İçeriğe geç

Menekşeli Mektup Kitap Alıntıları – Mustafa Kutlu

Mustafa Kutlu kitaplarından Menekşeli Mektup kitap alıntıları sizlerle…

Menekşeli Mektup Kitap Alıntıları

&“&”

Müslümana öfkesini yutmak yakışır, ağzını bozmak değil.
Etraf unutur, sen unutmazsın. Etraf yeni bir dedikodu mevzuu bulur, eskisini unutur. Sen unutmazsın.
Ölüm ile ayrılığı tartmışlar, elli gram ağır gelmiş ayrılık.
Gülmekle ağlamanın arasına sıkışırdık.
söz tükendi, dil bağlandı, iş bitti
Lütfun da hoş, hakrın da hoş, diyenlerden ol.
Cenab-ı Hak insanı acıyla da imtihan eder, tatlıyla da unutma.
Cenab-ı Hak ne diyor: Kulum bana bir adam yaklaşırsa, ben ona iki adım yaklaşırım. Hasbünallahhü ve ni’me’l-vekil.
Müslümana öfkesini yutmak yakışır , ağzını bozmak değil . "
Müslümana öfkesini yutmak yakışır, ağzını bozmak değil.
Biz de böyle tükettik ömrümüzü. Ha bu gün, ha yarın diye diye…
Bilmez biçare kalpler giden dönmez ki geri
Gelirin deyip gitti. Hâlâ dönecek. Yıllar geçti, hâlâ dönecek. Döner mi dersiniz?
Ölüm ile ayrılığı tartmışlar, elli gram ağır gelmiş ayrılık.
Kaç ay, kaç yıl geçti?
Ne önemi var.
Zaman izafî bir şeydir.
Hani adam kitabına ad koymuş.
Gün olur asra bedel.
Bırak damlasın.
Kimi neşeyle, kimi acıyla beslenir.
Fuzuli boşuna “Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabip” dememiş.
Etraf unutur, sen unutamazsın. Etraf yeni bir dedikodu mevzuu bulur, eskisini unutur. Sen unutamazsın.
Onun yarası merhem kabul eder mi? Yaramı sarmaya yar kendi gelsin, deyip duruyor.
—Ama aşk dediğin nedir ki?
–Muhakkak iki başlı olacak arkadaş. Tek taraflı oldu mu sakat. Kara sevdaya girer.
–Çaresi?
–Ya tahammül,ya sefer!
Kaç ay, kaç yıl geçti?
Ne önemi var.
Zaman izafî bir şeydir.
Hani adam kitabına ad koymuş.
Gün olur asra bedel.
İnsanların, evlerin, zarfı açılmamış mektupların içyüzü nasıl bilebiliriz ki?
“Nerelisiniz” diye başlanır söze. Öyle ya her coğrafyanın, her iklimin kendi insanına hediye ettiği bir şahsiyet, bir özellik vardır.
Bırak damlasın.
Kimi neşeyle, kimi acıyla beslenir.
Fuzuli boşuna “Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabip” dememiş.
Dünyada insana dost lazım, gerisi boş.
Çiçekler vazoda, kendisi bu odada solup gideceklerdi.
Bundan sonra böyle olacaktı.
Yeryüzünde hiçbir şey olduğu gibi durmaz, değişir. Sultan Süleyman’a kalmayan dünya sana-bana mı kalacak?
“Kara güne sakladığımız para ak güne helal olsun”.
Kaç ay, kaç yıl geçti?
Zaman izâfi bir şeydir.
Hani adam kitabına ad koymuş.
Gün, olur asra bedel.
Ya tahammül edeceksin, ya sefere çıkacaksın.
Kaç ay, kaç yıl geçti?
Ne önemi var.
Zaman izafî bir şeydir.
Hani adam kitabına ad koymuş.
Gün olur asra bedel.
Kaç ay , kaç yıl geçti?
Ne önemi var.
Zaman izafi bir şeydir.
Hani adam kitabına ad koymuş.
Gün olur asra bedel.
Ne zaman leylaklar açsa, nerede bir papatya görse, bir kuş çalıların arasından pırr diye havalanıp ufka doğru uçarak kaybolsa, kalbindeki kapandı denilen yara kanamaya başlıyor, ak güllerin üzerine kızıl kan damlıyordu."
Zaman izafî bir şeydir.
• Alın yazım geri döndü. "
Alınyazım geri döndü…
"
Kahveci gülümsüyor; hafifçe eğilerek.
-Muhabbet iki başlı olacak arkadaş. Tek taraflı oldu mu sakat. Kara sevdaya girer.
-Çaresi?
Hikmetli bir söz söylüyor Kahveci:
– Ya tahammül, ya sefer!
Nerelisiniz" diye başlanır söze. Öyle ya her coğrafyanın, her iklimin kendi insanına hediye ettiği bir şahsiyet, bir özellik vardır. Dağın adamı adımlarını kaldıra kaldra atar; her an tetiktedir, hareketli ve çeviktir; ovanın adamı ayaklarını sürüye sürüye gider ağır ve dalgındır…
Korku adamın bir canını ona çıkarıyor.
… güle gül yakışır, kokla da kokusu şifa olsun…
Ne yapalım, insan kısım kısım, yer damar damar.
Her kişi Hacca gidebilir ancak er kişi hacı olur.
Bir Müslümanın bir Müslümana duası parayla alınmaz,ölçülmez.
Minibüslerin arkasına boşuna yazmıyorlar Kaderimdir çekerim."
O hal içinde yüzer gibi, uçar gibi, kendimden geçerek kabre vardım.
Müslümana öfkesini yutmak yakışır, ağzını bozmak değil.
Kendisiyle yüzleşmek budur heralde. Hesaba çekilmeden hesaba çekmek.
Bir kez gönül yıktın ise o kıldığın namaz değil..
Kabe’nin yolları bölük bölüktür
Dünya dedikleri bir gölgeliktir
Yağmurun sesi, dinle bak, ne anlatıyor:
Alınyazım geri döndü.
Yağmurun sesi, dinle bak, ne anlatıyor:
Alınyazım geri döndü.
Keşke şu dünyada herkes sizin kadar merhamet sahibi olsa.
Kaderi kaderime benzeyen birine yardımcı olmak teselli veriyor.
Bilmez biçare kalpler giden dönmez ki geri..
Yüzleri manasız, münasebetleri manasız, hayatları manasız.
…Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.
Ölüm ile ayrılığı tartmışlar, elli gram ağır gelmiş ayrılık.
… elde defalarca okunan mektup tur üstüne tur atar.
Kaç ay, kaç yıl geçti?
Ne önemi var?
Zaman izafi bir şeydir.
Hani adam kitabına ad koymuş:
Gün olur asra bedel."
Öyle ya her coğrafyanın, her iklimin kendi insanına hediye ettiği bir şahsiyet, bir özellik vardır.
Takma kafana Kadir Ağa, insanoğlu bu, hacı da olsa, hoca da olsa mayası değişmez.’
Dünyada iyiler azalıyor, kendine iyi bak.’
Bizde bir söz vardır. Allah’tan umut kesilmez.’
Gün olur, asra bedel.’
Olanla ölenin hesabı sorulmaz. Geçelim efendim, geçelim.
Geçtik.’
Alınyazım geri döndü.
Müslüman’a öfkesini yutmak yakışır, ağzını bozmak değil.
Arap’ta para çok ama akıl yok, çalışma yok.
Hiç günahım yok diyenin kim biliri ne çok günahı var.
Ben kaç gönül yıktım acaba, üzerimde ne kadar kul hakkı var?
Zaten garibanın etrafı gariban doludur.
Yıldızlar gökten sarkmış,elini uzatsan tutabilirsin.
“Herkes aklından geçeni söyler,o kalbine doğanı.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir