İçeriğe geç

Ne İçin Yaşıyoruz Kitap Alıntıları – Alfred Adler

Alfred Adler kitaplarından Ne İçin Yaşıyoruz kitap alıntıları sizlerle…

Ne İçin Yaşıyoruz Kitap Alıntıları

Her problem çocuk , her nevrotik , her alkolik suçlu veya cinsel sapıklık Üstün pozisyon olarak gördüğü duruma ulaşabilmek için doğru şeyleri yapar.
O çok düşünüyor; böyle insanlar tehlikelidir.
Belli bir anlamda insanlar gerçekten varlıkların en güçsüzüdür.
Sanki diğerlerinden üstünmüş gibi davranan herkeste büyük çabalarla gizlenmeye çalışılan bir aşağılık duygusu olduğunu tahmin edebiliriz .
Soru sormamıza gerek yoktur söz konusu insanları gözlemlememiz yeterli olacaktır
Söz konusu insan örnegin kızarak kendi yetersizliğini aşmak istemektedir . Bunun için en iyi çareyi bir baska insanı dövmek , suclamak veya ona saldırmak gibi görünmektedir .
Duygular ve onların bedensel anlamdaki dışavurumlarıbize bize ruhun yararlı veya zararlı olarak değerlendirdiği bir durumda nasıl davrandığı ve cevap verdiğini göstermektedir .
Bir insanın nasıl baktığını ,nasıl dinlediğini ve nelerin onun dikkatini cezp ettiğini gözlemlediğimizde onun hakkında cok şey öğreniriz Bedenin duruş pozisyonları her zaman anlamlara tabidir .
Üstünlük amacına üzüntü aracılığı ile ulaşan bir kimse neşeli olamaz ve ulaşılan ile yetinemez .O ancak mutsuzken mutlu olabilir
Bir insan ancak yaşamının anlamının topluma hizmet olduğunu kavradiginda kendi sorunlarını cesaretle ve başarı ümidiyle ele alacak .
Bir eksiklik bulduğumuzda onu duzeltmeye çalışmalıyız ; ama değişiklik insanlığın refahına daha çok yarayacak tarzda olmalıdır .
İnsan ;kendi güçsüzlüğü , beceriksizligi ve kısıtlılıklari nedeniyle hep diğer insanlara bağımlıdır. Onun kişisel esenliği ve dolayısıyla insanlığın esenliği için en önemli ön şart toplumdur .
İnsanlık için doğru ; insanı varlıkların amaç ve hedefleri için doğru anlina gelmektedir .
Bir insana Yaşamanın anlamı nedir ? diye sorarsan belki de cevap veremeyecektir .İnsanlar genelde bu soru üzerine kafa yormazlar ve çözüm üretmeye çalışmazlar .
Tüm nevrotikler kendilerini fatih olmak için yeteri kadar güçlü hissetmedikleri her yaşam sayfasını kapatırlar.
Kişiliğimizi başkaları için yaratıcı hizmet amacı olmadan boşlukta geliştirmemiz gerektiğine inanırsak yüksek iktidar hırsı olan dayanılmaz biri oluruz.
Yaşamın anlamı hakkındaki tüm doğru düşüncelerin ortak özelliği genel geçer olmalarıdır.
Aklınız olduğu kesin,
Yoksa içinizde hareket olmazdı
İnsanlığın yarısı hayal kırıklığı yaşıyor.
Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir.Bu bilimsel bir deney veya herhangi bir kuram içinde geçerlidir.Mesela bir proton normalde bize sadece yükü ve kütlesi hakkında bilgi verir.Ama herhangi bir hızlandırıcıda çarpıştırılıp parçalara ayrılan bir proton ,bize bu yükü veya kütleyi nasıl kazandığı hakkında daha detaylı bilgi verir.Yada nöroloji için konuşucak olursak sağlam bir insan beyni bize içindeki hangi kısmın ne işe yaradığı konusunda pek az bilgi verir.Ama nezaman ki bu beynin bir kısmı hasar görür ve bu hasar sonucu kişi bazı duyuşsal yeteneklerini kaybeder.İşte o zaman beynin yapısına dair daha detaylı bilgiye sahip oluruz.Yada biyoloji içinde durum farklı değildir.Mesela tasarımlarında belli hatalara sahip canlılar görmemiz onların varoluşlarını oluşturan mekanizmalar hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmamıza yararlar.Aynısı bilimsel kuramlar içinde geçerlidir.Mesela eski insanlar ısıyı,maddenin hareketi olarak değilde maddeden dışarı çıkan birşey olarak düşünüyorlardı.Ve sonra birgün kalayı ısıttıklarında yanan kalay, metal kirecine dönüşüyordu.Ama ilginç bir şekilde yanmadan önceki halinden daha ağır oluyordu.Ve o dönemin bilim insanları bu nasıl olabilir diye düşündüler.Eğer ısı maddenin yanınca dışarıya attığı bir fazlalıksa o zaman bu maddenin yanınca daha hafif olması lazım.Yani bu tarz deneysel bir çatlak o dönemin bilim insanlarına sahip oldukları ısı kuramının yanlışlığı hakkında daha detaylı bilgi verdi.Sosyoloji içinde durum pek farklı değildir.Mesela bir sistemin kendi içindeki çatlakları o sistemin işleyişi hakkında daha detaylı bilgi verir.Aynı bunun gibi insan ilişkilerinde de durum benzerdir.Mesela nezaman ki bir ilişki bozulur ozaman insanlar sahip oldukları gerçek kişilikler hakkında daha detaylı bilgi verirler.Yada konuya dair son bir örnek verecek olursak: Psikolojideki anormal insanlar olmasaydı bugün normal insanın psikolojisinin işleyişi hakkında bukadar detaylı bilgiye sahip olmazdık.Yani demem o ki örnekleri çoğaltmak mümkündür ama bu konunun ana fikrinin önemini arttırmayacaktır.Bu yüzden yazının başında dediğim şeyi tekrarlamakta fayda var:Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir!
Biz gerçekliği hep bizim ona verdiğimiz anlam aracılığıyla kavrarız, kendisi olarak değil.
Zorluklardan kaçmanın en kararlı ifadesi intihardır.
Çocuklar çok ince ruhludur.

-Çocukları anlayamayan, yetişkinleri anlayamaz.

Kadının rolünün küçümsendiği yerde ailenin dirlik ve düzeni bozulur.
Rüyalar anlaşılsalardı, amaçları kalmazdı.
Yaşamak, bu gezegendeki varlığımızı sürdürmek, engelleri aşmak ve zorlukları yenmek anlamına gelir.

-Yaşamın anlamı hakkındaki tüm doğru düşüncelerin ortak özelliği genel geçer olmalarıdır.

On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
O çok düşünüyor; böyle insanlar tehlikelidir.
Zorluklardan kaçmanın en kararlı ifadesi intihardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir