İçeriğe geç

Olgunluk Çağı 2 Kitap Alıntıları – Simone de Beauvoir

Simone de Beauvoir kitaplarından Olgunluk Çağı 2 kitap alıntıları sizlerle…

Olgunluk Çağı 2 Kitap Alıntıları

Her eylem bir seçimdir.
Kalplerimizin her vuruşunda yaşamını ve ölümünü yadsıyoruz. Bir gün onu tamamiyle unutacağız. Bir gün, bu yok olan, bu unutulan ben olacağım.
Hepimiz için aynı olan bu ölümü herkes tek başına karşılıyor, Yaşam açısından, birlikte ölünebilir; ama ölmek, birlikte sözcüğünün artık bir anlam taşımadığı bir dünyaya kaymaktır.
Ve belki de beni bir ömür korkutmuş olan ölüm bir saniyede bitecek; farkına varmayacağım. Kaza ya da hastalık, belki çok kolay olacak. Bir boyun eğiş bir diğerine götürür. Ben başkaları için ölü olacağım ve kendimin öldüğümü görmeyeceğim.
Eşitlik durumunu da seviyordum; hiçbir zaman ayrıcalıklardan hoşlanmamıştım.
şimdi, pek az insanın haklarında ne düşünüleceğini dert etme lüksü vardı ve ben de, onlardan değildim.
ilk kolide kocaman bir domuz parçası vardı, kıvamında pişmiş, kızarmıştı ve bana çok iştah açıcı göründü; daha yakından bakınca, üstünde hareket eden beyaz küçük şeyler gördüm. Yazık! dedim kendi kendime. Et yememiz gerektiğini, yoksa kansızlığın pençesine düşeceğimizi kafama koymuştum; eti parçalara böldüm, sıyırdım, temizledim. Lise beni bu işi yaparken yakaladı; ama bende olduğu gibi onda da açlık tiksintiden üstün geliyordu. Sartre’a gelince, ondan gerçeği sakladık. Sonradan da, genellikle koliler kokuyordu: kötü kokan etleri sıkı sıkı sirke ile yıkıyordum; saatlerce kaynatıyor, keskin kokulu ot ve baha ratlarla tatlandırıyordum. Genelde, başarılı oluyordum; Sartre tabağını iterse çok inciniyordum. Bir kez, bir yarım tavşan paketini açarken yanımdaydı; hemen elimden kapıp merdivenleri koşa koşa inerek çöp kutusuna attı.
İsa, tüm bebekler gibi pislik ve acı içinde doğmuştu, Meryem Ana mucizevi bir şekilde doğum yapmamıştı.
Elektrik olmadığı için berberler düzensiz çalışıyorlardı ve saç yaptırma bir olay haline dönüştüğü için türban modası çıkmıştı: aynı zamanda hem şapka hem saç tuvaleti yerine geçiyordu; zaman zaman rahat olduğu ve bana yakıştığı için türban taktığım olmuştu; ama artık bunu devamlı kullanıyordum
Yaşamımı boş şeylerle güçleştirmek istemiyordum.
Hepimiz için aynı olan bu ölümü herkes tek başına karşılıyor, Yaşam açısından, birlikte ölünebilir; ama ölmek, birlikte sözcüğünün artık bir anlam taşımadığı bir dünyaya kaymaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir