İçeriğe geç

Me Before You Kitap Alıntıları – Jojo Moyes

Jojo Moyes kitaplarından Me Before You kitap alıntıları sizlerle…

Me Before You Kitap Alıntıları

Düşüncelerimde öyle kaybolmuştum ki
Sadece onun için her şeyin daha iyi olmasını arzu ettim.
Bugün nasıl bir karaktere bürüneceksin?
Bazı hatalar diğerlerinden daha büyük sonuçlar doğurur. Ama o gecenin seni tanımlamasına izin vermene gerek yok.
Üstümüzde gökyüzü sonsuz ve uçsuz bucaksız görünüyordu.
Bu kahrolası duruma düştüğümden beri konuşabileceğimi hissettiğim tek kişisin.
Kimse bunları duymak istemez. Kimse korkularından, acından veya aptal bir enfeksiyondan ölmekten korktuğunu duymak istemez.
Ben yine düşüncelerimde kayboluyordum.
Kaygımla baş etmek bambaşka bir şeydi.
Her birinin başından kim bilir neler geçmişti.
Kendi küçük dünyana dalmışsın yine.
Kendi dertlerimi anlatmak yanlış gelmişti. Bunlar, onunkilerin yanında ıvır zıvır şeylerdi.
Çoğu zaman sanki bir parçası acıyla, hatıralarla ya da karanlık düşüncelerle mücadele ediyormuş gibi
Erken kalkmak için bir nedenimin ya da bir amacımın olmasını özlemiştim.
Gülüşü sanki ona bir şeye mal olmuşçasına gergindi.
Yaptığım şeylerden asla ve asla pişmanlık duymayacağım, çünkü eğer bunlardan bir tanesine yapışıp kalırsan elinde kalan tek şey hafızanda yolculuk edebileceğin yerler oluyor.
– Ben, sen değilim.
+ Bunun için şanslısın.
Yanındayken ona ait geniş bir iç dünyanın varlığını hissediyordum.
Bu dünyaya bir kere geliyoruz. Onu dolu dolu yaşamak senin görevin.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Başka insanların onun adına bir şeylere karar verdiğini görmeye tahammül edemediğini, işkence çektiğini söylüyordu.
Bilgisayarın başına geçtiğimde katman katman önüme serilen koskoca bir dünya vardı.
Beni o kadar da sık düşünme. Seni sulu gözlü bir şekilde hatırlamak istemiyorum. Sadece yaşa.
Sadece yaşa.
Sevgiyle,
Will
‘Bugün nasıl bir karaktere bürüneceksin?”
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Ben kim oluyordum da ona nasıl yaşamayı istemesi gerektiğini söylüyordum?
Müziği fiziksel bir şeymiş gibi algıladım; sadece kulaklarıma yerleşmekle kalmamış, aynı zamanda içime akıp etrafımı çevrelemiş ve duygularıma dokunmuştu.
Nasıl hissediyorum biliyormusun Lou? Sanki koşuyor ama; hep biraz geride kalıyor gibi..
Ben senin eserin değilim.
Asıl onun gibi biri, benim gibi biri olmanın ne demek olduğuna dair en ufak bir ipucuna dahi sahip olamazdı.
+ Benim neyden hoşlanmam gerektiğine karar verip bildiğini okudun.
– Öyle olsun istemedim
+ Ama oldu.
Bağırmalarınızı dinleyemeyeceğim. Hayatımda yeterince gerginlik var.
Yılların öfkesi içimden çıkmaya başlamıştı.
Ona yaklaşabilen az sayıda insandan birisin.
Kendini insanlardan uzaklaştırmak isterse kimsenin yapabileceği bir şey yok.
Sürekli düşünüyorum
Hep bastırmaya çalıştığı eksikliktin sen.
Mutlu olmasını, yüzündeki tekinsiz ve tedirgin bakışın silinmesini diliyordum.
Ona acı veren çok fazla şey vardı.
Havada çiçeksi, insanın içini ısıtan bir şeyler vardı ve fonda kuşlar tatlı tatlı ötüşüyordu.
Zaman bazen normal şekilde ilerler, bazen de durup yavaşlar. Sanki hayat, yani gerçek hayat, bir başka yerde akıp gitmektedir.
Tamamen yeni bir hayatın içine atılmanın ya da en azından aniden başka birinin hayatına itilmenin en önemli yanı bu deneyimin size kim olduğunuzu yeniden düşündürmesidir.
Duygularımı saklamakta hiçbir zaman çok başarılı olamamışımdır.
Bakışları daha önce hiç bu kadar anlaşılmaz olmamıştı.
Zihni çok uzaklarda gibiydi.
Hayatıyla baş edebilmesinin tek yolu tüm bunlar onun başına gelmemiş gibi davranmaktı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir