İçeriğe geç

Nar Çiçeği Kitap Alıntıları – Zeynep Saraç

Zeynep Saraç kitaplarından Nar Çiçeği kitap alıntıları sizlerle…

Nar Çiçeği Kitap Alıntıları

Kalbinin en kırılgan yerini korumayı bıraktığın gün kalbine kavuşacağın gündür.
Belki de dünyanın en masumane suçudur birisinin kokusunu çalmak.
Bazı alışkanlıklar hiç değişmiyor ve de duygular..
Belki de dünyanın en masumane suçudur birinin kokusunu çalmak
“Böyle söyleme. Hayaller az kalır çünkü sen her şeysin, sen aşksın.”
Yaşamak için önce öl
Belki de büyük hayalinin içinde kaybolmaktan korktuğundandır,kuramadığın hayalin sebebi.
ASLA HAYALLERİN YOKLUĞUNDAN DEĞİL.
Belki de dünyanın en masumane suçudur birinin kokusunu çalmak
Bazı acılar vardır;
başları belli, sonları ise sonsuzluktur.
Denizin ortasında tutulduğun fırtınada sen hep koskoca bir gemi ararsın.
Küçücük bir tahta parçasına tutunup hayatta kaldıysan; asıl fırtınanın denizde değil, senin içinde koptuğunu anlarsın.
Bazı cümleler vardır; özlemle duymak istediğin, hayatın boyunca beklediğin, duyana kadar ne olduğunu aslında senin de bilmediğin.
Belki de dünyanın en masumane suçudur birisinin kokusunu çalmak.
Kalbinin en kırılgan yerini korumayı bıraktığın gün, kalbine kavuştuğun gündür.
Kalbine! Kalbin her neredeyse
Çünkü zaman geri alınsa bile asla değişmeyecek gerçekler, her ne olursa olsun hükmedilmeyecek duygular vardır.
Eksik kalanlar vardır, tamamlandığında sen eksilirsin. Çünkü eksik bırakan sensindir.
Öfke, inat, nefret
Bazen tüm bu duyguları, sadece kalbimin en kırılgan yerini korumak için hissettiğini en iyi kendin bilirsin.
Hayatımıza giren bazı insanlar kaderdir Hayatımızda ne kadar kaldıklarının bir önemi yok ya da sonra nereye gittiklerinin.
Umutsuzluk ve kaybetmek dağlar kadar farklıydı.
Geçmişten gelen mutluluklar vardır. Bugünlerle ve yarınlarla birleşir.
Sonra da bir başka mutluluk olurlar, kendi içlerinde mutluluk hikayeleri yazarlar.
Ne günah işlediysek yarı yarıya. (Cemal Süreyya- Güzelleme şiiri)
Sevdiğin insanın çektiği cezanın yarısı da senindi. İstesen de istemesen de sana aitti. Bende bizi eşitledim.
” Gideceksen bile, ” dedim.
Bırak kalbim , hayatı boyunca sevdiği tek insanın en büyük acısını paylaşsın. Onunla yaşasın.
Kimimiz yavaş yavaş ve farkında olmadan ; kimimiz varımızla yoğumuzla , bir şekilde yaşamak ve yaşadığımızı hissetmek için ölürüz
Kalbinde gizli bir duygu varsa onun yanında mutlaka ummadığın bir cesaret ve onu ortaya çıkaracak bir deprem gizlenir.
Her iki duyguyu da aynı anda çok yoğun hissedemezsin. İkisi aynı anda kalbindeyse eğer biri için için senden habersiz serpilir.
İnsanı olduğu gibi kabul ediyor ve hiçbir şeyi dayatmıyordu.
Bazen her şeyi unutup sımsıkı sarılmak istersin. Ama bir şey hep engel olur. Adı ne mi? Gurur
” Bahaneler, ” dedi. Gururun üstünü en iyi onlar örter.
Senin için özel olan bir varlık, duygu dünyanda bir anda hiçbir şey olamaz. İnsanız işte. Asla birer makine değiliz. Duygularımızı sıfırlamak kolay değil.
Bu yürüyüşte en çok acıtan gerçek, sevdiklerimizin geride kalması değildi. Onların mutluluğunu istemeden de olsa alıp yanımızda götürmekti.
Bazen gerçekten inanırsın. İnanır ve gerçek olmasını istersin. İnanmaya deliler gibi ihtiyacın olduğunu anladığın an.
Bazen kabullenmek en doğrusuydu. Neyi kabullendiğini bilmeden , öylece her şeyi kabullenmek ve beklemek
Hayatımıza giren bazı insanlar kaderdir Hayatımızda ne kadar kaldıklarının bir önemi yok ya da sonra nereye gittiklerinin.
Bazen sevdiğinin kalbini kırarsın. Tıpkı onun kalemini kırar gibi Oysa bunun bedeli adalet değil, senin de kalbindir. Cezanın yarısı da senindir.
Bazen yoluna çıkan her şeyi fırlatıp denize atasın gelir ; yaptığın bu hareketin, yoluna başka bir taş koyacağını bildiğin halde.
Öfke ne menem bir şeydir ki zararı en çok sahibinedir. Boş ver, belki de keskin sirke küpüne zarar vermelidir.
Hayat bazı şeyleri uzatmak için gerçekten çok kısa
Belki de dünyanın en masumane suçudur birisinin kokusunu çalmak
Bazı alışkanlıklar hiç değişmiyor ve de duygular..
Hayır, bu bir kader! Yaşamamız gerekenden kaçamayız.
Bazen her şeyi unutup sımsıkı sarılmak istersin. Ama bir şey hep engel olur. Adı ne mi? Gurur
Asla kaybedemeyeceğimsin.
Sevdiğinin kalbini okumak mümkün değilse eğer kendi kalbini onun yanına koy. Hiç karşılıksız Ama karşılığı gelir çünkü kalbi ancak kalp okur, o bilir.
Bazen sadece inanırsın. Inanır ve gerçek olmasını istersin.
Kalbinin en kırılgan yerini korumayı bıraktığın gün, kalbine kavuştuğun gündür.
Ya benden gerçekten nefret et ya da sev ama bu iki duygunun arasında bırakma.
Birbirimize sonsuzluk kadar kırgındık.
Kalbimin en derinliklerinde tek bir şey var. Ama bunu kendime dahi itiraf edemem. Edemem çünkü bir adı yok. Sadece en derinliklerinde var olan, kaderimin bir parçası olduğuna inandığım bir his bu. Her nefesimde benimle beraber büyüdü.
Karanlığın içinde yolunu kaybettiğini düşündüğünde bir ışığa değil, belki sadece bir çiçeğe mecbursundur.
Bize bir mucize gerekliydi.
Bazen sevdiğinin kalbini bile bile kırarsın. Tıpkı onun kalemini kırar gibi
Ben, onu ve kalbindekileri en iyi bilendim.
Yaptığımız şey, ne kadar tehlikeli olursa olsun, ıkimiz bir arada olduğumuz zaman hiçbir şeyden korkmuyoruz.
Bazı alışkanlıklar hiç değişmiyor ve de duygular
Bazen yoluna çıkan her şeyi fırlatıp denize atasın gelir; yaptığın bu hareketin, yoluna başka bir taş koyacağını bildiğin halde.
Oysa ben onun, ondan dört yaş küçük Çakıl Taşı’ydım. Sevmediği Çakıl Taşı.
Ah! Gözlerim, dökülmeyen gözyaşlarımın etkisiyle cayır cayır yanıyor; öfkem ve nefretim hazırda bekleyen damla yaşa, birer halat atmış gibi onları geri çekiyordu.
Belki de dünyanın en masumane sucudur birisinin kokusunu çalmak.
Kaç tanemiz dokunabilir kı bile bile vazgeçmek denen o duygunun insanı paramparça eden ateşten bedenine ?
Eksik kalanlar vardır; tamamlandığında sen eksilirsin.
Çünkü eksik bırakan sensindir.
Belki de o büyük hayalinin içinde kaybolmaktan korktuğundandır, kuramadığın hayalin sebebi.Asla hayallerin yokluğundan değil.
Bana bakmaya karar verdiğinde bu dünyada ikimizden başka hiç kimse yokmuş gibi bakar, zamanı ikimizin arasına kilitleyip durdurdu sanki.
Öfke ne menem bir şeydir ki zararı en çok sahibinedir. Boş ver belki de keskin sirke küpüne zarar vermelidir.
Insan aşık olduğu insanın yanında daha güzel nefes almaz mıydı?
Belki de o büyük hayalinin içinde kaybolmaktan korktuğundandır, kuramadığın hayalin sebebi.Asla hayallerin yokluğundan değil.
Eksik kalanlar vardır; tamamlandığında sen eksilirsin.
Çünkü eksik bırakan sensindir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir