İmam Gazali kitaplarından Müslümanca Bir Hayat kitap alıntıları sizlerle…
Müslümanca Bir Hayat Kitap Alıntıları
İnsanlar başkalarında görüp çirkin bulduğu bir şeyi kendileri yapmaktan sakınsalar, terbiye eden birilerine ihtiyaç duymadan kâmil bir edebe sahip olurlar.
Çünkü bahtiyar kimse başkalarından ibret alabilen kimsedir. Mümin müminin aynasıdır.
Hakiki mücahit nefsin arzu ve istekleriyle cihad eden, gerçek muhacir de kötülüğü terk edip bırakan kimsedir.
Hz Muhammed (s.a.s)
Hz Muhammed (s.a.s)
Ne ile meşgul olacağını bilmeyen akılsız varlıklar gibi sen de zamanını boş ve faydasız işlerle geçirirsen,vaktini zayi etmiş olursun.Halbuki vakitlerin senin ömrün,ömrün ise ana sermayendir. Ticaretini ana sermaye üzerine yaparsan, cennette Allah’a (c.c)yakın olma nimetine kavuşursun.
İlim öğrenmenin nâfile ibadetten faziletli olması niyetin halis olmasına bağlıdır. Eğer niyet halis olmazsa o zaman o ilmi öğrenmek cahiller için gurur kaynağı, âlimler için ise ayaklarının kaydığı bir yer olur.
Üç haslet vardır ki, kimde bulunursa o kişi namaz da kılsa oruç da tutsa münafıktır. Bunlar; konuştuğunda yalan söyleyen, vaat ettiğinde sözünde durmayan, emanete de ihanet eden kişilerdir.
Ancak seni dünyadan alıkoyup da ahirete yöneltmeyen ilimdense cehalet sana daha faydalıdır. Fayda vermeyen ilimden Allah’a sığın.
Emelini uzun tutma ki, amelin sana ağır gelmesin!
Uyku, hayatı nötr yaşama ve cansız varlıklara katılma halidir.
Düşmanından bir kere sakın
Dostundan ise bin kere
Belki gün gelir dostun değişir
Sana zarar verecek noktaları en iyi bilen olur
Dostundan ise bin kere
Belki gün gelir dostun değişir
Sana zarar verecek noktaları en iyi bilen olur
Dünya ahiretin tarlasıdır.
Sen yirmi yıl rahat edeyim diye aylarca ve yıllarca meşakkatlere ve zillete katlanıyorsun. Peki, ebedi olarak rahata kavuşmak için nasıl olur da birkaç fani günü feda ederek bu meşakkatlere katlanmıyorsun?
Emelini uzun tutma ki, amelin sana ağır gelmesin!
Allah için ihlasla yapılmayan her amel riyadır.
Din iki kısma ayrılır. Bunlardan birincisi, Allah’ın yasak kıldığı şeyleri yapmayı terk etmek. İkincisi de Allah’a ibadet etmektir.
İlim öğrenmemiş cahile bir defa yazıklar olsun; ilmiyle amel etmeyen alime bin defa yazıklar olsun!
Halbuki vakitlerin senin ömrün, ömrün ise ana sermayendir.
Köyü ve beldeni bir tarafa bırakalım, kendi evinde bile yetki senin elinde değildir (Bütün yetkiler Allahın kudreti dahilindedir. O halde bu dünyaya bel bağlama).
İnsanlar üç çeşittir:
Birincisi gıda gibidir, onlarsız olmaz.
İkincisi ilaç gibidir, onlara ara sıra ihtiyaç duyulur.
Üçüncüsü hastalık gibidir, hiç ihtiyaç duyulmaz.
Birincisi gıda gibidir, onlarsız olmaz.
İkincisi ilaç gibidir, onlara ara sıra ihtiyaç duyulur.
Üçüncüsü hastalık gibidir, hiç ihtiyaç duyulmaz.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Kim dini kullanarak dünyayı talep ederse ikisini birden kaybeder. Kim de dini için dünyayı terk ederse ikisini de kazanır.
İnsanlar dünyanın süslü şeyleriyle meşgul oldukları için nefislerinde kalbin tedavi yolları ile ilgili ilim ve amel silinip alınmıştır.
Ebubekir r.anh zaruret dışında konuşmamak için ağzına taş koyar ve dilini işaret ederek Beni gideceğim yere götüren işte budur. derdi.
Tüm gayretinle dilin afetlerinden korun! Senin dünya ve ahirette helak olmanın en büyük sebebi dildir.
Tüm gayretinle dilin afetlerinden korun! Senin dünya ve ahirette helak olmanın en büyük sebebi dildir.
Nasihatin bir üslup ve tarzı vardır ve nasihat nezakete ihtiyaç duyar. Aksi takdirde rezalete dönüşmüş olur ve bu durumda onun fesadı, salahından daha çok olmuş olur.
Eğer Allah senin hayrını murat etseydi, sana senin ayıplarını görebilme basireti verirdi.
Mertebelere erişmek nafilelerle olur.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Lisan-ı hâl, lisan-ı makalden daha etkilidir.*
*Kişinin yaptıkları ve tavırları, sözleri ve anlattıklarından daha etkilidir.
Aldığın her nefes paha biçilmez bir cevherdir. Çünkü onun bir bedeli, karşılığı yoktur. Ağızdan çıktığında daha geri dönmesi mümkün değildir. Her geçen gün ömrün azaldığı halde malının artmasına sevinen mağrur ahmaklar gibi olma. Ömrün azalırken malının artmasında sanane hayır vardır.
Müslümanlara hayrı dokunacak işlerle meşgul ol. Yapacağın hayır ile müminlerin kalplerini sevindir. Salihlerin Müslümanlara, sûfîlere ve alimlere yapacağı hizmetleri kolaylaştır. Fakir ve miskinleri doyurmaya çalışanlara yardım et. Hastaları ziyaret et. Ölen kimseye karşı son görevini yerine getirmek için cenazeye eşlik et. Bütün bu salih ameller nafile ibadetlerden daha faziletlidir. Çünkü bunlar da birer ibadettir ve Müslümanlara faydası vardır.
Kim faydalı bir ilim öğrenir, onunla amel eder, onu başkalarına öğretir ve insanları bu İlmi öğrenmeye teşvik ederse, o kimse melekut aleminde Hz. İsa’nın (aleyhisseam) şehadeti ile aziz diye isimlendirilir.
Faydalı ilim, seni şeytanın hile ve tuzaklarına karşı korur. Onun, kötü alimleri Allahın (celle celaluhu) gazabına uğratana kadar nasıl yoldan çıkardığını sana bildirir. Onlara kötü alim denmesinin sebebi ; çünkü onlar dinleri karşılığında dünyayı satın aldılar. İlmi, devlet adamlarının mallarını almaya, yetimlerin, miskinlerin ve vakıfların mallarını yemeğe vesile edindiler. İnsanların kalplerinde yer edinme ve makam mevki elde etme peşine düştüler. Gayretlerini bu yolda sarfetmeleri onları riyakarlığa, ilim ve amelde münakaşaya ve böbürlenme sevketti.
Oysa vaktin senin ömründür. Ömrün ise sermayendir. Ticaretini sermayen ile yaparsın. Allah’ın indindeki ebedi karargahın nimetlerine bu sermaye ile ulaşırsın.
Nefsini hayvanların başıboş kaldığı gibi kendi haline bırakırsan hiçbir vakitte ne ile meşgul olacağını bilemezsin. Böyle bir durumda vaktinin çoğu zail olup gider.
Tartışma ve münakaşaya girişmen muhatabına eziyet vermene onu cahil biri olarak görmene ve onun görüşlerini kabul etmemene sebebiyet verir. Ayrıca tartışma ve münakaşaya girmekle güya ilminin ve zekanın çokluğuyla övünerek nefsini beğenmeye başlarsın. Bu şekilde bir hayat sürmen ise sana sıkıntı ve kederden başka bir şey vermez. Çünkü arsız ve utanmaz biriyle tartışsan sana eziyet verir. Halim selim biriyle tartışsan sana kızar ve kin beslemeye başlar. Tartışma ve münakaşayı terk eden için peygamber efendimiz (s.a.v.) şu müjdeyi vermiştir: Kim haksız olduğunu anlayarak münakaşayı bırakırsa, ona cennetin kenarında bir köşk bina edilir. Kim de haklı olduğu halde tartışmadan vazgeçerse, ona da cennetin en yüksek yerlerinden bir köşk bina edilir.
Lisan-ı Hal, Lisan-ı Makal’den daha etkilidir
Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir.
(Kasas, 56)
(Kasas, 56)
İnsanlar üç çeşittir.
BİRİNCİSİ gıda gibidir: Onlarsız olmaz.
İKİNCİSİ ilaç gibidir: onlara ara sıra ihtiyaç duyulur.
ÜÇÜNCÜSÜ hastalık gibidir: hiç ihtiyaç duyulmaz.
BİRİNCİSİ gıda gibidir: Onlarsız olmaz.
İKİNCİSİ ilaç gibidir: onlara ara sıra ihtiyaç duyulur.
ÜÇÜNCÜSÜ hastalık gibidir: hiç ihtiyaç duyulmaz.
Ömürleri azaldığı halde her gün malları çoğaldığı için sevinen ahmaklar gibi olmayasın! Mal arttığı halde ömür azalıyorsa bunda ne hayır olabilir? Sen sadece salih ame lin ve ilmin arttığı için sevin! Zira ailenin, çocuklarının ve arkadaşlarının seni bıraktığı kabirde sana dostluk yapa cak olan iki arkadaş ilim ve salih ameldir.
Oysa vaktin senin ömründür. Ömrün ise sermayendir.
Dinini tam yaşayamadığın için gönlünde bir eziklik hissedersen, Allah sana gerçek dost olur.Çünkü Allah Teâlâ hadis-i kutside şöyle buyuruyor: Ben,kalpleri benim için mahzun olan kimselerle beraberim.
Dinini tam yaşayamadığın için gönlünde bir eziklik hissedersen, Allah sana gerçek dost olur.Çünkü Allah Teâlâ hadis-i kutside şöyle buyuruyor: Ben,kalpleri benim için mahzun olan kimselerle beraberim.
Bil ki, bu haslet ( riya, kibir ve haset ) kalp hastalıklarının anasıdır. Bu üçünün asıl nedeni de aynıdır. O da dünyayı sevmektir. Bundan dolayı Peygamber efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: Dünyayı sevmek bütün hataların başıdır.
Kalp, iyi olduğu zaman bütün bedenin iyi, kötü olduğu zaman da bütün bedenin kötü olduğu bir et parçasıdır..
İlmin semeresi amel etmektir.
Hidayetin evveli zahiri takva;ahiri de batıni takvadır. Takvadan başka akıbet yoktur.
İnsanların en ahmağı yaptığı, hayır hasenat ve ilmi ile övünen kimsedir.
(Dostların dışında) tanıdığın kimselere karşı uyanık ol. Çünkü genelde kötülük tanıdığın kimselerden gelir Asıl kötülük, dilleri ile dost olduklarını söyleyip (düşmanlıklarını içlerinde gizleyen) tanıdık kimselerden gelir.
Hz İsa’ya(a.s),
– Sizi kim terbiye etti, diye sorulunca, İsa (a.s),
– Beni kimse terbiye etmedi. Fakat cahilin cehaletini gördüğüm zaman hemen ondan uzak durdum demiştir.
– Sizi kim terbiye etti, diye sorulunca, İsa (a.s),
– Beni kimse terbiye etmedi. Fakat cahilin cehaletini gördüğüm zaman hemen ondan uzak durdum demiştir.
Bahtiyar kimse başkalarından ibret alabilen kimsedir. Mü’min mü’minin aynasıdır.
Hırslı kimse ile oturup kalkman hırsını; zahid kimse ile oturup kalkman zühdünü artırır.
Sakın fasık kimse ile arkadaş olayım deme. Çünkü devamlı olarak günah işleyen bir kimse ile beraber olursan, artık işlenen bu günahı kötü görmemeye başlarsın.
Bir kimsenin ilmi artar da hidayeti artmazsa o kişinin ancak Allah’a olan uzaklığı artmış olur.
Bir kimsenin ilmi artar da hidayeti artmazsa o kişinin ancak Allah’a uzaklığı artmış olur.
Şevkâni, Fevaidu’l Mecmua, 742
Zira kalem, iki dilden biridir.
Şeytan ahmakları daima hayır maskesiyle şerre çeker.
Bil ki ; sen ancak organlarınla Allah’a karşı günah işlersin.
Beş şey vardır ki orucu bozar. Onlar :Gıybet, laf taşımak, yalan, şehvetle bakmak ve yalan yere yemin etmektir.
İbn Ebi Hatim, el – İlel, 766 ;Şekvani, Fevaidu’l Mecmua, 210
İbn Ebi Hatim, el – İlel, 766 ;Şekvani, Fevaidu’l Mecmua, 210
Kibri kalbinden sadece gerçek üstünlüğün Allah katındaki üstünlük olduğunu bilmekle çıkarabilirsin. Bu ise son nefese bağlıdır. Kimsenin sonunun ne olacağı belli değildir. Sonunun ne olacağını bilememe korkusu seni diğer insanlara karşı kibirlenmekten korumalı.
Kim haksız olduğunu anlayarak münakaşayı bırakırsa, ona cennetin kenarında bir köşk bina edilir. Kimde haklı olduğu halde tartışmadan vazgeçerse, ona da cennetin en yüksek yerinde bir köşk bina edilir.
Hadis-i Şerif
Hadis-i Şerif
Şimdi bir düşün !
Mesela, 20 sene rahat bir hayat yaşamayı düşünerek bir sene veya bir ay bile olsa dünya malı elde etme zillet ve meşakkatine katlanıyorsun da, ebedi istirahatini düşünerek kısa olan şu dünya hayatında neden ahireti kazanma gayret ve çabası içerisinde olmuyorsun ?
Mesela, 20 sene rahat bir hayat yaşamayı düşünerek bir sene veya bir ay bile olsa dünya malı elde etme zillet ve meşakkatine katlanıyorsun da, ebedi istirahatini düşünerek kısa olan şu dünya hayatında neden ahireti kazanma gayret ve çabası içerisinde olmuyorsun ?
Şunu bil ki
Gece ve gündüz 24 saatten ibarettir. O halde 8 saatten fazla uyuma. 60 yıl yaşadığını farz etsek 60 yıldan 20 yıl kaybetmen sana zarar olarak yeter. Bu da ömrünün üçte biri demektir.
Gece ve gündüz 24 saatten ibarettir. O halde 8 saatten fazla uyuma. 60 yıl yaşadığını farz etsek 60 yıldan 20 yıl kaybetmen sana zarar olarak yeter. Bu da ömrünün üçte biri demektir.
Her geçen gün ömrün azaldığı halde malının artmasına sevinen mağrur ahmaklar gibi olma. Ömrün azalırken malının artmasında sana ne hayır vardır ?
Ne ile meşgul olacağını bilmeyen akılsız varlıklar gibi sende zamanını boş ve faydasız işlerle geçirirsen vaktini zayi etmiş olursun. Halbuki vakitlerin senin ömrün, ömrün ise ana sermayendir. Ticaretini ana sermaye üzerinden yaparsan, cennette Allah’a yakın olma nimetine kavuşursun.
Ecelin sana ne kadar yakın olduğunu ve emellerine ulaşamadan bir gün ölümün geleceğini aklından çıkarma. Ölüm gelince artık iradenin elinden alınacağını düşün. Dünyaya dalıp ölümü unuttuğun için ahirette çok pişman olacağını unutma.
İlim öğrenmenin nâfile ibadetten faziletli olması niyetin halis olmasına bağlıdır. Eğer niyet halis olmazsa o zaman o ilmi öğrenmek cahiller için gurur kaynağı, âlimler içinde ise ayaklarının kaydığı bir yer olur..
Ey miskin !..
Allah’ın (celle celalühü) huzurundaymış gibi içini ve dışını edeplendir. Tıpkı suçlu ve zelil olan bir kölenin, güç ve kuvvet sahibi olan efendisinin huzurunda gösterdiği edep gibi. Mevla’nın seni yasak kıldığı yerlerde görmemesine çalış. Onun emrettiği yerlerde bulunmaya gayret et.
Allah’ın (celle celalühü) huzurundaymış gibi içini ve dışını edeplendir. Tıpkı suçlu ve zelil olan bir kölenin, güç ve kuvvet sahibi olan efendisinin huzurunda gösterdiği edep gibi. Mevla’nın seni yasak kıldığı yerlerde görmemesine çalış. Onun emrettiği yerlerde bulunmaya gayret et.
Ey yüksek mertebelere ermeyi isteyen !.. Allah’ın (celle celalühü) emirlerini hakkıyla yerine getirmen kolay değildir. Bunun için sabahtan akşama kadar bir anlık bakışından tut, alıp verdiğin nefese kadar kalbini ve âzalarını kontrol etmelisin.
İlim öğrenmediği için cahile bir kere, ilmi ile amel etmediği için âlime bin kere yazıklar olsun.
Bir kimsenin ilmi arttığı halde hidayeti artmazsa, o kimsenin Allah’tan ancak uzaklığı artar.
Ey ilim öğrenmeyi arzulayan ve öğrendiği ilimden istifade etmeyi isteyen kimse !
Eğer ilim öğrenmek ile niyetin, başkaları ile rekabet etmek, halkın arasında övünmek, arkadaşlarının önüne geçme,k insanların sana yönelmesini istemek ve sonu fani olan dünya malını elde etmek ise, dinini yıkmaya ve nefsini helak etmeye çabalıyorsun. Böyle yapmakla dünya karşılığında ahiretini satıyorsun. Bu alışverişinde zarardasın. Elde ettiğin bu ilimle de bir fayda göremezsin. Fakat ilim öğrenmek ile niyetin sadece alimlerden öğrendiğini nakletmek değil, hidayeti bulmak ise seni müjdelerim. Çünkü bu niyetle ilim yolunda bulunduğun müddetçe melekler geçtiğin yollara rahmet kanatlarını yayarlar, denizdeki balıklar Allah’tan (celle celalühü) senin için mağfiret dilerler.
Eğer ilim öğrenmek ile niyetin, başkaları ile rekabet etmek, halkın arasında övünmek, arkadaşlarının önüne geçme,k insanların sana yönelmesini istemek ve sonu fani olan dünya malını elde etmek ise, dinini yıkmaya ve nefsini helak etmeye çabalıyorsun. Böyle yapmakla dünya karşılığında ahiretini satıyorsun. Bu alışverişinde zarardasın. Elde ettiğin bu ilimle de bir fayda göremezsin. Fakat ilim öğrenmek ile niyetin sadece alimlerden öğrendiğini nakletmek değil, hidayeti bulmak ise seni müjdelerim. Çünkü bu niyetle ilim yolunda bulunduğun müddetçe melekler geçtiğin yollara rahmet kanatlarını yayarlar, denizdeki balıklar Allah’tan (celle celalühü) senin için mağfiret dilerler.
اللهم اني اعوذ بك من علم لا ينفع و قلب لا يخشع و عمل لا يرفع و دعاء لا يسمع
Allah’ım! Fayda vermeyen ilimden, ürpermeyen kalpten, kabul edilmeyen amel ve icabet edilmeyen duadan sana sığınırım.
Senin namazın, ancak namazı aklettiğin orana göre sahihtir.
Namazda Allah’ı görüyormuşçasına ibadet et! Her ne kadar sen O’nu göremesen de O seni görür.
Ölüme hazırlanmak dünya için hazırlık yapmaktan daha evladır.
Sen de biliyorsun ki, dünyada az bir süre kalacaksın.