İçeriğe geç

Peygamber Efendimizin (s.a.v) Hayatı Kitap Alıntıları – Eyüp Sabri Paşa

Eyüp Sabri Paşa kitaplarından Peygamber Efendimizin (s.a.v) Hayatı kitap alıntıları sizlerle…

Peygamber Efendimizin (s.a.v) Hayatı Kitap Alıntıları

Beni Cürhüm kabile reisi olan Amr b. Hâris içindeki kin ve kıskançlık gereği mübarek Kabe’den Hacerülesved’i sökmüş, Acem kisralarından Beytullah’a hediye edilmiş olan altından yapılmış iki karaca yavrusu şeklindeki heykelle etrafındaki çeşitli meliklerden gönderilen birtakım kıymetli silahları Zemzem kuyusuna atmış, üzerini taş ve toprakla doldurmuştu. Zemzem-i şerifi örtüp gizlemiştir.
Şefkate layık değilsek de affedilmeyi diler ve Allah’ın kuşatıcı rahmetinden ümit kesmeyiz.
Yâ Resûlallah.. !
Hakkınızda ve gelecek bütün günahlarınızın bağışlandığı buyurulmuşken ağlamanızın hikmeti nedir? diye sormalarına hüzün verici,

Gideceğim yerin neresi olacağını bilmeme korkusuna,
kabrimin darlığına,
lahdimin karanlığına,
kıyamet gününe ve o günün şiddetine ağlıyorum cevabını verdi.

.
Ey ciğer müjde ki dildâr geldi,
Nahl-i ümmîd-i dîle yâr geldi.

{Ey kalbim, müjdeler olsun, sevgili geldi. Gönlümüzdeki ümit fidanına yâr geldi.}
.

Ne denli olsa kavî hem esâs hem erkân
Binâ-yı hâtır olur râh-ı gûşdan vîrân

{Hem temel hem direkler ne kadar sağlam olursa olsun, gönül kulak yoluyla yıkılır.}

Kime açsam gamım ol mah-rahn aşkında
Benden efzün onu da mest-i muhabbet bulurum.

{O ay yüzlünün aşkıyla derdimi kime açsam,
onu benden de çok muhabbet sarhoşu bulurum.}

Cüş ederken taleb-i teşne ile ab- hayat
Hayfdır kim kalasın teşne-i gerd-i zulumat

{Ab-ı hayat susuz kimseleri arayıp kayarken,
Karanlık ülkesinin sıkıntıları için susuzluk hissetmen yazıktır.}

Rüft ü rub etmek ser-i müjgan ile hak-i derin
Bana hoştur padişah-ı heft iklim olmadan

{Kirpiklerimin ucuyla kapısında tozları süpürmek, bana yedi iklime padişah
olmaktan daha hoştur.}

Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birisinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesidir.
Hicretin 2. senesi Ramazan ayının 17.günü sabahleyin İslam ordusu muhabere meydanın da hazırdı. Putlara kulluk edenler de kavgada onlara karşılık vermek için ortaya çıkmışlardı.
Ey ciğer müjde ki dildâr geldi,
Nahl-i ümmîd-i dîle yâr geldi.
[Ey kalbim, müjdeler olsun, sevgili geldi. Gönlümüzdeki ümit fidanına yâr geldi.]
Mısır Melik’i Mukavkıs’a Gönderilen Kutlu Mektup

Hâtıb b. Ebû Beltea (radıyallahu anh) Mukavkıs’a hitaben şerefle yazılan peygamber mektubunu taşıyarak Mısır’a gitti. Mukavkıs’ın İskenderiye’de olduğunu haber aldıktan sonra oraya vardı. Orada melikin veziriyle görüştü. Bu vezir kendisini taltif etti ve aradaki engelleri kaldırıp Mukavkıs’ın huzuruna girmesini sağladı. Mısır sultanı tebessümle Hâtıb’ın ayağa kalkmasını emretti. Hâtıb da taşımakta olduğu, peygamberlerin övüncü Resûlullah Efendimiz’in mukaddes üsluplu mektubunu büyük bir edep ve saygıyla takdim ettikten sonra vazifesini beyan etti.

Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birisinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir