İçeriğe geç

Leonardo da Vinci Kitap Alıntıları – Walter Isaacson

Walter Isaacson kitaplarından Leonardo da Vinci kitap alıntıları sizlerle…

Leonardo da Vinci Kitap Alıntıları

Nasıl yaşamam gerektiğini anlamaya başladığımda, Nasıl ölmekte olduğumu gördüm.
Çözümü mümkün olmayan bazı sorunlar vardır ve bunların niye çözülemeyeceğini anlamak faydalıdır.
Leonardo, kendisini huzuruna çağıran dükle sohbet ederken konu yaratıcılığın nasıl ortaya çıktığına gelmiş. Yaratıcılığın ortaya çıkması için bazen işi ağırdan almak, çalışmaya ara vermek, hatta işi erteledikçe ertelemek gerekir; böylece fikirler demlenip olgunlaşır, diye açıklamış Leonardo.
Büyük acılar çekmeden kusursuz armağanlara ulaşılmaz.
Yaşamayı öğrendiğimi sanırken ölmeyi öğreniyormuşum meğer.
Eğer sevgi yoksa ne var?
Ressam kendisini mest edecek güzellikler görmek isterse onları yaratma gücüne sahiptir.
Yalnızken tek efendin, tamamen sen olursun.
Kısacası, Leonardo’nun kendine has yeteneği buydu: gözlem ile hayal gücünü birleştirerek, “doğanın eserlerini resmettiği gibi, doğanın asla yaratmadığı sonsuz eserleri de” resmetme becerisi.
Haz ve acı ikizler olarak tasvir edildi çünkü biri olmadan diğeri de asla olmaz.
“Ruhun hareketleri, bedenin hareketleri sayesinde bilinir hale gelir.”
İstiridye dolunayda bütünüyle açılır, yengeç gelip baktığında içine bir taş yada yosun parçası atar. Böylece İstiridye kendini kapatmaz ve yengece yem olur. Sırrını söylemek üzere ağzını açanların başına gelen budur. Hain dinleyicilere av olurlar.
Erdem doğduktan hemen sonra, ona saldırmak üzere Haset dünyaya gelmiştir.
Leonardo ‘nün bir tabloyu bitmiş ilan edip salıvermek konusundaki isteksizliğinde dokunaklı ve ilham verici bir yan vardır: daima öğrenecek daha fazla şey, ustalaşacak yeni teknikler ve gelebilecek yeni ilhamlar olabileceğini biliyordu. Ve haklıydı.
Yaşamayı öğrendiğimi sanırken ölmeyi öğreniyormuşum meğer
“ Duvarlardaki lekelere,bir ateşin küllerine,bulutlara veya çamura durup bakmak size zor gelmemeli ; onları iyice incelerseniz harikulade yeni fikirler bulacaksınız çünkü zihin ,muğlak şeyler aracılığıyla yeni icatlara uyanır “ .
Leonardo “ kitabi bilgiden yoksun “ bir adam olduğunu ,bu yüzden de klasiklerin hepsini okuyamadığını itiraf ediyordu ama bir ressam olarak daha muhteşem bir şey yapmıştı : doğayı okumuştu.
Deneyimlerini zenginleştirme yolunda hislerini duyularını özellikle görme duyunu devamlı geliştir rafine et.
Yaşamayı öğrendiğimi sanırken ölmeyi öğreniyormuşum meğer…
Ressam kendini mest edecek güzellikler görmek isterse onları yaratma gücüne sahiptir ..
Leonardo’nun 1489’daki ilk anatomi çalışmaları insan kafatası üzerine odaklanmıştır. Dikey olarak ikiye kesilmiş bir kafatasıyla başlamış, sonrasında sol yarının ön yüzünü kesmiştir. İki yarıyı birlikte çizerken kullandığı çığır açıcı teknik, iç boşlukların yüze göre nasıl konumlandığını görmeyi kolaylaştırmıştır. Örneğin, ilk olarak Leonardo’nun doğru şekilde tasvir ettiği frontal sinüsün, kaşların hemen arkasında yer aldığı görülür.
Leonardo, hem gözlem hem de matematiksel akıl yürütme aracılığıyla ve kuşların uçuşu üzerine yaptığı incelemeleri geometrik şekiller üzerindeki çalışmalarıyla birleştirerek, bir üçgen piramidin ağırlık merkezini bulan ilk kişi oldu.
Leonardo aynı zamanda sürtünmeyi azaltmaya yönelik bir alaşım üretmek üzere en iyi metal karışımlarının kaydını tutan ilk kişidir. Bu amaçla ‘üç birim bakır ile yedi birim kalay birlikte eritilmeliydi’ ki bu karışım, ayna yapmakta kullandığı alaşımın bir benzeriydi.
Leonardo, eğim aşağı kayan bir nesnenin gücünü ölçmek için günümüzde ‘tribometre’ olarak bilinen bir alet tasarladı; bu alet ancak on sekizinci yüzyılda yeniden keşfedilecekti.
Eğimli yüzeyi yağladığında sürtünmenin azaldığını gördü; böylelikle mekanik cihazlara yağlama noktaları ekleyen ilk mühendisler arasında yerini aldı.
Ayrıca 1800’lerin sonlarına dek yaygın şekilde kullanılmayan ‘bilye yatağı’ ve ‘silindir yatağı’ gibi aletlerin kullanımına olanak tanıyan tasarımlar yaptı.
Bir kuş, matematik yasalarına göre çalışan bir alettir ve böyle bir aleti yeniden yaratmak, insanın elindedir. Diye yazdı. İnsan yeterince büyük ve gerektiği gibi bağlanmış kanatlarla hava direncinin üstesinden gelip havada yükselmeyi başarabilir.
Çizime döktüğü bir diğer önerisiyse he bölümüne on bir gülle yerleştirilebilen, çok gülleli bir makineydi. Bir dizi gülle soğutulup fırlatma bölmesine yerleştirilirken, diğer bölmedeki gülleler ateşlenebiliyordu. Bu alet makineli tüfeğin öncüsüydü.
Leonardo’nun tüm resimleri psikolojiktir; istisnasız hepsi duyguları tasvir etme arzusunu açığa vursa da bu arzunun en yoğun haliyle ortaya çıktığı resim, ‘Aziz Jerome’dir. Azizin tüm vücudu, kıvrılışı ve rahatsız bir biçimde dizüstü duruşuyla çileyi baştan aşağı dışavurur. Tamamlanmamış bu tabla aynı zamanda Leonardo’nun ilk anatomik çizimidir ve -yıllar içinde üzerinde oynayıp düzeltmeler yaptığı üzere- anatomik ve sanatsal çalışmaları arasındaki yakın ilişkiyi gösterir.
Çok iyi biliyorum ki bir yazın adamı olmamam nedeniyle bazı küstahlar beni talihsiz biri olmakla suçlamaya hakları olduğunu düşünecekler. Aptallar! Kendi emekleri değil, başkalarınınkiyle süslenip donanmış oldukları halde tüm kendini beğenmişlikleriyle etrafa caka satıyorlar… Kitabi bilginden yoksun olduğum için anlatmak istediğim şeyi düzgün ifade edemeyeceğimi söyleyecekler. Benim konularımın başkalarının sözlerini tekrarlamayı değil, onları bizzat deneyimlemeyi gerektirdiğini bilmiyorlar…
Ressamın ilk amacı, diye yazacaktı Leonardo sonradan, bir cismi düz bir yüzeyde sanki üç boyutluymuş gibi göstermektir; bunu diğer herkesten daha büyük bir maharetle yapan kimse övgülerin en büyüğüne layıktır. Resim biliminin bu üstün marifeti, ışık ve gölgeden, diğer bir deyişle chiaroscuro’dan(aydınlık/karanlık) kaynaklanır.
15. yüzyılda Floransa’da siyaset ve kültürü egemen olan olağanüstü derecede varlıklı Medici ailesi elinde bulunduruyordu. Aile bankası 1430’larda Cosimo de’Medici tarafından devralındıktan sonra Avrupa’nın en büyüğü oldu. Muhasebede çığır açtılar; kullandıkları çift taraflı kayıt sistemi, Rönesans boyunca kaydedilen gelişmelerin en büyük etkenlerinden biri oldu. Cosimo, rüşvet ve entrikalar aracılığıyla Floransa’nın de facto (fiilen) hükümdarı oldu ve hamiliği, şehri Rönesans sanatı ve hümanizminin beşiğine dönüştürdü.
Tarihteki en ünlü iki tablo, ‘Son Akşam Yemeği’ ve ‘Mona Lisa’, onun elinden çıkacaktı. Ancak o kendini ressam olduğu kadar bir bilim insanı ve mühendis olarak da görüyordu. Anatomi, fosiller, kuşlar, kalp, uçan makineler, optik, botanik, jeoloji, su akışı ve silahlar üzerine çığır açıcı çalışmalar yürüttü. ‘Vitruvius Adamı’yla ikonlaşan resim ve bilimi birleştirme yeteneği sayesinde tarihin en yaratıcı dahisi oldu.
Venedik altın parası ‘duka’, Floransa altın parasıysa ‘florin’di. İkisi de 3,5 gram saf altından oluşuyordu (2017 karşılığı yaklaşık 138 dolar). Bir duka ya da florin yaklaşık 7lira ya da 120 soldi gümüş paraya karşılık geliyordu.
Bir sürü kişi çok güçlü bir nefes üfleyip sonra da kör olacak, kısa süre sonra da bilinçlerini kaybedecekler
Alışveriş listeleri kendi dışındaki hane halkı için sık sık et aldığını gösterse de Leonardo hayvan sevgisinden dolayı ömrünün büyük bir bölümünü vejetaryen olarak geçirmiştir. “Ne olursa olsun, bir pireyi bile asla öldürmezdi” diye yazmıştı arkadaşı. “Ölü bir hayvanın postunu giymemek için keten giysiler giymeyi tercih ederdi.”
(Leonardo’nun) planları kısmen olsun hayata geçirilmiş olsaydı şehirlerin yapısını dönüştürebilir, salgınların yol açtığı kırımları azaltabilir ve tarihi değiştirebilirdi.
Uygulaması olmayan hayal, halüsinasyondan ibarettir.
Leonardo, azmi ve iradesiyle, tırnaklarıyla kazıyarak elde ettiği insani bir dehaya sahipti. Newton ve Einstein gibi, Leonardo’nun dehası da ilahi kaynaklı değil, biz ölümlülerin hayal edemeyeceği bir “işlem gücüne” sahip bir zihnin eseriydi.
Bazen , mucizevi bir biçimde , tek bir kişiye o kadar muazzam bir güzellik , zarafet ve yetenek bahşedilir ki kişinin her hareketi bir harikuladelik taşır ; yaptığı her şeyi beşeri maharetten ziyade Tanrı’nın lütfuyla yaptığı apaçıktır .
“ Gördüğün şey ilk bakışta orada değildi ve orada gördüğün artık yitip gitti . “
“ An , zaman içermez ve zaman , anın hareketinden oluşur . “
Leonardo tufan yazılarında ve çizimlerinde Tanrı’nın gazabına
odaklanmadı, hatta bunu ima bile etmedi. Bunun yerine doğanın ham gucünde karmaşa ve yıkımın yer aldığını ifade etti.
Leonardo bir dehaydı ama daha da ötesinde,
tüm varoluşu ve bizim içindeki yerimizi anlamanın arayışındaki biri
olarak, evrensel zihnin somutlaşmış örneğiydi.
Leonardo’yu bir deha yapan, onu salt olağanüstü derecede zeki insanlardan ayıran şey, yaratıcılığı, yani zihin gücüyle hayal gücünü birleştirme becerisiydi.
Son olarak geldik Mona Lisa’nın en gizemli ve cezbedici unsuruna: tebessümüne. Leonardo’nun bu yapıtında, diye yazar Vasari,
öyle hoş bir tebessüm vardı ki insaniden çok, ilahiydi. Vasari, Leonardo’nun resmederken gerçek Lisa’nın nasıl sürekli gülümsemesini sağladığını bile anlatır: Leonardo, portresini yaparken onu
neşeli tutmak, ressamların genellikle portrelerine yüklemeyi başardıkları melankoliyi dağıtmak için soytarılar tutmuş, şarkıcılar ve çalgıcılar
görevlendirmişti.
ipek tüccarının genç karısının portresi olarak başladığı tablo, insan
duygularının belli belirsiz bir tebessümün taşıdığı gizemler suretiyle zihinlerde yer eden karmaşıklığını resmetme ve insanın doğası ile içinde bulunduğumuz evren arasında bağ kurma arayışına dönüşmüştür. Mona Lisa’nın iç dünyası ile doğanın ruhu iç içe geçmiştir.
Bilim, resim becerisi, doğaya takıntı, insan psikolojisine dair derin bir içgörü; hepsi bu resimde mevcuttur ve öyle
mükemmel bir denge içindedirler ki onları neredeyse fark etmeyiz bile.
hava, gök mavisi rengini Güneş’in aydınlık veren ışınlarını yakalayan
nem parçacıklarından alır.
Yemek sırasında İsa eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve öğrencilerine verdi.
‘Alın, yiyin’ dedi, ‘Bu benim bedenimdir.’ Sonra bir kase alıp şükretti
ve öğrencilerine vererek, ‘Hepiniz bundan için’ dedi. ‘Çünkü bu benim kanımdır, günahların bağışlanması için birçoklari uğruna akıtılan yeni ahidin kanıdır. Anlatının bu kısmı İsa’ dan dışarı doğru akseder, hem Yahuda’nın kendisine ihanet edeceğini açıklamasının yarattığı tepkiyi
hem de kutsal ekmek-şarap ayini geleneğini sarıp sarmalar.
Leonardo ayrıca, resmetmesi gereken iki yüz kaldığını eklemiş:
İsa’nın ve Yahuda’nın yüzleri. Yahuda için bir model bulmakta zorlandığını ve eğer başrahip yakasından düşmezse Yahuda’yı resmetmek için onun yüzünü kullanacağını söylemiş. Bunun üzerine dük kahkahayı patlatmış ve Leonardo’nun yerden göğe kadar haklı olduğunu söyle-
miş, diye yazar Vasari.
Bir insanın kol açıklığı mesafesi, o insanın boy uzunluğuna eşittir.
Saç çizgisinden çenenin altına kadar olan mesafe, insan boyunun onda biridir.
Elin uzunluğu, insan boyunun onda biridir.
Penis kökü insan boyunun tam yarısında yer alır.
Ayağın uzunluğu, insan boyunun yedide biridir.
Kuş satılan yerlerden geçerken, sık sık kuşları kafeslerinden kendi elleriyle çıkarır, satıcılara istedikleri parayı verdikten sonra
da kuşları gökyüzüne salıp yitirdikleri özgürlüklerine kavustururdu.
Bir Hıristiyan soylencesine göre karanfil, Meryem’in İsa çarmıha gerilirken döktüğü
gözyaşlarından doğmuştur. Ermitaj Müzesi’ndeki Benois Meryemi’n-
de bu sembolizm daha güçlüdür; çiçeğin kendisi bir haç şeklindedir.
Çocuk İsa’yı resmettiğimde beni hapsetmıştiniz, şimdi yetişkin olarak
resmedersem daha kötüsünü yaparsınız.
Ressamın ilk amacı, diye yazacaktı
Leonardo sonradan, bir cismi düz bir yüzeyde sanki üç boyutluymuş
gibi göstermektir; bunu diğer herkesten daha büyük bir maharatle yapan kimse övgülerin en büyüğüne layıktır.
Cinsel ilişkiye saldırgan ve gergin giren erkeğin çocukları hırçın ve güvenilmez olur, diye yazar, fakat iki taraf da büyük bir aşk ve tutkuyla
ilişkiye girerse doğacak çocukları son derece zeki, muzip, hayat dolu ve
sevimli olacaktır.
sevilen şey bayağı ise, seven bayağılaşır.
Yetenek başkalarının vuramadığı hedefi vuran nişancı gibidir. Deha başkalarının göremediği bir hedefi vuran nişancı.

Schopenhauer

Parlak zihnin işaretlerinden biri, değişime açık olmasıdır.
Ne yapacağını iyi biliyorsan gidip de onu yapmanın ne anlamı var? Başka bir şey yap daha iyi.
zihin muğlak şeyler aracılığıyla yeni icatlara uyanır.
Matematikçi olmayan hiç kimse benim çalışmalarımı okumasın.
Sayfanın tepesine o günün tarihini attı : “ 2 Nisan 1489 “. Soldaki sayfaya hassas kalem darbeleriyle insan kafatasının damarlarla birlikte iki farklı görünümünü çizdi.Sağdaki sayfada incelenecek konuları listeledi :
“ Hangi sinir gözün hareket etmesine yol açar ve bir gözün hareketinin diğerini de hareket ettirmesini sağlar ? “
“ İnsan yaşamının rahim içinde nasıl başladığını ve neden sekiz aylık bir bebeğin hayatta kalamadığını açıkla .”
Hangi tendonun uyluğun hareket etmesine yol açtığını.
Gülmeyi
İçinizden biri bana ihanet edecek.
Büyük dehalar bazen en çok işi en az çalıştıkları sırada yaparlar çünkü asıl işi zihinleri yapar.
Yaratıcılığın ortaya çıkması için bazen işi ağırdan almak, çalışmaya ara vermek, hatta işi erteledikçe ertelemek gerekir; böylece fikirler demlenip olgunlaşır.
Teorik bilgiden yoksun uygulama sevdalıları, dümeni ya da pusulası olmayan bir gemide nereye gittiklerinden asla emin olamayan denizciler gibidirler.

Leonardo da Vinci

Eskiler insanı ‘küçük dünya’ diye anardı; bu ifade gayet yerindedir çünkü insan bedeni dünyaya benzer.
Leonardo da Vinci
Köstebeğin küçücük gözleri vardır ve hep yeraltında yaşar; karanlıkta kaldığı kadar yaşar ve ne zaman ki ışığa çıkar anında ölür çünkü artık bilinir hale gelir. Yalanlar da böyledir.
Ressam kendisini mest edecek güzellikler görmek isterse onları yaratma gücüne sahiptir; ürkütücü, soytarıca, gülünç ya da acınası hilkat garibeleri görmek istiyorsa aynı şekilde bunların da efendisi olabilir.
Leonardo da Vinci
Silkip at üstünden tembelliği dedi ustam,
Kuş tüyü üstünde, yorgan altında kavuşulmaz üne;
Üne kavuşmadan yaşamını tüketen kişi, dumanın havada, köpüğün suda bıraktığı iz gibi bir iz bırakır yeryüzünde

Dante

Büyük acılar çekmeden kusursuz armağanlara ulaşılamaz. Ulaştığımız tüm şan ve zaferler geçicidir.

Johannes

Yaşamayı öğrendiğimi sanırken ölmeyi öğreniyormuşum meğer.
Söyle bana hiç tamamlanmış bir şey var mı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir