Samed Behrengi kitaplarından (Osmanlıca) Küçük Kara Balık كوچك قرە بالیق kitap alıntıları sizlerle…
(Osmanlıca) Küçük Kara Balık كوچك قرە بالیق Kitap Alıntıları
Her an ölümle burun buruna gelebilirim, yaşadığım sürece ölüme engel olmak için elimden geleni yapacağım. Bir gün ister istemez ölümle karşılaşacağım, bu önemli değil. Önemli olan benim yaşamamın veya ölümümün başkalarının yaşamını nasıl etkileyeceği
Küçük Kara Balık, ”ama anneciğim ” demiş; ”her şeyin bir sonu yok mu? gecenin bir sonu var, gündüzün bir sonu var, haftaların, ayların, yılların.. ”
Şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. Elbette, bir gün ölümle karşılaşırsam -ki karşılaşacağım- önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek.
Şimdi artık ölüm korkutmuyor beni, Ama yaşadıkça onu arayacak değilim. Ölümle karşı karşıya gelince, ki bu sık sık oluyor, Kaçınılmaz bir gerçekle yüzyüze olacağım. Önemli olan benim yaşamamın ya da ölümümün başkaları üzerinde bırakacağı etkidir
Efendim bilge dediğinizin ne olduğunu bilmiyorum. Şu amaçsız dönüp dolaşmalardan usandım artık. Ben yokum bu işte. Kandıramam kendimi. Günün birinde yaşlanınca cahil bir bunak gibi köşeme çekilip sinmek, Boşuna tükettiğim günler için yakınmak istemiyorum.
Dünya, dünya diye tutturmuşsun. Nedir dünya dediğin? Bulunduğumuz çevredir dünya. Sürdürdüğümüz düzendir yaşam
Yaşam sadece bir avuç suyun ardısıra dolaşarak zaman doldurmak mı gerçekten?
“Akıp da hiçbir yere ulaşmamak olası mı? Yani sence bir sonu yok mu derenin? Oysa her şeyin bir sonu var. Gecenin gündüzün olduğu gibi Haftanın, ayın yılın ”
Şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. Elbette, bir gün ölümle karşılaşırsam -ki karşılaşacağım- önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek.
her an ölümle yüz yüze gelebilirim ama yaşadığım sürece ölümü karsılamaya gitmem gerekmez bir gün ister istemez ölümle karşılaşacağım bu önemli değil önemli olan benim yasamımın veya ölümümün başklarının yasamını nasıl etkileyeceği
“ şu amaçsız dönüp dolaşmalardan usandım artık. ben yokum bu işte. kandıramam kendimi. günün birinde yaşlanıp köşeme sinmek, boşuna tükettiğim günler için yakınmak istemiyorum.”
“akıp da hiçbir yere ulaşmamak mümkün mü? yani sence bir sonu yok mu bu derenin? oysa her şeyin bir sonu var. gecenin, gündüzün, haftanın, ayın, yılın olduğu gibi..”
annesi kesti sözünü: “ bırak şimdi boyundan büyük sözler etmeyi. kalk çıkalım dışarı. gevezeliğin sırası değil.”
“hayır anne. bıktım ben bu dolaşmalardan. çıkıp gitmek, başka yerlerde ne olup gittiğini görmek istiyorum. sakın ‘küçük kara balık’ın aklını çeldiler’ deme anne. inan bana, uzun süredir düşünüyorum bunları. tabii ki her anlatılandan bir şeyler öğrendim. hele boşuna ömür tükettiklerinden yakınan ihtiyar balıklar var ya beni en çok onlar düşündürdü. yaşam sadece bir avuç suyu ardı sıra dolaşarak zaman doldurmak mı gerçekten? öğrenmek istiyorum. yoksa başka türlü bir yaşam türü de var mı şu dünyada?”
annesi kesti sözünü: “ bırak şimdi boyundan büyük sözler etmeyi. kalk çıkalım dışarı. gevezeliğin sırası değil.”
“hayır anne. bıktım ben bu dolaşmalardan. çıkıp gitmek, başka yerlerde ne olup gittiğini görmek istiyorum. sakın ‘küçük kara balık’ın aklını çeldiler’ deme anne. inan bana, uzun süredir düşünüyorum bunları. tabii ki her anlatılandan bir şeyler öğrendim. hele boşuna ömür tükettiklerinden yakınan ihtiyar balıklar var ya beni en çok onlar düşündürdü. yaşam sadece bir avuç suyu ardı sıra dolaşarak zaman doldurmak mı gerçekten? öğrenmek istiyorum. yoksa başka türlü bir yaşam türü de var mı şu dünyada?”
Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
Her an ölümle yüz yüze kalabilirim. Ama yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmem gerekmez. Bir gün ister istemez ölümle karşılaşacağım; bu önemli değil. Önemli olan benim yaşamamın veya ölümümün başkalarının yaşamını nasıl etkileyeceği .”
şunu anladım: Balıkların çoğu yaşlandıkları zaman ömürlerini boşu boşuna geçirdiklerinden yakınırlar. Sürekli sızlanır, lanet okur, her şeyden şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?
On bir bin dokuz yüz doksan dokuz küçük balık: İyi geceler, dediler ve gidip uyudular. Nine balık da uyudu. Yalnız Küçük Kırmızı Balık ne yaptı ne ettiyse uyuyamadı. Sabaha değin hep denizi düşündü, durdu.
Kendinizi bu kadar beğenmenize şaştım doğrusu, dedi. Neyse, hoşgörüyorum. Görgüsüzlüğünüzden olacak.
Balıkla salyangozun arkadaşlığı mı olurmuş? Hiç duymadıktı.
Balıkla salyangozun düşmanlığını da hiç duymamıştık ama siz ona düşman kesildiniz. Zavallıyı yok yere öldürdünüz.
Günün birinde yaşlanınca, cahil bir bunak gibi köşeme sinmek, boşuna tükettiğim günler için yakınmak istemiyorum.
Oysa her şeyin bir sonu var. Gecenin gündüzün olduğu gibi.. Haftanın, ayın, yılın..
Ben bilmek istiyorum,hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
Ölüm etrafımda kol gezerken,uzun zamandır hayattayım,hayatın bitişiyle tanışmak istemiyorum. Elbette bir gün hayatın sonuyla yüzleşmek zorunda kalacağım. Asıl mühimi benim ölümümün ya da yaşamımın ,başkalarının hayatını nasıl etkilemiş olacağı ..
Dünya! Dünya! Bu dünya dediğin yer neresi acaba? Iste dünya tam da burada,yaşadığımız yer. Hayat da sadece bu yaşadığımız yerden ibaret..
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Böylesi bir yaşamı yüz kez de yaşasan, yine de bilgisiz ve yoksun bir kurbağa olarak kalacaksın.
Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
Şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. Elbette, bir gün ölümle karşılaşırsam -ki karşılaşacağım- önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek
Eğer cahil olmasaydınız, bu dünyada pek çok farklı türde yaratık olduğunu ve hepsinin de kendi türlerini pek güzel bulduğunu bilirdiniz.
Şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
Şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. Elbette, bir gün ölümle karşılaşırsam -ki karşılaşacağım- önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek.
Balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
Asıl mühimi benim ölümümün ya da yaşamımın, başkalarının hayatını nasıl etkilemiş olacağı…
“Anneciğim, benim için ağlama sakın. Şu arkanda duran yaşlı ve cahil balık sürüsü İçin ağlamalısın.”
“Bir salyangoz ve balığın arkadaş olması hiç görülmüş şey mi? Hiç böyle bir şey duymadım.”
Misal pek çok balık yaşlandığında hayatını boşa geçirdiğinden şikayet ediyor. Devamlı bir şeylere sızlanıp, dert yanarlar.
Ömür dediğimiz minicik bir yerde aşağı yukarı yüzmekten mi ibaret sahiden?
Siz çok düşünüyorsunuz. Hep düşünmek, hep düşünmek olmaz ki Yola çıkınca korkunuz mutlaka geçer.
Cahil olmasaydınız, dünyada birçok farklı canlının kendisine göre bir güzelliği olduğunu bilirdiniz.
Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar boşu boşuna ileri geri gidip gelmekten mi ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?
Küçük kara balığın bir özlemi vardı, bir kerecik de olsaydı ay ışığını evlerinden görmek istiyordu.
•Hayat gerçekten bir avuç yer durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka bir türlü yaşamak da mümkün mü?
•Dünya o kadar büyüktü ki, her yerini dolaşamazsın.
Zararı yok, gidebildiğimiz kadar giderim ben de..
Zararı yok, gidebildiğimiz kadar giderim ben de..
•Herkes ölür ama yanlızca bazıları gerçekten yaşar.
Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?
Şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü.
Hayat küçük bir alanda daireler çizerek yaşlanana ve elinde hiçbir şey kalmayana kadar yüzmekten mi ibaret yoksa bu dünyada başka bir şekilde yaşamak mümkün mü, bilmek istiyorum.
Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
Cahil olmasaydınız, dünyada birçoklarının kendilerine göre bir güzellikleri olduğunu bilirdiniz. Adınız bile size ait değil!
Biz özgürlüğümüzü istiyoruz.
Bir gün tabii ki ölümle burun buruna geleceğim, bunun önemi yok. Önemli olan yaşadığım hayatın ve ölümümün diğerleri üzerindeki etkisi.
”Bir gün uyandığımda sizin gibi yaşlanmış ve cahil kalmış olmaktansa, dünyayı keşfedip bilgin balık olmak istiyorum. ”
Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
”Bu derenin döküldüğü yeri, asıl kaynağını bulmak istiyorum. O yöne yüzeceğim. Uzun zamandır sadece bunu düşünüyorum. Bundan dolayı gece boyunca gözümü bile kırpmadım. Kararımı verdim ve buradan başka yerlerde neler olduğunu, hayatın nasıl olduğunu bilmek istiyorum. ”
Önemli olan benim yaşamımın, ya da benim ölümümün başkalarını nasıl etkileyeceğidir
Eğer bir gün ölümle karşı karşıya gelirsem ki bu mutlaka olacak, bu önemli değil. Önemli olan yaşamın ya da ölmenin başkalarının yaşamında nasıl bir etki bırakacağıdır.
Gerçekten de hayat, yaşlanıncaya dek küçücük bir yerde dolanıp durmak mı yoksa dünyada hayatta kalabilmek için başka bir yol var mı bilmek istiyorum
Biz özgürlüğümüzü istiyoruz.
Benim için ağlama anne, arkamda duran yaşlı cahil balıklar için ağlamalısın.
başka yerlerde neler olup bittiğini gerçekten bilmek istiyorum. Böyle amaçsızca yüzmekten bıktım usandım. Yaşlanınca hayatta hiçbir şey yapmadim, hayatımı boşa geçirdim demek istemiyorum.
günün birinde gözlerimi açıp hepiniz gibi yaşlandığımı, ama hala aynı balık olduğumu, ilk başta bildiğimden fazla bir şey bilmediğimi görmek istemiyorum!
Ben ne kötümserim ne de korkak. Ben gözümle gördüğümü, aklımla anladığımı söylüyorum, o kadar!
Acaba yaşam küçücük bir alanda dönüp dolaşıp tükenmek mi yoksa dünyanın başka yerlerinde görülmesi gereken başka yaşamlar da mı var ?
“Şimdi artık ölüm korkutmuyor beni, ama yaşadıkça onu arayacak değilim. Ölümle karşı karşıya gelince ki bu sık sık oluyor, kaçınılmaz bir gerçekle yüz yüze gelmiş olacağım. Önemli olan bu değil. Önemli olan benim yaşamamın ya da ölümümün başkaları üzerinde bırakacağı etkidir…”
“Dünya Dünya da ne demek oluyor? Dünya burası işte; yaşam ise işte yaşıyoruz, varız ”
er yüz yıl yaşasan bile yine de cahil ve umutsuz biri olarak kalacaksın..
Ben de diğer yaşlı balıklar gibi burada yaşlanıp sızlanacağıma, dünyada başka türlü nasıl yaşanır, görmek istiyorum.
Sakin ve mutlu suyun yüzeyinde dans ediyor ve düşünüyormuş. “Ölüm etrafımda kol gezerken, uzun zamandır hayattayım, hayatın bitişiyle tanışmak istemiyorum. Elbette bir gün hayatın sonuyla yüzleşmek zorunda kalacağım. Ama bunun bir önemi yok. Asıl mühimi benim ölümümün ya da yaşamımın, başkalarının hayatının nasıl etkilemiş olacağı
Ben sizin bu kadar kendini beğenmiş olduğunuzu düşünmezdim doğrusu. Ama olsun, yine de sizi bağışlıyorum çünkü bu sözlerin hepsi cahillikten, bilmezliktendir.
Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?
siz eğer cahil olmasaydınız, dünyada sizden başkalarının da yaşadığını bilir; onların da kendilerine göre farklı güzelliklere sahip olduğunu anlardınız