İçeriğe geç

Muhabbet Olsun Kitap Alıntıları – Neslihan Beyhan

Neslihan Beyhan kitaplarından Muhabbet Olsun kitap alıntıları sizlerle…

Muhabbet Olsun Kitap Alıntıları

Eşinizin duygularını anlayan, verdiği tepkilerin kaynağını sz bilen birinin hayal arkadaşına kızması zorlaşır.Aksi halde kişi eşinin davranışlarını kendine göre çoğunlukla da olumsuz bir şekilde yorumlar ve anlayış göstermesi gereken bir konuda tam tersi bir tavır sergileyebilir.
Evlilikte mutluluğu yeniden yeşertmek
1. Her şeyi ciddiye almayın, bir parça umursamaz olun.
2. Hayata tebessüm ederek bakmaya çalışın.
3. Karşılık beklemeden iyilik yapın.
4. Eşinizi her şeyi ile Sevin ve değişim için sabırlı olun.
5. Eşiniz de ki olumlu değişimleri takdir edin.
6. Sorunlar büyükse çözüm için verilen çaba ayaküstü olmasın.
7. Evliliğinizde 3 sac ayağına dikkat edin.
8. Duygularınızı eşinizi iletmenin farklı yolların
ı deneyin.
9. Eşinizi mutlu etmek için çaba gösterin.
10. Güneş sevgi ve iltifat cümleleri ile merhaba deyin.
11. Her zorluğun ardında bir kolaylığın olduğunu unutmayın.
Evlilikte sıkıntılarla kolay baş edebilmenin en önemli yollarından biri her şeyi ciddiye almamaktır (vurdumduymazlığa varmayacak ), Hayatın sıkıntılarını tatlı tebessümlerle yumuşatmayı başarabilen, sorun ve stres kaynağı olayların ağırlığı altında ezilmeyecek kadar olumlu bir enerjiye sahip kimseler hem evlilikte daha başarılı olur hem de geç yaşlanırlar , Burada dikkat edilecek nokta eşiniz için çaba gösterdiğinizde, onun için bir sürpriz hazırladığınızda karşılık bekleme hatasına düşmemenizdir , Eşinizi her şeyi ile sevebilmek ve bunu ona hissettirmek, onun kendisindeki olumsuzlukları görmesine daha fazla yardımcı olacaktır. Değişimin birden bire olmayacağını, unutmayın , Eşinizde hoşlanmadığınız bir davranışın az da olsa değiştiğini gördüğünüzde bunun önemli bir gelişme olduğunu unutmayın , Ama en doğrusu, eşlerin önemli sorunlarını birbirleriyle konuşabilmeleri , Evliliğinizde üç sac ayağına dikkat edin , Zaman zaman eşlerin birbirleri için şiir, mektup, kısa yazı; yazmaları evlilikte sıcak duyguların oluşması veya pekişmesine çok katkı sağlar , Sadece eşi hoşlandığı için bazı faaliyetlere katılan, o alanda eşi ile paylaşım imkanı oluşturan kişiler eşlerinden oldukça yüksek sevgi puanı kazanırlar , Eşinizin sizin için ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu özellikle de sabah uyandıktan hemen sonra itiraf ederseniz eşiniz kendisini gün boyu daha özel ve güzel hissedecektir , Evliliğin de dünya hayatı gibi yazı, kışı, sonbaharı ve ilkbaharı vardır Mutluluk anları şükür, sıkıntı anları sabır gerektirir. Fakat her halükarda duaya devam etmek, eşlerin manevi yanını güçlendirir, birlikteliğe uhrevi bir ruh katar.
Örneğin kadınlar stresi içinde tutmadan paylaşma ve bir an önce giderme eğiliminde iken yükselen hormonel değerlerin de etkisiyle daha hırçın ve saldırgan olabiliyor. Erkekler ise sorunlarının dışa vurmaktan çok kendi içinde halletmeye çabalıyor
Hanım ve bey evde hangi konularda kesin sorumlu, hangilerinde yardımcı durumunda olduklarını iyi bildiğinde karmaşa yaşanmayacaktır
Her ne iş, makam ve mevki olursa olsun bunlar kişiyi eşine destek olmaktan alıkoymamalıdır
Eşler arası iletişimi ve sevgiyi tehdit eden problemler aşılamadığında tıpkı insanlar gibi evlilikler de strese girer. Eşlerin huzurunu kaçıran, evliliklerde stres ve gerilim kaynağı olan durumlar : En büyük zenginlik kanaattir , eşlerin birbirlerini eleştirirken yaklaşımlarını doğru tespit etmeleri ve nezaketli davranmaları gerekir, Beklenti düzeyi çok yüksek eşler evlilik sonrasında bir türlü eşinin davranışlarını olduğu gibi kabul edemeyecektir , Birbirini seven eşlerin kıskanması son derece normaldir Yaşanılan kıskançlık hayatın normal akışını engelleyecek aşamaya gelmişse ortada ciddi bir problem var demektir , Saygı eksikliği ve kötü sözler evliliğin son bulmasına yol açabilir. Saygılı bir üslup, tatlı dil ve gönül alıcı davranış, eşleri birbirlerine ısındırır, çocukların anne-babaya yaklaşımını güzelleştirir ve yuvada huzuru hakim kılar.., İşi, her şeyden önce gelen, işine aşırı düşkün işkolik hanımlar ya da beyler evlenmeye hazır olup olmadıklarını iyi sorgulamalıdırlar Kişiler, işleri ne kadar yoğun olursa olsun aileleriyle nitelikli, etkili vakit geçirerek eşlerini mutlu edebilirler , Büyüklerle istişare etmek, büyük sözü dinlemek ne kadar aklı başında bir davranışsa; gerektiğinde evin iç işleri ile ilgili konuyu eve mahsus kılmak ve sadece eşi ile ortak karara varmak da eşlere gerçek anlamda aile oldukları duygusunu yaşatır , hakkında birkaç kez sorun yaşanılmış bir konuda hala problem çıkıyorsa eşlerden biri eşinin hassasiyetlerini ciddiye almıyor demektir , Hanım ve bey evde hangi konularda kesin sorumlu, hangilerinde yardımcı durumunda olduklarını iyi bildiğinde karmaşa yaşanmayacaktır
Kadın psikolojisinde duygusal iniş çıkışlar daha fazla görülür. Bazen bir kadını sebepsiz yere üzülmüş görmek dahi mümkündür. Erkeğin bu durumu üzerine alınması tartışmaya zemin hazırlar. Oysa erkek samimi bir şekilde hanımını dinler, duygularını anladığını ifade ederse kadın çok daha kısa sürede neşeli haline dönebilecektir
Peygamber Efendimiz (sav), Haklı olsa bile çekişip didişmeyen kimseye cennetin kenarında bir köşk verileceğine kefilim İyi huylu kimseye cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim buyurmuştur
Eşinizle uzun süre dargın durmamak, ona hoşgörüyle yaklaşabilmek için zihninizdeki olumsuz fikirlerin yerine olumlularını koymanız gerekiyor
Kavgaların aşısı, günde en az dört veya beş kez eşe güzel söz söylemektir
Tartışma anında sinirini kontrol edemeyen eşler incir çekirdeğini doldurmayacak nedenleri öfkeleri sebebiyle besleyip koca bir mesele haline getirerek soluğu mahkeme salonlarında alıyorlar. Tartışma anında eşlerin sağduyularını kaybetmemeleri ve birbirlerine hakkaniyetle yaklaşmaları evliliklerinin sağlığı açısından son derece önemlidir
Sevilmediğini yada ciddiye alınmadığı hisseden eş, tartışma esnasında savunmaya geçer ve bu psikoloji ile tartışmayı daha da körükleyebilir
Evlilikte yanlış yapıldığında, yanlış yapan eşin özür dilemesi çok manidar. Çünkü kendisinden özür dilenen eş, anlaşıldığını hisseder. Uzlaşıldığını algılar
O (sav), hiçbir zaman kişileri doğrudan eleştirmemiş, birisine hatasını hissettirmek istediğinde ise genele hitap ederek muhatabını rencide etmemeye özen göstermiştir
Eğer sen hanımının doğru, güzel huylu ve ahlaklı olmasını istiyorsan kendin yüce Allah’a karşı doğru olmaya bak
İletişim hatalarının başında eşlerin birbirlerine yıkıcı bir üslupla eleştiri yöneltmeleri geliyor
Yani olumsuzu vurgulayarak olumlu sonuçlar elde edemezsiniz
affeder, hoş görür, bağışlarsanız muhakkak ki Allah da bağışlayandır,esirgeyendir (O da sizi bağışlar) ve engin merhamet sahibidir. ﴾Teğabün Suresi_14. ayeti﴿
Evliliğinde sorunlarla karşılaşmayan çift yok denecek kadar azdır. Ancak birçok mutlu evliliğin sırrı sorunların doğru algılanmasında ve çözüm şeklinde gizlidir. Bu sebeple en güzeli, evlenmeden önce veya hiç olmazsa sorun yaşandığı anda doğru dili bulmak çabasıyla etkili iletişime kafa yormaktır. Bu tutum birçok sorunun çözümünde kilit vazifesi görür
Ailemiz ahlakımızı yansıtan bir aynadır. Herkes kendisini en iyi bu aynada görür. Ailede yapmacık olmaz, gizli huylar saklanmaz; .. Kişi kendisini eşine karşı davranışları ile tanımalı, nefsinin huylarını bu ortamda tespit etmeli ve yanlışlarını tedaviye çalışmalıdır.
evlilikte mutluluğun tek bir formülü yok ama mutlu olabilmek için her çiftin farketmesi gereken olmazsa olmaz bir kural var: Eşinizi tanımak ve ona onun diliyle hitap edebilmek. Bunun için işe kendi mizaç yapınızı çözümlemekle başlamanız gerekiyor
En güzeli evliliğin ilk günlerinden itibaren eşle hoş paylaşım ve yardımlaşma anları oluşturmaktır
Oysa hanım, üslubunu bildiğinde ve kadınlık nezaketi ile eşinden ricada bulunduğunda yardımlaşma anları, aralarında bir muhabbet ve paylaşım fırsatı oluşturur
Ailede rol dağılımı ve iş bölümü önemli Roller birbirine geçmemeli .. Hanımlar suiistimalden sakınmalı; erkekler ise ‘Ben kazak erkeğim; ev işi falan yapamam. Zaten yorgun geliyorum’ gibi mazeretlerle hanımı tüm ev işleri ve çocuk eğitimi ile baş başa bırakmamalıdır
Annesi yorgun veya hasta olduğunda babasının ona nasıl şefkatle yaklaştığını gören çocuk, hem annesine karşı daha merhametli olur hem de ileride evleneceği eşiyle hayatı her alanda paylaşmayı kavrar. Babası yardıma ihtiyaç duyduğunda elinden gelen desteği veren annesine ise hayranlığı artar; yardımlaşmayı, dayanışmayı, dostluğu ve vefayı ilk okulu olan aile ocağında öğrenir
Stephen Covey, evlilikte çatışma oluşturan durumların mutlaka konuşulması gerektiğini belirtiyor
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Dolayısıyla en güzeli, daha evlilik kararı verme aşamasındayken mümkün olduğu kadar, gençlerin, ortak yanlarının araştırılmasıdır
bütün evlilik terapistlerinin evliliğin her gününün çaba gerektirdiği tespitini vurguluyor
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Fedakar anne babalar, evlatlarını da fedakarlığa ve diğergamlığa teşvik etmiş olurlar
Zira marifet iltifata tabidir ve iyilikler takdir edildikçe çoğalır
Hanımının hastalığında, doğumunda ya da başka herhangi bir sıkıntılı zamanında eşinin, ona destek olması, onunla ilgilenmesi, yardım edecek kimse yoksa ev işlerini severek üstlenmesi hanımı tarafından bir ömür boyu unutulmayacak fedakarlıklardandır . hanımın, şikayette bulunmadan bütün sıkıntılara katlanması ve eşine yardımcı olmaya çalışması da aynı bağlamda değerlendirilir
Mükemmel eş arayanlar değil, mükemmel eş olma gayretinde olanlar evlilikte mutluluğu yakalarlar
Her şey evlilikle başlar. Önemli olan evlendikten sonra iyi bir eş olup eşinizle kaliteli bir iletişimi yakalamanızdır
Peygamber Efendimiz (sav), hanımlarının ihtiyaçlarını anlamaya çalışır, uygun şartlarda ise onları memnun etmek için bu ihtiyaçları giderirdi. Onlardan kendisi gibi olmalarını beklemezdi. Erkeklere, kadınların kişiliklerini zorla değiştirmeye çalışmamaları konusunda nasihatler eder, kadını kadın olarak kabul etmeyi ve onun da ihtiyaçlarının (özellikle de duygusal) anlaşılıp giderilmesi gerektiğini dile getirirdi. evliliğinde ve sosyal hayatında tatlı ifadeleri sık kullanır, hoş lakaplar takardı
evlilikte bağları en çok zayıflatan unsurlardan biri de yıkıcı/yanlış eleştirilerdir
Bunca yıldır evliyim, eşimin bazı huylarını yeni keşfettim diyenlerin ya da eşine sürekli sevgi gösterip karşılığını ancak yıllar sonra alan kişilerin sayısı hiç de az değildir. Bazı eşler, sevgilerini direkt olarak belli etmezler
Bazı eşler gerçekten sevildiğini ancak fiziksel iletişimle anlayabilir. Böyle durumlarda sarılmak, elini tutmak, sıkıntılı zamanlarında başını omzuna dayamak gibi davranışlar her şeyden daha fazla sevgi mesajı verir
Peygamber Efendimiz’in (sav), Kişi hanımının yüzüne baktığı zaman, hanımı da onun yüzüne sevgiyle bakarsa Allah her ikisine de rahmet nazarıyla bakar. Erkek, hanımının ellerini avucuna alınca o da kocasının ellerini tutarsa günahları parmaklarının aralarından dökülür, gider
Esved (ra), Resulullah’ı daha yakından tanıyarak onu örnek almak, sünnet-i nebiye uymak istiyordu. Bir gün Hz. Aişe’ye (r.anha), -Allah Resulü evde iken ne yapardı, diye sordu. Hz. Aişe, -Ailesine yardım eder, işlerini görürdü, diyerek cevap verdi
Eve gelirken (özel bir gün olmasa dahi) ara sıra çiçek alın
Bu nedenle ilk adımımız eşimizle aramızda ortak bir sevgi dili yakalamaya çalışmak olmalıdır
Eşinizi, çocuğunuzu, arkadaşlarınızı ya da diğer yakınlarınızı çok sevdiğiniz halde onlara bunu yeteri kadar hissettiremiyorsanız, iletişim kanallarınızı gözden geçirmeniz gerekir
Ne yaparsan yap umurumda değil , Bu sözler ve sizin daha iyi bildiğiniz benzeri yakınmalar hanımınızın acil yardıma ihtiyaç duyduğunun işaretleridir. Eşinize yardım edebilmenizin en doğru yolu, eleştirmeden, yargılamadan, akıl vermeden sadece sevgi ve şefkat dolu sözlerle desteklemenizdir
Allah Resulü’nü (sav) sessizce dinleyen Hz. Ali (ra), bu nasihatlerden payına düşeni fazlası ile aldı Bu olaydan sonra annemiz vefat edinceye kadar onu hiç kırıp incitmedi
Kadınlardaki duygusal iniş çıkışları bilmek ve yeri geldiğinde hanımına bilinçli yaklaşabilmek her erkek için bir görevdir
Fatıma annemiz eşiyle mutlu olmanın yolunu Allah Resulü’ne sorduğunda şu cevabı aldı: Kızım Fatıma, sen Ali için cariye ol ki o da senin için köle olsun.
Hanımlar unutmamalılar ki kapıyı her açış ilk buluşma gibidir. Gerçekten de o gün Allah nasip etmiş ikisi de sağ salim tekrar görüşebilmişlerdir
Evliliğin ilk yıllarında kişi, daha çok, eşinden beklenti içinde oluyor İlerleyen yıllarda eşler karşılıksız olarak ‘Onu nasıl mutlu edebilirim?’ düşüncesine öncelik veriyor
Gurur yapmadan küslüğü bir an evvel ortadan kaldırmak , kendisine ayna olan eşi kırmamak çok önemli
Evlilik yaşantısında tecrübeli ve başarılı bazı hanımlar işin sırrının sevgi ve saygıda yattığını ifade ediyor
Ancak gereken çaba gösterildiğinde evlilikler, cennete ulaştıracak bir yol olabilir
Her zaman daha iyisini bulmak isterken ömür bitiyor. Sonunda en kötüsüne razı oluyorsun. İyi günlerde iyi güllerin arasındayken kendine sıradan bir gül seçmelisin ki onu elinde büyütüp en güzel gülün eyleyesin
Fiziksel beğeniden ziyade benzer özelliklere sahip olup olmadıklarını, konuştukları zaman birbirlerini anlayıp anlayamadıklarını göz önünde bulunduran eşler, evlilikte daha başarılı oluyor. Bu tarz yakınlığı elde edebilenler evlilikte bir ideal oluşturabiliyor ve yeni kazanımlar sağlayabiliyor
her şeyiyle birebir size uygun biriyle karşılaşmayı beklemeyin
evlenirken anne ve babasını mahzun bir kalple bırakmayan, tam tersine onların güzel dualarını da yanlarında götüren çiftlerin daha mutlu oldukları gözleniyor
Prof. Tarhan’a göre aile, evlenecek gence çözüm yolları sunmalı, gelin ya da damat adayının bu farklı yolları karşılaştırmak suretiyle tabloyu net görmesine yardımcı olmalı
Evlenecek kişilerin dindarlığının, eğtimi düzeyinin, ekonomik durumunun ve yaşının birbirine yakınlığı, yuvalarında ahengi sağlamaya yardımcı olurken; çok zengin ile çok fakir, eğitimli olanla eğitimsiz olan, çok dindar olanla büyük günahları bile işlemeye çekinmeyen birinin uyumu zor olur
Beğenmediğiniz huylarınız neler? Sizi hangi durumlar çok sinirlendirir? Anneniz ile eşiniz arasında kalsanız nasıl bir çözüm yolu geliştirirsiniz? gibi sorulara vereceği cevaplar eşinizle ileride yaşayabileceğiniz problemleri şimdiden görmenizi sağlar
Mesela eş adayının evliliğe atfettiği anlam sizinle kurmayı düşündüğü yuvada nasıl yaşamak istediğini anlatır
Çünkü evlilikte niyetimiz Allah için olursa, bu evlilik vesilesi ile dinimizi tamamlama hedefini amaç edinirsek ve hazırlığımız Peygamber Efendimiz’in (sav) sünnetine uygun devam ederse sonuç da hayırlı olur
Karşınızdaki kişinin öncelikli değerlerini tespit edebilmek, yapacağınız evliliğin nasıl bir rota çizeceğini büyük oranda gösteriyor
Bir şeyler kemale ermişse zevale yaklaşılmış demektir.
Bazı şeylerin eksik kalması insan olduğunuzu daha iyi idrak etmenize vesile olacaktır.
Evlendikten sonra iki can bir araya gelir ve TEK olur. Kainat tekliğin ahengi ile güzelleştirilmiştir.
Neşeli ve esprili olmaya kavga vakitlerinde herzamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Her ne kadar kavganin ağır havası altında kalınsa da hiç alakası olmadan yapılmış bir mizah, eşleri tebessüm ettirir ve münakaşanin derinlerine dalmaktan kurtarır. Bununla birlikte dikkatli olmalı, şakayla takılıyorum derken yanlış anlaşılacak, incitici, alaylı sözlerden sakınmalıdır. Esprinizin içe risinde eşinize iltifat da bulunursa buzların çözülmesi an meselesi olabilir. Tartışmada gözleri fal taşı gibi açılmış olan eşe söylenen Gözlerinin bu kadar güzel olduğunu şimdiye kadar nasıl da farketmemişim? gibi iltifatli espriler hem birlikte gülmeyi sağlar hem de kavganin kişilik çatışmasına dönüşmesine engel olur.
Büyük veli İmam Şa’rânî (kuddise sirruhú) güzel geçimin sirrini şöyle açıklar: Mümin kardeşim! Eğer sen haniminin doğru, güzel huylu ve ahlâklı olmasını istiyorsan kendin yüce Allah’a karşı doğru olmaya bak. Birçok insan bunu bilmediğinden kendi nefsinin huylarina bakmaz. Hanımının ahlâkından şikâyet eder. Eğer bu inceliği bilmiş olsalardı önce kendi kusurlarına bakar, onları düzeltirlerdi ve böylece hanımlarının kötü ahlâkı da kendiliğinden düzelmiş olurdu. Ben bu durumu kendi ailem üzerinde çok denedim.

Ne zaman açık veya gizli bir kusur işlesem bunun hemen hanımımda bir yansımasını görürdüm. Halbuki o gerçekte güzel ahlâklı bir kadındı. Ancak ben değişince o da elinde olmadan değişiyordu. Bunun için hanımimda sevmediğim bir hareket görsem hemen kendimi kontrol ederdim. Davranışlarıma çekidüzen verince onun da kendiliğinden düzeldiğini görürdüm.

Eşim birşeyler aldığında veya hazırladığında asla begenmemezlik etmem.
Her zaman alir, getirir, ara sra alamadiginda hiç şikâyetçi olmam. Isteklerimi ona dayatarak iletmem.
Filan akrabamıza epeydir gitmiyoruz.
Istersen seninle birlikte ziyaretlerine gidelim, müsait degilsen başka zaman da gidebiliriz ya da gitmesek de çok önemli değil gibi sözlerle seçimi ona bırakırım. O zaten benim durumumu bilir, ona göre seçim yapar. Eşim işten geldiğinde günün yorgunluğunu atmasına yardımcı olurum. Evimizin rizik için dışarıda yıpranmış olan eşimi bir de ben üzmemeye itina gösteririm. Bazen insanlik hali elinizde olmadan sinirli olabilirsiniz. Önceden eşinizi uyanıp Efendi, bu aralar biraz sinirliyim, eğer ters bir şeyler söyleyecek olursam seninle ilgisi yok bilmeni isterim türünden ifadelerle durumu paylaşmak gerek.
Pedagog Ali Çankırılı’ya göre eve yorgun argın gelen hanım, yemek yapmaya uğraşırken eşi elinde kumanda ile rahatça oturabiliyorsa hanım haksızlığa maruz kalıyor demektir. Çalışan hanım böyle durumlarda çocuğuna yaklaşımda da disiplin hataları yapabiliyor, onu aşırı ödüllendirebiliyor veya aşırı hoşgörülü davranabiliyor. Neyin yanlış olduğunu kavrayamayan çocukta davranış bozuklukları baş gösteriyor. Ev işleri konusunda da aşırı fedakârlık yapmak isteyince daha kötü sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Çankırılı, hanımların güzel ve tatlı bir üslupla eşlerinin desteğini almalarını öneriyor.
Her zaman daha iyisini bulmak isterken ömür bitiyor. Sonunda en kötüsüne razı oluyorsun. İyi günlerde iyi günlerin arasındayken kendine sıradan bir gül seçmelisin ki onu elinde büyütüp en güzel gülün eyleyesin.
“Hakikat gözüyle bakan, hataları mazur görür. Bir kimse, insanlara ilim gözüyle bakarsa hata yaptıklarında onlara darılır. Hakikat gözüyle bakarsa yanlışlıkları mazur görür.”
(Beyazid-i Bistâmî [kuddise sırruhû])
Evlilik, aynı evi paylaşmak değil, aynı yöne bakabilmektir.
Mükemmel eş arayanlar değil, mükemmel eş olma gayretinde olanlar evlilikte mutluluğu yakalarlar.
40 yıllık evli Mehmet Bey ve Fazilet Hanım’ın hikayesi eşler arasında eleştirinin dozunun nasıl ayarlanabileceğini gösteren hoş bir örnek:

Mehmet Bey, eşine sürekli negatif eleştiri yapma hatasına düşerken eşi Fazilet Hanım’ın örnek davranışıyla bu yanlış tutumundan vazgeçebilmiş. Fazilet Hanım, kendisine güzel sözler söyleme adeti olmayan eşine bir gün, karşılıklı olarak beğendikleri ve beğenmedikleri yönlerini birbirlerine söylemelerini önermiş ve önce kendinden başlayarak, “Bende gördüğün olumsuz özellikleri sayar mısın?” diye sormuş. Eşinde gözlemlediği hataları bir çırpıda sıralayan Mehmet Bey’in sözlerini şöyle aktarıyor Fazilet Hanım:

“İlk olarak, biraz önce kapının arkasında gördüğü örümcekten başladı ve açtı ağzını yumdu gözünü. Ceviz kabuğunu bile doldurmayacak bir sürü ayrıntıya, küçük meselelere girdi. Üstelik saydıklarının çoğunda benim hatam yoktu. O kadar çok şey sıraladıktan sonra yorulduğundan olsa gerek ‘Daha sayacağım çok şey var ama bu kadarı yeter’ diyerek sustu.

Daha sonra kendisine ‘Hiç darılma, şimdi ben de senin suçlarını sayacağım. Bak, ben senin sözünü hiç kesmedim; sen de susarak dinle’ dedim. Benim de onun hatalarını sayacağımı düşünüyordu. ‘Allah senden razı oldun’ dedim önce. ‘İçki içmedin, kumar oynamadın, çocuklarımızı açıkta bırakmadın, evini ihmal etmedin. Beni dövmedin, kovmadın. Allah senden bin kere razı olsun; benim ki bu kadar’ dedim ve sustum.

Mehmet Efendi hiç ses etmedi, kafasını yere eğdi. Mahcup oldu ve kalkıp gitti. O an sadece utandı, hiçbir şey değişmeyecek sandım ama daha sonra bu konuşmamızın çok faydasını gördüm. Yıllardır bana ‘Allah razı olsun’ dememiş olan eşim, ‘Allah razı olsun’ demeye başladı.

Güzel tavırlarımı gördüğünde teşekkür etmeyi ihmal etmedi.” Eşinin bitmeyen eleştirilerine aynıyla karşılık vermeyen, bilakis onu hiçbir şekilde itham etmeyip güzel yönlerini açığa çıkararak bunları ona ifade eden Fazilet Hanım’ın tavrı eşine de örnek olmuş. Güzel sözler duyan eşi ona da iltifat edip teşekkürünü belirtmeye başlamış. Fazilet Hanım yaşadığı bu acı tecrübeden hareketle evli çiftleri birbirlerinin güzel yanlarını görmeye, eleştiri değil takdir ifadelerini çokça dile getirmeye davet ediyor.

Muhabbet Olsun – Neslihan Beyhan

Yunus Emre bir kimsenin gönlünü kıranın iki dünyanın da kötü kişisi olduğunu şöyle dile getirir: Gönül Çalab’ın tahtı/Çalab gönle baktı/İki cihan bedbahtı/Kim gönül yıkar ise

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir