Agatha Christie kitaplarından Porsuk Ağacı Cinayeti kitap alıntıları sizlerle…
Porsuk Ağacı Cinayeti Kitap Alıntıları
Çok iyisiniz Çok iyisiniz
Biz hiçbir zaman o sözlere inanmadık
Biz hiçbir zaman o sözlere inanmadık
Çocukluğunuzu mutlu geçirmişseniz, sonradan bunu kimse elinizden alamaz, öyle değil mi?
Elimde değil. Bazı insanlar uğursuzdur. İşte ben de onlardan biriyim.
Ne biçim bir çağda yaşıyoruz.
Olanları görmezden gelmeye çalıştım. Belki bu korkakça bir şeydi. Fakat onu değiştirmem imkansızdı. İnsan kimseyi değiştiremez.
Ben daima insanların kötü olduklarına inanırım. İşin kötüsü sonunda da yanılmamış olduğumu anlarım.
Bir tek yalan, yenilerini uydurmak zorunda bırakır insanı.
Belki bütün dünya hilekâr, belki de ben şansız biriyim.
Ben daima insanların kötü olduklarına inanırım. İşin kötüsü sonunda da yanılmamış olduğumu anlarım.
Hiçbir sorun doğru olarak bir çözüme kavuşturulmamışsa, o sorun çözümlenmiş sayılmaz.
Eski günahların gölgeleri uzundur.
Ben daima insanların kötü olduklarına inanırım. İşin kötüsü sonunda da yanılmamış olduğumu anlarım.
Olanları görmezden gelmeye çalıştım. Belki bu korkakça bir şeydi. Fakat onu değiştirmem imkânsızdı. İnsan kimseyi değiştiremez.
Bazen içimden buradan çıkıp gitmek geliyor.
Hiçbir sorun doğru olarak bir çözüme kavuşturulmamışsa, o sorun çözümlenmiş sayılmaz.
Ne yaparsınız? İnsan bazen dayanamayıp bir günahkarıda sevebiliyor. O çok şirindir. Daima da öyleydi zaten
Ne tarafa dönersen döneyim daima aynı kişiyle karşılaşıyorum
Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir.Bu bilimsel bir deney veya herhangi bir kuram içinde geçerlidir.Mesela bir proton normalde bize sadece yükü ve kütlesi hakkında bilgi verir.Ama herhangi bir hızlandırıcıda çarpıştırılıp parçalara ayrılan bir proton ,bize bu yükü veya kütleyi nasıl kazandığı hakkında daha detaylı bilgi verir.Yada nöroloji için konuşucak olursak sağlam bir insan beyni bize içindeki hangi kısmın ne işe yaradığı konusunda pek az bilgi verir.Ama nezaman ki bu beynin bir kısmı hasar görür ve bu hasar sonucu kişi bazı duyuşsal yeteneklerini kaybeder.İşte o zaman beynin yapısına dair daha detaylı bilgiye sahip oluruz.Yada biyoloji içinde durum farklı değildir.Mesela tasarımlarında belli hatalara sahip canlılar görmemiz onların varoluşlarını oluşturan mekanizmalar hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmamıza yararlar.Aynısı bilimsel kuramlar içinde geçerlidir.Mesela eski insanlar ısıyı,maddenin hareketi olarak değilde maddeden dışarı çıkan birşey olarak düşünüyorlardı.Ve sonra birgün kalayı ısıttıklarında yanan kalay, metal kirecine dönüşüyordu.Ama ilginç bir şekilde yanmadan önceki halinden daha ağır oluyordu.Ve o dönemin bilim insanları bu nasıl olabilir diye düşündüler.Eğer ısı maddenin yanınca dışarıya attığı bir fazlalıksa o zaman bu maddenin yanınca daha hafif olması lazım.Yani bu tarz deneysel bir çatlak o dönemin bilim insanlarına sahip oldukları ısı kuramının yanlışlığı hakkında daha detaylı bilgi verdi.Sosyoloji içinde durum pek farklı değildir.Mesela bir sistemin kendi içindeki çatlakları o sistemin işleyişi hakkında daha detaylı bilgi verir.Aynı bunun gibi insan ilişkilerinde de durum benzerdir.Mesela nezaman ki bir ilişki bozulur ozaman insanlar sahip oldukları gerçek kişilikler hakkında daha detaylı bilgi verirler.Yada konuya dair son bir örnek verecek olursak: Psikolojideki anormal insanlar olmasaydı bugün normal insanın psikolojisinin işleyişi hakkında bukadar detaylı bilgiye sahip olmazdık.Yani demem o ki örnekleri çoğaltmak mümkündür ama bu konunun ana fikrinin önemini arttırmayacaktır.Bu yüzden yazının başında dediğim şeyi tekrarlamakta fayda var:Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir!
Olmayacak düşler kurarlar ve daima düş kırıklığına uğrarlar.
İnsan kimseyi değiştiremez.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Hiçbir sorun doğru olarak çözüme kavuşturulmamışsa, o sorun çözümlenmiş sayılmaz.
Bütün dünya hilekar Belki de ben şanssız biriyim
Korkarım hayat çok zalim.
İnsan kimseyi değiştiremez.
Hiçbir sorun doğru olarak bir çözüme kavuşturulmamışsa, o sorun çözümlenmiş sayılmaz.
Çocukluğunuzu mutlu geçirmişseniz, sonradan bunu kimse elinizden alamaz.
İnsanın bu dünyada yaşayabilmesi için korkusuz olması gerekir.
Hiçbir sorun doğru olarak bir çözüme kavuşturulmamışsa, o sorun çözümlenmiş sayılmaz.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
İnsanlara etiket yapıştırmak doğru değildir.
Korkarım hayat çok zalim.
Gerçek ne kadar kötü olursa olsun bunu saklamanın kimseye bir yararı olmaz.
Dedikleri gibi ‘Eski günahkarların gölgeleri uzun olur!’.
“Ben daima insanların kötü olduklarına inanırım. İşin kötüsü sonunda da yanılmamış olduğumu anlarım.”
Demek her zaman insanların en kötü tarafını düşünmek gerekiyor?
Ben daima insanların kötü olduklarına inanırım. İşin kötüsü sonunda da yanılmamış olduğumu anlarım.
İnsanlar kendilerini yanlış tanırlar.
Hiç bir sorun doğru olarak bir çözüme kavuşturulmamışsa, o sorun çözümlenmiş sayılmaz.
Üzerine iyi damgası vurulan çoğu kimselerin aptal olduğu düşünülür.
Ben de kimseye karşı sevgi duymayan bir kadın olmadığımı umarım. Fakat kötülüğe karşıyım. Kötülük, ortadan kaldırılmalıdır.
Eski günahkarların gölgeleri uzun olur.
“İnsan kimseyi değiştiremez.”
“Hiçbir sorun doğru olarak bir çözüme kavuşturulmamışsa, o sorun çözümlenmiş sayılmaz.”
“İnsanlara etiket yapıştırmak doğru değildir.”
“Belki bütün dünya hilekar Belki de ben şansız biriyim ”
Bilmiyorum, ‘iyi’den kastınız ne, yavrum.Orada hem çok iyi, hem de çok kötü insanlar oturur. Başka köylerde olduğu gibi orada da bazı acayip olaylarla karşılaşırsınız. İnsanların huyu her yerde aynıdır. Öyle değil mi?
İşe çıkar karıştı mı, insan kuşkulanır. En iyisi kimseye inanmamaktır.
İnsan bazen dayanamayıp bir günâhkarı da sevebiliyor.
Ben daima insanların kötü olduklarına inanırım. İşin kötüsü sonunda da yanılmamış olduğumu anlarım.
İşe çıkar karıştı mı, insan şüphelenir. En iyisi kimseye inanmamaktır.
Ne tarafa dönersem döneyim daima aynı kişiyle karşılaşıyorum.
Olanları görmezden gelmeye çalıştım. Belki bu korkakça bir şeydi. Fakat onu değiştirmem imkansızdı. İnsan kimseyi değiştiremez.
Çocukluğunuzu mutlu geçirmişseniz, sonradan bunu kimse elinizden alamaz, öyle değil mi?
Hiçbir sorun doğru olarak bir çözüme kavuşturulmamışsa, o sorun çözümlenmiş sayılmaz.
Yıllar geçtikçe insan değişiyor. İçinde bir yere yerleşme isteği oluşuyor.
Eski günahların gölgeleri uzundur.
Üzerine iyi insan damgası vurulan çoğu kimselerin aptal olduğunu düşünülür.
“Aslında ben fikirlerimin kurbanı oldum.”
“Kötüler cezasız kalmamalıdır.”
“Babamdan nefret ettiğime inanıyordum Fakat herhalde yanılmışım. Yoksa Bu kadar üzülmezdim.”
Bütün dünya hilekâr Belki de ben şanssız biriyim
Fakat kötülüğe karşıyım. Kötülük, ortadan kaldırılmalıdır.
İnsanın bu dünyada yaşayabilmesi için korkusuz olması gerekir.
Ben daima insanların kötü olduklarına inanırım. İşin kötüsü sonunda da yanılmamış olduğumu anlarım.
Geçmişi düşünmek anlamsız. Bundan sonra yalnız geleceğin üzerinde durulmalı.
mutluluğu tattığım zamanlar da oldu.
Fikirlerin kimseye yararı yoktur. İnsanın harekete geçmesi gerekir.
Yıllar geçtikçe insan değişiyor. İçinde bir yere yerleşme isteği oluşuyor.
Üzerine iyi insan damgası vurulan çoğu kimselerin aptal olduğu düşünülür.
Ne biçim bir çağda yaşıyoruz.
Gerçek ne kadar kötü olursa olsun bunu saklamanın kimseye bir yararı olmaz
Bu dünya hilekâr Belki de ben şanssız biriyim
İnsan kimseyi değiştiremez.
Eski günahların gölgeleri uzundur.
Fakat kötülüğe karşıyım, kötülük ortadan kaldırılmalıdır.