İçeriğe geç

Piyon: Bowers Dosyaları 1 Kitap Alıntıları – Steven James

Steven James kitaplarından Piyon: Bowers Dosyaları 1 kitap alıntıları sizlerle…

Piyon: Bowers Dosyaları 1 Kitap Alıntıları

Bazı anlar, sonsuza dek sevgiyle hatırlanmak içindir.
Hayatta her zaman mantıklı şeyler olmaz. Sevdiklerin kanser olur ve ölürler. Aileler ayrı düşer. Yönünü, odak noktanı, netliğini kaybedersin.
Bazen insanlar
korktuklarında sonradan pişman olacakları şeyler yaparlar.
Ama sevgimiz bizi sonsuza kadar bir arada tutacak!
diye bağırdı.
Tek suçları, daha iyi bir dünyanın hayalini kurmak, bu dünya için kavga etmek ve ona inanmaktı.
Bazı anlar sonsuza kadar sevgiyle hatırlanmak içindir.
Demek istediğim, yaptığımız her şey, birbiriyle çakışan ve birbirini tamamlayan, dikkatimizi çekmek, hayatımıza girmek için birbiriyle yanşan nedenler, hayaller, pişmanlıklar, utançlar, ümitler ve arzulardan oluşan bir düğüm hâlinde.
Kendini saklayarak işini daha da zor hâle getirmek istemiyorsun. Maske takmıyorsun çünkü başkalarının taktığı maskeleri çıkarmanın ne kadar güç olduğunu biliyorsun. İnsanların seni apaçık görmelerine izin verirsen belki onlar da sana karşı maskelerini takmayacak ve işini biraz olsun kolaylaştıracaklar.
Bu dünya çok zalim. dedi Aaron Jeffrey Kincaid.

Bu dünya çok zalim. diye tekrarladı Jessica Rembrandt.

Ama aşkımız bizi sonsuza kadar bir arada tutacak.

Aşkımız bizi sonsuza kadar bir arada tutacak

Aslında fikirlerin nereden çıktıkları değil, seni nereye götürdükleri ya da sana neler yaptırdıkları önemlidir.
Umuttan başka hiçbir şeye ihtiyacım yok. Ki onu da ne geçmişte ne de gelecekte görebiliyorum. Bu durumda sanırım yapmam gereken tek şey gözlerimi kapamak.
Yara izleri, daha iyi hikâyeleri olan dövmelerdir.
Ve zaman yeniden akmaya başladı.
Kaos insanların varlığının kanıtıdır. umut ise Tanrının.
Sonra dinlediğinden emin bile olmadığım Tanrı’ya dua ettim.
Hiçbirimiz başkalarının nasıl hissettiğini
bilemeyiz.Bizi birey yapan budur.Hepimizin acıları, hataları var.Ama birbirimize elimizi uzatabilir, yardım edebiliriz.Bizi insan yapan budur.
‘Yara izleri, daha iyi hikâyeleri olan dövmelerdir.’
Bir şekilde, aylar süren bir öfkenin altında bir yerlerde tutunabileceğim bir umut kırıntısı bulmuştum. Tutunacak yeni bir şey.
Goethe şöyle yazmıştı: ‘İşleyemeyeceğimi düşündüğüm hiçbir suç yok.’ En azından en beğenilen çevirisi böyle.
Haklısın, kaos insanların varlığının kanıtı. diye fısıldadı. Ama umut Tanrı’nın kanıtı.Her şeyin arkasındaki en derin tasarım o,Patrick.Acıya rağmen umut.
Psikopat olmak için empati duygusundan yoksun olmanız gerek.Diğer insanların
hissettiklerine veya yaşadıklarına tamamen kayıtsız olmanız gerekir.
Devlet artık buralara yetimhane demiyordu. Elbette demiyorlardı.Kulağa çok olumsuz geliyordu.Orası yetimhane değil,bir
grup evi ydi.Sanki öyle bir yere ev adını vermek orayı bir eve dönüştürüyor-muş gibi. Sanki bunu yapmaya herhangi
bir şey yetecekmiş gibi
Korku ve sevgi, diğer tüm sebepleri harekete geçiren hatırlayamadığım iki sebep. Bazı kalplerde özgür olan. Diğerlerinde birbirine dolanmış.
Hiçbirimiz başkalarının nasıl hissettiğini bilemeyiz. Bizi birey yapan budur. Hepimizin acıları, hataları var. Ama birbirimize elimizi uzatabilir, yardım edebiliriz. Bizi insan yapan budur.
Bu dünya çok zalim.
Bence güzellik, bizi öyle korkutuyor ki en
beğendiğimiz şeyleri yok ediyoruz.
Etrafımı çevreleyen gün, ölüm kokuyordu. 
Duygularım mı? Dürüst olmak gerekirse karışıktılar.
Ne olduğunu, yerdekilerin neden hiç kalkmadıklarını anlamaya çalışarak bir süre baktı.Bazıları sessizce yerde yatıyor ve kıpırdamıyor, diğerleri ise tamamen durana kadar korkutucu bir şekilde titriyorlardı.İlacı içen veya iğne olmayı kabul eden hiç kimse tekrar ayağa kalkmadı

Hiçbiri. Hiçbir zaman

Bazı rüyalar böyledir.Ayık da olsanız,uyuyor da olsanız yakanızı bırakmazlar.Umutlarınızın ve arzularınızın,geçmişinizin ve acınızın, geleceğinizin ve yaşadığınız günlerin arasından dolanarak sizin derin ve kati bir parçanız
hâline gelen,kalın kökler salarlar
Hayat kusursuz değildir.Bir yapbozda yerine kusursuzca oturan parçalar daha
çözülecek kısımlar olduğu anlamına gelir.Her şey o kadar anlamlı gözükmemeye başlayana kadar bakmaya devam et.Ancak o zaman olayın çözümüne daha fazla yaklaşabilirsin.
Solak şahıslar bir şeyden kaçarken sağa dönmeye eğilimlidirler ama bir engelle karşılaşınca sollarına dönerler
İşin gerçeği bulmak.Zaten yeterince zor bir iş.Kendini saklayarak işini daha da zor hâle getirmek istemiyorsun.Maske takmıyorsun
çünkü başkalarının taktığı maskeleri çıkarmanın ne kadar güç olduğunu biliyorsun.İnsanların seni apaçık görmelerine izin verirsen belki onlar da sana karşı maskelerini takmayacak ve işini biraz olsun kolaylaştıracaklar.
Suçluların hayatla ilişkileri bizimki gibidir. Onların da kuralları, alışkanlıkları vardır, zaman ve para kazanmaya çalışırlar. Yerler, içerler, uyurlar, çalışırlar, kavga ederler,hoşlanmadıkları şeylerden kaçınır, yakalanmamak için hatalarını örtmeye çalışırlar.Hepimiz gibi Bunları söylememin size taş kalplilik ya da duygusuzluk gibi geldiğini biliyorum ama onları yakalamama faydası oluyor.İnsan davranışlarını anlamak, katillerin davranışlarını anlamamı ve onları yakalamamı sağlıyor.
Herkes zaman zaman mola vermeye ihtiyaç duyar.
Bu sularda avlanacaksan oltanın ucundakini ne tür bir balık ısırmaya karar verirse versin, makarayı sarmaya hazır olsan iyi edersin.
Hepimiz birer piyonuz.
Peki oyunu kim oynuyor?
Tanrı. Bizi satranç tahtasının üzerinden yerlere atıyor, bu zavallı küçük gezegeni sevgili, küçük çocuklarının cesetleriyle kirletiyor. Melekleri eğlendirmek için bizleri öldürerek sonsuzlukta zaman geçiriyor.
Ruhların da vücutlar gibi parçalanabileceğini ve kanayabileceğini söyledi. Bunu şiddetin diğer türü olarak tanımladı.
Cevap ne? Kaos neyin kanıtı?
Bizim. İnsanların.
‘Evrendeki tasarım bir tasarımcının varlığının kanıtıdır.’
Benim için ölüm korkutucu bir şey değil, asıl tehlikeli olan yaşamak.
Asla ama asla varsayımlarda bulunma.
İçimden bir ses: Sadece Tanrı bu kadar acımasız olabilir. diyordu.
Sadece en aptal fareler bir kedinin kulağının içine saklanır. Ama sadece en zeki kediler oraya bakmayı akıl eder.
Bir öpücük, bir hapşırık, bir el sıkışma Dünyanın her yerinde dengeleri değiştirecek hareketler.
Tanrı’ya bir şans verin, diye ısrar etti. Kaybedecek bir şeyiniz yok ki.
Gerçek dışında. diyerek geri atış yaptım.
Bizi gerçek bilgeliğe götürecek en iyi öğretmen, en büyük yol gösterici acıdır.
Hayat kozmik bir şaka.
İnsanoğlu güzelliğin tadını onu bozmadan çıkaramıyor
Yaşaraın , ölürsün ve dünya adını bile hatırlamaz. Hayat kozmik bir şaka
Hayat kusursuz değildir. Bir yapbozda yerine kusursuzca oturan parçalar daha çözülecek kısımlar olduğu anlamına gelir. Her şey o kadar anlamlı gözükmemeye başlayana kadar devam et . Ancak o zaman olayın çözümüne daha fazla yaklaşabilirsin.
Hayat son derece kırılgan,çok geçici , çok kısa . Bunca yıldan sonra bile çözemediğim bir bulmaca.
İlk cinayet. diye fısıldadım,
Grolin’in kız arkadaşının
evi terk etmesinden, Grolin’in kızı dövmesinden iki gün
sonraydı Değil mi?
Korku ve sevgi, diğer tüm sebepleri harekete geçiren
hatırlayamadığım iki sebep. Bazı kalplerde özgür olan.
Diğerlerinde birbirine dolanmış.
Aslında bahsettiği doğru bir noktaydı. Ne kadar ironik.
Bir suçun mekânı ve zamanlaması ölümüme sebep olacaktı.
Tam anlamı ile.
“Yara izleri, daha iyi hikâyeleri olan dövmelerdir.’”
Çay fincanım parmaklarımın arasında titredi. Sözleri beni
can evimden vurmuştu. Şey, sanırım öyle olabilirim ama
sonunda işin sebep kısmının kolay kısmı olduğu sonucuna
varıyorum .Katiller de hayattan herkesin istediği şeyleri
isterler: tatmin, başarı, değerli hissetme, kabul görme hissi,
güç
Rahip Jim Jones’un sözlerini: Benim için ölüm
korkulacak bir şey değildir, asıl tehlikeli olan hayatın ta
kendisidir.
“Tanrı’ya bir şans verin, diye ısrar etti. Kaybedecek bir şeyiniz yok ki.
Ve bu, bardağı taşıran son damla oldu. Gerçek dışında. diyerek geri atış yaptım. Sonunda gerçekten anlamı olan tek şey bu: Neye inandığınızdan, size yarar sağlayan her şeyden daha önemli olan şey. Pascal’ın bahis teorisinin yanlış tarafı bu Peder. Karşılığında şimdi ya da sonsuzlukta alınacak şeyler üzerine kurulmuş, gerçek üzerine değil. Pascal’a göre, Tanrı eğer gerçekten varsa ve sen ona inanırsan cennete gidersin. Ama inanırsan ve o yoksa en azından bu dünyada huzur ve umut içinde yaşarsın. Doğru mu?  
Başıyla onayladı.
Ama Peder, dedim. Eğer Tanrı yoksa bu inanç daha mutlu bir hayat sürmene yarasa bile, var olduğuna inanmamalısın. Çünkü bir yalana inanıyor olursun. Bir yalanı yaşarsın. Hayatımın bir yalan üzerine kurulmasını istemiyorum, bu yalan rahatlatıcı bir yalan bile olsa. Gerçek üzerine bahis oynamayı tercih ederim.”
“Bizi çektiğimiz acılar konusunda teselli eden tek şey, dikkatimizin dağılmasıdır. Ama bu aynı zamanda en büyük acılarımızdandır. Bu sözü yıllar önce okumuş ve bir daha unutmamıştım. Hayatımı anlatıyor gibiydi.
Psikopatlar insanlara değer vermezler. Dürtüleriyle
hareket ederler, suçlu hissetmezler, dünyanın geri kalanının
yaptığı gibi; duygusal yanıtlar vermezler. Güce ve kontrole
karşı doymak bilmez bir ihtiyaç duyarlar. Bazıları korku
hissetmez. Bazıları, partnerleri acı çekmiyorsa ölmek üzere
değilse veya hâlihazırda ölü değilse seksüel doyuma
ulaşamaz. Genellikle psikopatlara en çok keyif veren şey
başkalarının çektiği acıdır.
“Bizi gerçek bilgeliğe götürecek en iyi öğretmen, en büyük yol gösterici acıdır.”
Doğru, her şeyin şimdi, ekimde başlamak yerine gelecek
ayın on sekizinde başlaması çok ideal ve mükemmel olurdu.
Ama sadece teröristler ve deliler tarihlere, eylemlere
verdiklerinden daha fazla önem verirler. Aaron bunlardan
hiçbiri değildi. Sadece hedefe kilitlenmiş, kendini adamış ve
ailesine âşık, nihai kaderini gerçekleştiren bir adamdı.
“Hayat kusursuz değildir. Bir yapbozda yerine kusursuzca oturan parçalar daha çözülecek kısımlar olduğu anlamına gelir. Her şey o kadar anlamlı gözükmemeye başlayana kadar bakmaya devam et. Ancak o zaman olayın çözümüne daha fazla yaklaşabilirsin.”
Hayat kontrolden çıkınca bir şeyler yapmak zorunda kalırsın. Bir şey. Yaptığın şey çok kısa bir süre canını yaksa bile. İz bıraksa bile
Sonunda önemli olan söylentilerdir Dr. Bowers, gerçekler değil. Söylentiler savaş başlatır, rejim devirir, evlilikleri batırır, kariyerleri sonlandırır. Dünya ticareti arkasındaki itici güç söylentilerdir, gerçekler değil. Borsadan vadeli işlem piyasalarına, petrol fiyatına kadar her şeyi varsayımlar ve söylentiler belirler. Söylentilere hakim olursanız Dr. Bowers, dünyaya hâkim olursunuz.
Yara izleri, daha iyi hikâyeleri olan dövmelerdir.
Sadece en aptal fareler bir kedinin kulağının içine saklanır
ama sadece en zeki kediler oraya bakar.
Doğum yaşlıların ölümüdür. Ölüm
yenilerin doğumudur.
Jones, grubunda bulunan çok sayıdaki Afro-Amerikalıdan
dolayı, karanlığın, siyah rengin kötü veya şeytani şeylerle
bir tutulmasından hoşlanmıyordu. O yüzden, Jonestown’da
ne zaman bir kriz veya trajedi yaşansa o günü Beyaz
Gece diye anardı.
İnsanoğlu, güzelliğin
tadını onu bozmadan çıkaramıyor gibi. Görüntüsüne
bakarken donup kalmıştım. Örneğin, ormanın içinden
geçen bu patika. Bu zirvenin yalnızlığını anlamamızı
sağlayan tek yol. Ama aynı zamanda, tadını çıkarmamıza
izin verdiği şeyi bozuyor, manzarayı. Bence güzellik, bizi
öyle korkutuyor ki en beğendiğimiz şeyleri yok ediyoruz.
Bir
öpücük, bir hapşırık, bir el sıkışma Dünyanın her yerinde
dengeleri değiştirecek hareketler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir