İçeriğe geç

Penisin Şekli Neden Öyle? Kitap Alıntıları – Jesse Bering

Jesse Bering kitaplarından Penisin Şekli Neden Öyle? kitap alıntıları sizlerle…

Penisin Şekli Neden Öyle? Kitap Alıntıları

Her seyden önce, Alfred Kinsey’in Amerikalıların yüzde 92’sinin orgazma varan mastürbasyon yaptığını rapor etmesinin üzerinden neredeyse altmış yıl geçti.
Evet, bu doğru. İnsanlarda sağlıklı erkekler yetmiş iki saatten uzun bir süreyi mastürbasyonsuz geçiremezken, yaklaşık iki yıl süresince sadece iki tane mastürbasyon yapan al yanaklı
maymuna rastlandı.
cinsel birleşme sonrasında boşalan
erkeğin sperminden kadının vücudu tarafından spontane olarak reddedilerek vajinadan çıkan geri akıntı . Geri akıntı, birleşmeden 5-10 dakika sonra, göreceli olarak ayrı bir şey gibi üç ile sekiz damla arasında beyaz damlalar şeklinde
ortaya çıkar, 1-2 dakika devam eder. Dişiler, deneyimleri sayesinde geri akıntının başladığı duygusunu hissederler
ve çömelerek bu maddeyi 250 ml’lik bir laboratuvar bardağında toplarlar. [bayanlar, işte size faydalı bir püf noktası
] Geri akıntının başlamasına yakın, bu işlem öksürerek hızlandırılabilir.
karşı cinsten sarhoşlarla alem yaptım ve (bu da yetmiyormuş gibi) beni
karşılayan görevli yapacağım sunum için bana beyaz bir gelinlik giymemi söyledi. Beni çok mu dişi gösterdi? diye sorunca, Hiç de, değil, o bir erkek giysisi, ” deyiverdi.
BİZ MASTÜRBASYON YAPIYORUZ. HEM DE ÇOK
Uykuda seksle ilgili en olağanüstü şeylerden biri, uyuyan birinin, uyanıkken kendisine özellikle tahrik edici gelmeyen kisilere yönelik uygunsuz hareketlerde bulunmalarıdır. Medicine, Science and the Law’un 1996 yılında yayınlanan bir sayısında, psikiyatrist Peter Fenwick bir başka askerin yatağına sokulup erin aletlerini okşaması sonucu homoseksüel taciz suıçuyla askeri mahkemeye çıkarılan bir heteroseksüel erkek harp okulu öğrencisiyle ilgili bir vakadan söz eder. Mahkemenin, sanığın ereksiyon olmamasının (uykuda ereksiyon gerçekleşebilir veya gerçekleşmeyebilir) bu olayın kasıtlı olmadığı, bunun yerine tuhaf bir uyurgezerlik olayı olduğuna karar verince dava düştü. Uykuda seks sırasında bir başka alışılmamış homoseksüel vakada da, on altı yaşındaki bir deli kanlı bir gece teyzesiyle eniştesinin yatak odasına girer ve yetişkin eniştesine cinsel tacizde bulunur.
Penisi olan kişiler olarak, vücudunuzun geri kalanı rüyalarınızı canlandırmanızı engelleyen kas felciyle hareketsiz kılınırken aletinizin nasıl olup da ayağa kalktığını öğrenmek sizi şaşırtabilir. (Bu kas tutulmasına şükredelim.
Minnesota Mahalli Uyku Bozuklukları Merkezi’nde çalışan Carlos Schenck ve meslektaşları, uykuyla ilintili çözülmeli
rahatsızlığı olan on dokuz yaşındaki bir gencin emekleyip uluyarak ağzında bir jambonla evin etrafında dolandığını
bildirdiler; genç çocuk rüyasında bir orman kedisi ve bir dişi bakıcının elinde tuttuğu çiğ et parçasını kapmaya çalıştığını görüyordu.) Bilim insanları, ortalama on üç ila yet-
miş dokuz yaş arasındaki bir penisin her geç yaklaşık olarak doksan dakika, bir başka deyişle, genel uyku süresinin yüzde 20’si boyunca erekte olduğunu saptadılar. Beyniniz dört uyku evresinin birinden diğerine geçerken, uykuyla ilintili
ereksiyonlar seksen beş dakika aralıklarla meydana geliyor ve ortalama yirmi beş dakika devam ediyor. (Doğrudur;
bir kronometre kullanıyorlardı.) Bildiğim kadarıyla, NPT ile ilgili olarak iyi geliştirilmiş çok sayıda kuram veya ileri
sürülen bir uyarlanır fonksiyon mevcut değilse de, bunun gündüz yaşanan cinsel faaliyetle ilgili olmadığını, yaşla birlikte indiğini (burada kelime oyunu yok) ve kesinlikle testosteron seviyeleriyle bağıntılı olduğunu biliyoruz. Kadınların cinsel organlarının gece halini inceleyen çok daha az çalışma olmasına karşın, kadınların da kukuları, muhtemelen çoğunun rüyasında kalkık penis görüyor olması nedeniyle, REM uykusu sırasında benzer şekilde ıslanıyor.
SEKS, UYURGEZERLİK, CİNSEL ORGANLARIN GECE HALİ VE SİZ
Artık pineal bezin uyuma-uyanma döngümüzü düzenlemede merkezi işlev gören metanon kimyasalını ürettiğini biliyoruz. Bu yüzden, bir daha uçak yolculuğu sonrası uyku düzensizliği çekerseniz, bilin ki suç penisinizdedir.
hatta 20. Yüzyıl’a kadar beynimiz için popoya ve testislere gönderme yapmayı sürdürdüler.
Hasta, başkalarının önünde soyu nmaya, cinsel organıyla oynamaya ve babasına yönelik cinsel yaklaşımlarda bulunmaya başladı. Yerde duran her cismi yal ıyor ve fırsat bulduğunda tuvalete koşup ağzına sidik (ürofagi) ve dışkı sokmaya (koprofagi) çalışıyordu
Örneğin, yetmişli yaşlarının başında bir beybaba, kilisesinde cemaatten bir kadını kucaklayıp defalarca öptü. Klinik vaka
raporuna göre, adam şoka giren kadına Neden bir daha yapmıyoruz? diye sormuş. Sonraki yıllarda, cinsel fantezileri
tavan yapmış ve hiperoralitesi idare edilemez hale gelmiş. Raporda, eşinin sözlerine bakılırsa, köpek maması, mum,
yapışkan bantlar ve alyansı dahil olmak üzere ne bulduysa ağzına atıyordu. Sanki doyurulmaz bir iştahı vardı. 77 yaşında birkaç yapışkanlı bant yuttuğu için boğularak öldü
yedi çocuğun hepsi ritmik kalça hareketleri [girme hareketi] , yatakta cinsel organların ovalanması (iki hasta) ve cinsel organlarla aşırı elle oynama (yedi hastanın hepsi) şeklinde anormal cinsel davranış sergiliyorlardı.
BEYİN HASARI İNSANLAR! ÇOK ÇOK AZGINLAŞTIRDIGINDA
Her şeyden önce, içinizdeki o kürkünü çabuk kaybetmiş maymuna da insaf edin.
Dolayısıyla, aklınızdan çıkarmayın, sivilce geçici bir kozmetik beladır. Utanmakta
utanacak bir şey yok; bu yüzden gerektiğinde yardım isteyin.
Toplum [erkeklerin] makyaj yapmasına izin vermiyor, dolayısıyla dışarıya utanç içinde çıkmak zorunda kal ıyoruz. İnsanlara görünüşünüzün içinizi sıktığını ve sıkıntı duyduğunuzu söylediğinizde ise, özellikle diğer erkekler sizi zayıf ve acınası biri olarak görüp aşağıl ıyorlar.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
İnsanlarla konuşurken, göz bebeklerinin yüzümün sivilceli yerlerinde gezinip gezinmediği anlamak için hep gözlerinin
içine bakarım. Genellikle de öyle olur.
ölü insan bedenlerinin yenmesi tam olarak neden tabudur?
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Sağlık ve refah zamanlarında yamyamlığın tabu olması en hayırlısı olmuş; yoksa üyeleri birbirini yiyen gruplar uzun süre hayatta kalamazlardı. Yine de açlık, içimizdeki
yamyamı dışa vurmanın yollarından biri görünüyor.
Her halükarda, ağdacılık birinin kaybettiği-diğerinin kazandığı bir iş değil. Bu yazıyı yazarken Google’ın arama
çubuğuna pubic hair styles yazdığımda, 467.000 arama sonucu buldu; ki bunların herhangi birine tıklamaya çekin-
dim- ta ki halk kütüphanesinden eve gelip de tek başıma kalıncaya kadar.
Ayrıca, unutmadan, birçok kişinin de, can sıkıcı kasık kıllarının yanlışlıkla boğaza kaçacak olması riski nedeniyle oral seks veya felasyo fikrine sıcak bakmadığını da ekleyelim.
Cinsel yönelim veya cinsiyet
Ne olursa olsun, araştırmacılar kasık kıllarının alınmasındaki Ana motivasyonun kişinin görünüşüyle ilgili kaygılarla (sağ-
lık düşüncesiyle değil) ilintili olduğunu saptadılar.
Yine de kılsızlık standardı özellikle Batı ülkelerinde bayağı istim almış durumda. Yakın zamanlarda yapılan çeşitli calışmalar, insanların alt bölgelerini tıraş etmelerinin nasıl genel bir uygulama haline geldiğini gösteriyorlar.
Kasık biti teşhisinin iki cinsiyette de insan gösterişinin bir sonucu olarak azalmış görünmesine karşın, aynı sırada bel soğukluğu ve klamidya enfeksiyonlarında artış meydana geldi;
Yine de bikini giymek amacıyla Brezilya ağdası· için randevu almadan, kasık kıllarının biraz daha can sıkıcı bakteriyel ve viral enfeksiyonlara karşı bir dereceye kadar koruma sağlıyor göründüğünü de dikkate alın
Gelgelelim, Weiss’ın işaret ettiği gibi, kasık kıllarının isaret verme avantajına karşın, bunun da bir bedeli vardı. Ve bu bedel Phthirus pubis, ya da daha bilinen adıyla kasık bitidir.
Kasık kıllarıyla ilgili bir başka etkileyici şey, bedenlerimizdeki ve kafalarımızdaki kıllarla karşılaştırıldığında sahip olduğu farklı doku ve bileşimdir. Diş ipi olarak kullanamasanız da (bana güvenin), kasık kılları yine de koltuk altı kıllarından veya bacaklarımızdaki, göğsümüzdeki (bazılarının sırtındaki) ve kafatasımızdaki kıllardan çok daha kalındır. Bir alternatif doğal seleksiyon yolunu düşünme fikrine omuz silkecek tek kişinin ben olmadığımı düşünüyorum; kafamızdaki kılların da kasık kıllarımızla aynı olduğunu
bir düşünsenize (kimbilir ortalama bir berber dükkanının zemini mesai sonunda neye dönerdi). Kasık kıllarının neden bu kadar kalın, kısa ve genellikle kıvrık olduğu konusu tam açıklığa kavuşturulmamıştır; yine de, SUNY Binghamton’dan biyolog Anne Clark bir defasında (Yeni Zelanda’nın
üzeri tüylerle kaplıymış gibi gözüken -ki bu yüzden aklımda çok iyi yer etti- Kapiti Adası’nda yürürken) başka türlüsünün hiç de kullanışlı olmayacağını söyledi. Orada uzun, uçuşan, şık lüleli kılların olması bilhassa cinsel birleşmenin lojistiği dikkate alındığında hiç de kullanışlı olmazdı.
Dolayısıyla, kasık kılları bir kıllı reklam aracı gibi bir şeydir; birleşilecek olan müstakbel partnerlere o bireyle birleşmenin genetik kalıcılık bakımından verimli bir sonuç
doğurma potansiyeli taşıdığını gösteriyordu. Weiss, doğurganlığımızı bu şekilde reklam etmemizin, kasık tüylerinin ancak çıplak maymunlar haline gelmemizden sonra ortaya çıktığının bir sonucu olduğunu ileri sürer; çünkü bu kıllar her yanı kılsız olan vücudun yarattığı fonda oldukça
göze batıcı görünüyorlar.
(Ayrıca muhtemelen bir primitif koku kapanı şeklinde işlev görerek insan feromonlarının etrafa salınmasına yardımcı olur)
sadece insanoğlunda evrim
sonucunda cinsel organlarının etrafında sık çalı gibi kıllar görsel olarak cinsel olgunlaşmayı işaret etmeye yönelikti.
Düşünsenize, altı aylık bebeğin bezini değiştirirken kasıklarında açık renkli, kasık kıllarını andıran bir şeyler görüyorsunuz .
Sonraki on ay boyunca, kasık kılları giderek daha da koyulaşıp bir yetişkininki gibi oluyor; bir de buna, on altı aylık
bir bebek için son derece büyük bir penis de eklenip, öhö öhö, sık ereksiyon halleri de işin içine girince bu çiftin doktora başvurması nihayet şart oluyor.
Öyleyse, kasık kılları olarak bildiğimiz şeyle başlayalım. Ilk ergenlik yıllarında, kasıklarımızın etrafında beliren ve
cinsel olgunlaşmanın bir belirtisidir. Eğer bir insanın vücudunda gelişim sürecinde bu dönemden daha erken görülürlerse (mesela dokuz yaşından önce), kesin bir sorun var
Demektir. Dünyada bazı şeyler birbiriyle hiç uyuşmazlar; Bbekler ve kasık kılları da bunlardan biri.
İNSANIN KASIK KILLARININ GORİLİN KÜRKÜYLE ORTAK YANI
NEDİR?
Orneğin semene açık kadınlar konsantrasyon ve bilişsel
Goirevlerde daha iyi performans gösteriyorlar; kadınların vücutları, cinsel partnerlerinin uzun süreli veya yinelemeli
lıilindik semeninden farklı olan yabancı semeni fark edebiliyor (Gallup’a göre, genellikle başarısız hamileliklere ve
daha da büyük preeklampsi’ riskine yol açan evrim geçirmiş bir sistemdir; çünkü bu baba olması muhtemel olmayan stoku eritmiş bir erkek partneri işaret eder); partnerleriyle korunmasız seks yapan ve dolayısıyla onlar tarafından düzenli şekilde döllenen kadınlar partnerlerinden ayrıldıklarında, eski sevgilisinin semenini düzenli olarak almayan kadınlarla (bunlar çabucak toparlanıp yeni cinsel partnerler ararlar ve bu da semenden yoksun kalma depresyonunu Atlatmalarına yardımcı olacaktır) karşılaştırıldığında çok
Daha ciddi depresyon yaşıyorlar.
11-12 yaşına gelen [Sambialı] erkek çocuk-
ların bedenlerine erkeklik kazandırmak için aktif şekilde nasıl semen peşinde koşan azgın oralcılar haline geldiğini
açıklıyor.
Sambia gibi Papua Yeni Gineli kabileleri ve bu kabilelerdeki genç erkeklerin katıldığı semen yeme ayinlerini hatırlattı.
Gallup ve Burch, psikolog Steven Platek’le birlikte, korunmadan seks yapan kadınların uygun şekilde oluşturulan kontrol grubuna göre daha az stresli olacakları şeklinde oldukça cesur bir hipotez öne sürdüler
Şunu gözden kaçırmayalım, günlük dilde, birçok daha az bilimsel terimle birlikte, aynı anlamda kullanılıyor olsalar da,
semen spermle aynı şey değildir. Aslında, ortalama insan menisinin sadece yüzde 1 ile 5’i arasında bir kısmının sperm
hücreleri içerdiğini öğrendiğinizde şaşırabilirsiniz. Meninin
geri kalanı, bu ünlü kamçılı gametlerden arındırıldığında seminal plazma olarak adlandırılır. Bu nedenle, semenin
kimyasal bileşiminden konuşurken, bahis konusu olan şey plazmanın kendisidir, spermatozoa değildir.
insan semenindeki belli kimyasallar,
vajinada emilim yoluyla, dişi biyolojisini öylesine etkiliyor ki, partnerleri prezervatif kullanmadan seks yapan kadınlar partnerleri prezervatif kullanarak seks yapan kadınlara (lezbiyenler ve diğerleri) göre daha farklı kokmaya başlıyorlar. En azından, birinci gruptaki kadınların bedenleri,
birlikte yaşayan kadınlar arasında adet zamanlarını çeken feromonlar yayıyor.
İnce koku duyu hissinin (feromonlar olarak adlandırılır) adet eşzamanlılığına vesile olduğunun bilinmesine karşın,
diyor yazarlarımız, bu bize özellikle şaşırtıcı geldi; çünkü lezbiyenlerin, birlikte yaşayan diğer kadınlarla karşılaştırıldığında, birbirlerine daha yakın olmaları, birbirleriyle daha fazla temas etmeleri beklenir. O halde heteroseksüel kadınlarda adet eşzamanlılığını teşvik eden şey nedir veya, tersini soracak olursak, lezbiyenlerde adet eşzamanlılığını
engelleyen şey nedir? Heteroseksüel kadınları lezbiyen kadınlardan ayıran bir özelliğin, dişi üreme kanalında semen
olması veya olmaması olduğunu düşündük.
Finli psikologlardan oluşan ve liderliğini Patrick’ün yaptığı bir ekibin, erken boşalmanın büyük ölçüde genetik faktörlerle belirlendiğini kanıtlayan bir büyük olçekli ikiz çalışmadan elde ettikleri kanıtları rapor edildi. Bi nlerce erkek ikiz çift (çift yumurta ikizleri ve tek yumurta
Ikizleri), ne kadar sürede orgazm olduklarına ilişkin bir anket formunu doldurdular; tek yumurta ikizlerinin zamanları arası, çift yumurta ikizlerininkiyle karşılaştırıldığında daha
Uyumluydu. Dolayısıyla, Hong’un yıllar önce tahmin ettiği gibi, bu gerçekten de kalıtsal bir özelliktir; eğer bu konuda
k uşkunuz varsa, gidin, bu tuhaf konuşmayı babalarınızla, Erkek çocuklarınızla yapın.
Hong’un analizinin ana noktası, erkeklerdeki vajina içi boşalmadaki gecikmelerin kalıtsal olduğu düşüncesidir; tahminine göre, başlangıçta erkek atalarımızda nüfus için-
deki düzeyde daha fazla farklılıklar vardı, fakat zamanla Homo sapiens’in atalarının nüfusunda çabuk boşalanların
sayısı aşırı arttı. Hong’a göre, bunun nedeni, daha hızlı boşalan (yani daha hassas penise sahip olan), ve böylece yaıl .ınmamayı başaran üreme yaşına gelmiş erkekler daha uzun yaşıyor ve dolayısıyla yüksek statüye ulaşıyor ve en Hoş dişilere sahip oluyorlardı.
Hong, insanoğlunun çiftleşme alışkanlıklarım primat ailesindeki diğer hızlı (ve o kadar hızlı olmayan) boşalanlarla karşılaştırıyor ve cinsel birleşme aleminde bir primat türü ne kadar hızlıysa, çiftleşmeyle ilgili davranışlar söz konusu olduğunda o kadar az agresif olduğunu belirtiyor. Bunu düşük hız-yüksek agresiflik hipotezi olarak adlandırıyor. Sözgelimi, erkek makakların birleşmesi genellikle bir
maratona benziyor; burada bir dişiyle birleşme eyleminin bir saati aştığı olabiliyor (verilen birçok mola dahil; dolayısıyla sokup çıkarma eylemi sürekli değildir)
eğlenceye yönelik seks ancak göreceli
olarak yakın zamanlarda gerçekleşen hamileliği engelleyici aygıtlar gibi teknolojik yeniliklerle mümkün olabilmiştir.
Bu roketlenen erkek gametlerinden biri, tek
misyona sahip milyonlarca başka hücrenin katıldığı bir yarışta, bir dişi yumurtasını bulur ve döller; mucizenin katmerlisi olan hamilelik gerçekleşir; doğal seleksiyon iyi bir iş gördüğü için kendisini ne kadar kutlasa yeridir.
ERKEN BOŞALMADAKİ
O KADAR ERKEN OLAN ŞEY NEDİR?
İnsan türünün erkeğinde olduğu gibi, er-
kek kediler de son derece uzmanlaşmış penislere sahiptir. Kedi penisinde yaklaşık 150 tane, geriye doğru bakan bir dizi çıkıntı vardır ve bunlar dişi kedinin vajinasının iç duvarlarını kelimenin tam anlamıyla tırmıklayarak temizlerler (kediler birleşirken sık sık kulağı sağır eden miyavlama
lıundan kaynaklanır). Bu eylem hem yumurtlamayı tetikler
Hem de yakın zamanda dişiyle birleşmiş olabilecek önceki Erkeklerin spermini uzaklaştırır. Neyse ki (üstelik bunu bir
ı·şcinsel olarak, bu acılı işten herhangi bir faydası olmayan kişi olarak söylüyorum) evrim, türümüzde biraz nazik bir
yol izlemiş.
Bir kadının(yapay dölleme haricinde) hiç seks yapmadığı bir erkekten hamile kalması mümkün mü? diye soruyorlar
heteroseksüel erkekler ve kadınlar arasında, kadının ihanet ettiğine ilişkin iddialar ortaya çıktığında, erkekler daha derine ve daha hızlı sokuyorlardı. İkinci anketten elde edilen sonuçlara göre, bir süre ayrıldıktan sonra cinsel olarak yeniden birleştiklerinde, çiftler daha canlı seks yapıyorlardı; bir başka deyişle çiftlerin birbirlerini daha düzenli olarak gördükleri cinsel faaliyet referans alındığında, ayrılık dönemlerinden sonra vajinal birleşmede daha derine ve daha hızlı sokma eylemi söz konusu oluyordu. Umarım bu noktada bir evrimsel psikolog gibi düşünüyor ve bu anket verilerinin ne anlama geldiği konusunda
çıkarsamada bulunuyorsunuzdur; erkekler, penislerini bir sperm çıkarma aleti olarak profesyonel şekilde kullanarak bilinç dışı olarak (ve bazı durumlarda bilinçli olarak) onlar yokken partnerlerinin bir başka adamla seks yapmış olması
olasılığıyla mücadele ediyorlar
Sperm hücreleri bir kadının servikal mukusunda birkaç gün canlı kalabildikleri için, kadının bu süre içinde, diyelim ki kırk sekiz saat içinde, birden fazla partneri olursa, o zaman iki erkeğin spermleri yumurtaya erişerek üremek için
rekabet edecektir
daha uzun bir penis sadece vajinanın daha az erişilebilir bir kısmına sperm bırakabilme avantajına sahip olmakla kalmayacak, vajinayı doldurarak ve genişlet erek soybağı olasılığını en üst düzeye çıkarmanın bir yolu olarak başka erkeklerin bıraktığı spermi de yerinden etmeye yardımcı olacaktır, iddiasında bulunmuşlardır.
Seks yapan heteroseksüel çiftler üzerinde yapılan manyetik görüntüleme çalışmaları, penisin cinsel birleşme esnasında genelde
tamamen genleşip vajina yolunu kapladığını ve hatta tam penetrasyon durumunda kadının rahim boynuna ulaşarak uterusunu kaldırabildiğini göstermektedir. Bu durum, insan sperminin büyük bir kuvvetle ve önemli bir mesafeye kadar fışkırtıldığı gerçeğiyle birleştiğinde, erkeklerin spermi vajinanın mümkün olan en üst kısmına kadar göndermek için tasarlandığını akla getirmektedir.
Fakat evrimsel psikolog Gordon
Gallup’a göre, insan penisi, aslında kelimenin tam anlamıyla en etkileyici alettir ; insanın yüzbinlerce yıllık evrim tarihi boyunca doğa tarafından imal edilmiştir. Bu aletin ne kadar uzman bir alet olduğunu keşfettiğinizde şaşırabilirsiniz. Üstelik, onun görünümünün bize cinselliğimizin doğası konusunda söyleyebilecekleri karşısında da afallamanız mümkün.
Dışarıya doğru çıkıntı yapan
bir üreme organına sahip olmama gibi daha da ciddi anatomik engeli düşünürsek, kadınlarda böyle bir davranış mümkün bile olmayabilir. İtiraf ediyorum, bilmiyorum; bilimsel literatürde de bunun lafı geçmiyor. Kadınlarla ilgili olarak rastladığım, oto-felasyoya en yakın şey cinsel arzuyla veya başka nedenlerle kendi göğüslerini emen kadınlardır.
İnsanların bazen kendi cinsel organlarını yalamak istemelerinin nedeni sadece hoş olmasından kaynaklanır.
Dekadan’ şair Gabriele d’Annunzio ile ilgili bir hikaye vardır; kendisinin bu eylemi yapmayı kolaylaştırmak için bir kemiğini
aldırdığını söylerler.
Burada terminoloji önemli; çünkü en azından bu konuda yazan bir psikiyatrist ekibi oto-felasyo ile self-irrumasyo
arasında ayrım yapıyorlar. Tek başına yapılmayan sekste, felasyoda işin önemli kısmı emme bölümündedir, oysa irrumasyoda birçok sokma eylemi vardır ve burada diğer kişinin ağzı bir pasif penis yuvası işlevi görür (bu yüzden
irrumasyonun oldukça renkli ve kulağa agresif gelen argo karşılıkları vardır -yüz-sikme, kafa sikme vs.).
o sıralar ablama büyük bir güvenle oral seksin dudaklarını kullanarak bir
başkasının anüsünü serinletmek olduğunu söyleyecek derecedeydim
kartonun ucundan emerim umuduyla boş bir kağıt havlu rulosunu penisime yerleştirirdim. Tamam, herkes böyle
yapmamış olabilir; emme ilkesi konusunda kafam biraz karışıktı. Her ne kadar bu olayın üzerinden tam bir yıl geçmiş
olsa da bu hikaye beni biraz utandırıyor ve artık felasyo konusunda çok daha fazla şey biliyorum. Tamam tamam, şaka
yapıyordum sadece.
Kremaster kasının harikaları bu kadarla kalmıyor. Tehdit eden şeye karşılık kasılarak testisleri bedene doğru çekip tehlikeden uzaklaştırıyor.
erkeklerin vücudun bu parçasıyla ilgili bu kadar hassas ve titiz olmaları gerçeği yine evrimsel biyoloji bağlamında anlaşılabilir
bir şeydir. Eğer erkekseniz, sıkıştırmak veya koparmak sözcükleri testisle birlikte kullanıldığında, örneğin kolla veya burunla kullanıldıkları zamankinden size daha irkiltici gelmesinin nedeni, diğer organlarla karşılaştırıldığında testislerin üreme başarısı bakımından karşılaştırılamayacak denli hayati olmalarıdır. Örneğin ben, şu an da bu kelimeleri yazarken bile bir an kendimi iki büklüm buldum.
erkekler olarak hepimiz ortak eğilime sahibiz: testislerimizin uğrayabileceği tehditlere karşı aşırı bir titizlik gösteriyoruz
Acıyı düşünün. Öylesine bir acıyı değil, testisiniz yaralandığında duyulan benzersiz ve dayanılmaz acıyı
vajinanın içine boşalırken spermin etrafındaki sıcaklıktaki artış, spermleri
harekete geçirerek onları geçici bir süre coşturur ve rahim boynuna nüfuz etmeleri ve yumurta kanalına ulaşmaları için
gereken canlılığı kazandırır. ”
Erkeklerin aksine, bir kadın
yorucu bir beden çalışması yapmadığı sürece, dişi üreme yolu sürekli olarak standart vücut sıcaklığında tutulur.
Gelgelelim sperm atmosferi 37 santigrat derecenin çok üstüne çıktığında, başarılı dölleme şansı da düşüverir ve yaşayabilen spermin de yanmış tosttan farkı kalmaz. Bu nedenle, bir başka deyişle, spermin hiperaktif olma eğilimi gösterdiği seks eylemi haricinde, spermler rahat testis kesesinin serin ve esintili
ortamında en verimli şekilde depolanır ve üretilirler. Yine de kimse testislerinin çok soğumasını istemez; çünkü doğa
bu sıcaklık noktalarını kesin şekilde tanımlanmış optimum düzeylerde olacak şekilde ayarlamıştır
sperm oluşumu 34 santigrat derecede en verimli şekilde gerçekleşmektedir.
Öyleyse sorulacak ilk soru, her şeyden önce neden memeli türlerinin çoğunda testislerin dışarıda sallandığıdır. Bazı filogenetik soylardaki erkek gonadlar, evrimsel anlam-
da söylersek, tamamen farklı yönlere gidiyorlar. Sözgelimi, modern fil testisleri vücut girintisinin çok derinine gömü-
lüyken (testicond diye adlandırılan bir özellik), foklar gibi bazı memelilerde testisler aşağıya inmiştir, fakat kese yoktur ve gonadlar deri altındadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir