many people misunderstand vanity and pride. They are different things, though the words are often used synonymously.
//Birçok insan, kibir ve gururu birbirine karıştırabiliyor. Ancak bunlar her ne kadar eşanlamlı gibi kullanılsa da farklı şeylerdir.
//Birçok insan, kibir ve gururu birbirine karıştırabiliyor. Ancak bunlar her ne kadar eşanlamlı gibi kullanılsa da farklı şeylerdir.
Doğrusu okumak gibi tatlı şey yok! Başka her şey insanı kitaptan daha çok yoruyor. Kendi evim olduğu zaman müthiş bir kütüphanem olmazsa mutsuz olurum.
Geçmişin sadece hatırlamaktan zevk aldığınız kadarını düşünün.
Ondan haber almak istiyordu ,ona ulaşmanın hiçbir imkânı olmadığı halde.Onunla mutlu olabileceğine inanıyordu, artık bir araya gelmeleri imkansız göründüğü halde.
Onun gururunu ben de kolaylıkla hoş görebilirdim. Benim gururuma dokunmamış olsaydı.
Gerçekten sevdiğim pek az insan var; hele saygı duyduğum daha az insan var. Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor.
Doğrusu okumak gibi tatlı şey yok! Başka her şey insanı kitaptan daha çok yoruyor!.. Kendi evim olduğu zaman müthiş bir kütüphanem olmazsa mutsuz olurum.
“Sık sık düşünüyorum da” dedi “insanın sevdiklerinden ayrılması kadar kötü bir şey yok. Sevdikleri yanında olmayınca insan pek garip kalıyor.”
Hanımların erkekleri tavlamak için giriştikleri bütün numaralar bayağıdır. İçinde kurnazlık olan her şey bayağıdır.
Derdini söylemeyenin acıyanı da olmazmış.
Şiiri hep aşkın gıdası olarak düşünürdüm.
Ben şuna inanıyorum ki, herkesin benliğinde kötü bir yön -yaradılıştan kusurlu olan bir yön- vardır. İnsan ne denli çabalarsa çabalasın bunu aşamaz.
O güzelim gözlerin hakkını hangi ressam verebilir ki?
Zaten güçlü olan bir aşkı her şey besler.
Ne derlerse desinler, doğrusu okumak kadar zevkli bir şey olamaz! İnsan kitap dışında her şeyden o kadar çabuk bıkıyor ki!
Günümüzde bir aile kütüphanesinin ihmal edilmesini anlayamıyorum.
Kendi evim olduğu zaman müthiş bir kütüphanem olmazsa mutsuz olurum.
“Geçmişin sadece güzel anılar uyandıran kısmını hatırlayın.”
Geçmişin sadece hatırlamaktan zevk aldığınız kadarını düşünün.
Gerçekten sevdiğim pek az insan var; hele saygı duyduğum daha az insan var.
Akıl vermeyi hepimiz severiz, ama sadece bilmeye değmeyecek şeyleri öğretmeyi becerebiliriz.
Geçmişin yalnızca kıvanç veren yönlerini anacaksın.