Kolektif kitaplarından OT Dergi – Sayı 91 (Ekim 2020) kitap alıntıları sizlerle…
OT Dergi – Sayı 91 (Ekim 2020) Kitap Alıntıları
Doğrusu herkesin hoşuna gitmeye çalışmak, her nabza göre şerbet vermek de aydın kişiye yakışmaz. Tutarlı olmak lazım. Güven vermek, dürüst olmak
Genco Erkal
Elbet birbirimizi anlayacağımız bir yer var. O yeri bulmalı.
Gereksiz eşyalardan arınarak yaşamayı göze aldıktan sonra karavanda yaşamanın zorluğu minimuma iniyor.
En iyi okullara gidersiniz, Oxford’dan veya Cambridge’den mezun olursunuz. Ve kafanıza bazı şeyleri asla söyleyemeyeceğiniz fikri sokulur. Artık bunları bir daha düşünmezsiniz bile.
Alışılmış zihinsel düzenler değiştiğinde devrim patlak verir.
Sürekli her şeyi sorgulamak zorundasınız. Yeni fikirler bulmak zorundasınız. İnsanları yaratıcı ve sorgulayıcı olarak yetiştirip sonrasında onların uyumcu, itaatkâr ve düşünceden uzak olmasını sağlamanız çok güçtür.
Bir evin senin olması için duvarında senin astığın şeyler olmalı.
yaz çiçeğini
kitabımda kuruttum_
çok bilmiş şimdi
kitabımda kuruttum_
çok bilmiş şimdi
kızıl saçını
savurup gitti güneş_
zarafet işte
savurup gitti güneş_
zarafet işte
serinletirdi
sesinin çağıltısı_
ne sıcaktı yaz!
sesinin çağıltısı_
ne sıcaktı yaz!
Eğer dünyanızda nefret yoksa, başka bir dünyadan atılan nefret okları size ulaşamaz.
Bazı gelenekler bizim kaderimize ve onurumuza zarar verir. Onları bulup ayıklamalıyız.
Evlilik sigara içmek gibi er geç her şeyi tıkıyor.
,
Bir yerde herkes birbirine benziyorsa;
Orada kimse yok demektir
~ .
Bir yerde herkes birbirine benziyorsa;
Orada kimse yok demektir
~ .
Elbet birbirimizi anlayacağımız bir yer var..
Sometimes you win, sometimes you learn!
Her şeye rağmen dünden bugüne değişmeyen kural şu: Ya razı olursunuz ya da karşı.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
O hâlde yeniden gülümsemeli kahkahalarımızla ortalığı yıkmalıyız. Yani Venceromos’ta söylendiği gibi, Geçmişe ağlamak fayda vermez!
En iyi okullara gidersiniz, Oxford’dan veya Cambridge’den mezun olursunuz. Ve kafanıza bazı şeyleri asla söyleyemeyeceğiniz fikri sokulur. Artık bunları bir daha düşünmezsiniz bile.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Eşitlik olmadan demokrasi olmaz.
İnsanlığın bir kısmından umudum yok.
İnsanlığın o kısmı dürtmeyeceği eşeğin önüne ot koymuyor.
Yani durumdan bir avantajı yok ise kime ne olduğu ile ilgilenmiyor.
İnsanlığın o kısmı dürtmeyeceği eşeğin önüne ot koymuyor.
Yani durumdan bir avantajı yok ise kime ne olduğu ile ilgilenmiyor.
İçimde, beni bu söylediklerimi yapmaya sevk eden bir böcük var.
Biz her zaman doğru dursak da içinde yaşadığımız dünya eğik.
Her şey ardında izini bırakır. Özellikle de hayat
Bak kadınları öldürüyorlar. Öldürecekler, mecbur. Çünkü betondan, paradan ve cahillikten bir dünya ancak kadınlar dize gelirse kurtulur.
Siz ne pismişsiniz hakikaten. Bir karıncayı niçin öldürür insan!
Dişi olan her şeyi öldürmeye çalışıyorlar.
Dünyayı ve kadınları; tohumları ve dereleri; denizleri ve toprağı
Dünyayı ve kadınları; tohumları ve dereleri; denizleri ve toprağı
Sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız
-Attila İlhan
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız
-Attila İlhan
-Neşe gençlere yakışır. GENÇLER NEŞESİZSE HAYAT KÖTÜ DEMEKTİR.
-Neşeyi her yere ancak gençler yayarlar.
-Neşeyi her yere ancak gençler yayarlar.
Hah! Zekanın tek başına yeterli olmadığını anlayacak kadar zekamız var.
İnsanlar sadece senin söylediğin kadarını bilirler.
Güneşlik – Dündar Hızal
Gitmek ne güzel bir sessizlik
Kalmak biteviye gevezelik
Gitmek ne güzel bir sessizlik
Kalmak biteviye gevezelik
Yabancıların en yakınıydın sen.
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
Bir yerde herkes birbirine benziyorsa, orada kimse yok demektir.
Biz her zaman doğru dursak da içinde yaşadığımız dünya eğik.
Gitmek ne güzel bir sessizlik
Kalmak biteviye gevezelik
Kalmak biteviye gevezelik
Yani mesele açlık değil, açgözlülük.
Elbet birbirimizi anlayacağımız bir yer var. O yeri bulmalı.
Yatılı öğrencilerin kafasını karıştıran, duygularından emin olamamasına sebep olan bir eylül ayı vardır. Taze gelin hüznüne bürünürsün. Hem ağlarım hem giderim duygusu evdeki son gecende başlar, yurtta geçirdiğin ilk geceden sonra biter.
İnsan ömrü bir an sürer, özümüz artsız aralıksız bir akış, algımız belirsiz, tüm bedenimiz bozulmaya yazgılı, ruhumuz bir kargaşa, yazgımız öngörülemez, ünümüz güvenilmezdir.
Dış dünyada olan bitenin aksine, düşüncelerimiz ve hislerimiz bize bağlıdır.
Yarın kızımın doğum günü. Bir günlük iş arıyorum. Ne olursa!
Artık kişi kendisine de yabancılaşmaktadır.
Bulunduğu konumdan ve dünyadan memnun olan biri uzun soluklu olamaz. Sanatçının bir kavgası olacak.
Sanatçı doğası gereği aykırı bir varlıktır bence.
Sonunda bozulmamış, oynanmamış bir tohum dileneceğiz çünkü, tek bir tohum, yeniden kurabilmek dünyayı.
Bazı gelenekler bizim kaderimize ve onurumuza zarar verir. Onları bulup ayıklamalıyız.
-Zekanın tek başına yeterli olmadığını anlayacak kadar zekamız var.
-Ne lazım peki?
-Gayret.
-Ne lazım peki?
-Gayret.
Bu talihsiz coğrafyada zulüm; ne düne, ne de bugüne mahsustu .
İnsanlar sadece senin söylediğin kadarını bilirler
Sometimes you win, sometimes you learn!
İnsanlığın bir kısmından umudum yok. İnsanlığın o kısmı dürtmeyeceği eşeğin önüne ot koymuyor. Yani durumdan bir avantası yok ise kime ne olduğu ile ilgilenmiyor.
Bir kıyıya bağlanmış boş bir sandal gibiyim.
Sabırla bekliyorum. Ciddiyetle, yapacak çok önemli işlerim varmış da onları sıraya koymaya çalışıyormuşum gibi. Dışarıdan bakan günlerdir kayda değer hiçbir şey yapmadığımı iddia edebilir. Belki de öyledir. Ama kendime bunu itiraf edemeyeceğim için çok önemli işler icat ediyor ve oturduğum yerden bu işleri sıraya koymaya çalışıyorum. İlaveten, seni seviyorum. Ama onun acelesi yok. Hele şu işleri bir bitireyim. Sonra dışarı çıkalım. Sonra sana bunun nasıl bir şey olduğunu uzun uzun anlatacağım. Muhtemelen bir kafede ya da kim bilir belki tam burada. Tabii bunun için önce dışarı çıkmam lazım. Sonra belki beraber döneriz buraya, o zaman anlatırım. Şimdi değil ama. Şimdi şu işleri bir düzene sokmam lazım. Düşünmem lazım.
Her burkulma, her deneyim, her aşk ve her sitem gibi. Her şey ardında izini bırakır.
Kafka’nın bireyi dünya karşısında ezilip giden, azın da azı birisidir: kimsenin umursamadığı, fakat yalnızca ezmek isteyeceği bir böcek.
İnsan sevdiği, inandığı, yürekten bağlı olduğu işi yaparsa pek çok güçlüğü aşabilir, her koşulda kendini ayakta tutabileceği bir yol bulur. Bir de bu yaptığı iş topluma yararlı olan, onu zenginleştiren bir işse, insan doyum sağlar, huzur bulur.
Mizah Mühim işlerle uğraşan kişilere özgürlük sunar.
Neşe gençlere yakışır. Gençler neşesizse hayat kötü demektir.
İnsanlar sadece senin söylediğin kadarını bilirler
Ve yine sevgili Michel Foucault, Bir yerde herkes birbirine benziyorsa; orada kimse yok demektir. şeklindeki muazzam tespitiyle hepimizin ağzına sıçar ve gülümseyerek çekilir.
Michel Foucault, Neden her kişi kendi hayatını bir sanat yapıtına dönüştürmesin? Neden şu ev ya da lamba bir sanat yapıtı olsun da benim hayatım olmasın? diye sorar bir yerlerde. İyi ya da kötü yaşam değildir tabi kastettiği. Rezil bir yaşam da sürseniz bunu bir sanat eseri haline getirebilirsiniz, yeter ki rezilliğiniz size has, sadece sizin becerebileceğiniz türden bir rezillik olsun.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin
Sen bende hüküm sürmektesin
Cahit Sıtkı Tarancı
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak, kabahatin çoğu sende
Nâzım Hikmet
Biz her zaman doğru dursak da içinde yaşadığımız dünya eğik.
Her burkulma, her deneyim, her aşk ve her sistem gibi. Her şey ardında izini bırakır.
Özellikle de hayat
Özellikle de hayat
Gitmek ne güzel bir sessizlik
Kalmak biteviye gevezelik.
Kalmak biteviye gevezelik.
Güz rüzgarı bu alır götürür şimdi..
Yüreğini tut
Yüreğini tut
Sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız.
İkimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bilr rahatça sığarız
İkimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bilr rahatça sığarız
Attilâ İlhan
Hayatım boyunca gerçekten var olup olmadığıma emin değildim.
Ama varım
Ve insanlar farketmeye başladı.
Ama varım
Ve insanlar farketmeye başladı.
JOKER