William Shakespeare kitaplarından Nasıl Hoşunuza Giderse kitap alıntıları sizlerle…
Nasıl Hoşunuza Giderse Kitap Alıntıları
Olmaz; üzücü, acımasız bir üslup bu,
Tam kabadayı ağzı. Şuna bakın, bana meydan okuyor,
Tıpkı Hıristiyan’a küfreden Türk gibi!
Tam kabadayı ağzı. Şuna bakın, bana meydan okuyor,
Tıpkı Hıristiyan’a küfreden Türk gibi!
Güzellik, eşkıyanın gözünü altından daha fazla döndürür.
Kader, bu dünyanın armağanlarına hükmeder, Doğa’nın insanlara bahşettiği özelliklere değil.
Yalnızca hayal kurarak yaşayamam artık.
“Budala akıllıyım sanır, ama akıllı budalalığını bilir.”
Senden kaçıyorum, çünkü incitmek istemiyorum seni.
Bütün dünya bir sahnedir,
Kadın, erkek bütün insanlar da oyuncular.
Her birinin giriş ve çıkış zamanları vardır.
Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynar.
Kadın, erkek bütün insanlar da oyuncular.
Her birinin giriş ve çıkış zamanları vardır.
Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynar.
Ah bu nasıl bir dünya ki,
İnsanın sahip olduğu her güzellik
Zehir oluyor kendine.
İnsanın sahip olduğu her güzellik
Zehir oluyor kendine.
Jaques; Sizin en büyük kusurunuz âşık olmanız.
O zaman asla yürekten sevmemişsin!
Aşk yüzünden yaptığın aptalca şeylerden
En küçüğünü bile hatırlamıyorsan,
Bence sen hiç sevmemişsin.
Ya da şimdi benim yaptığım gibi
Sevdiğini övmekten karşındakini bıktırmadıysan
Bence hiç sevmemişsin
Ya da aşkımın bana yaptırdığı gibi
Birden kaçıp gitmediysen,
Hiç sevmemişsin bence sen.
Aşk yüzünden yaptığın aptalca şeylerden
En küçüğünü bile hatırlamıyorsan,
Bence sen hiç sevmemişsin.
Ya da şimdi benim yaptığım gibi
Sevdiğini övmekten karşındakini bıktırmadıysan
Bence hiç sevmemişsin
Ya da aşkımın bana yaptırdığı gibi
Birden kaçıp gitmediysen,
Hiç sevmemişsin bence sen.
Bütün dünya bir sahnedir,
Kadın,erkek bütün insanlar da oyuncular.
Her birinin giriş ve çıkış zamanları vardır
Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynar.
Kadın,erkek bütün insanlar da oyuncular.
Her birinin giriş ve çıkış zamanları vardır
Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynar.
Umut etmekten korkanlar, korktuğunu bilenler gibi,
Bazen inanıyorum, bazen de inanmıyorum.
Bazen inanıyorum, bazen de inanmıyorum.
Orlando;
….Eğer yenilirsem kaderin zaten hiç yüzüne gülmediği biri rezil olmuş olur;ölmek isteyen biri için,ölmenin de hiç önemi yok.Arkadaşlarıma da haksızlık yapmış olmam,çünkü arkamdan üzülecek hiç arkadaşım yok.Kimseye de zarar vermiş olmam,çünkü hiçbir şeyim yok.Şu dünyada sadece bir yer dolduruyorum işte,orayı boşalttım mı belki daha iyi bir sahibi olur.
….Eğer yenilirsem kaderin zaten hiç yüzüne gülmediği biri rezil olmuş olur;ölmek isteyen biri için,ölmenin de hiç önemi yok.Arkadaşlarıma da haksızlık yapmış olmam,çünkü arkamdan üzülecek hiç arkadaşım yok.Kimseye de zarar vermiş olmam,çünkü hiçbir şeyim yok.Şu dünyada sadece bir yer dolduruyorum işte,orayı boşalttım mı belki daha iyi bir sahibi olur.
Çok yazık,akıllıların budalalıklarından,budalalar akıllıca söz edemiyorlar.
-Sizin en büyük kusurunuz aşık olmanız.
-Bu kusurumu sizin en iyi yanınıza değişmem.
-Bu kusurumu sizin en iyi yanınıza değişmem.
Bütün dünya bir sahnedir
Aşk yüzünden yaptığın aptalca şeylerden
En küçüğünü bile hatırlamıyorsan,
Bence sen hiç sevmemişsin.
En küçüğünü bile hatırlamıyorsan,
Bence sen hiç sevmemişsin.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Nereye böyle aklım, beni bırakıyor gibisin?
“Aşkın gücüyle karşılaşırsan başka bir yüzde
O zaman anlarsın, aşkın keskin okları
Nasıl görünmez yaralar açarmış gönüllerde.”
O zaman anlarsın, aşkın keskin okları
Nasıl görünmez yaralar açarmış gönüllerde.”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Dünya bir sahne, erkekler ve kadınlarsa yalnızca oyuncular: Biri çıkar, öteki girer ve her biri kendine düşen sürede birçok rol oynar.
Seni sevmiyorum de, ama bunu sert bir şekilde söyleme. Ölümü kanıksamış olan cellat bile, zavallı adamın boynuna baltayı indirmeden önce, kusura bakma der, özür diler.
+Ne o efendim, ne yapıyorsunuz burada?
-Hiç. Bir şey yapmayı öğreten olmadı ki.
+Peki öyleyse, neyi bozmakla meşgulsünüz?
-Hiç. Bir şey yapmayı öğreten olmadı ki.
+Peki öyleyse, neyi bozmakla meşgulsünüz?
Yalnızca üstüme başıma yapışsa silkeleyip atardım onları, ama bu dikenler benim yüreğimde.
Nasıl bir duygu bu? Kurşun gibi ağırlaştı dilim, o konuşmak istedi benimle, bense tek söz edemedim.
Çok yazık, akıllıların budalalıklarından, budalalar akıllıca söz edemiyorlar.
Seni sevmiyorum de, ama bunu sert bir şekilde söyleme. Ölümü kanıksamış olan cellat bile, zavallı adamın boynuna baltayı indirmeden önce, kusura bakma der, özür diler.