İçeriğe geç

Masallarda Bir Peri Çıkar Karşınıza Gerçek Hayatta Öğretmen Kitap Alıntıları – Ahmet Şerif İzgören

Ahmet Şerif İzgören kitaplarından Masallarda Bir Peri Çıkar Karşınıza Gerçek Hayatta Öğretmen kitap alıntıları sizlerle…

Masallarda Bir Peri Çıkar Karşınıza Gerçek Hayatta Öğretmen Kitap Alıntıları

İnsanlara bilgi ezberletmenin adı propagandadır. İnsanların hayal güçlerini beslemenin adı eğitim.
Sonradan adım adım fark ettim ki yabancı eğitim sistemleri gençlere kendilerini ifade etmeyi öğretmiş, biz ruhlarını bitirmişiz çocukların.
Kendisine güvenilen, değer verilen öğrenci ileride bulunduğu her yere değer katar.
Kendi hayallerinin peşinden koşmak mutlu eder insanı, başkalarının hayallerini gerçekleştirmeye çalışmak ruhunu bitirir.
Auguste Rodin, 12 Kasım 1840’ta Paris’te doğdu. Düşünen Adam heykelini yapan adamdır.

Bizde heykelin bir örneği nerede? Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin bahçesinde

Nasıl direkt çözmüşüz değil mi işi?

Düşünen adamın ülkede sonu ya tımarhane ya cezaevi!

Bir çocuğun hayal gücünün en yüksek olduğu yaşlarda, ez­berlediklerini hatırlayıp hatırlayamadığını ölçmeye çalışmayı eğitim vermek zannetmek nasıl da büyük bir kayıp değil mi?
Bir çocuğun hayal gücünün en yüksek olduğu yaşlarda, ezberlediklerini hatırlayıp hatırlayamadığını ölçmeye çalışmayı eğitim vermek zannetmek nasıl da büyük bir kayıp değil mi?
Sonra fark ettim ki sosyal medya bilginin, değerin mecrası değil. Birbirine isimsiz küfreden adamların mekânı doğru.
Bir ülkede okunan kitap sayısıyla, patlayan bomba sayısı hep ters orantılıdır.
Sadece kitap okumayı sevdirirsen çocuğa, eğitimini tüm hayatına taşırsın birdenbire.
Çocukluğumuzda bize verilmiş sınırsız hayal gücünü, saf dürüstlüğü ve katıksız cesareti koruyabilen insanlar başaracak hayatta.
Tek bir yöntem var genç dostlarım; kendi yolunuzdan yeteneklerinizi kullanarak, tutkuyla yürümeniz. Yoksa anne-babanızın gurur duyacağı mutsuz, tatminsiz bir meslek hayatı yaşarsınız.
Çocuklar, yeşermeyi bekleyen sabırsız bir fidan gibi.
Vatanını sevmek eylem içerir, tarafsızca eylem
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Hiçbir siyasete, cemaate bulaşmadan, o Çanakkale’deki, Kurtuluş Savaşındaki çocuklara layık olabilsek yeter diye düşünüyorum.
İngiltere’de one year off ya da gap year adında bir yıl serbest dedikleri bir kavram var.
Çocuk liseyi bitirdiğinde üniversiteye başlamıyor. Gidiyor bir yıl dolaşıyor dünyayı, açlara yardım projelerinde çalışıyor, çiftliklerde tarıma yardım edip para kazanıyor, kafelerde çalışıyor, Alaska’da balık halinde balık taşıyor, sonra geliyor ülkesine, ne iş yapmak istediğini kesfetmiş bir birey olarak yapmak istediği işin üniversitesini okuyor.
‘ Kocaman sarılacaksın onlara çünkü bir dertleri var bu ülkeyle ilgili.
Bu ülkeyle ilgili derdi olmayanlardan kork sen. ‘
Tek bir sorunu var bu ülkenin; çağın gerisinde ve her dönem siyasetin etkisinde kalmış, ruhunu kaybetmiş, verimsiz bir eğitim sistemi
Sadece kitap okumayı sevdirirsen bir çocuğa,eğitimini tüm hayatına taşırsın birdenbire.
Güçlü kalmak tek silah.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Kitapların içinde melekler vardır.
İnsanlar yaptıklarını unutmazlar, evet teori önemlidir ama bu kadar teoriye dayalı ve gerçeklerden uzak bir eğitimi işe yarar hale getirmenin tek yolu uygulamayla iç içelik.
Önce kendi gideceğin yolu öğren, sonra öğretmeye kalk.
Kimseye kam etme dost
Ehl-i irfanım diye,
Söz gelir divaneden
Nice divana sığmaz
Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız. Oyun oynamadığımız için yaşlanırız.
Bernard Shaw
Geçme namert köprüsünden,
Koy aparsın su seni
Sinme tilki gölgesinde,
Koy yesin aslan seni.
Kitapların içinde melekler vardır.
Hayatlarımızın her biri matematik gibiydi aslında. Türlü formüllere gerek duyanlarımız da vardı, tek bir yorumla sonuca ulaşan da.
Sadece kitap okumayı sevdirirsen çocuğa, eğitimini tüm hayatına taşırsın birdenbire.
Bu ülke, kendi hayallerini yaşayamayan anne-babaların, çocuklarının hayatlarını yaşamaya çalıştıkları ülkedir.
Kendi olamadıkları şeyi sizin olmanızı isterler.
Bence öğretmen derse girmeden önce içinden demeli ki, Tutkuyla yapacağım işimi, çocuklarıma ilham vereceğim, yıllar sonra da verdiğim derslerin etkisi sürecek
Kendinizi odunlukta, karton kutularda unutulmuş kitaplar gibi hissetmek çok kötüdür.
Ve insanları sahiden insan eden o büyük nimet: Hürriyet, riyakar ağızlarda «adam avlama yemi» olarak kullanılmasın.
Biz istiyoruz ki, bu topraklar üzerindeki insanlar, kafalarında taşıdıkları fikirlerden dolayı değil, bu yurdun ve bu halkın yararına yahut zararına yaptıkları işlerden hesap versinler.
Dokunduğu şeye değer katan insanlar yetiştirmek için kurgulamalıyız okullarımızı.
Gelişmiş ülkelerde insanlar işlerini çok ciddiye alırlar, kendilerini hiç ciddiye almazlar.

Geri kalmış ülkelerde insanlar kendilerini çok ciddiye alırlar, işlerini hiç ciddiye almazlar.

Bir ülkede okunan kitap sayısıyla, patlayan bomba sayısı hep ters orantılıdır.
“ Bir şey öğretmeye çalışmak yerine, bir şey öğrenmeye çalışırsanız çok güzel öğretmen olursunuz.”
“ Her köyde bir idealist öğretmen hem o çürüyen binaları hem de çürüyorsa yürekleri kurtarır.”
“ Kitapların içinde melekler vardır.”
Rüzgarda sesim çıkmayacak kadar yapraklarım azdı.
Gelişmiş ülkelerde insanlar işlerini çok ciddiye alırlar, kendilerini hiç ciddiye almazlar.
Geri kalmış ülkelerde insanlar kendilerini çok ciddiye alırlar, işlerini ciddiye almazlar.
baksana adamın okuduğu kitapta öğretilen slogana:
Yüreğinin götürdüğü yere git
Senin en çok gördüğün slogan:
Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak!
Ben ilgilendiğiniz alanda derinleşin diye anlatırken karşınıza kitaplar çıkacak. Bill Gates üniversite okumadı, bak dünyanın en zengini falan diye. Bill Gates’in okuduğu liseden mezun çok zengin bir işadamı çok ciddi bir bağışla, liseye o döneme göre çok gelişmiş bir bilgisayar dershanesi kuruyor. Daha lisedeyken Gates çok ciddi bir alanda gelişim fırsatı yakalıyor. Üniversitede kendi alanında, bilgisayar teknolojileri konusunda gelişim fırsatını yakalayamayacağını görünce ayrılıyor üniversiteden. Yani Bill Gates vakası derinlik kazanmadan kaçınma değil, tamamen derinlik kazanma çabasının başarısı.
Okulunuza konferansa gelen o çok komik, sizi güldüren konuşmacı, hep ünlü, yabancı, ulaşılmaz başarı örnekleri verirken Bill Gates üniversiteyi yarım bıraktı gitti, bak nasıl zengin derse vereceğiniz bir cevap olmalı.
Ve yine George Bernard Shaw der ki Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız. Oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız!
Dostum Ebru Tuay, Amerika’ya psikoloji yüksek lisansı yap­maya gittiğinde ilk sınavlarını olurlar. Profesör soruları verir ve çıkar gider.
Ebru şaşkın bakar, Öğretmen gelmeyecek mi başımıza? diye sorar.
Yoo der arkadaşları hayretle, Niye dursun ki başımızda? Ebru’nun gözleri dolar, kopya çekmek ne anlatamaz bile. Hayatımın en güzel sınavıydı, öğretmenim bize güvendiğini göstermek için gitmişti. Öğrenciler de kopyanın ne olduğu­nu bile bilmiyorlardı diye açıklamıştı.
İngilizcede kopya diye bir kelime yok biliyor musunuz? Al­datmak için kullandıkları kelimeyi kullanıyorlar. Cheat , bi­rilerini aldatmak, kandırmak. Ayrı bir kelime yok dillerinde.
Herkesin birbiriyle standart dizi replikleriyle konuştuğu bir ülkede gençlere farklı düşünebilmenin yollarını öğretmek
Avustralya’nın böyle bir derdi var mı? Yok, baksana adamın okuduğu kitapta öğretilen slogana:
“Yüreğinin götürdüğü yere git ”
Senin en çok gördüğün slogan:
“Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak!”
Vatanını sevmek eylem içerir, tarafsızca eylem.
Bir öğretmen dünyayı değiştirir, dokunduğunu güzelleştirir ve hedefi çocuklarıysa engel tanımaz, olumsuzlukları umursamaz, başarma duygusuyla tanıştırır evlatlarını
Bir ülkedeki eğitim kalitesi, o ülkedeki öğretmen kalitesinden ne bir gram fazladır ne de bir gram az.
Gerçek hayatta karşınıza çıkabilecek mucize, iyi bir öğretmendir.
Tek sorunu var bu ülkenin, çağın gerisinde ve her dönem siyasetin etkisinde kalmış, ruhunu kaybetmiş, verimsiz bir eğitim sistemi.
Anlatmayı , öğretmek sanmak tuzağına düşmeyin.
Çocuklar attığınız adımları sevgiyle izlerler ve o izlerin üzerine basarak yürümeyi isterler.
O zaman eğilip kulağına Benimle beraber yürü ama benim ayak izlerime sakın basma, ancak o zaman toprakta kendi ayak izlerini bırakırsın can yavrum deyip, yanağından kocaman bir öpün.
Sistem zayıf derslerinin üzerine gidecek ya, o zayıf dersler çocuğunuzun geleceğinin olduğu dersler değil. İyi dersleri çocuğunuzun geleceğini belirleyecek. Sistem zayıf derslere odaklanır, anne baba zayıf dersler için özel ders aldırır. Oysa varsa öyle paranız, iyi dersleri için aldırın özel dersi. Geleceği orada çünkü
Bir çocuğun hayal gücünün en yüksek olduğu yaşlarda, ezberlediklerini hatırlayıp hatırlayamadığını ölçmeye çalışmayı eğitim vermek zannetmek nasıl da büyük bir kayıp değil mi?
Bizde eğitim sisteminin gelişimiyle ilgili en çok tartışmanın yapıldığı yer olan özel okullarda da hep sistem konuşulur, Montessori mi kullanalım, Natural Approach mu diye ha­valı terimli tartışmalar yapar yöneticiler. Aslında hak ettikleri ücreti alan, öğrenciye müşteri muamelesi yapılmayan, mutlu bir atmosferde derse giren, yetkin öğretmenlerden bir ekip oluşturmayı başardığınızda olacaklara inanamazsınız.
Bir şey öğretmeye çalışmak yerine, bir şey öğrenmeye çalışırsanız çok güzel öğretmen olursunuz dostum.
Dünyanın birçok ülkesinde kıdem arttıkça insanların mütevaziliği artar, geri kalmis ülkelerde havasından yanına giremezsin.
Bu ülkede ne zaman zenginle garibanın çocuğu yürüye yürüye aynı okula gider, o zaman düzelir her şey.
Öyle coşkuluyum, öyle güçlü hissediyorum ki kendimi; iyilik yaparak her şeyi değiştireceğime inanıyorum.
Aslında insanın temelde tüm beklediği, yaptığı iyi şeylerin fark edildiğini görmek.
Çocuklar attığınız adımları sevgiyle izlerler ve o izlerin üzerine basarak yürümeyi isterler.
O zaman eğilip kulağına Benimle beraber yürü ama benim ayak izlerime sakın basma, ancak o zaman toprakta kendi ayak izlerini bırakırsın can yavrum deyip, yanağından kocaman bir öpün.
Kendi hayallerinin peşinden koşmak mutlu eder insanı, başkalarının hayallerini gerçekleştirmeye çalışmak ruhunu bitirir.
Tek bir yöntem var genç dostlarım; kendi yolunuzdan yeteneklerinizi kullanarak, tutkuyla yürümeniz.
Dünya, uçsuz bucaksız evrenin sadece noktası bile olamayacak kadar küçük fakat duygularımız, hayallerimiz ve yaratıcılığımıza ev sahipliği yapabilecek kadar engin bir derinliğe ve güzelliğe sahip.
Hayatlarımızın her biri matematik gibiydi aslında. Türlü formüllere gerek duyanlarımız da vardı, tek bir yorumla sonuca ulaşan da.
Hayatta bazı şeylerin gerçekleşmesi için önce onu ne kadar istediğimizi bilmemizin de önemi büyükmüş
İyi bir öğretmen okumayı sever ve sevdirir.
Kalbini koyan, liderlik yapan, mesleğine saygılı, tutku dolu ve çocukları seven, ilerlemeye açık öğretmenler düzeltir eğitimi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir