İbrahim Fasih Haydari kitaplarından Mecdü’t Talid-Halidiliğin Doğuşu-Hacegan Klasikleri kitap alıntıları sizlerle…
Mecdü’t Talid-Halidiliğin Doğuşu-Hacegan Klasikleri Kitap Alıntıları
Allah dostlarının gönlünü incitmemeli.
İşlerin hayırlısı orta yollu olandır.
Meymûn bin Mihrân (ra) şöyle derdi;
Selman-ı Fârisî (ra) Kur’an okuyan bir zattan,
‘Muhakkak cehennem, onların hepsine vaat olunan yerdir’ (hicr 15/43) ayetini işitince bir çığlık atmış, başını iki eli arasına almış ve o vaziyette üç gün nerede olduğunu bilmeden dolaşmıştır.
Selman-ı Fârisî (ra) Kur’an okuyan bir zattan,
‘Muhakkak cehennem, onların hepsine vaat olunan yerdir’ (hicr 15/43) ayetini işitince bir çığlık atmış, başını iki eli arasına almış ve o vaziyette üç gün nerede olduğunu bilmeden dolaşmıştır.
Rabıtayı inkâr edenler, ümmet-i muhammed’in büyüklerinin sözlerinden habersizdirler.
Nakşibendî tarikatı aslî şekli ile sahabenin yoludur.
Sûfîlerin cahillik kirlerinden salim olan tek tarikat Nakşibendî tarikatıdır.
Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur;
Allah benim kalbime ne dökmüş ne akıtmış ise ben de onları Ebu Bekir’in kalbine döktüm.
Allah benim kalbime ne dökmüş ne akıtmış ise ben de onları Ebu Bekir’in kalbine döktüm.
Sûfîlerden olmayıp da kendilerini onlara nisbet eden bir topluluk da vardır ki, kendilerine bazan ‘Kalenderiyye’ bazan da ‘Melâmetiyye’ derler.
Cüneyd-i Bağdâdî (ks) şöyle buyurmuştur;
Bizim bu yolumuzda iman, velâyettir.
Bizim bu yolumuzda iman, velâyettir.
Şeyh Ahmed b. Hacer el-heytemî sebet adlı eserinde şunu zikretmiştir:
Kendisine mürşid olacak birini bulamayan kimsenin şu dört kitabı mütalaa etmesi lazım gelir, bunlar;
Ebû Tâlib el-Mekkî’nin Kûtü’l Kulûb’ü
İmam Gazâlî’nin ihyâ’sı
Sühreverdî’nin Avârifül Maârif’i ve
Kuşeyrî’nin Risâle’sidir.
Mürid iki kısma ayrılır: Mürid ve Murad
Sûfî ismi, peygamber efendimiz (sav) zamanında yoktu. Bazıları tâbiîn zamanında ortaya çıktığını, bazıları ise hicretin 200. yılına kadar bu isme rastlanmadığını söylerler.
Müridin, mürşidin hükmü altına girmesi, gerçekte Allah ve Resûlü’nün (sav) hükmü altına girmesidir.
Meymûn bin Mihrân (ra) şöyle derdi;
Selman-ı Fârisî (ra) Kur’an okuyan bir zattan,
‘Muhakkak cehennem, onların hepsine vaat olunan yerdir’ (hicr 15/43) ayetini işitince bir çığlık atmış, başını iki eli arasına almış ve o vaziyette üç gün nerede olduğunu bilmeden dolaşmıştır.
Selman-ı Fârisî (ra) Kur’an okuyan bir zattan,
‘Muhakkak cehennem, onların hepsine vaat olunan yerdir’ (hicr 15/43) ayetini işitince bir çığlık atmış, başını iki eli arasına almış ve o vaziyette üç gün nerede olduğunu bilmeden dolaşmıştır.