Cansever Eyüboğlu kitaplarından Ölü Ozanlar Derneği kitap alıntıları sizlerle…
Ölü Ozanlar Derneği Kitap Alıntıları
Muzdaribim, bu duvarın dış tarafında
Şefkatine inandığım biri var gibi..
O yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de varmasak da
O yol bizim yolumuzdur.
İçim ürpermeyle dolar: – Nerdesin?
Kapısı kilitli, mihrabı bomboş.
Mabettir orası, meyhane değil
Geçen seneleri anlayalım hiç.
Ne de büsbütün dışında..
İçinde gülüyor bana derinden.
Ve ürkek bir düşüncede,
Sanki mehtaplı gecede,
Hülyan, eşiği aşılmaz
Bir saray olmuştu bize;
Hapsolmuş gibiydim bense,
Bir çözülmez bilmecede.
Bu firar aklına nereden, ne zaman esti senin?
Bir köhne kitap, bir sarı mendil neme yetmez?
Sanmışsın ki, giden günler geri gelecek!
Dostlar beni hatırlasın..
Bu bendeki aşk olmasa
Vursam yaralasam söz ile seni
Gidenleri ben görüyorum
Nihayetsiz
Mavilikler yolcusu!
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Bizi gark ediyor düşüncelere..
Kızgın kokusundan kelebekler,
Gönlüm ona pervane kesildi.
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meşhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Kalbinden başka hiç bir mekân bilmem
Pek dolaşma gönül vîrânesinde
Gururlu güneşler boyun eğildir,
Şaka yoktur aşkın efsanesinde.
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
Sorarım ak saçımın örttüğü yıllar nerede?..
Füsûn-ı hüsnünün bütün esrarı..
BIRAK BENİ HAYKIRAYIM
Ben en hakîr bir insanı kardeş sayan bir rûhum;
Bende esîr yaratmayan bir Tanrı’ya îman var;
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar;
Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum.
Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez;
Bora geçer, lâkin benim köpüklerim kesilmez.
O perişan, dağınık düşlerle
Yakınıp hem yerinip, Karşıdan bakmadayım uykulu berraklığına Yok, bulandırmasın asla bu karamsar bakışım
Tertemiz ruhunu, ey mavi deniz;
Ah, lakin ne zarar;
Ben bu gözlerle ve güçsüz, üzgün,
Sana baktıkça teselli bulurum, aldanırım:
Kalbimin derdine bir mavi göz ağlar sanırım.
Sen olmasan yaşamam:
Seninle bağlarımız hoş bir uzlaşım, işte;
Fakat bu bağ geri kalmaz ki ruhu ezmekten.
Akşam
Guruba karşı düşündüm sükûn içinde bunu:
Fena değil sevişip ağlamak, fakat yaşamak
Değer mi gözyaşına!..
Yaşar mıyım dersin?
Söner yok olmana bir an inanmış olsa hayal;
Soğur, donar, kırılır senden ayrılınca bakış
ne hazin
Gelir hayat o zaman hem vücuda, hem ruha,
Yaşar mıyız seni kaybetsek ah, ben, kalbim,
Bu mustarip kalbim?
Hangi kimse’siz bilince girilse
İzleri var göz/ötesi dilyuvar
Senden önce, benden önce
Hangi güneşin altında dirilse
Yaşamın özsuyu şiir/gülyuvar
Sizden önce, bizden önce
Yazmışlar, bilinsin hangi son, nice
Ölü Ozanlar Derneği’ne bergüzar
Olsun! Ön’ce, şerefe!
Karşındakinin gördüğüdür rengin
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?
-Necip Fazıl Kısakürek
Su suyun kıymetini bil
Nedir ki bu mavilik deme
Pencereden görebildiğin kadar
Göğün kıymetini bil
Kıymetini bil çiçek açmış bademin
Güneşli odanın çamurlu sokağın
Beyazın siyahin yeşilin
Pembenin kıymetini bil
Dirilik öyle bir şey yürekte
Sevinçle çırpınır
Kavak yelleri eser insanin başında
-Oktay Rıfat Horozcu
Okulu yok.
Gökyüzünde rastgele bir bulut parçası için
Körükörüne tutkunluğun,
Ağacın birine durup dururken abayı yakmanın,
Sigara içmekten
Kibrit çakmaktan alacağınız keyfin,
Okulu yok.
Yaz geceleri cırcır böceklerini
Dinlemeyi bilmenin de okulu yok.
Okulu yok ekmeği peyniri domatesi
Küçümsememenin,
Sözün sazın oyanın yazmanın,
Halisini seçmenin,
Daha buna benzer nice
Nice şeyin okulu yok.
Ama dilerseniz hepsini öğrenebilirsiniz.
Biraz çaba,
Yeter.
-Sabahattin Kudret Aksal
Bir gece ansızın gelebilirim
Beni bekliyorsan, uyumamışsan
Sevinçten kapında ölebilirim
Belki de hayata yeni başlarım
İçimde küllenen kor alevlenir
Bakarsın hiç gitmem kölen olurum
Belki de seversin beni kimbilir
Kal dersen, dağlarca severim seni
Bir deniz olurum ayaklarında
Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz
Kalbim duruverir dudaklarında.
Ya da unuturum kim olduğumu
Hatırlamam belki adımı bile
Belki de çıldırır, deli olurum
Sana kavuşmanın heycanıyle
Aşk bu, bilinir mi nereye varır
Ne durdurur özlemini, seveni
Bakarsın ansızın gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni.
-Ümit Yaşar Oğuzcan
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı
-Behçet Necatigil
Sesini duyan olur,sana göz koyan olur.
Düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın,
Anan bile okşarsa benim bağrım kan olur
Dilerim Tanrı’dan ki,sana açık kucaklar
Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun,
Kan tükürsün adını candan anan dudaklar,
Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun!
-Faruk Nafiz Çamlıbel
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
-Orhan Veli Kanık
Yazdıklarımda, çizdiklerimde
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.
-Özdemir Asaf
En kısa zamanda sana söyledim.
Yalnız sana.
-Özdemir Asaf
Bin anlam yüklediğim zaman
Sana sesleneceğim.
-Özdemir Asaf
Siz yoktunuz.
-Özdemir Asaf
Dünyaya geldiğim gibi
Ya zamanından çok geç
Seni bu yaşta sevdiğim gibi
Çiçeğini al
Bir çiçek verdin
Ağacını al
Bir dal verdin
Ormanı al
Dünyamı verdim sana
Bende kal
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Dünyaya geldiğim gibi
Ya zamanından çok geç
Seni bu yaşta sevdiğim gibi