İçeriğe geç

Nemrut’un Son Avı Kitap Alıntıları – Josef Nyary

Josef Nyary kitaplarından Nemrut’un Son Avı kitap alıntıları sizlerle…

Nemrut’un Son Avı Kitap Alıntıları

Güzelliğin dünyalı kadınlara hiç benzemiyor.
Kutsal iki başlı kertenkele mührünü şimdi sadece Medien kraliçesi Kassandane kullanıyor. Yanlış kişiyi öldürdün.!
Bizi hayvanlardan ayıran görevlerden en güzeli sevgidir. En zoruda sadakat ve en soylusu öçtür. Zira bunlar iyiyi kötüden koruyan şeylerdir.
Myron hırslı bir sesle bize orayı biraz daha ayrıntılı anlatamaz mısın ? diye sordu. güçlü bir adam iki saatte zayıf bir adamdan daha hızlı kürek çeker o sahillerde eşek nalına benzeyen pek çok dağ sırası bulunur. kim bütün sahil boyunca dalıp durabilir ki ? balık mıyız biz.?
Güneşin sahibi olan birine altın ne ifade eder ki? fırtına rüzgarları’nı sürükleyen Savaş arabalarına neden ihtiyacı olsun? gümbürtülerle yer sarsıntıları yaratan bir güç düşman surlarını yıkmak için insan eliyle yapılmış Savaş aletlerini neden kullansın? rakiplerinin üzerine çekirge sürüleri ya da dolu yağdırmak yerine neden haydutlar ordusu göndersin ki? hayır dostlarım Tanrı o kadar güçlüdür ki dünyanın en Muazzam orduları bile onun ayağının dibinde karıncalar gibi kalır.
Aslında tüm o yıllar boyunca hayatımda çok az şaka ve neşeli oyunlar oldu. günlerim savaşmakla gecelerim ise acılarla geçti.
Şu andan itibaren aslanlar, sırtlanlar ve kurtlar tarafından vahşice kovalanan bir avız.
Bir gün hepimiz bu güzel dünyayı terk etmek zorunda kalacağız. ama bugün için buna hiç niyetimiz yok.
İnananlar için altın, yükten başka bir şey değildir.
Yeryüzündeki hükümdar tahtları canilerle dolu!
Aşk beni perişan etti.
Zira sonunda anlamıştım ki kaderin elinde top gibi oynadığı, ucuna sicim bağlanmış bir bebekten başka bir şey değildim.
Tembel herifler, kendilerini sadece akıntıya bırakmışlar!
Sadece küçük bir sarsıntıydı. Anlaşılan tanrılar yine sarhoş olup dans ederken, fazla hoplayıp zıpladı.
Neden yeryüzünde daima kötüler kazanır?
Kader benim için ne karar verirse o olsun diye düşündüm!
Güzelliğini kullanmak yerine düzgün ol. Doğruluk, adalet arayan insanlara hilebazlıktan daha çok yakışır.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
O zaman, tanrı ya da insanlar yeterince güçlü olup dünyayı ayakları altına alarak barışı sağlayabilseydi, yeryüzünün ne kadar güzel bir yer olacağını düşündüm.
Sanki tanrılar, insanları yaratmadı da, insanlar tanrıları yarattı.
Azazel seni kızgın sidiği ile yaksın
Sen nankör bir hastasın. Ama bir Yunanlıdan başka ne beklenir ki?..
Evet, altın insanların gözlerini kamaştırıyor!
Öfkeliler akılsızca davranır ve akılsızların çadırında suç barınır.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Sen, göğsünde yüreğini bir servi gibi tutuyorsun, gökyüzü karşısında eğilmez bir biçimde.
Gücünü daha akıllıca kullanabilirsin.
Adalet doğuda, aşağı görülen yetim bir çocuk
gibidir, acımasızlık ise en değerli tacı taşır.
Babasına saygı göstermeyenler, oğulları tarafından saygısızlığa uğrar.
Yüreğim bir Kartal gibi gökyüzüne yükseliyor.
Onun saçları fırtına gibi omuzlarına dökülmüştü.
Pek çok insan görev duygusuyla değil
içindeki öfke nedeniyle kılıcına sarılır.
Beni hataya iten kimse değil nefretimdir.
İçimdeki karmaşa emniyetli bir kıyı bulamıyor.
Zira insan zekası, başka hiçbir yerde savaş alanında olduğu kadar büyük buluşlar gerçekleştiremez.
İnsanlar, dünyadaki karanlığı akılla icat ettikleri ateşle aydınlattığında öldüler.
Kâtipler dedi Reguel küçümseyerek. Yazı icat edildiğinden beri insanlar daha unutkan oldu. Eskiden verilen sözlerin daha büyük geçerliliği vardı.
Kötünün güçü şeytanın elindedir.
Gerçeklerin yolunda sapmadığın müddetçe seni dinleyeceğim.
Ne gündüz ne gece sona erecek insanoğlunun acı ve kederleri. Şimdi artık yumrukların gücü egemen yeryüzünde. Birinin gözü ötekinin yurdunda. Gerçeği ve doğruyu söyleyenler aşağılanıyor, iyiler ise aşağılıkların gözünde en kötü suçlular gibi. ( ) Onur duygusu yeryüzünden silinip gökyüzüne kaçıp gitti.
Fırtınada dönüp duran küreksiz bir gemi gibisin.
Belki bunun nedeni büyük acılar çekmiş olmandır.
Biz, kendimiz günahlarla doluyken, başkalarının hataları konusunda ne kadar adil olabiliriz.
Üzüntü, insanları sevinçten daha çok birbirine yaklaştırır. Çünkü, tümümüzün yüreğimizde birer yara vardır.
Bir erkek hiç bir zaman beni baskı altına alamaz.
Şanssızlıklar öküzün başındaki at sineği gibi peşimi bırakmıyor.
Düşüncelerim ince son bahar yaprakları
gibi kafamda uçuşuyor.
Sırtımı vatanıma dönemem.
Her insan, hayat boyu zaaflarına karşı mücadele etmek zorundadır.
Kalbin, doğum sancısı çeken bir kadının yüreği gibidir.
Bir, Kral olarak benim insanların yüreklerine hüküm etme yetkim yok. Yalnızca Allah onların yüreklerine hüküm edebilir.
Ah, hayat oyun oynayan bir çocuğun elindeki
kum gibi parmaklarımın arasında kayıp gidiyor.
Halklar yalnızca uyum içinde büyüyüp gelişebilir. Oysa kaos içinde insanlar hayvanlaşır. Kalbini aç ve kendini yokla. Kendini tanı. O zaman doğru olanı yapacaksın.
Gerçekten, sözleriniz ruhumun denizinde fırtınalar yarattı.
Bir insan için yaşamın anlamını yitirmekten
daha kötü ne olabilir ki.
Orda sahtekar bir zengin, fakir düşmüş
düzgün birinden çok daha saygı görüyor.
Mısır halkı, hiç bir sanrıyı gerçekle karşılaştırmayan tek parça akıl gözüyle bakabilen bilgeler gibidir.
İntikam beygirlerini o kadar sabırsızca gütme.
Gözleri sanki yüzlerce yıllık bilgeliği saklıyordu.
Gerçeği ve doğruyu sevenler aşağılanıyor, iyiler ise aşağılıkların gözünde en kötü suçlular gibi. Gelenek
ve utanç yok olup gitti. Hasret, insanları gittiği her yerde izlemekte. Onur duygusu ve haklı misillemeler yeryüzünden silinip gökyüzüne kaçtı.
Durmadan konuşanları dinledik ve böylelikle
sonunda tüm yaşamların anlamını kavradık.
Zaman ırmağı tanrıçası, bana aşkını armağan etti.
İntikam peşinden koşarken bağışlamayı öğrendim.
Görevimi asla aklımdan çıkarmadım, ancak bu arada benimde ellerim temiz kalmadı. Birini suçlarken kendim de bir katil oldum. Bir yargıç olarak yola
çıktım ve bir suçlu olarak geri döndüm.
Ruhun fıçısında sonu gelmez girdaplar dönmeye başlamıştı.
Tanrılar önünde insanlar zavallıdır. Yüreğinizde hiçbir sahte gururun barınmadığını ve ruhunuzda günahkar kuşkuların yuva kurmadığını görüyorum.

Serenit

Sorunlarını yeryüzünde çöz ve acı çığlıkları birgün sana ulaşana kadar yüreğine eziyet etme!
Kötüye ahlaksızlık,yılana zehir kadar gerekli.
Gelin sağırsa,damadın dilsiz olmasına aldırmaz.
Çölde deve dikeni ve ihanetten daha iyi yetişen bir şey yoktur.
Babasına saygı göstermeyenler,oğulları tarafından saygısızlığa uğrar.
Pek çok insan görev duygusuyla değil içindeki öfke nedeniyle kılıcına sarılır.
İnsani adalet duygusu genellikle nefret ve bencillikle içinden çıkılmaz bir hal alır.
En keskin bıçağın bile bilenmeye,en akıllı adamın bile öğretiye ihtiyacı vardır.
Doğruluk,adalet arayan insanlara hilebazlıktan daha çok yakışır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir