Eyüp Sabri Paşa kitaplarından Peygamber Efendimizin (s.a.v) Hayatı kitap alıntıları sizlerle…
Peygamber Efendimizin (s.a.v) Hayatı Kitap Alıntıları
Hakkınızda ve gelecek bütün günahlarınızın bağışlandığı buyurulmuşken ağlamanızın hikmeti nedir? diye sormalarına hüzün verici,
Gideceğim yerin neresi olacağını bilmeme korkusuna,
kabrimin darlığına,
lahdimin karanlığına,
kıyamet gününe ve o günün şiddetine ağlıyorum cevabını verdi.
Ey ciğer müjde ki dildâr geldi,
Nahl-i ümmîd-i dîle yâr geldi.
{Ey kalbim, müjdeler olsun, sevgili geldi. Gönlümüzdeki ümit fidanına yâr geldi.}
.
Binâ-yı hâtır olur râh-ı gûşdan vîrân
{Hem temel hem direkler ne kadar sağlam olursa olsun, gönül kulak yoluyla yıkılır.}
Benden efzün onu da mest-i muhabbet bulurum.
{O ay yüzlünün aşkıyla derdimi kime açsam,
onu benden de çok muhabbet sarhoşu bulurum.}
Hayfdır kim kalasın teşne-i gerd-i zulumat
{Ab-ı hayat susuz kimseleri arayıp kayarken,
Karanlık ülkesinin sıkıntıları için susuzluk hissetmen yazıktır.}
Bana hoştur padişah-ı heft iklim olmadan
{Kirpiklerimin ucuyla kapısında tozları süpürmek, bana yedi iklime padişah
olmaktan daha hoştur.}
Nahl-i ümmîd-i dîle yâr geldi.
[Ey kalbim, müjdeler olsun, sevgili geldi. Gönlümüzdeki ümit fidanına yâr geldi.]
Hâtıb b. Ebû Beltea (radıyallahu anh) Mukavkıs’a hitaben şerefle yazılan peygamber mektubunu taşıyarak Mısır’a gitti. Mukavkıs’ın İskenderiye’de olduğunu haber aldıktan sonra oraya vardı. Orada melikin veziriyle görüştü. Bu vezir kendisini taltif etti ve aradaki engelleri kaldırıp Mukavkıs’ın huzuruna girmesini sağladı. Mısır sultanı tebessümle Hâtıb’ın ayağa kalkmasını emretti. Hâtıb da taşımakta olduğu, peygamberlerin övüncü Resûlullah Efendimiz’in mukaddes üsluplu mektubunu büyük bir edep ve saygıyla takdim ettikten sonra vazifesini beyan etti.