Gonca Çiftçioğulları kitaplarından Öyle Bir Bedel Ki kitap alıntıları sizlerle…
Öyle Bir Bedel Ki Kitap Alıntıları
Anladığım kadarıyla artık ya ben bu şehirde fazlayım ya da sen eksiksin yanımda.Çünkü bomboş, dibi budağı görünmeyen bir kuyuda hapsolmuş gibi hissediyorum kendimi.Oradan kurtuluşum sen olacaksın. Elini uzatsan hemen çekeceksin beni aydınlığa. Ama sen, bırak elimi tutmayı kuyunun kapağını kapatıp beni yalnızlığımla kaplı kaderime terk ediyorsun.
Geleceğini bilsem o karanlık kuyuda nefes almadan beklemeye bile razıyım.
Sanki o yüreğine bahar getiren bir çiçek gibiydi.Kendisi de bu çiçeğin üstünde dans eden bir kelebek..
Gecenin ıssızlığı bir kor ateşi gibi yakıyor yüreğimi,
Kendi karanlığımda seni arıyorum.
Küçük bir kıvılcım, küçük bir ışık yetecek seni bulmam için.
Oysaki yalnızlığın girdabına kapılmış akıyorum.
Arıyorum seni,
Yeryüzünü sarıp kucaklayan dağlarda, taşlarda
Arıyorum seni,
Gökyüzünün koyu lacivertliği içindeki yıldızların arasında,
Arıyorum seni,
Denizin yeşil yosunlarla kaplı derinliğinde,
Arıyorum seni,
Kozasından yeni çıkmış,
Çicekten çiçeğe konan rengârenk kelebekler içinde.
Oysaki hiçbir yerde yoksun
Sonra kayboluyorum
Sensizliğin verdiği karanlık kuytu köşelerde
Kendi karanlığımda seni arıyorum.
Küçük bir kıvılcım, küçük bir ışık yetecek seni bulmam için.
Oysaki yalnızlığın girdabına kapılmış akıyorum.
Arıyorum seni,
Yeryüzünü sarıp kucaklayan dağlarda, taşlarda
Arıyorum seni,
Gökyüzünün koyu lacivertliği içindeki yıldızların arasında,
Arıyorum seni,
Denizin yeşil yosunlarla kaplı derinliğinde,
Arıyorum seni,
Kozasından yeni çıkmış,
Çicekten çiçeğe konan rengârenk kelebekler içinde.
Oysaki hiçbir yerde yoksun
Sonra kayboluyorum
Sensizliğin verdiği karanlık kuytu köşelerde
Ambulansla hastaneye giderken yolda kalbi durdu. O anda artık tamamen kendimi kaybettim. Bu ellerle birçok kişinin kalbini çalıştırdim. Birçok kişiye hayat verdim, birçok kişiyi hayata döndürdüm. Ama bunu karıma yapacağım hayatta aklıma gelmezdi. Aslı’nın kalbi durunca, neredeyse o anda benim de kalbim duracaktı. Kendimi kaybetmiş bir halde çalıştırmaya uğraşırken bunu senin için yaptığımı bilseydim, inan o gün orada öylece bırakırdım.
Yolda kazayı gördüğümde o arabanın içinde Aslı’nın olabileceği aklımın ucundan bile geçmiyordu. Tek düşündüğüm içerideki yaralılardı. Bir doktor endişesiyle olay yerine fırlayıp gittiğimde direksiyonun başında kanlar içinde yatan karımı görünce aklımı kaybediyorum sandım.
Bir yürek, hele ki bir anne yüreği nerede ve kimin içinde olursa olsun, yavrusunu hissetmez miydi?
Yaşananlar onu çok sarstı. Biliyosun Aslı ile de sorunları olmuştu. Kazadan hemen önce Aslı’yı aramış, senin durumumun kötü olduğunu söylemişti. Akabinde de kaza olmuş tabi. Bu yüzden de kendisini bir türlü affedemedi. Kazadan sonra Aslı’yı buraya getirdiler. Annen Aslı’yı o şekilde görüp, üstelik bir de yapabileceği bir şey olmadığını anlayınca kendini kaybetti. Annenin durumunu düşünsene, sen ülkenin en iyi beyin cerrahlarından biri ol, bu güne kadar yüzlerce hastanın hayatını kurtar ve kendi kızın için yapacak bir şeyin olmasın. Bu durum anneni tamamen yıktı. O günden beri doktor kontrolünde.
İnsan hayatında bir kere sever.
Sevgi dolu bir evde büyümeleri gerekirken, anne özlemiyle yanıp tutuşmalarına ve çaresizliklerine kahroluyordu. Hiçbir çocuk, kimsesiz kalmamalıydı. Hiçbir çocuk zarar görmemeli, art niyetli kişilerin hedefinde olmamalıydı. Neydi sanki bu çocukların günahı? Öksüz olmaları mı? Onları koruyacak kimselerin olmayışı mı? Ne olursa olsun çocuklar, şiddeti, tacizi, kötü muameleyi hak etmiyordu. Bunlara maruz kalmamalıydılar.
Şunu bilmeni isterim ki, geçen günlerim için sevmedim seni. Bugünler için de sevmiyorum. Sonuçta geçmiş yaşandı geçti. Şuanda yaşanıyor ve geçecek. Ben seni yarınlarımız için seviyorum. Çünkü yarınlarımız bizim ve yaşadığımız sürece de bizim olacak.
Anladığım kadarıyla artık ya ben bu şehirde fazlayım ya da sen eksiksin yanımda. Çünkü bomboş, dibi bucağı görünmeyen bi kuyuda hapsolmuş gibi hissediyorum kendimi. Oradan kurtuluşum sen olacaksın. Elini uzatsan hemen çekeceksin beni aydınlığa. Ama sen birak elimden tutmayı, kuyunun kapağını kapatıp beni yalnızlığımla kaplı kaderime terk ediyosun. Geleceğini bilsem o karanlık kuyuda nefes almadan beklemeye bile razıyım. Hele bir de beni seveceğini bilsem, işte o her şeye değer bir bedel olur benim için
Mücadele et, sakın bırakma onu. Seven sevgisinin arkasında durmalı
Ona göre bir kadın, kendisine biçilmiş rol olan ev kadınlığını asla kabul etmemeliydi. Erkek egemen bir toplumda kadın da, bir birey olarak kendi ayaklarının üstünde durabilmeli, erkekle aynı değerde işleri yapabilmeliydi. Kariyer erkek kadar, kadın için de önemli olmalıydı.
Hiçbir meslek sevilmeden yapılmaz ama doktorluk mesleği daha fazla sevgi, özen ve fedâkarlık gerektirir.
Sevmek acı verse de, sevgiliyi düşünmek inci tanesi gibi gözyaşları döktürse de, her şeye bedel bir aşk onların ki
Ya ben bu şehirde fazlayım ya da sen eksiksin yanımda.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
”Ya ben bu şehirde fazlayım ya da sen eksiksin yanımda. ”
Ya ben bu şehirde fazlayım ya da sen eksiksin yanimda
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Geleceğini bilsem o karanlık kuyuda nefes almadan beklemeye razıyım. Hele birde seveceğini bilsem, işte o, her şeye değecek bir bedel olur benim için
Kararlarim ve hayatimla ilgili sana hesap vermek zorunda değilim Ercan. Şimdi izninle gitmem gerekiyor . Dedi ve arkasina bakmadan uzaklaştı .
Bak Sinan , sen sahitsin .Bu sevgili dostum , çok yakında benim sevgili karım olacak . Dedi kendinden emin bir sesle .
#okuyorum
#okuyorum
Bak Aslı , bu dost muhabbetine seni sevdiğim için bunca zaman katlandim. Ama şunu bilmeni isterim ki sen benim için dosttan çok daha öte , çok daha özelsin .
Kaderimiz yazıldıysa bunu kimse değiştiremez.
Senden önce hiç yaşamamışım ben
Sanki yapayalnız kalmıştı Aramıyordu sevdiği adam onu.Aşksız yüreğini aşkla dolduran sevdiği bir telefonu bile çok görüyordu kendisine.
Yemek masasında yok yoktu.
Biraz yalnız kalmak istiyorum, rahat bırakır mısın beni?
Gecenin ıssızlığı bir kor ateşi gibi yakıyor yüreğimi,
Kendi karanlığımda seni arıyorum.
Küçük bir kıvılcım,küçük bir ışık yetecek seni bulmam için.
Oysaki yalnızlığın girdabına kapılmış akıyorum.
Arıyorum seni,
Gökyüzünün koyu lacivertliği içindeki yıldızların arasında,denizin yeşil yosunlarla kaplı derinliğinde,arıyorum
Kozasından yeni çıkmış,
çiçekten çiçeğe konan rengârenk kelebekler içinde,
Oysaki hiçbir yerde yoksun
Sonra kayboluyorum,
Sensizliğin verdiği karanlık kuytu köşelerde tekrar arıyorum ama ulaşamıyorum.
Kendi karanlığımda seni arıyorum.
Küçük bir kıvılcım,küçük bir ışık yetecek seni bulmam için.
Oysaki yalnızlığın girdabına kapılmış akıyorum.
Arıyorum seni,
Gökyüzünün koyu lacivertliği içindeki yıldızların arasında,denizin yeşil yosunlarla kaplı derinliğinde,arıyorum
Kozasından yeni çıkmış,
çiçekten çiçeğe konan rengârenk kelebekler içinde,
Oysaki hiçbir yerde yoksun
Sonra kayboluyorum,
Sensizliğin verdiği karanlık kuytu köşelerde tekrar arıyorum ama ulaşamıyorum.
Endişelenmiş olması hala değer verdiğini gösteriyordu ama o âşık olduğu bakışlar ve o bakışlarda aradığı anlam bu değildi.
Kimi erkekler, zaman zaman düşüncesiz olabiliyor, kadınların fikri önemli değilmiş gibi davranıyorlardı. Önemli olan kendi istekleri ve düşünceleriydi.
Eğer ve keşkeler tarafından hızla kuşatılmaya başladı
Hayat bana yaşamak için verildi, köle olmak için değil
Ben geldim! Bir hoş geldin yok mu?
Merhaba ben Şahin.
Geleceğini bilsem o karanlık kuyuda nefes almadan beklemeye razıyım. Hele bir de seveceğini bilsem, işte o, her şeye değecek bir bedel olur benim için.
Ya ben bu şehirde fazlayım ya da sen eksiksin yanimda.
Kimi insanlar, sanki çevrelerini huzursuz etmek, sorun çıkarmak için yaratılmış gibiydiler. Her yerde görmek mümkündü böylelerini. Genelde bu kişileri umursamamak en doğru hareketti. Kaile almak sanki onlara değer veriyor, önemsiyor gibi görüntü veriyordu. Bu da onları daha doyumsuz hâle getiriyordu..
Hiçbir çocuk, kimsesiz kalmamalıydı. Hiçbir çocuk zarar görmemeli, art niyetli kişilerin hedefinde olmamalıydı. Neydi sanki bu çocukların günahı? Öksüz olmaları mı? Onları koruyacak kimselerinin olmayışı mı? Ne olursa olsun çocuklar, şiddeti, tacizi, kötü muameleyi hak etmiyordu. Bunlara maruz kalmamalıydılar.
insanın başına her an herşey gelebilir, hayat çok kısa. Bu yüzden sevdiklerimizle hayatımızı doyasıya yaşamalıyız
Şunu bilmeni isterim ki, geçen günlerim için sevmedim seni. Bugünler için de sevmiyorum. Sonuçta geçmiş yaşandı geçti. Şuanda yaşanıyor ve geçecek. Ben seni yarınlarımız için seviyorum. Çünkü yarınlar bizim ve yaşadığımız sürece de bizim olacak.
Bazen imkânsız gibi görünen şeyler gerçek oluverir.
” Ya ben bu şehirde fazlayım ya da sen eksiksin yanımda. ”
Biliyor musun yüzün kızardığında gözlerinin mavisi daha da koyulaşıyor.
Sanırım senin kalbine ulaşmanın tek yolu, damarlarında dolaşan kan hücresi olmaktan geçiyor
Sanki yapayalnız kalmıştı Aramıyordu sevdiği adam onu.Aşksız yüreğini aşkla dolduran sevdiği bir telefonu bile çok görüyordu kendisine
Aşk, iki iken bir olmaktir
”Ya ben bu şehirde fazlayım ya da sen eksiksin yanımda. ”
Senden önce hiç yaşamamışım ben
Okuduğumuz romanlarda ya da izlediğimiz filmlerden biliriz ki, her zaman her şey bizim beklediğimiz, istediğimiz gibi bitmez. Her zaman süpriz sonlara hazır olmamız gerekir.
Sanırım senin kalbine ulaşmanın tek yolu, damarlarında dolaşan kan hücresi olmaktan geçiyor.
Ercan’in hep istediği, düşlediği şeyi önüne gerçek olarak değil, bir oyun olarak sunuyordu. Bu şartlar altında kabul etmeyeceğini düşünmesi gerektirdi.
Üzülsün mü sevinsin mi bilemiyordu, büyük bir ikilem içindeydi.Bir yanı gitmesini istese de, diğer yanı hiç istemiyordu. Menfâtlerle çevrili şu dünyada dost bulmak oldukça zorken, kendisi gerçek dostunu bulmuştu.Onu uğurlamak,gitmesini istemek, canını dahi hiç düşünmeden emanet edebileceği birini hayatından çıkarması demekti.Bu hayatta kim bu kadar şanslıydı?
Sanki yapayalnız kalmıştı Aramıyordu sevdiği adam onu.Aşksız yüreğini aşkla dolduran sevdiği bir telefonu bile çok görüyordu kendisine.
Maalesef hayatının ne kadar süreceğini bilemiyor insan.
İnsanların ayrıntılara boğulmadığı günlerden kalma güzel bir cümle vardır:
” Göz gördü, gönül sevdi.”
” Göz gördü, gönül sevdi.”
Kaderimiz yazıldıysa bunu kimse değiştiremez.
Öyle bir yol ayrımındayım ki bir tarafta aşk ,diğer tarafta her şey ve herkes var .Sevgi ırmağı bir yandan mutluluk denizine akarken diğer yandan hüzne kanat çırpmakta .
Bedeli bu kadar ağır olmamalıydı aşkın.
Bedeli bu kadar ağır olmamalıydı aşkın.
Doğru ya bir kalpte iki aşk taşınmaz ki.
Acaba aşk mutluluk tınısını kimin kulağına fısıldayacak?
ÖYLE BİR BEDEL Kİ Bir aşk hikayesi hiç bu kadar çekmemişti okuyucuyu içerisine. Kitabı okurken bazen acının, hüznün, kaybedişin gözyaşlarını dökerken bazen de mutluluk damlalarının verdiği sevinci, umudu yaşayacaksınız.
Yazar ustaca kurduğu kitabını zengin konuşma metinleriyle destekleyerek okuyucuyu aşkın içine çekmiş, onların da hikayeyi yaşamasını sağlamış. Bir çırpıda, nefes nefese okuyacağınız ÖYLE BİR BEDEL Kİ adlı romanın her sayfasını farklı bir heyecanla okuyacaksınız. Okuduğunuz her sayfa, sizi sonraki sayfaya itecek ve kitabı nasıl bitirdiğinizi anlayamayacaksınız
Ya ben bu şehirde fazlayım ya da sen eksiksin yanimda.