İçeriğe geç

New Atlantis Kitap Alıntıları – Francis Bacon

Francis Bacon kitaplarından New Atlantis kitap alıntıları sizlerle…

New Atlantis Kitap Alıntıları

Tirsanus bütün çocuklarıyla birlikte, erkekler önde, kadınlar arkada olmak üzere avluya girer. Ailede bütün bu çocuklan doğuran bir anne varsa sandalyenin sağ tarafına gizli bir kapısı ve pencereleri olan bir kafes konur, bu kafesin üstü tamamen örtülüdür; anne burada kimseye görünmeden oturur.
Son olarak üç üyemiz doğada ilk keşfettiklerimizi ve ifşa ettiklerimizi daha büyük gözlemler yaparak deneyimler, temel önermelere, veciz ifadelere indirger ve ön bir açıklama yapar; ama önce konu hakkında topluluğun diğer üyelerine danışır ve onlarla düşünce alışverişinde bulunur. Bunlara Doğa Yorumcuları diyoruz.
Kendisine birkaç altın uzattık, ama o gülümseyerek bir iş için çifte maaş almaması gerektiğini söyledi. Sanırım bu sözlerle yaptığı iş için devletten aldığı maaşı kastediyordu. Çünkü sonradan öğrendiğime göre onlar rüşvet alan devlet memurlarına çifte maaşlı diyorlardı.
Kuruluşumuzun amacı, doğadaki şeylerin nedenleri, gizli devinimleri ve derin anlamları hakkında bilgi sahibi olmak ve insanın hakimiyet alanının sınırlarını genişleterek mümkün olan her şeyin sırrına erişmektir.
Bizler, balinanın karnından çıkan Yunus Peygamber gibi denizden karaya çıktık, oysa adeta dibe gömülmüştük. Şimdi karaya ayak bastık basmasına, ama yine de yaşamla ölüm arasındayız.
Ama kitaplarımızdan, tanrısal ve mükemmel bir amaca yönelik olmadıkça senin hiçbir mucize yaratmayacağını öğrendik (çünkü doğanın yasaları senin yasalarındır ve sen yüce bir amaç olmadıkça asla değiştirmezsin)
Bizler, balinanın karnından çıkan Yunus Peygamber gibi denizden karaya çıktık, oysa adeta dibe gömülmüştük. Şimdi karaya ayak bastık basmasına, ama yine de yaşamla ölüm arasındayız. Çünkü hem Eski hem de Yeni Dünya’nın sınırlarının çok ötesine sürüklenmiş bulunuyoruz. Avrupa’yı bir daha görür müyüz, görmez miyiz, Tanrı bilir.
Bu ülkede her şey olduğu gibi saf biçimiyle ve hiçbir tuhaflık özentisi olmadan üretilmeli veya gösterilmelidir.
Kendisine altın para teklif ettiysek de gülümseyip, ‘Bir iş için iki kez para alamam’ deyip ayrıldı. Sonradan öğrendim ki onlar rüşvet alan memurlar için ‘bir iş için iki defa para almak’ ifadesini kullanıyorlarmış.
Dürüst olmayan insan kendisine saygısını kaybeder ve derler ki, Tanrıdan ve dini inançlardan sonra, bütün kötülüklerin en güçlü dizginleyicisi, insanın kendisine duyduğu saygıdır.
Hakikat otoritenin değil , zamanın çocuğudur
Yalnız kendisini düşünen insan, yumurtasını pişirmek için komşusunun evini yakar.
dinden sonra, insanın nefsine hâkim olmasını sağlayan başlıca şey onun kendisine saygısıdır.
Kendisine altın para teklif ettiysek de gülümseyip, “Bir iş için iki kez para alamam” deyip ayrıldı. Sonradan öğrendim onlar rüşvet alan memurlar için “bir iş için iki defa para almak” ifadesini kullanıyorlarmış.
Yalnız kendisini düşünen insan, yumurtasını pişirmek için komşusunun evini yakar.
Bir iş için iki kez para alamam.
Onaylanmayan şehvet bir fırına benzer, alevlerini büsbütün bastırırsanız söner. Fakat onu biraz havalandırırsanız kudurur
Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir.Bu bilimsel bir deney veya herhangi bir kuram içinde geçerlidir.Mesela bir proton normalde bize sadece yükü ve kütlesi hakkında bilgi verir.Ama herhangi bir hızlandırıcıda çarpıştırılıp parçalara ayrılan bir proton ,bize bu yükü veya kütleyi nasıl kazandığı hakkında daha detaylı bilgi verir.Yada nöroloji için konuşucak olursak sağlam bir insan beyni bize içindeki hangi kısmın ne işe yaradığı konusunda pek az bilgi verir.Ama nezaman ki bu beynin bir kısmı hasar görür ve bu hasar sonucu kişi bazı duyuşsal yeteneklerini kaybeder.İşte o zaman beynin yapısına dair daha detaylı bilgiye sahip oluruz.Yada biyoloji içinde durum farklı değildir.Mesela tasarımlarında belli hatalara sahip canlılar görmemiz onların varoluşlarını oluşturan mekanizmalar hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmamıza yararlar.Aynısı bilimsel kuramlar içinde geçerlidir.Mesela eski insanlar ısıyı,maddenin hareketi olarak değilde maddeden dışarı çıkan birşey olarak düşünüyorlardı.Ve sonra birgün kalayı ısıttıklarında yanan kalay, metal kirecine dönüşüyordu.Ama ilginç bir şekilde yanmadan önceki halinden daha ağır oluyordu.Ve o dönemin bilim insanları bu nasıl olabilir diye düşündüler.Eğer ısı maddenin yanınca dışarıya attığı bir fazlalıksa o zaman bu maddenin yanınca daha hafif olması lazım.Yani bu tarz deneysel bir çatlak o dönemin bilim insanlarına sahip oldukları ısı kuramının yanlışlığı hakkında daha detaylı bilgi verdi.Sosyoloji içinde durum pek farklı değildir.Mesela bir sistemin kendi içindeki çatlakları o sistemin işleyişi hakkında daha detaylı bilgi verir.Aynı bunun gibi insan ilişkilerinde de durum benzerdir.Mesela nezaman ki bir ilişki bozulur ozaman insanlar sahip oldukları gerçek kişilikler hakkında daha detaylı bilgi verirler.Yada konuya dair son bir örnek verecek olursak: Psikolojideki anormal insanlar olmasaydı bugün normal insanın psikolojisinin işleyişi hakkında bukadar detaylı bilgiye sahip olmazdık.Yani demem o ki örnekleri çoğaltmak mümkündür ama bu konunun ana fikrinin önemini arttırmayacaktır.Bu yüzden yazının başında dediğim şeyi tekrarlamakta fayda var:Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir!
Dürüst olmayan insan kendisine saygısını kaybeder.
__İnsan doğanın hem kölesi hem de yorumcusudur.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Dürüst olmayan insan kendisine saygısını kaybeder; ve derler ki, Tanrı’dan ve imandan sonra bütün kötülüklerin en güçlü dizginleyicisi insanın kendisine duyduğu saygıdır.
..dinden sonra, insanın nefsine hâkim olmasını sağlayan başlıca şey onun kendisine saygısıdır.
Dürüst olmayan insan kendisine saygısını kaybeder; ve derler ki, Tanrıdan ve dini inançlardan sonra, bütün kötülüklerin en güçlü dizginleyicisi, insanın kendisine duyduğu saygıdır
Dürüst olmayan insan kendisine saygısını kaybeder.
evlilik insanların önceden edindikleri fani ve ahlaksızca zevklerin, günah işlemeyi bir sanatmış gibi sevme alışkanlığının zorla terk edildiği bir kurum olsaydı, insanların üzerinde bir yük ve son derece sıkıcı bir şey haline gelirdi.
Namuslu olmayan kimsenin kendine saygısı olamaz.. Onlara göre, bir insanın kendine saygısı, dinden sonra, bütün kötü huylarının en başta gelen dizginidir..
Bundan başka çok uzaklardaki, örneğin gökyüzünde ya da başka uzak yerlerdeki nesneleri gözlerinizin önüne getiren yapay aygıtlar keşfettik.
Ayrıca her tür hayvan ve kuş için kapalı alanlarımız ve parklarımız var.
Dürüst olmayan insan kendisine saygısını kaybeder
Evladım, iyi ki doğdun, Tanrı’ya şükret ve ömrünün sonuna kadar böyle yaşa!
Bensalem halkı aile kurmaya ve sonsuzca yaşatmaya büyük önem veriyordu. Aile onlar için doğal bir olguydu.
Artık özgür insanlar sayılırdık, çünkü hayati tehlikemizin bütünüyle ortadan kalktığını anlamıştık.
Platon’a göre Atlantis depremle yıkılmıştır.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Bizler, balinanın karnından çıkan Yunus Peygamber gibi denizden karaya çıktık
Namuslu olmayan kimsenin kendine saygısı
olamaz. Onlara göre, bir insanın kendine
saygısı, dinden sonra, bütün kötü huylarının
en başta gelen dizginidir.
Kuruluşumuzun amacı, doğadaki şeylerin nedenleri, gizli devinimleri ve derin anlamları hakkında bilgi sahibi olmak ve insanın hakimiyet alanının sınırlarını genişleterek mümkün olan her şeyin sırrına erişmektir.
Dürüst olmayan insan kendisine saygısını kaybeder; ve derler ki, Tanrıdan ve dinden imandan sonra, bütün kötülüklerin en güçlü dizginleyicisi, insanın kendisine duyduğu saygıdır.
Yasa tanımaz şehvet fırına benzer, alevini hepten bastırırsan söner, ama biraz üflersen har har yanmaya başlar.
Yeni aşklara yelken açma, fahişelerin koynunda zevküsefa evliliği yavanlaştırır, bir yük ya da külfete dönüştürür.
Sizlerde birçok erkeğin evlenmediği görülüyor, evliliğin o şerefli bağıyla bağlanmaktansa iffetsiz ve şehvet dolu bekârlığı seçiyorlar.
Evlilik kurumu gayrimeşru şehvetin ilacıdır; doğal şehvet ise insanı evliliğe dürtükleyen bir işarettir.
Ama kitaplarımızdan, tanrısal ve mükemmel bir amaca yönelik olmadıkça senin hiçbir mucize yaratmayacağını öğrendik.
Tanrı’nın bize sunduğu paha biçilemez nimetler için her gün belli ilahiler söyler, törenler düzenleriz. Çabalarımıza yardım etmesi, inayetini eksik etmemesi ve bu çabaların sonuçlarının hayırlı işlerde kullanılmasını sağlaması için ona dualar ederiz.
Bu ülkede her şey olduğu gibi, saf biçimiyle ve hiçbir tuhaflık özentisi olmadan üretilmeli veya gösterilmelidir.
Yüzünde sanki insanlara acıyan bir ifade vardı.
Namuslu olmayan bir insanın kendisine saygısı hiç olmaz.
Evlilik onlar için mal mülk, şan şöhret arayışından kaynaklanan bir pazarlıktan başka bir şey değildir ve başlangıçtaki amacından, yani erkek ve kadının samimi birlikteliğini sağlama arzusundan uzaklaşmıştır.
Kral Süleyman, kalbi güzellik için atan iyi yürekli bir insandı. Kendini, ülkesini ve halkını memnun etmeye adamıştı.
Daha önce içinde bulunduğumuz felaketlerden bizi kurtardığı için Tanrı’ya şükredelim ve her birimizin ihtiyaç duyduğu şeyleri sağlaması için ellerimizi ona açalım.
çünkü biz burada bilinmeyen bir yerde, Tanrı’nın kucağındayız.
, dinden sonra, insanın nefsine hâkim olmasını sağlayan başlıca şey onun kendisine saygısıdır.
Namuslu olmayan bir insanın kendisine saygısı hiç olmaz.
Insanın nefsine hâkim olmasını sağlayan başlıca şey onun kendisine saygısıdır.
İnsanı günahlardan alıkoyacak başlıca etkenler din ve kişinin kendine saygısıdır.
Her ütopya, dünyada bir cennetin mümkün olabileceği inancını telkin eder.
Biz yalnızca Tanrı’nın ilk yarattığı şey olan ışığı istiyoruz. Dünyanın her yerini aydınlatacak olan ışığı!
“Bir insanın kendine saygısı ahlaksızlıkların dizginlenmesinde dinden sonra en mühim şeydir.” — S. 71
“İnsan ruhunun selameti için en koruyucu ilaç; bir dostun gördüğü kusuru sadakatle ihtar etmesidir.” Ama unutmamalı, dost acı söyleyen değildir. Acıyı olduğu gibi acıtmak için söyleyen dost sayılmaz. Dost acıyı tatlandırarak can yakmayacak şekilde söyleyebilendir.
..Namuslu olmayan bir insanın kendisine saygısı hiç olmaz. Bensalemlilere göre, dinden sonra, insanın nefsine hâkim olmasını sağlayan başlıca şey onun kendisine saygısıdır.”
..evlilik zaten dizginlenemeyen cinsel arzuların tatmini amacıyla var olan ve bizzat bu arzulardan doğan bir kurumdur. İnsanlar bu tür arzularını kötü yollardan giderme fırsatını elde ettikleri zaman evlilik kurumu varlık nedenini yitirmiş demektir.
Tam bir yıl kaldığımız Peru’dan yelken açarak Güney Denizi yoluyla Çin’e ve Japonya’ya doğru yola çıktık. Yanımıza on iki aylık yiyecek almıştık
İnsanın nefsine hâkim olmasını sağlayan başlıca şey onun kendisine saygısıdır.
“Yasa dışı şehvet bir fırına benzer, alevleri tamamen bastırırsanız söner ama biraz havalandırırsanız harlanır.”
Para gübreye benzer dört yana saçılmadıkça bir işe yaramaz.
Bu devir eski devirdir çünkü dünya yaşlanmıştır.
Bir insanın hayal edebileceği ideal bir toplum biçiminin sınırları ve özellikleri, o insanın içinde bulunduğu toplumsal gerçeklikle sıkı sıkıya bağlantılıdır. Kısacası, en gerçek dışı kurgulara bile biçim veren şey toplumsal gerçekliğin kendisidir aslında.
Para gübreye benzer dört yana saçılmadıkça bir işe yaramaz.
İnsanın nefsine hakim olmasını sağlayan başlıca şey onun kendisine saygısıdır.
Her zaman iffetsiz insanın kendisine saygısının olmayacağını söylerler; çünkü onlara göre bir insanın kendine saygısı ahlaksızlıkların dizginlenmesinde dinden sonra en mühim şeydir.
Dürüst olmayan insan kendisine saygısını kaybeder; ve derler ki, Tanrı’dan ve dinden imandan sonra bütün kötülüklerin en güçlü dizginleyicisi, insanın kendisine duyduğu saygıdır.
Bizler, balinanın karnından çıkan Yunus Peygamber gibi denizden karaya çıktık, oysa adeta dibe gömülmüştük.
Kendisine birkaç altın uzattık, ama o gülümseyerek bir iş için çifte maaş almaması gerektiğini söyledi. Sanırım bu sözlerle yaptığı iş için devletten aldığı maaşı kastediyordu. Çünkü sonradan öğrendiğime göre onlar rüşvet alan devlet memurlarına çifte maaşlı diyorlardı.
Namuslu olmayan bir insanın kendisine saygısı hiç olmaz.
Bensalemlilere göre, dinden sonra, insanın nefsine hakim olmasını sağlayan başlıca şey onun kendisine saygısıdır.
Çünkü, onlar her vesile ile geldikleri yerlerde büyük ihsanlar verirler .

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir