Nur Harmanı Kitap Alıntıları – Necip Fazıl Kısakürek

Olabilir, insanız, elimizden her türlü fenalık çıkabilir; böyle olmakla fenalığı mürekkep faiziyle işletmeğe kalkmamız icap etmez; eğer fenalık ateşse ve hesapsız yapılmışsa, yine onu söndürecek tükenmez su hazinesine maliksiniz; iyilik… Rahmetin derecesini anlıyor musunuz:
– Bir fenalık ettinse peşinden bir iyilik yapmağa çalış!

İşte ahlâktan her tarafa çıkan yol:
– Sade ve ziynetsiz giyinmek, imandandır.

İstemeyi bilsek her şeyi alırdık:

Allah’a, kabul edileceğini bilerek dua ediniz; ayırca biliniz ki, gaflet dolu kalble edilecek dua makbul değildir."

-Her güzel, daha güzele yaver…-
Allah güzeldir, güzeli sever.

Seveceğiz ve bunu hemen göstereceğiz:
236- Mümin kardeşini seven, sevdiğini ona bildirsin!

Mazlumun kırık kalbinden ve bedduasından sakının; zira duası kabul edilir.

Her iyilik sadakadır!

Aman, yalandan kaçın; zira iman yalandan kaçar!

Kalplerde emanet olmayan yerde, bir araya gelebilmek imkanı yoktur.

Allah’ın yardımı, kulun ihtiyacına, sabır da musibetin derecesine göre gelir.

Kader ve İlahi plan dışında tek hareket yoktur:
224- Kuş da kaderle uçar.

Evvellerin ve sonraların bütün ilimleri ellerine teslim edilmiş Ümmî Peygamberin bu düsturundaki muhteşem hikmet ve hakikati kavrar gibi olabilmek için, en ileri merhaleleriyle bugünün tababeti içinde yoğrulmak lazımdır:

İnsan, doldurduğu kablar içinde karnından zararlısını doldurmadı. Bir adama hayatını devam ettirmek için pek az yiyip içmek yeter… Eğer mutlaka yemek zorundaysa midesinin üçte birini yemeye, üçte birini içmeye, üçte birini de nefes payına ayırsın…"

Şükrü eda olunacak kadar derecede az servet, şükrü eda olunamayacak kadar çok maldan hayırlıdır.

Allah yolunda tozlanan ayaklara, Allah, ateşi haram eder.

Ancak bu asırdadır ki, tababet, hemen her hastalığın diş yoluyla gelmekte olduğunu anlar gibi olmuştur; öyleyse siz de, şu 1300 yıl evvelki mucizeyi anlamayanlara anlatsanıza:
Dişlerinizi ve ağzınızı temizlemek, ölümden başka her derde devadır."

Ya hayrı söyle ya sükut et!

İşler ve ameller niyete göredir.

Besmele, en güzel vazifedir.

Ve işte aldığımız emir; ve sözün altın olduğu yer: – Ya hayrı söyle, ya sükût et!

Ve işte aldığımız emir; ve sözün altın olduğu yer:
Ya hayrı söyle, ya sükût et!

Lezzetleri temelinden yıkan ölümü çokça anınız! Zira bu bir manevi ilaçtır ki, darlık içinde bir adam onu düşünürse nefsi genişler ve ferahlanır; genişlik içinde bir mağrurun da ölümü anması, içinde bulunduğu gurur halini değiştirir ve onu insanlaştırır.

İnsanların yüzü, İlâhi tasvirin mührüdür ve ona hakaret edilmez..

Ve ibadet,işte bu ruhla meydana gelendir:
Tevazu sahibi olmadıkça zühd sahibi olamazsın."

Ve işte aldığımız emir; ve sözün altın olduğu yer:
— Ya hayrı söyle, ya sükût et!

Ve işte aldığımız emir; ve sözün altın olduğu yer:
— Ya hayrı söyle, ya sükût et! — "

Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!

İnsan sevdiğiyle beraberdir."

İnsan sevdiğiyle beraberdir.

“Bir şeye alâka bağlayan onun himayesine sığınan, o şeye havale olunur.”

“Allahım, ümmetimin işlerini üzerine alıp onlara zorluk ve acılık getiren kimseyi sen de zorluğa ve acılığa düşür.
Ümmetimin işlerini üzerine alıp onlara kolaylık ve tatlılık getiren kimseyi, sen de kolaylık ve tatlılıkla lütuflandır.”

“İlme riâyet edenlerden olunuz, ilim rivayet edenlerden olmayınız.”

“İçinizden biri, Allah’a zannını iyileştirmedikçe, güzelleştirmedikçe ölmesin.”

Akılla rızıklanan felahı buldu…
Üstün akıldır ki, Allah’ı buldu.

Tasaddukta ruh:
179 — Halka güleryüz göstermek sadakadır.

Sevindirmek, ferahlatmak, iç açmak ve gönülleri sevgiyle şahlandırmak; bütün vazifemiz bu:
19 — Duasının kabulünü dileyen, mihnetten kurtulmak isteyen, sıkıntıdakileri ferahlandırsın, zorluktakileri sevindirsin.

O tacir; o mefkûrevî iklimin tezgâhçısı:
182 — Emanet ve doğruluğa bağlı tacir; nebilerle, sıddîklerle, şehitlerle beraberdir.

Bu kılıç, ister mânada, ister maddede, ister dışarıdan, ister içerden çekilsin:
113 — Bize karşı kılıç çeken, bizden değildir.

Ölçülerin ölçüsü:
51 — Allahın en sevdiği cihad, cevr ve zulmü temsil eden büyüklere karşı doğruyu söylemektir.

32 — Sadakanın en faziletlisi, bir müslimin bir ilmi alıp başka bir müslim kardeşine vermesidir.

Hele onu görmeksizin, ezele ve ebede doğru her ânı çerçeveleyen nuruna perçinli olanlar; onlar kaç kere mes’ut:
13 — Saadet o kimseye ki, beni gördü ve imân etti; yedi kere saadet o kimseye ki, beni görmeksizin imân etti.

Görünüz, yol ve usûl nedir:
2 — Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; sevdiriniz, soğutmayınız!

Bu lûtuf ve rahmet derecesi, ancak, kâinatın yüzüsuyu hürmetine yaratıldığı Kurtarıcıdan başka kimde olabilir:
I — Benden size bir Hadîs duyurulduğu zaman, kalbiniz onunla aydınlanır, içinizdeki katılık yumuşar, onu kendinize yakın görürseniz, ben, o Hadîse sizden daha yakınım. Eğer size duyurulan Hadîs, kalbinizde bir soğukluk doğurur, içiniz ondan hoşlanmaz, onu kendinize uzak görürseniz, ben, o Hadîse sizden daha uzağım.

Hadis, O(sav.)’nun her hareketi, her edası, her tavrı ve hususiyetle bütün sözleri… Hatta sükûtları…

Kuş da kaderle uçar." (Sallallahüaleyhivesellem)

Bütün insanların kalbi Allah’ın iki parmağı arasındadır. Onları tek bir kalb gibi dilediği şekilde yoğurur ve dilediği tarafa çevirir.
Hz.Muhammed(sav)

Allah’a tevekkül de bulur kuvveti gönül,
halk içinde en güçlü hakka eden tevekkül…

İnsanın tek başına bulunması, kötü arkadaştan iyidir. İyi arkadaşla beraber olması da yalnızlıktan iyi..

Sen nefsini küçült, seni yükseltir Allah..

Annesinin ve babasının rızasını alanlara müjdeler olsun..! Ömürlerinin bereketini toplayanlar, annesinin ve babasının rızasını alanlar..

Ben size müjdeliyorum, siz de kendinizden sonrakilere müjdeleyiniz; müjdeleyiniz ki, Allah’ın birliğine şehâdet edenler cennete kavuşacaklardır.
Hz.Muhammed(sav)

Sabah uykusu, insanın rızkına engeldir..

Allah’a inandım de, sonra dosdoğru yürü!
-Hakikat sana teslim, imanından ötürü…-

Allah yolunda tozlanan ayaklara, Allah, ateşi haram eder..

İnsanların yüzü, İlahi tasvirin mührüdür ve ona hakaret edilmez..

Hayâsıza anlatılabilecek hiçbir şey yoktur.

İlk Peygamberlerden kalma bir söz vardır: Eğer hayâ etmezsen dilediğini yap!"

Çünkü İlahî hikmet ve rahmeti en derin duyduğumuz an, kalplerimizin hüzün yüklü olduğu zamandır:

Allah, kalbi hüzün dolu olanları sever."

Ve nihayet biz, ahlâk deyince yalnız O’nun ahlâkını, hikmet deyince yalnız O’nun hikmetini anlayanlar, rıfk ve yumuşaklıkta, şu dereceye ulaşmayı gâye sayarız:

Mü’minin yumuşaklığı o kadar ziyade olur ki, kendisini görünce ahmak sanırsınız…"

Merhametin eseri gözlerdeki yaş ve kalplerdeki ılık ürperti değil midir:

Gözlerin yaş dökmesi ve kalbin haşyetle dolması, rahmettir."

Ölüm gelmeden ona hazırlanınız."

Bir eski pabuçta uğur arayan, buyursun:

Bir şeye alâka bağlayan ve onun himayesine sığınan, o şeye havale olunur."

Allah’a itaat etmeyen kimseye itaat olunmaz."

Bir insanın, ilim olarak Allah’tan korkması, cehl olarak da nefsini beğenmesi yeter."

Allahım; fayda vermeyen ilimden, yükseltmeyen amelden, erişmeyen duadan sana sığınırım."

Dinimiz aşk dini, ahlâkımız aşk ahlâkı olduğu gibi, nizamımız da aşk nizamıdır:
İnsan, sevdiğiyle beraberdir."

Kelâmda az ve öz söylemekle emrolundum; zira sözün hayırlısı kısa ve öz olanıdır."

Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; sevdiriniz, soğutmayınız!"

Bütün İslâm müessesesi dört esasa dayanır:
1- Kur’an
2- Hadîs
3- Ümmetin toplu anlayışı
4- Fıkıhçıların kıyası
Bunların ilk ikisi esas… Son ikisi de esasa varmak için yol…

Açık denizde güneşten mevki tayin edip akıl pusulasıyla yolunu bulan gemiye eş, insanoğlu, sayısız hayat yönünde istikametini tespit edici her ana ölçüyü Hadîslerle bulabilir.

Affeden, affedilir.

Mümin kardeşini seven, sevdiğini ona bildirsin
Hadis-i Şerif

Bir fenalık yaptıysan hemen peşinden bir iyilik yapmaya çalış !!

Hediyeleşiniz; zira hediye sevgiyi iki kat eder ve gönüller arasında küskünlük bırakmaz
Hadis-i Şerif

İçinde ikram gören yetimin bulunduğu ev, Allah’ın en sevdiği evdir.
Hadis-i Şerif

Mazlûmdan kâfir olsa da korkacağız:
216 – Mazlûmların duasından ve kalplerini kırmaktan çekininiz; isterse kâfir olsunlar. Zira böyle bir dua ile icabet makamı arasında perde yoktur.

Mümin kardeşinin arkasından edeceğin dua redolunmaz."
Hz. Muhammed(s.a.v)