İçeriğe geç

Özgürlük İçin Kitap Alıntıları – Marc Levy

Marc Levy kitaplarından Özgürlük İçin kitap alıntıları sizlerle…

Özgürlük İçin Kitap Alıntıları

Kötüler uzun yaşar.
Kırılan küçük bir yumurtadan çıkan ses aç olan biri için korkunçtur, diye yazacaktı Prevert, bunu yazma özgürlüğüne sahipti; ben ise bunu yaşamaya mahkûmdum.
Ancak ben, insanlar için daha iyi bir dünyanın yalnızca burada mümkün olduğuna inanıyorum, o dünyayı yaratmaya karar verecek olanlar ise bizzat insanlar.
Onu mahkûm etmek, daha iyi bir dünya umudunu da onunla birlikte gömmek demekti.
Bisiklet, direnişçinin en iyi dostudur.
Namusuyla yaşayan insanların başına kötü bir şey gelemezdi buralarda.
Karnını doyuramayan on yedi yaşındaki bir delikanlının karşısında oturmaktan utanç duyuyordum.
Sokakta bekleyen bir delikanlının şüphe uyandırdığı günlerde yaşıyoruz.
Yalnızca yahudi olmam bir sürü insanın ölmemi istemesi için yeterli bir sebepti.
Artık adaletin bulunmadığı bu topraklarda; çalışma, okula gitme, özgürce seyahat etme hakları ellerinden alınıyor ve yakında, çok yakında yaşama hakları da alınacaktı.
İdama gidiyorum sessizlik hakim koridorda
Slahalrı çaldık çiftçiden büyük isyana a vakit kaldı
Babama
Kardeşi claude’a
Bütün özgürlük çocuklarına
Oğluma
Ve sana aşkım
Delilik bulaşıcı mıdır sence?
Bir çifti birbirinden sıkılması kadar kötü bir şey yoktur, işte bu aşkı öldürür.
Kızının seçtiği adamın kökenlerini, dinini ya da derisinin rengini hiç umursamadığını söyledi.
Babam karısına ‘hayır’ demeyi hiç becerememişti.
Biliyor musun , dedi kardeşim, mahkûmdan çok rehineye benziyoruz.
Umut etiğin sürece yaşarsın derdi annem.
Nereye gittiğimizin farkındasın değil mi jeannot !

Evet, ama başımız dik gidiyoruz hiç değilse, o ise başı eğik yaşamaya mahkûm.

Kumarda şansım hiç yaver gitmez, bu atasözüne göre aşkta kazanmam lazım ama o da yok!
Tutsaklık, hiç durmadan gırtlağımızı sıkan bir yılan adeta. Isırığı acıtmıyor ancak zehir yayılıyor.
Ruhun o kadar temizse, savaşamasın.
Claude’u tüketen beslenememek değil, susuzluk değil, geceleri bizi kemiren pireler değil, gardiyanların yaptığı, eziyetler de değil, kardeşimin canını bu denli sıkan, burada, eli kolu bağlı olarak kalakalmak,
Ölümün iğrenç bir şey olduğu kimse için sır değil.
Bir kadına asla vuramam!
Kocasını çalmışlardı, kızını çalmışlardı, ama annelik onurunu, kadınlık onurunu alamayacaklardı elinden.
Bizler, insanların özgürce yaşayabileceği bir dünyanın hayalini kuruyorduk.
Kötüler uzun yaşar.
Haksızlığa gelemem. Annem bana hep susmayı öğretmeye çalıştı Babamsa tam tersine hep karşılık vermeye, oluruna bırakmamaya yöneltti beni,
Bizim evde, kızlar erkeklerle aynı haklara sahip değildirler.
Teşekkür ederim haham bey, ancak ben, insanlar için daha iyi bir dünyanın yalnızca burada mümkün olduğuna inanıyorum, o dünyayı yaratmaya karar verecek olanlar ise bizzat insanlar.
Hayatı o kadar çok seviyordum ki,
İspanya ‘ya çatışmalar katılmak amacıyla gitmemişti, oraya gitmişti çünkü insanlığı ve insanların özgürlüğünü her şeyden seviyordu.
Vatanı olmayan bir adam, nasıl olur da vatanseverlik duygularıyla haraket ettiğini öne sürebilir?
Direnişçinin kuralı, bağlanmamaktır,
Pis bir yabancı olsun ya da olmasın, bir çocuğun kutsal olduğunu unutmayan kadınlar vardı.
Sokakta bekleyen bir delikanlının şüphe uyandırdığı günlerde yaşıyoruz.
Ölmek için değil, hayatta kalmak için savaşıyoruz, anladın mı?
Tek istediğim, ölmeden önce bir Nazi öldürmek.
Mareşal pètain ‘in gelmesi, ellerinde kalan azıcık özgürlüğün de uçup gitmesine neden oldu.
Seni yarın seveceğim, bugün, henüz tanımıyorum.
Direnmek filini çok seviyorum.
Bizi hapsedene, önyargılara, aceleyle varılan yargılara, yargılama arzusuna, tek isteği açığa çıkmak olan içimizdeki kötüye, vazgeçme isteğine, kendini beğendirme ihtiyacına, başkasını kötülüyerek kendinden bahsetme ihtiyacına, modalara, tehlikeli hırslara, etrafımızı kuşatan karmaşaya direnmek.
Direnmek ve . gülümsemek.
Direnmek fiilini çok seviyorum. Bizi hapsedene, önyargılara, aceleyle varılan yargılara, yargılama arzusuna, tek isteği açığa çıkmak olan içimizdeki kötüye, vazgeçme isteğine, kendini beğendirme ihtiyacına, başkasını kötüleyerek kendinden bahsetme ihtiyacına, modalara, tehlikeli hırslara, etrafımızı kuşatan karmaşaya direnmek.

Direnmek ve . gülümsemek

Duygular en sık parmaklıkların arasından bile geçer, mesafelere aldırmadan alır başlarını gider, ne dillerin sınırlarını tanır ne de dinlerin, insanların icat ettiği hapishanelerin ötesinde,yukarıda bir yerde buluşur.
Delilik bulaşıcı mıdır sence?
Farklılıkların heyecan ve mutluluk verici olduğunu düşünmüşüzdür hep
İnsan sevince gözler her şeyi anlatıyordu
İnsan her şeye alışıyor. En büyük gizemlerinden biri bu
Umut ettiğin sürece yaşarsın
Ben hayatımı zaten özgürlüğe adamıştım
Öldürülmeyi kabul edebilirim, ama tamamen ortadan kaldırılmayı kabul edemem
Bir adam öleceği düşüncesiyle başa çıkabilir ama sevdiğinin yokluğunla başa çıkamaz
Konuşmak yasaktı.Bu kadar büyük bir sevginin basit bir camı aşabilecegini düşündü var gücüyle
Kötüler uzun yaşar
İki kardeş arasındaki yakınlık bazen dünyanın bütün yasaklarından çok daha güçlü olabiliyor
Peşinden nereye isterse giderdim, hatta istemese de düşerdim peşine
Hayatı o kadar çok seviyordum ki .
Yan yana yaşadığınız insanların arasında isimsiz biri olarak var olmak sandığınızdan çok daha fazla yakar canınızı, görünmez olmak gibi bir şeydir
Kabul görmek insan ruhunu nasıl da avutuyor
Önemli olan onların hikayeleri, benimki değil
Kimseye güvenmiyordu, haksız da sayılmazdı
Ölmek için değil hayatta kalmak için savaşıyoruz anladın mı ?
Herkes yaşamına devam ediyor ama çok yakında herkesin kaderi kesişecek
Seni yarın seveceğim, bu gün henüz tanımıyorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir