İçeriğe geç

Pasaklı Tanrıça Kitap Alıntıları – Sophie Kinsella

Sophie Kinsella kitaplarından Pasaklı Tanrıça kitap alıntıları sizlerle…

Pasaklı Tanrıça Kitap Alıntıları

Hepsi ne kadar da gerilmişti. Tren geç kalacaksa ne olmuştu yani? Topu topu yarım saat. Otuz dakikacık. Bir insan otuz dakika için neden bu kadar galeyana gelirdi ki?
Şimdi tek yapmam gereken başımı eğik tutmak, vaktimi beklemek ve doğru an geldiğinde on birinci kata inmekti. Bunu da gevşek bir tavan paneli bulup, yukarı tırmanıp, havalandırmadan geçerek yapabilirdim!
Ya da neme lazım, asansörü kullanabilirdim.
Önemli değil. Bütün cevapları bilmediğin için kendini cezalandırma. Kim olduğunu bilmek zorunda değilsin. Resmin tamamını görmek ya da nereye gittiğini bilmek durumunda değilsin. Bazen yalnızca bir sonraki adımın ne olacağını bilmek de yeterlidir.
Hayatını değiştirmek sadece senin elinde.
“Siz işkolikler!” Bıkkınlıkla aleti elimden kaptı. “E-postalar bekleyebilir. Herşey bekleyebilir. Nasıl rahatlayacağını bile bilmiyorsun!”
“Ben işkolik değilim!” diye karşı çıktım inatla. “Ben bir avukatım! Arada fark var!”
İnsanların rahat olmalarını istiyorlarsa, onları kesinlikle BlacBerry’lerinden ve cep telefonlarından ayırmamaları gerekir.
Tanrı aşkına yahu, ben saplantılı falan değilim. Çok şaçma. Ben her… Eee… Otuz saniyede bir, e-postalarıma bakarım.
Şimdi nereye? Köprüden öteye çeviriyor gözlerini, ben de baktığı yöne dönüyorum. Tren yolu iki yöne doğru genişliyor, uzaklara gidiyor. Hangi taraf?
Uçsuz bucaksız raylara bakıyorum, güneş ışığı gözlerimi kamaştırıyor. Yirmi dokuz yaşındayım. İstediğim yere gidebilirim. İstediğimi yapabilirim. İstediğim gibi biri olabilirim.
Acelemiz yok, diyorum en sonunda ve uzanıp onu öpüyorum yeniden.
Bazen hayatta bir hedefe gerek yoktur. Resmin tamamını görmene gerek yoktur. Yalnızca bir sonraki hareketin ne olacağını bilmek yeterlidir.
Camdan dışarı bakıyorum. Nathaniel çimenlikte yürüyor.
Aman tanrım. Kara sevda alarmı. Kapkara, yüzde yüz, eski moda, yeniyetme sevdası.
Bazen hayatta bir hedefe gerek yoktur.Resmin tamamını görmene gerek yoktur.Yalnızca bir sonraki hareketin ne olacağını bilmek yeterlidir.
Kim olduğunu bilmek zorunda değilsin.Resmin tamamını görmek ya da nereye gittiğini bilmek durumdada değilsin.Bazen yalnızca bir sonraki adımın ne olacağını bilmek de yeterlidir.
Düzeltebildikten sonra bir hata,hata değildir.
Bana sorarsanız sistemde çok büyük kusurlar var. Daha açık olmalı. İnsanlar da nişanlıysa üzerlerinde bir işaret taşımalı, aynen tuvaletlerdeki gibi. Dolu. Ya da değil.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Doğrusu, elektrikli süpürgemin nasıl bir şey olduğunu bile hatırlamıyorum. Onu daha önce gördüm mü?
Neyse, herkes Çinlilerin bizden daha uzun yaşadığını bilir -o zaman onların yedikleri yemekten daha sağlıklı ne olabilir ki? E, pizza da Akdeniz yemeği zaten. Muhtemelen evde pişmiş bir yemekten daha sağlıklıdır.
“Hayat neler getirecek bilemezsin, istediğin kadar planla.”
En yakıcı gülümseyişe sahipti kendisi
Başıma gelen her şeyden tek bir ders aldıysam eğer o da, insanın var oluşunun en büyük hatası diye bir şeyin olmadığıdır. Hayatını mahvetmek diye bir şey yok. Hayat en nihayetinde, gayet esnek bir şey.
İnsanlar ilişkileri varsa üzerlerinde bir işaret taşımalı,aynen tuvaletlerdeki gibi.Dolu ya da değil.Bu tür konular hakkında en ufak bir belirsizliğe mahal verilmemeli.
Bazen hayatta bir hedefe gerek yoktur.

Resmin tamamını görmene gerek yoktur.

Yalnızca bir sonraki hareketin ne olduğunu bilmek yeterlidir.

Ben senin duvardaki sinek olman gerektiğini sanıyordum
Ben camdan dışarı bakmayan bir insan olmak istemiyorum.
Hayattan istediğim bu degildi .
Yapmak istediğim şey bu değildi. Olmak istediğim insan bu değildi.
Sessiz duracağım diye neredeyse nefessizlikten boğulacagim.
Hepimizin düşünmek için zamana ihtiyacı var.
Hayat budur.
Hayat neler getirecek bilemezsin, istediğin kadar planla.
Hayatta kendine bir şans tanı!
Eğer bir kadın bir erkekten hoşlanıyorsa göz bebekleri büyürmüş.
Her şey çok güzel olacak.
Her şey bitti, değil mi?
Düzeltilebildikten sonra bir hata hata değildir.
Hayatınızı küçücük parçalara bölmeye alışıyorsunuz.
Siz kizlar ne kadar mesgulsünüz!
Hayatını değiştirmek sadece senin elinde
Kendine zaman ayır,
Stresli biri olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
Yooo, hiç stresli değilimdir. Ben sadece Meşgulüm.
Herkes meşgul. Dünya böyle
Bir dakika sonra tekme Tokat girişeceğim şuna.
Bu herif hakikaten sinirimi bozmaya başlıyor.
“Ben senin duvardaki sinek olman gerektiğini sanıyordum,”
“Sen onun tırnağı bile olamazsın. Tırnağı bile.”
“Küstahlık sana şu an için eğlenceli gelebilir,”
Ben doğuştan suça yatkınım!
Bir sonraki sefere çıtayı yükselteceğim.
Bir Vegas kumarhanesi falan soyarım artık.
Şu mesaj iyi anlaşılsın:
Çabuk vazgeçmeyeceğim.
Birinin her şeyi bok etmesini sağlayamazsınız.
Google ilgilendiğim konuların bunlar olmadığını fark etmiyor mu?
Tanrım, Google bağımlılık yapıyor.
Eğer beni istiyorsa gelip kendi bulabilir.
Seni yapmacık küçük inek seni.
“Bazen şu hayattaki yegane işlevinin beni rezil etmek olduğuna inanıyorum!”
Ben Bir Hiç Değilim.
Hamur yoğurmak strese de çok iyi gelir,
“En kötü düşmanlarını ezdiğini düşün.”
Bana bir şeyler söylüyor ama dinleyemeyeceğim doğrusu.
Eğer bir kadın bir erkekten hoşlanıyorsa göz bebekleri büyürmüş.
Ev temizliğinin, bir beden egzersizi olarak reklamı yapılsa yeridir bence.
İnsanlar nasıl ev temizliyor, bilmiyorum.
Hayatımda yaptığım en zor, en zor iş.
Beni ne zannediyor acaba, Mucize kadın falan mı?
Tabii ki yapabilirim.
Kuantum fiziği değil ya.
Sadece ev işi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir