İçeriğe geç

Okulsuz Büyümek Kitap Alıntıları – Ben Hewitt

Ben Hewitt kitaplarından Okulsuz Büyümek kitap alıntıları sizlerle…

Okulsuz Büyümek Kitap Alıntıları

&“&”

Çocuğunuzla birlikte bir şey yapın.
Yapacağınız şeyin karmaşık olmasına gerek yok. Ancak belli bir şeye hizmet etmeli ve yapım aşaması yetenek ve sağduyu gerektirmeli.
Bazı şeyleri bilmemek sorun değildir.
Hayatınızı kazanma biçiminizin inandıklarınızla uyum içinde olmasını siz sağlayacaksınız.
İhtiyaç sahibi çocukların ebeveynleri onlara sağlıklı ve dengeli rol modeller olamayacak durumdalar.
Çocuklar ebeveynlerini her zaman bilgelik kaynağı olarak görmüyor….
O sırada Nate &‘te beni etkileyen şeyin sahip olduğu yetenekleeden çok hayatının kontrolünü eline alması olduğunu fark ettim. Böyle bir şeyi yapmak cesaret isterdi: kendini toplum genelince desteklenmeyen inançlar doğrultusunda, inandığın gibi yaşamaya yönlen dirmek… Ve onun varlığı zamanla bir anımsatıcıya döndü. Hepimi inandığımızdan daha özgürdük.
….Böylece isimsiz kişilerce sessizlikle tamamlanan, coşku ve takdir ile karşılanmayan böylesine gerekli işlerin ve dürüst bir emeğin saygınlığını anlayabilecekti.
Bazen uyum sağlamak yapılacak en doğru şeydir. Ancak, uyum sağladığımızın farkında değilseniz uyum sağlamaktan korkun.
Çocuklarınıza güvendiğinizi göstermediğiniz sürece güvenilir olmayın beklemeyin.
Tek kelime etmeme bile gerek yoktu. Çocuklarım benden çok daha iyi anlıyorlardı.
Doğrusu hala sil baştan öğreniyoruz. Bu biz ölene kadar devam edecek.
Okulsuz eğitim belli bir kalıptaki bilginin keşfi, ile ilgili değildir. Okulsuz eğitim keşfetmenin kendisi üzerinedir.
İster çocuk ister yetişkin, insanlara merak ettikleri şeyleri istedikleri zaman öğrenme özgürlüğü verildiğinde, ateşli bir tutku ve enerji ile öğrenmeye başlıyorlar.
Bütün çocuklar kendi hızlarında ve kendi merakları doğrultusunda öğrenme özgürlüğüne sahip olsa ne olurdu?
Hayal kırıklığı ve başarısızlık doğal ve salıklıdır. Ve çocukların gelişmeleri için özgüven, başarı ve mutluluk kadar gereklidir.
“Bizim kuşak dünyadaki yerini bulacak kadar özgür yetişmedi. Bizlere yerimiz gösterildi.”
&‘Herkesin yanlış yaptığımı söylediği bir dünyada kendi doğrumu kaybetmemeye çalışıyorum.’
&‘Biz desteklemek ve kolaylaştırmak için oradayız, korkutmak, teşvik ile kandırmak ya da zorla yönlendirmek için değil. Çocukların engellenemeyen merakı zaten yeterince özendirici.’
Başkalarına zarar verdiğimizde kendimize de verdiğimizi görebilsek?
Gerçek varoluşu nedenimizi kontrol ve güvenlikle ilgili değil, teslimiyetle ilgili olarak görsek dünya nasıl bir yer olurdu?
Çocuklar büyürken öğrenme özgürlüğü vermenin beklenmedik ve güzel bir sonucu var: Kendimizi de o özgürlüğü vermiş oluyoruz.
Süreçte başka bir şeyi öğrenecekler. Bazı şeyleri bilmemek sorun değildir.
Çocuklar yaptıkları her şeyin diğer her şeyi etkilediğini öğreniyorlar.
Çocukların öğrenmeleri gereken şeyler hiç bitmiyor ve bu çocuklarımın öğreneceği en önemli şeydir.
Etrafımızdakilere her zaman saygılı, nazik ve cömert olduğumuzda bu bütün dünya ile ilişkimize yayılır ve dünya bize hayal edemeyeceğimiz yollarla kendini açar.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Hayatımızı kazanma biçimimizin inandıklarımızla uyum içinde olmasını siz sağlayacaksınız.
Bir kez daha çocuklarımız bizi konfor alanımızın dışına çıkıp bildiklerimizi silmeye ve yeniden öğrenmeye zorluyordu.
Çocuklarımızın kararlılıklarını gördükten sonra bu kadar tutkuyla yaptıkları bir şeyi inkar etmek bize doğru gelmedi.
Çocuklar avlanmayı spor olsun diye değil kendi etlerini ve kullanabilecekleri postları elde etmek için deli gibi istiyorlardı.
İşe yarar hissetmek güçlü bir şeydir. Güvenildiğini hissetmek çok güçlü bir şeydir.
Bir çocuğun sorumluluğunu elinden alırsanız, daha az sorumlu hale gelir ve daha az sorumlu hale geldikçe ona giderek daha az, daha az sorumluluk verilir.
Aslında çocuklarımın tahminimden çok daha fazlasını anladıklarını öğreneli çok olmuştu.
Ne isterlerse onu yapıyorlar ve olması gereken şeyin bu olduğunu düşünüyorlar.
İnsanın aklını ve ruhunu geliştiren hiçbir yönü yok, bu yüzden şikayet hakkımızı kendimizi yaralamaya gerçekten değecek zamanlar için saklamak en iyisidir.
Elbette hiçbir zaman çocuklarımın başarısızlıklarına neden olup olmadığımı bilemeyeceğim. Bu hepimizin göğüs germesi gereken bir derttir.
Gerçekten önemli olan hiçbir şeyi bilmediğimi fark ettim.
Kim bilir kaç defa bizden istediklerini öylece veriverdik, keşfetme dürtülerinde, hayal etme ve yaratma yeteneklerinde, başarısız olma veya başarma süreçlerinde kısa devreye neden olduk.
Kim bilir kaç defa çocuklarımızın yeteneklerini hafife aldık?
Çocukların engellenemeyen merakı zaten yeterince özendiricidir. Öğrenme kendi kendisinin ödülüdür.
Çocuklarımın sahip oldukları bilgi ve becerilerinin doğrudan, doğuştan gelen merak ve öğrenme sevgilerinin sonucu olduğunu görüyorum.
Güvenmek, çocuklarımızın kendi hızlarında gelişmelerine izin verebilmek için kendimize ve çocuklarımıza inanmaktır.
Hiçbir zaman bedenini ve aklını sakinleştirip belli bir işe odaklanamayacağını düşündüğümüz ve endişelendiğimiz oğlumuzun, gerçekte inanılmaz bir odaklanma kapasitesi vardır.
Her gün bilinmeyeni bilinire dönüştürdüklerini görüyor, deneyim, başarı ve doyumun öğrenmelerin sonucu olarak ortaya çıktığına şahit oluyoruz.
Ait olmak için hissettiğim arzu çok büyüktü, hiç tatmin edilemeyen bir açlık gibiydi.
Başarılı olmaya devam ettikçe başarılı olmakta daha da başarılı olurlar.
Çocuklarım için umduğum tek şey; onlara sunulan ne olursa olsun diledikleri kadar özgür olabileceklerini bilmeleridir.
Çocukların öğrenmeleri gereken asıl şey, hoşlarına gitmeyen işlerin ancak onların izin verdiği kadar tatsız ve nahoş olduğudur.
Aslında hoşlanmadığımız işler ancak biz onların kötü olduğuna inandığımız sürece kötüdür ama çocuklar duruma bu açıdan yaklaşmayabilirler.
Çocukların sevmedikleri işlerin geçici olduğunu, hoşnutsuzluklarının kısa süreli olacağını anlayabilirler.
Onlar için şimdi her şey demektir. Bu nedenle çocuğun bu anın geçeceği ve yerine başka bir anın alacağına dair farkındalığı azdır.
Ben arazimizin aynı bana yaptığı gibi çocuklarımı da şekillendirdiğini biliyorum.
Yaşadığım şey belki de hiçbir zaman tam olarak anlayamayacağım yollarla biçimlendirdi.
Çocuklar büyüdükçe vakit geçirdikleri alanın sınırları da sürekli genişledi. Sorumluluk verildikçe sorumluluk kazandılar.
Nereye baksam ailemin ve arkadaşlarımın varlıklarını görüyorum.
Nasılsa çocuklar artık içine sığamıyorlar ve bu ev duygularla ısınmıyor.
Bana öyle geldi ki bir ağacın içine sığmaya çalışmak da sığmak kadar önemliydi.
Hava karanlık ve soğuktu ama bu kış, sıcaklık sıfırın altındayken bile her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu hissettiren bir kıştı.
Güneş doğmadan uyandım ve birden uzun zamandır güneşi alnımda ter damlalarıyla karşıladığı fark ettim.
Çocuklarımızın geleceğini hesaplayamayız ama şimdinin bize sunduğu fırsatlara odaklanabiliriz.
İlgileri ve uğraşları özgürlükleri oranında arttı. Aslında bunu en çok kendimden biliyorum.
Ben çocuklarıma kendi tutkularını takip etmeleri, kendi terimlerini öğrenmeleri için ne kadar çok özgürlük ve özerklik verdiysem, onlar da öğrenmeye o kadar şevkli ve istekli oldular.
Bizler ne planlarsak planlayalım beklentilerimizin çoğu karşılanmayacak ya da sonuç bizi tatmin etmeyecektir.
Hiçbirimizin çocuklarımızın gelecekte kim olacağını bilemeyiz; bu her ebeveynin kalbinde pusuya yatmış bekleyen rahatsızlık verici bir gerçektir.
Bize emredilen eğitimin özgüvenimizi geliştirmek yerine tamamen yok edeceğini kimse fark etmedi.
Çocuklarımın dünyaları ile bağ kurabilmelerini ve kendilerini dünyaya ait hissetmelerini her şeyden çok istiyorum.
Hayatları ile yazacakları hikayeyi onlara ben söyleyemem, hatta onların hayatlarını onların yerine hayal bile edemem.
Sürekli kendimi havayı koklarken, hayvanlardan birinin sırtını okşarken ya da sadece durup çiftliğimizin sürekli değişen melodisini dinlerken yakalıyorum.
Ben bilmem gereken her şeyi biliyorum. Hissetmem gereken her şeyi hissediyorum.
Sahip olduğum dünyanın zenginliğini gördüğümden beri çocukluğumda bana anlatılanlardan daha özgürüm.
Sadece şimdi ve burada, bu yolda değil, hayal gücümün bile ötesinde, her şeyden ve bütün güçlerinden oluşan, evrenin sonsuz büyüklüğe sahip tasarımındaki yerimi biliyorum.
Günlerimi para biriktirmeye veya mevki edinmeye adamadığımda, başka şeyleri kovalamak için özgürdüm.
Kendimi eğitim, zenginlik, tutku veya başarı gibi konularda kültürel beklentilerden ne kadar azat ettiysem o kadar özgürleştiğim gerçeği her geçen gün daha sık yüzüme çarpıyor.
Ebeveynlikte veya çocuklarımızı eğitmekte herhangi bir anne babadan üstün değiliz.
Hayatımız mükemmel değil çünkü biz mükemmel olmayan bir dünyada yaşayan kusurlu insanlarız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir