İçeriğe geç

Önemli Not! Kitap Alıntıları – Orhan Kemal

Orhan Kemal kitaplarından Önemli Not! kitap alıntıları sizlerle…

Önemli Not! Kitap Alıntıları

insanoğlunun, insanoğlunun en kötüsünün, en fenasının bir tarafı, bir yanı iyi. Yani adam, yüzde seksen fena da, yüzde yirmi iyi; yüzde doksan kötü de, yüzde on iyi bir tarafı var Bir yanı var insanoğlunun. E, bunu hayat boyunca denedim, tecrübe ettim. İnsanoğlunun sahiden bir iyi yanı var. Yani insanoğlu şu: Mesela hırsızlıktan mahkûm adam “hırsız” dediğin zaman kızıyor. Yani hırsızlığın kötü bir şey olduğunu bile bile yapıyor. İşte insanoğlunun iyi tarafı bence bu oluyor. Kötü bildiği şeyleri elinde olmayan sebepler dolayısıyla yapsa bile, onun fena olduğunu bilerekten ona karşı koyuyor ve ondan yana olmuyor, yani iyilikten yana oluyor. Ve neticede şuna vardım: İnsanoğlu, doğal olarak fena değil, kötü değil. Onu toplumun sosyal şartları kötü yapıyor. Hırsız yapıyor, katil yapıyor.
Öğle paydosunda herkes sigara, kahve içer, kadınlardan hayasızca konuşur, tavla oynarken, o, evden getirdiği kitabı ya da o günkü gazetesini açıp bir kıyıda okuyordu. Okumamak, okumaya karşı bir çeşit aşağılık duygusu veriyordu. Neden okuyordu? Ne lüzum vardı? Okuyup da ne olacaktı? Alt tarafı bir işçiydi. Sonra daha önemlisi, bir zamanlar CHP’yi beğenmez, DP’yi tutardı. DP iktidara geçti, az sonra başladı DP’yi eleştiriye. Ne istiyordu? Ne CHP, ne DP. Peki neydi bu? Hangi partidendi? “Komünist” olmasın?

12 Ağustos 1960

“Murtaza, bizim edebiyatımızın her yönüyle bütün çelişkileriyle, iç ve dış çelişkileriyle insan olabilmiş, belki de tek tipidir! Murtaza, halkın bir adamıdır! Koşulların, geleneklerin yabancılaştırdığı bir tiptir! Kendine, çocuklarına, dünyasına karşı yabancılaşmış bir tiptir! Burada Murtaza’nın hiçbir suçu yoktur kişi olarak! Dünyamız Murtaza’larla doludur! Murtaza’lar olmasaydı bu pis dünya, bu pis koşullar böylesine sürüp gitmezdi! Murtaza, kendinin düşmanıdır! Dünyamız kendine düşman Murtaza’larla doludur! Herkes, az çok bu dünyada, Murtaza olmak zorunda kalmıştır! Murtaza olmaktan kurtulmak o kadar kolay iş değildir! Kendini Murtaza’lıktan kurtardığını sanan, Murtazalığa karşı bilinçle dövüşen bir kişide bile biraz Murtazalık bulmak o kadar zor değildir! Murtazalık bir kısır döngüdür ve bunda insanların pek o kadar kabahati yoktur! Kraldan çok kralcı, kendinden çok kendini ezen başkalarının, kendinden çok yönetimin, yönetim geleneklerinin adamı olmak insanlık macerasının en olumsuz yanlarından birisidir! Murtaza, bu kadar yabancılaşmış kişi, bütün bu yozlaşmanın içinde altın yüreğiyle durur, heykelleşir! Biz burada anlarız ki, Murtaza hastalanmıştır! Milyonlarca kişi hastalanmıştır, ama ortada hastalanmayan, hastalanmayacak olan bir yön de kalmıştır! İnsanlığın hem umutsuzluğudur Murtaza, hem de umududur! Yozlaşmış Murtaza’nın, yalnız bu yozlaşmış yanı verilmiş olsaydı, bu roman, insanlığı yanlış yorumlamış olurdu! Dünyamızdaki birçok büyük romancı bile bu yanılgıya düşmüş, yalnız insanlığı bir yozlaşmadan ibaret saymıştır! Yozlaşmış Murtaza’nın içinde yanan sevgi, dostluk, acıma duygularını, umut, güzellik duygularını unutmuşlardır! Orhan’ın insanları olumlu, olumsuz yönleriyle bir bütündür! Orhan Kemal, Murtaza’da bu bütünü vermiş, bu bütünle de insanoğlunun büyük macerasına parmak basmıştır! ”
“Toplum ve sanatçı, tıpkı tıpkısına doktorla hastası gibidirler! ”
“İşe sil yeni baştan başlayacaktı! ”
Aç it fırın yakar!
Yavrusu kuzguna şahin görünürmüş.
Asıl fakirlik başkalarına kancıkça çelme takmaktır.
Gözler renk renktir, ama taşıdıkları anlam hemen hemen aynıdır.
Acılar duymamış olan anlar mı acı nedir?
Kul, Zülcelâl’in ancak emr-i ilahilerine uymakla mükelleftir!
Zaman akan bir suya benzer ve akan bir su içinde aynı zamanda iki defa yıkanılmaz
Roman benim ideolojik anlayışıma göre yazılmıştır… Olaylar özgün bir anlayış içinde verilmiştir… İşçi sınıfı, köylü benim kaynağım, dayanağım olmuştur. Burjuvalaşmış teknik karşısında ezilen, yok olan insanlar benim insanlarım olmuştur… Onların acıları, onların ekmekleri, benim ekmeğim benim acım olmuştur… Köyün köylünün sosyal, ekonomik ve tarihsel çelişkileri, köy işçilerinin, ırgatların direnişleri, çalışma ve yaşama koşulları, benim yaşama ve çalışma koşullarım olmuştur…
Ben tanıdığım insanları yazıyorum, tanıdığım, konuştuğum, birlikte sigara içtiğim, sırtını sıvazladığım, sırtımı sıvazlayan insanları yazıyorum. Ben bu insanları etüt ettim. Hikayelerimde şunları belirttim: vatandaşlarım şu şu şu şartların altında istismar ediliyor, eziliyorlar. Bu şartların ortadan kaldırılması lazımdır.
Ama her şeyi cin gibi bil, sonra da bilmezden gel. Yurduna, yurdunun insanlarına kitaplar dolusu söv! Ben bu tür yazara “hain” derim, “satılmış” derim, “kâse yalayıcı” derim. Bilmem bunları demekle haksız mı olurum?
• Hafif müzik, hafif makale, eğlendirici film ve sanat, kitabın incesi ve yufkasını istiyorsak toplum olarak suç bizim mi? Milleti fikir fukaralığı içinde bırakmak için ellerinden geleni yapanlar kervanına katılmış olanların, bir süre sonra o “fikir fukaralığı”ndan yakınmaya ne hakları olduğunu sormak çok yerinde olmaz mı?
Ben bütün dünya halkları gibi, benim yer yer cahil, yer yer görgüsüz, çokluk feci şekilde aldatılmış, çıkarın nerede olduğu bilincine varamamış, ama anlatıldığı zaman doğru yola geliveren insanlarımızdan örnekler almaktan yanayım. Buna “Aydınlık Gerçekçilik” diyorum. Delileri, hastaları, budalaları anlatmaktan ne çıkacak?
Ben, aydınlık, umut dolu, okuduğum zaman bana yaşama sevinci, kötülüklerle savaşabilme gücü veren romanları seviyorum. Üst yanı
Üst yanı fasa fisooooo!
1961
zaman akan bir suya benzer ve akan bir su icinde ayni zamanda iki defa yikanilamaz!
Insan yaşlandikca, gozunu budaktan sakinmazligi azaliyor. Daha hesabi, daha urkek, daha Acaba ne derler? ci oluyor. Ama on sekizinde bir delikanli icin boyle pek kayitlar yok Shaw, Genclik guzel seydir ama, onu degerini bilmeyenlerin eline vermisler, gibi bir laf eder
hatundan korktugundan degil, butun mesele dirdiri. Dirdirindan bezerdi karisinin. Yoksa alt tarafi eksik etek. Nesinden korkacakti?
zaman akan bir suya benzer ve akan bir su icinde ayni zamanda iki defa yikanilamaz!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir