Özkan Yaman kitaplarından Peygamberimizden 40 Hadis Ders kitap alıntıları sizlerle…
Peygamberimizden 40 Hadis Ders Kitap Alıntıları
Rabbini zikredenle, Rabbini zikretmeyenin misali diri ile ölünün durumu gibidir.
Her duyduğunu anlatması kişiye yalan olarak yeter.
Zulüm, kıyamet günü zalime zifiri karanlıktır.
Kim bana bir salavat getirirse Allah Teala bu yüzden o kimseye on misli mağfiret eder.
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse misafirin ikram da bulunsun.
Şüphesiz ki, amellerin Allah’a en sevimlisi az da olsa devamlı olanıdır.
İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu hususta aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit.
kur’an okuyunuz! Çünkü o, kıyamet günü kendi ashabına şefaatçi olarak gelecektir.
Şüphesiz ki, insanların Allah’a en sevimsiz olanı, husumette aşırı gidendir.
Şüphesiz ki doğruluk, Allah’ı razı edecek iyiliğe yöneltir. Şüphesiz iyilikte cennete iletir.
Her kul, öldüğü hal(amel) üzerine diriltilir.
Bir adam, insanlar helak oldu! dediği zaman, (bilin ki) o, onların en fazla helak olanıdır.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetini yaşamak ve yaşatmak, her Müslüman için en temel gayedir.
إِنَّ أَبْغَضَ الرِّجَالِ إلَى اللَّهِ الْأَلَدُّ الْخَصِمُ.
Şüphesiz ki, insanların Allah’a en sevimsiz olanı, husumette aşırı gidendir.
*Buhârî, Mezalim 15; Müslim, İlim 5;
Şüphesiz ki, insanların Allah’a en sevimsiz olanı, husumette aşırı gidendir.
*Buhârî, Mezalim 15; Müslim, İlim 5;
Omuzlara yük olan değil, omuzlarına yük alan kimseler ve alttaki değil üsteki elin sahipleri illâ ki sevilirler.
Kadın doğru söylemiş. Evet doğru söylemiş. Güçsüzlerin hakkını güçlülerden alınmadığı bir toplumu Allah nasıl temiz çıkarır.
Başkalarının sözünü sana ileten, getiren muhakkak senin sözünü de başkalarına iletir. Zira onun yaptığı hem gıybet, hem zulüm ve hıyânet, hem de aldatma ve haset, hem nifak, fitne ve hiledir.
Kur’ân okuyan mü’min turunç gibidir; kokusu da güzeldir tadı da güzeldir.
Erkeklerin hanımları üzerinde bulunan hakları olduğu gibi, hanımların da kocaları üzerinde meşrû çerçevede hakları vardır.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Biz size sadece Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz.
Muhakkak ki Allah adâletli davrananları sever.
Dünya öyle elde kalacak kıymetli bir mülk değil ki nizâ edip çekişmeye değsin.
Ebû Hureyye radıyallahû anh’ den nakledildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
Bir adam, insanlar helak oldu! Dediği zaman,
(bilin ki) o, onların en fazla helak olanıdır
Bir adam, insanlar helak oldu! Dediği zaman,
(bilin ki) o, onların en fazla helak olanıdır
Bir adam, insanlar helak oldu! dediği zaman,(bilin ki) o, onların en fazla helak olanıdır.
Rabbini zikredenle, Rabbini zikretmeyenin misali diri ile ölünün durumu gibidir.
Ey iman edenler, Allah’ı çokça zikredin.
Ey iman edenler, Allah’ı çokça zikredin.
Teşekkürü, Yapılan iyiliğin ücreti değil, insani olgunluk, fazilet ve nezaketin nişanesi olarak görmek gerekir.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Sahibine üzüntü veren günah, gurur veren ibadetten hayırlıdır.
Atâullah İskenderî
Atâullah İskenderî
Kuvvetli mümin, güçsüz müminden daha hayırlı ve Allah’a daha sevimlidir.
Rıfktan (zerafetten) mahrum olan, hayırdan da mahrum olur.
Kim bana bir salâvat getirirse Allah Teala bu yüzden o kimseye on misli mağfiret eder.
Allaha ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine ikramda bulunsun.
Allahım! İki zayıfın, yetimle kadının hakkını yemekten herkesi şiddetle sakındırıyorum.
Allah dilediği kimseye rızkı genişletir,daraltır da, onlar ise dünya hayatı ile ferahlamaktalar, halbuki dünya hayatı ahiretin yanında bir yol azığından ibarettir.
Ebû Hureyre radıyallahû anh’den nakledildiğine göre Resûlullah(sav) şöyle buyurdu:
”Bir adam, ”insanlar helak oldu! ” dediği zaman, (bilin ki) o, onların en fazla helak olanıdır. ”*
”Bir adam, ”insanlar helak oldu! ” dediği zaman, (bilin ki) o, onların en fazla helak olanıdır. ”*
*Müslim, Birr 139,2623; Ebû Dâvud, Edeb 77; Muvattâ, Kelâm 2; Ahmed bin Hanbel, 2/272, 342, 465, 517
İman; kabul, ikrar, kanâat, intisâp ve tasdik olduğu kadar arayış ve ümittir de.
Yapılan işin güzel, iyi, sanatlı, estetik, düzgün, hikmetli, sağlam ve âhenkli olması medeniyetin ta kendisidir.
Her alanda üretimin ve buna bağlı olarak da pazar ağlarının ve meşguliyetlerin korkunç bir hıza ve çeşitliliğe ulaştığı bu zamanda boş vaktin tanımı da değişti.
Günümüz modernizminin, bireysel hazları, bencil tutkuları ve benlik hırsını öne çıkarmasıyla beraber, zayıfların hak ve hukukunu korumak sanki bütünüyle sadece devletlerin görevi olarak telâkki edilmektedir.Halbuki her bireye en yakınından başlayarak acaba kendim bu konuda sorumluluklarımın farkında mıyım diye bir muhâsebe şuuru kazandırmak için çaba harcanmalıdır.
Dünyada(kimsesiz) bir garip veya gelip geçici bir yolcu gibi ol.
Bir topluma, kavme,millete yapılacak en büyük zulümlerden biri, neseplerini ve dolayısıyla soyla gelen fitrî ve kesbî, ontolojik folklorik müktesebâtını yok saymaktır.
Dünya öyle elde kalacak kıymetli bir mülk değil ki nizâ edip çekişmeye değsin.
Şüphesiz ki, insanların Allah’a en sevimsiz olanı, husumette aşırı gidendir.
Muhakkak ki Allah adaletli davrananları sever.
Yapılan işin güzel, iyi, sanatlı, estetik, düzgün, hikmetli, sağlam ve âhenkli olması medeniyetin ta kendisidir.