C. S. Lewis kitaplarından Narnia Günlükleri 4 kitap alıntıları sizlerle…
Narnia Günlükleri 4 Kitap Alıntıları
Ya bir gün dünyamızdaki, yurdumuzdaki insanlar İnsan görünümü altında aynı buradaki hayvanlar gibi İçin için vahşileşirse, kimin ne olduğu anlaşılmazsa ne olacak?! Korkunç değil mi?
Öyle mutluyum ve öyle üzgünüm ki.
“Sık sık ümitsizliğe kapıldım, ama beni yeniden umutlandıran bir şeyler hep olur.”
Lucy, Edmund’un, “Hayır, ben yapayım. Kazanırsam onun için çok daha aşağılayıcı olur. Yok eğer kaybedersem hepimiz için daha az aşağılayıcı olur” dediğini duydu.
Oturduklarında, Kafamda öylesine kötü düşünceler dolanıyor ki Su” dedi.
“Nedir?”
“Ya bir gün dünyamızdaki, yurdumuzdaki insanlar, insan görünümü altında, aynı buradaki hayvanlar gibi için için vahşileşirse, kimin ne olduğu anlaşılmazsa ne olacak? Korkunç değil mi?”
“Nedir?”
“Ya bir gün dünyamızdaki, yurdumuzdaki insanlar, insan görünümü altında, aynı buradaki hayvanlar gibi için için vahşileşirse, kimin ne olduğu anlaşılmazsa ne olacak? Korkunç değil mi?”
Daha şerefli bir soydan gelmeyi arzulardım.”
“Sen Âdem ve Havva’dan geliyorsun” dedi Aslan. “Bu, en fakir dilencinin bile başını dik tutmasını sağlayacak bir şeref, aynı zamanda dünyadaki en büyük imparatorun bile omuzlarını düşürecek bir ayıptır. Hoşnut olmalısın.”
“Sen Âdem ve Havva’dan geliyorsun” dedi Aslan. “Bu, en fakir dilencinin bile başını dik tutmasını sağlayacak bir şeref, aynı zamanda dünyadaki en büyük imparatorun bile omuzlarını düşürecek bir ayıptır. Hoşnut olmalısın.”
Oturduklarında, Kafamda öylesine kötü düşünceler dolanıyor ki Su” dedi.
“Nedir?”
“Ya bir gün dünyamızdaki, yurdumuzdaki insanlar, insan görünümü altında, aynı buradaki hayvanlar gibi için için vahşileşirse, kimin ne olduğu anlaşılmazsa ne olacak? Korkunç değil mi?”
“Nedir?”
“Ya bir gün dünyamızdaki, yurdumuzdaki insanlar, insan görünümü altında, aynı buradaki hayvanlar gibi için için vahşileşirse, kimin ne olduğu anlaşılmazsa ne olacak? Korkunç değil mi?”
Eskiden kalma bir patika bulduklarını bile düşündüler. Ancak orman hakkında biraz bilginiz varsa, bunun bir hayalden ibaret olduğunu tahmin edebilirsiniz. Daha beş dakika geçmeden yolunuzu kaybeder, bambaşka bir yola saparsınız (ve onun başka bir yol değil, aynı yolun devamı olduğunu zannedersiniz). Bir süre sonra o yolu da kaybedersiniz. Ta ki doğru yoldan iyice ayrılıp, izlediğiniz yollardan hiçbirinin gerçek bir patika olmadığını anlayana kadar.
Açık havada yatmanın en kötü yanı çok erken uyanmanızdır. Uyandığınız anda kalkmak zorunda kalırsınız, çünkü yer öyle serttir ki rahat edemezsiniz. Ayrıca kahvaltıda elma varsa ve bir gece önce akşam yemeğinde de elma yemişseniz, bu durumunuzu daha da kötüleştirir.
“Evet, Sör” dedi Caspian. “Daha şerefli bir soydan gelmeyi arzulardım.”
“Sen Âdem ve Havva’dan geliyorsun” dedi Aslan. “Bu, en fakir dilencinin bile başını dik tutmasını sağlayacak bir şeref, aynı zamanda dünyadaki en büyük imparatorun bile omuzlarını düşürecek bir ayıptır. Hoşnut olmalısın.”
“Ayakları ya da kökleri olup olmadığı görülmüyordu, çünkü ağaçlar hareket ettiklerinde köklerini dışarı çıkarıp yürümezler. Onların yürüyüşleri, tıpkı bizim suda yürümemize benzer.”
“Şey, şu da var” dedi Edmund, aceleyle konuşarak ve biraz da kızararak, “Narnia’yı bir yıl önce – ya da bin yıl önce, her neyse – ilk keşfeden Lucy’ydi ve hiçbirimiz ona inanmamıştık. İçinizde en saçma davranan da bendim, biliyorum. Ancak o, her şeye rağmen haklıydı. Bu kez ona inanmak daha doğru olmaz mı? Ben oyumu yukarıya gitmekten yana kullanıyorum.”
“Ya bir gün dünyamızdaki, yurdumuzdaki insanlar, insan görünümü altında, aynı buradaki hayvanlar gibi için için vahşileşirse, kimin ne olduğu anlaşılmazsa ne olacak? Korkunç değil mi?”
Lucy, Edmund’un, “Hayır, ben yapayım. Kazanırsam onun için çok daha aşağılayıcı olur. Yok eğer kaybedersem hepimiz için daha az aşağılayıcı olur” dediğini duydu.
“Siz hayvanlarda da ne hayal gücü var!” dedi Yaygaracı, “Fakat neden ağaçlar ve sudan medet umuyorsun ki? Taşlar kendilerini yaşlı Miraz’a fırlatmaya başlasalar daha iyi olmaz mı?”
“Bu ülke insanlara ait değil (bunu benden iyi kim bilir ki?) fakat insanların kral olması gereken bir ülke.”
“Vurduğunuz o iki korkak hayaletlere inanıyordu. Beni ölüme götürürken, benden daha fazla korkuyorlardı!”
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Açık havada yatmanın en kötü yanı çok erken uyanmanızdır. Uyandığınız anda kalkmak zorunda kalırsınız, çünkü yer öyle serttir ki rahat edemezsiniz. Ayrıca kahvaltıda elma varsa ve bir gece önce akşam yemeğinde de elma yemişseniz, bu durumunuzu daha da kötüleştirir.”
“Sık sık ümitsizliğe kapıldım, ama beni yeniden umutlandıran bir şeyler hep olur.”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“Sen Âdem ve Havva’dan geliyorsun” dedi Aslan. “Bu, en fakir dilencinin bile başını dik tutmasını sağlayacak bir şeref, aynı zamanda dünyadaki en büyük imparatorun bile omuzlarını düşürecek bir ayıptır.”
“Eğer büyüye inanıyorsan, inanmayanı anlaman zordur.”
Büyümedim.Yaşına yıllar eklendikçe,benimde yaşlandığımı düşüneceksin.
-“Ya bir gün dünyamızdaki,yurdumuzdaki insanlar,insan görünümü altında,aynı buradaki gibi hayvanlar gibi için için vahşileşirse,kimin ne olduğu anlaşılmazsa ne olacak??Korkunç değil mi!??”
.
O dünya sanki hiç olmamış gibi sona erdi.
O dünya sanki hiç olmamış gibi sona erdi.
Adem ve Havva ırkının uyarı almasına izin verin.
Ya bir gün dünyamızdaki, yurdumuzdaki insanlar, insan görünümü altında, aynı buradaki hayvanlar gibi için için vahşileşirse, kimin ne olduğu anlaşılmazsa ne olacak? Korkunç değil mi?
Eh dedi Peter. İyi zaman geçirdik.
Olamaz! dedi Edmund. Yeni el fenerimi Narnia’da unuttum.
Olamaz! dedi Edmund. Yeni el fenerimi Narnia’da unuttum.
Sen Âdem ve Havva’dan geliyorsun” dedi Aslan. “Bu, en fakir dilencinin bile başını dik tutmasını sağlayacak bir şereftir.
Bahçelerden birindeki kuyunun yanında, bir çocuğu döven bir adamla karşılaştılar. Adamın elindeki sopa aniden bir çiçeğe dönüştü. Adam çiçeği fırlatmak istedi, ama eline yapışmıştı. Sonra kolları dallara, vücudu bir ağaç gövdesine, ayakları köklere dönüştü. Az önce ağlamakta olan çocuk kahkahalar atıp onlara katıldı.
Ya bir gün dünyamızdaki, yurdumuzdaki insanlar, insan görünümü altında, aynı buradaki hayvanlar gibi için için vahşileşirse, kimin ne olduğu anlaşılmazsa ne olacak? Korkunç değil mi?”
Edmund, “Bu kızların en kötü yanı” dedi Peter’le Cüce’ye, “yön duygularının hiç gelişmemiş olması.”
Shells and seaweed and anemones, or tiny crabs in rockpools, are all very well, but you soon get tired of them if you are thirsty.
This is better than being in a stuffy train on the way back to Latin and French and Algebra! said Edmund.
Eğer büyüye inanıyorsan, inanmayanı anlaman zordur.
Olamaz! dedi Edmund. Yeni el fenerimi Narnia’da unuttum.
Ama zorbayı cesaretlendirmeye gerek yoktu.
Beni yenerse, herkese, evdeki herkese onları çok sevdiğimi söyle Ed. Geri geliyor. Görüşmek üzere, eski dost.
Bir bilginin divit ve mürekkebi her zaman yanındadır Majesteleri.
Senin cebinde metelik, oltanda balık yok, yumurtaların bayat, vaatlerin boş.
Son sözcüğü kükreme belirtisi değil, düpedüz kükremeydi.
Belki de bir şey söylemene gerek yoktur.
Hadi, saçmalama.
Ama aynı şey asla iki kez olmaz.
Onu gördüğümü sanmıyorum Onu gördüm.
Ya bir gün bizim dünyamızdaki insanlar,insan görünümü altında aynı buradaki hayvanlar gibi vahşileşirse?
Aksiliğinden değil, konuşmaya harcayacak gücü kalmadığı için öyle yapmıştı.
Bir kıymık öldürmez insanı.
Eğer büyüye inanıyorsan, inanmayanı anlaman zordur.
Fakat sen, en azından eski Yüce Kral Peter gibi bir kral olmayı, amcan gibi olmamayı deneyebilirsin.
“Sen Adem ve Havva’dan geliyorsun” dedi Aslan . “Bu en fakir dilencinin bile başını dik tutmasını sağlayacak bir şeref , aynı zamanda dünyadaki en büyük imparatorun bile omuzlarını düşürecek bir ayıptır.”
Beni ölüme götürürken, benden daha fazla korkuyorlardı.
Sana söylüyorum, biz hayvanlar değişmeyiz dedi Mantarsever. Biz unutmayız. Yüce Kral Peter’e ve Cair Paravel’de hüküm sürenlere, Aslan’a inandığım kadar inanıyorum.
”Evet Sör ” dedi Caspian. ”Daha şerefli bir soydan gelmeyi arzulardım. ”
”Sen Adem ve Havva’dan geliyorsun. ” dedi Aslan. ”Bu en fakir dilencinin bile başını dik tutmasını sağlayacak bir şeref, aynı zamanda dünyadaki en büyük imparatorun bile omuzlarını düşürecek bir ayıptır. Hoşnut olmalısın. ”
”Sen Adem ve Havva’dan geliyorsun. ” dedi Aslan. ”Bu en fakir dilencinin bile başını dik tutmasını sağlayacak bir şeref, aynı zamanda dünyadaki en büyük imparatorun bile omuzlarını düşürecek bir ayıptır. Hoşnut olmalısın. ”
”Kendini yeterli hissetseydin, bu, hazır olmadığının kanıtı olacaktı. İşte bunun için bizim ve Yüce Kral’ın emrinde, Narnia Kralı, Cair Paravel Lordu ve Issız Adalar’ın imparatoru olacaksın. Soyun devam ettiği sürece krallık sizde olacak. ”
”Hadi saçmalama ”diye azarladı Edmund ”Gitmezsek merak içinde kalırız. ”
”Ama aynı şey asla iki kez olmaz. ”
”Yenilgiye bahane aramam ben. ”
”İnsan kötü cücelerle karşılaşabilir, ama ben aptal bir cüceden bahsedildiğini hiç duymadım. ”
“Ya bir gün dünyamızdaki, yurdumuzdaki insanlar, insan görünümü altında, aynı buradaki hayvanlar gibi için için vahşileşirse, kimin ne olduğu anlaşılmazsa ne olacak? Korkunç değil mi?”
Ama aynı şey asla iki kez olmaz. Hem, bundan önce de zorluklarla karşılaşmıştık.
Ya bir gün dünyamızdaki, yurdumuzdaki insanlar, insan görünümü altında, aynı buradaki hayvanlar gibi için için vahşileşirse, kimin ne olduğu anlaşılmazsa ne olacak?
Yaşamım size feda olsun, ama şerefim bana aittir.
aynı şey asla iki kez olmaz.
Yaşlı kalbim bu gizli anıları öyle uzun süre sakladı ki artık sızlıyor.
Beni ölüme götürürken, benden daha fazla korkuyorlardı.
Yaşlı kalbim bu gizli anıları öyle uzun süre sakladı ki artık sızlıyor
Sen Âdem ile Havva’dan geliyorsun dedi Aslan.
Bu, en fakir dilencinin bile başını dik tutmasını sağlayan bir şeref, aynı zamanda dünyadaki en büyük imparatorun bile omuzlarını düşürecek bir ayıptır. Hoşnut olmalısın.
Bu, en fakir dilencinin bile başını dik tutmasını sağlayan bir şeref, aynı zamanda dünyadaki en büyük imparatorun bile omuzlarını düşürecek bir ayıptır. Hoşnut olmalısın.
As soon as you are connected, you lose control.
Ya bir gün bizim dünyamızdaki insanlar,insan görünümü altında aynı buradaki hayvanlar gibi vahşileşirse?
Siz bu dünyaya ait değilsiniz.
-Aslan
-Aslan
Halam çok hasta dedi kız. ölecek
(Küçük kızın halası ölümün eşiğindeydi ve Aslan’ın geldiğini görünce)
Ah Aslan! Gerçek olduğunu biliyordum.Yaşamım boyunca bu günü bekliyordum.Beni almaya mı geldin ?
Evet,sevgili kadın dedi Aslan.
Ama uzun yolculuk için değil .
(Küçük kızın halası ölümün eşiğindeydi ve Aslan’ın geldiğini görünce)
Ah Aslan! Gerçek olduğunu biliyordum.Yaşamım boyunca bu günü bekliyordum.Beni almaya mı geldin ?
Evet,sevgili kadın dedi Aslan.
Ama uzun yolculuk için değil .
Yaşamım size feda olsun,ama şerefim bana aittir.
-Reepicheep
-Reepicheep
Ya bir gün bizim dünyamızdaki insanlar,insan görünümü altında aynı buradaki hayvanlar gibi vahşileşirse?
hiçbir şey 2 defa olamaz Lucy
“Bana güven ve dediklerimi yap. Elbiselerini giy,
önünde uzun bir yolculuk var.”
önünde uzun bir yolculuk var.”