İçeriğe geç

Master And Man Kitap Alıntıları – Lev Tolstoy

Lev Tolstoy kitaplarından Master And Man kitap alıntıları sizlerle…

Master And Man Kitap Alıntıları

İyi özelliklerimiz, bize kötü özelliklerimizden daha çok zarar verir yaşamımızda.
Yine yolu kaybettik.”
“Kaybettik madem bulalım.”
Tanrının insanlardan borçlarını sevgiyle ve iyi işlerle ödemelerini ödemelerini istediğini anlamıştı.
Zihnimde hatıralar, düşünceler gittikçe artan bir hızla birbi­rini kovalıyordu.
İnsanın alıştığı, sevdiği şeyleri bırakıp gitmesi zor.Lakin yapacak bir şey yok,insan yeni seykere de alışır zamanla
Yaşanmış, alışıldık şeyleri bırakıp gitmek kolay mı? Ancak elden ne gelir ki, yenilerine alışmak lazım.
Ah! Sağlık, ondan iyisi yok..
O gece orada öleceğini, bunun kaçınılmaz olduğunu düşündüğü halde çok fazla üzülmüyor, ürkmüyordu. Neden üzülsün ki, yaşam onun için zaten düğün bayram değildi. Durup dinlenmeden çalışmaktan, yorgunluktan başka ne görmüştü şu dünyada?
Kaybettiğiniz bir saati yeri gelir bir yılda telafi edemezsiniz.
Ama sevgili dostum,
İyi özelliklerimiz, bize kötü özelliklerimizden daha çok zarar verir yaşamımızda.
hiç bir şeyin tadı kalmadı, artık.
nasıl da pervasız insanlar.
üç hayvan evin üç danışmanıdır.
hırsız eve girince köpek havlar, yani uyuklama, aç gözlerini der.
horoz öter yani kalk der.
tavuk gıdaklar, yani misafir geldi, onu ağırlamak için hazırlan der.
dünyada barış, insanlarda huzur olmalı.
insan kafasındaki düşünce yüzünden yastıkta döner durur.
Ama sevgili dostum, iyi özelliklerimiz, bize kötü özelliklerimizden daha çok zarar verir yaşamımızda.
İnsanlar yollarını şaşırdılar. Bu yüzden de acı çekiyorlar.
İnsan beyni günde elli binden daha fazla düşünce üretmek zorunda olmasına rağmen piyasada niçin bu kadar aptal var?Çünkü beynin sana günde elli binden fazla düşünce üretmek zorundasın demiş ama aynı düşünceyi tekrar tekrar üretmek yasaktır dememiş!
İnsanlar vardır, kalıplarına bakınca bir şey sanırsın; oysa kafaları çalışmaz.
Kendini mutlu etmek başkalarını mutlu etmekten daha kolaydır.
Ekini veren gübre değildir, her şeyi tanrı verir.
Gözü bir türlü doymayan, hırslı, kibirli efendi; soğuk bir kış gecesi, koruluğu rakiplerin- den daha önce satın alabilmek adına uşağı ile birlikte yollara düşer. Öykü, okuru; hırsın ve aç gözlülüğün insanı nerelere sürüklediğini sorgulattırma- ya zorlarken, yaklaşan ölümün hissettirdiği duyguları ve pişmanlıkları da gözler önüne seriyor.
Kısmet olursa varırız gideceğimiz yere
Ne diye kafamda binbir düşünceyle dönüp duruyorum?
Her şeyden önce özgürlük gereklidir
Hem de özgürlüklerin en genişi
Başkalarının haklarına son derece saygılı olmayı gerektiren bir özgürlük
..anne yüreğindeki duyguların derinliğini Tanrı’dan başka kimse bilemez!
Sağlamlar hastanın halinden ne anlar!
İnsan bazen bir saat geç kalmakla kaçırdığını, bir yılda kazanamaz.
İnsanlar vardır, kalıplarına bakınca bir şey sanırsın; oysa kafaları çalışmaz.
İnsan, kafasındaki düşünce yüzünden yastıkta döner durur.
Eskiden hayvan gibi yaşıyorduk o bizi insana çevirdi.
Hem hastalık geldi hem açlık.
Ne yapalım şeytana uymaktan kendimi alamıyorum !
İnsan hiçbir zaman bütün işlerini bitiremez.
başladığım işi yarıda bırakmak da olmaz ki !
hayatı zaten hiçbir zaman gül bahçesi olmamış başkalarına hizmet etmek artık onu yorgun düşürmeye başlamıştı.
Yeni bir yer, meçhul bir yer demektir.
Ve dostum! Önceden yürüye yürüye açılmış düz yolları seçmen daha iyi: onlar başarıya daha çok yaklaştırır insanı.
İyi özelliklerimiz, bize kötü özelliklerimizden daha çok zarar verir yaşamımızda.
İyi özelliklerimiz, bize kötü özelliklerimizden daha çok zarar verir yaşamımızda.
Ah bir de uyuyabilsem!
Evet Tanrı çalışanlara yardım ediyor tembellere aylaklara ve aptallara değil!
… başkaları gibi yan gelip yatacağıma budalaca şeylerle uğraşacağıma çalışıyorum.
… sigarasını yaktı. İki defa istekli istekli tüttürdü.
Yemek yiyince keyfin yerine gelir ne de olsa!
Fırtınanın sesi göğü kaplıyordu!
Hiçbir şeyin tadı kalmadı artık.
Hiçbir şeyin tadı kalmadı artık.
kendini mutlu etmenin başkasını mutlu etmekten daha kolay olduğu
üç hayvan evin üç danışmanıdır.
Bak şarap ne yapıyor insanı !
Evet, insanlar yollarını şaşırdılar. Bu yüzden de acı çekiyorlar.
Ben, kötülüğün kötülükle ortadan kaldırılamayacağını, kötülüğe karşı şiddete başvurmanın kötülüğü arttırmaktan başka bir işe yaramadığını, kötülüğün, ancak iyilikle yok edilebileceğini söyledim.
Anladı ki Allah, insanlardan borçlarını sevgiyle ve iyi işlerle ödemelerini istiyor.
Yaşayıp gidiyorduk, ama Allah’ı unutmuştuk. Allah da bizi öyle bir cezalandırdı ki, hepimiz ölümü bekler hale geldik.
Hayatta günahlarımdan başka hiçbir şey için pişmanlık duymadım. İnsanın ruhundan daha değerli bir şey yoktur.
İnsanın alıştığı, sevdiği şeyleri bırakıp gitmesi zor. Lâkin yapacak bir şey yok, insan yeni şeylere de alışır zamanla.
İnsan, kafasındaki düşünce yüzünden yastıkta döner durur.
Aramak hoş fakat bulamamak üzücü.
Biliyorum, günahlarım var. Ama elden ne gelir? Allah şüphesiz çok bağışlayıcıdır.
Bu gece ölebileceği, hatta ölmesi gerektiği düşüncesi aklından geçti, ama bu düşünce hiç de hoşa gitmeyen, korku veren bir düşünce gibi gelmedi ona, çünkü hayatı zaten hiçbir zaman güllük gülistanlık olmamış, başkalarına hizmet etmek artık onu yorgun düşürmeye başlamıştı.
İnsan, kafasındaki düşünce yüzünden yastıkta döner durur.
Onlar sanıyorlar ki, para öyle havadan kazanılıyor Çalışana Allah da verir. Yeter ki sağlık olsun.
Fırtına sisle göğü kaplıyor,
kar fırtınası savruluyor,
bir canavar gibi saldırıyor,
bir çocuk gibi ağlıyor.
fırsatı bir defa kaçırdın mı git kovala artık işin yoksa.
İnsan, kafasındaki düşünce yüzünden yastıkta döner durur.
Yaşamımın en güzel yıllarını boşa harcıyorum
İnsanın alıştığı, sevdiği şeyleri bırakıp gitmesi zor. Lakin yapacak bir şey yok, insan yeni şeylere de alışır zamanla .
İnsan, kafasındaki düşünce yüzünden yastıkta döner durur.
Tanrı’nın insanlardan borçlarını sevgiyle ve iyi işlerle ödemelerini istediğini anlamıştı.
Hayatımız da ölümümüz de Tanrı’nın elinde!
Ölüm pek tatsız görünmedi,çünkü hayattan zaten bir neşe tatmamış,
Bilakis ömrü ardı arkası gelmeyen bir kölelikten ibaret olmuş,
Bundan da artık bezginlik duymaya başlamıştı.
İnsanın ruhundan daha değerli bir şey yoktur.
Tanrı, şüphesiz çok bağışlayıcıdır.
Kaynaştığı, alıştığı bir şeyden ayrılmak insana üzüntü verirdi mutlaka ama yeni duruma da alılırdı elbet!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir