İçeriğe geç

Lenin’in Bütün Dünya Kadınlarına Vasiyetleri Kitap Alıntıları – Clara Zetkin

Clara Zetkin kitaplarından Lenin’in Bütün Dünya Kadınlarına Vasiyetleri kitap alıntıları sizlerle…

Lenin’in Bütün Dünya Kadınlarına Vasiyetleri Kitap Alıntıları

Uyanın, harekete geçin, savaşın! Bugünkü büyük tarihi durum sizleri cesaretsiz bulmasın. Dünün bilinmeyen milyonlarca köle kadınları, bugünün savaşları meydana çıkın ve ileri yürüyün! Utkuya doğru koşun, utkan olun!
Madem ki özgürlük ve eşitlik için savaşan kadınların yeri reformizmin boğucu havasıyla dolu konuk salonlarında değildir, kuşkusuz ki, bu yer sadece çocuk doğurma makinası rolünü oynayacağı, efendisi olan erkeğin haksız hukuksuz bir kölesi olacağı faşist üçüncü imparatorluk da değildir.
Köle olmaktansa ölmek daha iyi.
Bir çok kapitalist ülkelerdeki zengin ve yönetici sınıflar kanlı savaşlarla sınırlarını genişletmeyi, kendi mallarını sürebilmek, hammadde sağlamak, zavallı kabile ve halkları vicdansızca ve amansızca soymak amacıyla yeni pazarlar ele geçirmeyi düşünüyorlar.
Kapitalizmin çöküş döneminde emekçi kadınların durumu daha çok kötüleşti. Çünkü onlar sadece kadındılar, yani burjuva toplumunun erkek kardeşlerinden daha çok haksız, hukuksuz, eli kolu bağlı, savaş ve dayanma yeteneği olmayan üyeleridirler.
Lenin kendine özgü derin düşünebilmesiyle Doğu kadınlarının uyanmasına büyük bir önem veriyordu. Moskova’ya bu ülkelerden kölelikten kurtulmuş büyük bir grup kadın delegesi geldiği zaman Lenin heyecanla şöyle haykırmıştı: Madem ki kölelerin köleleri, ezilenlerin en ezileni bile sosyalizm yolunda giderek kendi kurtuluşları için savaşmaya kalkıyorlar, şimdi artık dünya proleterya devriminin utkusundan kim kuşku duyabilir?
Her aşçı kadının devleti yönetmeyi öğrenmesi gerekir.
“( )Böylelikle kadın mutfağın, çamaşırın ve erkekler için onur kırıcı sanılan ve kadının lt; lt;tam değerli olmayışıyla gt; gt; haklı görülen daha yüzlerce ufak tefek işlerin esaretinden kurtulmuş olur. Kapitalist ülkelerde kadın bu her günkü ufak tefek ev işleri için değer biçilmez enerji harcar, çaba gösterip yükselmek hevesi, gurur ve emeli felce uğrar.”
Sosyalizm, kadını ülkenin ekonomik yaşamına sokarken erkeğe rekabet etmesi, iş ücretini azaltması gibi bir amaç gütmez. Sosyalizm, kadının bilinçli ve aktif bir katılması olmadan düşünülemez. Kadının özgürlüğe ve tam bir eşitliğe kavuşması, erkek düzeyinde bir nitelik taşıyan duruma getirilmesi büyük bir güçle onun daha önce gizli kalan tüm yetenek ve kabiliyetinin gelişmesini sağlamaktadır.
“ kapitalist toplumlarda kadınlar genellikle sosyal bakımdan daha güçsüzdürler, erkeğe oranla dayanıklılık ve yetenekleri daha azdır, bilinçleri daha zayıf, daha çok örgütsüz ve hukuktan yoksunlardır. Buhran dönemlerinde sınıfsal baskı ve ailedeki eşitsizlik gibi çifte bir esaret özellikle kadının üzerine şiddetli etki yapar, onları yalnız bedenen değil ruhen de yıpratır.”
Ancak, hayvani, ilgisiz ruhlu bir kişi çevresindeki kötülüğe, eziyete, zulme, özlem duyulan bir dünyada yaşar ve bunu değiştirmek için ezilenlerin ve sefalete terk edenlerin kurtuluş yolunda mümkün olanı yapmaz. Ezilenlerin üzüntülerine katılmak yetmez, emin adımlarla davranıp ilerlemeli ve zafer kazanılmalıdır, bunun için gerekli bilim bilinmektedir
Bütün kurtuluş hareketlerinin deneyi gösterir ki; devrimin başarısı kadınların katılmasının önemine bağlıdır.
Kadınlar günü, proleterlerin burjuva düzenine ve onun temeli olan
kapitalizme karşı, sosyalizm uğrunda yaptıkları sınıf savaşımının gerektirdiği günlük gereksinimler temel tutularak örgütlendirilmelidir.
Lenin’in tanımıyla belirtilen şu amaç için de savaşmaları gerekir: devlet ağır,
işe yaramaz bürokratik bir mekanizma değil, üretim ve maların taksimi sürecini yöneten basit elverişli bir mekanizma olmalıdır.
Tüm toplumun çıkarına uygun olarak kollektif emekle öğrenim görmek. Bu emeğin çocukların tüm bireysel yetenek ve eğilimlerini açıklaması ve onları geliştirmesi gerektir, onlarda yüksek bir sorumluluk duygusu ve tüm emekçiler arasında bir çıkar ortaklığı bilinci yaratması gerekir.
İş ve yaşayış koşullarının kökten değişmesinin, yoksul ve orta halli köylünün birçok yüzyıllık yaşamının sosyal ve ekonomik temellerinden ileri gelen bireyci ve bencil psikolojisini de radikal bir değiştirmeye götürmesi gereklidir.
Sosyalist ekonomi için yalnız burada çalışan kadınların sayısı değil, gördükleri işlevlerin rolü ve niteliği de çözümleyici bir rol oynar.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
yüzbinlerce erkek ve kadın işçi izinlerini parasız olarak dinlenme evlerinde, devlet tarafından eski zenginlerin ve yöneticilerin elinden alınan köşk ve villalarda geçirirler.
Sorun şundan oluşmaktadır:ya dünyayı uçuruma doğru sürükleyen bir ekonomik ve sosyal düzen,yani kapitalizm veya komünizm.
Emekçi kadın ordularının emperyalizm aleyhine ve sosyalizm için savaşacaklarına and içmeleri güçlü bir hareket halini almalıdır.
Kadınlar günü,proleterlerin burjuva düzenine ve onun temeli olan kapitalizme karşı,sosyalizm uğrunda yaptıkları sınıf savaşımının gerektirdiği günlük gereksinimler temel tutularak örgütlendirilmelidir.
Şu sırada emperyalist savaşları kışkırtan,sınıf kavgasında kapitalin öncül savaşçısı ve savunucusu rolünü oynayan kahpe,kanlı faşizme karşı savaşmak için bütün güçleri harekete geçirmek ve en büyük fedakarlıklar yapmaya hazırlanmak gerekir.
Sovyetler birliği gerçekten barıştan yanadır. Barıştan yana olduğunu yalnız resmi açıklamalarından değil,emperyalist ülkelerin onu savaşa sürüklemek için yaptıkları iğrenç tahrikleri sarsılmaz bir sabırla karşılamasıyla da göstermektedir.
Sovyetler birliğinde sayısız kadın sıraları geleceğin aydın ve sınıfsız toplumuna ulaşmak için durmadan ilerlemektedir.
Lenin’in tanımıyla belirtilen şu amaç için de savaşmaları gerekir:devlet ağır,işe yaramaz bürokratik bir mekanizma değil,üretim ve malların taksimi sürecini yöneten basit,elverişli bir mekanizma olmalıdır.
Özgürlüğüne kavuşmuş ve eşit haklar kazanmış kadının politik bilinç ve çalışmasının yükselmesi,yaratıcılık yeteneğinin gelişmesi,özellikle bölge ve köy sovyet başkanlıklarına,yürütme komitelerine ve sovyet yönetiminin yürütme organlarında yönetici yerlere seçilen kadın sayısının durmadan artışında kendini göstermektedir.
Sovyet devletinin aile ve nikah hukuku dünyanın en ileri hukukudur. Bu hukuk kadına cinsiyet esaretinin zincirlerini kırma olanağını vermiştir.
Tüm burjuva ülkelerinde sosyal ve ekonomik ilişkilerdeki gelişme ve görüşler,özel mülkiyet ve babaerkillik ilkesi üzerine kurulan ailede ve nikahta açık bir bozulma ve çürüme doğuruyor. Bu bozukluğun en belirgin özelliği kadın ve erkek için iki çeşit ahlakın varoluşudur.
İnsanın insan tarafından sömürülmediği ve esaret altında tutulmadığı koşullar içinde kadın yalnızca evinin çıkarı için yaşayamaz. Kadın,eşit haklı bir üyesi olduğu yeni toplumun aktif bir yaratıcısı,tam yetenekli işçisi olmalıdır.
Dünya çapında tarihi bir olay olan Kızıl Oktobr’ın utkusu kadınların da savaşmalarının sonucudur.
Kadınların tam anlamıyla özgürlüğe kavuşması ve eşit haklara sahip olmasının yalnız kadınlar için kaçınılmaz ve yalnız onlar için önemi büyük olduğu söylenemez. Bu,kapital tarafından acımasız biçimde sömürülen ve esaret altında bulunan,kadın,erkek,tüm insanlar için kaçınılmazdır.
Özünde sorun şuydu:sosyalist toplum mu kurulsun,yoksa kapitalizm değişmeden ekonomik ve sosyal ilişkilerde egemen bir sistem olarak korunsun mu?
Uyanın, harekete geçin, savaşın! Bugünkü büyük tarihi durum sizleri cesaretsiz bulmasın. Dünün bilinmeyen milyonlarca köle kadınları, bugünün savaşçıları meydana çıkın ve ileri yürüyün! Utkuya doğru koşun, utkan olun! Lenin’in vasiyetlerini yerine getiren uluslar arası toplulukta kendi yerinizi almanız, Lenin’in büyük davası ve öğretisine layık olduğunuzu göstermeniz artık gereklidir.
ekmek, barış ve özgürlük!
kadınlar kapitalizmle savaşım vererek kendi yaşamsal ve kültürel gereksinimlerini savunmalı ve kapitalizmin yerine sosyalizmin geçmesi için savaşmalıdırlar.
hiçbir emperyalist savaşın, hiçbir dünya salhanesinin proletaryanın bilincini köreltmemesi ve gücünü zayıflatamaması için emekçi kadının savaşması gerekir.
emekçi kadınlar Leninin vasiyetlerini tutarak ancak aynı sınıftan olan erkek kardeşleri ile birlikte sosyalizm için savaştıkları takdirde gerçek bir demokrasi ve kültürün nimetlerinden yararlanabileceklerdir.
kapitalin egemen olduğu ülkelerdeki kadınların ilk adımı, emperyalist savaşlara ve faşizme karşı amansızca, yılmadan savaşım vermek, barış için, sosyalizmi kuran sovyet devletinin dokunulmazlığı için savaşmak olmalıdır.
dünyanın bütün kadınları hiçbir tehlikeden korkmadan, hiçbir engel karşısında yılmadan, bütün dünyada proletarya devriminin utkuya ulaşmasına hız vermek için aynı sınıftan olan erkek kardeşleri ile omuz omuza savaşmalıdır.
mademki kölelerin kölesi, ezilenlerin en ezileni bile sosyalizm yolundan giderek kendi kurtuluşları için savaşmaya kalkıyorlar, şimdi artık dünya proletarya devriminin utkusundan kim kuşku duyabilir?
her aşçı kadının devleti yönetmeyi öğrenmesi gerekir.
kadınlar sosyal yaşama geniş biçimde etkide bulunmak, kendi istek, çıkar ve arzularını yerine getirmek hak ve olanaklarına sahiptirler. erkekler gibi onlar da politik ve genel öğrenim için tüm araçları kullanabilirler. buna karşın kadınlar henüz kendi haklarından bütünüyle yararlanamıyorlar. geçmişteki köle durumunun bir sonucu olarak taşıdıkları ruhi gerilik bunu engelliyor.
üretim araçları üzerinde özel mülkiyet olmayan bir toplumda ve işletmede yaratıcı üretim işleriyle çalışan kadınların eşit haklı olmaları ve aynı işleri görmeleri, onların himaye edilmekten ve erkeklerin egemenliğinden kurtulmaları için gerekli ve sağlam bir temeldir.
proletarya devrimi kadınlara özgürlük ve eşitlik verdi. şimdi ise yükselmeleri ve gelişmeleri için olanak sağlamaktadır.
sosyalizm, kadının aktif ve bilinçli bir katılımı olmaksızın düşünülemez.
özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla kadın, her şeyden önce kocasının malı olmuştur. özel mülkiyetin gelişmesiyle ve toplumun sınıflara ayrılmasıyla kadın, işgücü olarak da kadın olarak da erkeğin kölesi olmuş ve yüzyıllar boyunca sahip olduğu özgürlüğüne son verilmiştir. ancak üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetin kaldırılmasıyla kadın, toplumun eşit, haklı ve özgür bir üyesi olarak yaşayabilir ve çalışabilir.
işçi kadınların özgürlüğe kavuşmaları bizzat kendi davaları olmalıdır.
Uyanın, harekete geçin, savaşın! Bugünkü büyük tarihi durum sizleri cesaretsiz bulmasın. Dünün bilinmeyen milyonlarca köle kadınları, bugünün savaşçıları meydana çıkın ve ileri yürüyün! Utkuya doğru koşun, utkan olun! Lenin’in vasiyetlerini yerine getiren uluslararası toplulukta kendi yerinizi almanız, Lenin’in büyük davası ve öğretisine layık olduğunuzu göstermeniz artık gereklidir.
Kadın, eşit haklı bir üyesi olduğu yeni toplumun aktif bir yaratıcısı, tam yetenekli işçisi olmalıdır.
Özünde sorun şuydu: sosyalist toplum mu kurulsun, yoksa kapitalizm değişmeden ekonomik ve sosyal ilişkiler de egemen bir sistem olarak korunsun mu? İşte tam bu.
inanış Lenin’in kadın sorununa karşı ilgisini belirledi. Bu sorun, dünya proleter devriminin daha sonraki gelişmesi
ve bu devrimin amaçlarıyla sıkı sıkıya ilgilidir. Bu sorun, şimdi kapitalin egemen olduğu her yerde esaret altında
bulunan ve sömürülen kadınların ve onların kardeşlerinin önünde durmaktadır. Bu sorun tüm insanlık önünde durmaktadır.
Faşizm dünya burjuvazisinin işçi sınıfına karşı genel saldırısının en yoğun ifade biçimidir. Bu nedenle faşizmi alaşağı etmek mutlak bir zorunluluktur. İşçiler için varlık ve ekmek sorunudur bu.
Hiçbir zaman iktidarsızlıklarını gördüklerimin demoralize olduklarına şahit olduklarımın yanında olmayacağım. Hayatta olduğum sürece politik ölümün yanıma yaklaşmasına izin vermeyeceğim.
Clara Zetkin
1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag şehrinde II. Enternasyonale bağlı ilerici kadınlar toplantısında söz alan Clara, Grev yaparken çıkan yangında ölen işçi kadınların anısına her yılın 8 Mart’ının Uluslararası Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önerir. Bu öneri kongre tarafından
büyük bir sevinç ve oy birliği ile kabul edilir.
Emekçi kadınlar Lenin’in vasiyetlerini tutarak, ancak aynı sınıftan olan erkek kardeşleriyle birlikte sosyalizm için savaştıkları taktirde gerçek bir demokrasi ve kültürün nimetlerinden yararlanabileceklerdir.
Ancak, hayvani, ilgisiz
ruhlu bir kişi çevresindeki kötülüğe, eziyete, zulüme özlem duyulan bir dünyada yaşar ve bunu değiştirmek için ezilenlerin ve sefalete terk edilenlerin kurtuluşu yolunda
mümkün olanı yapmaz. Ezilenlerin üzüntülerine katılmak yetmez, emin adımlarla davranıp ilerlemeli ve zafer kazanılmalıdır, bunun için gerekli bilim bilinmektedir.
O, nerede olursa olsun, içerde, dışarda, derste, sırada devamlı öğrenmiş, kendisini sürekli yenilemesini bilmiş celladın, fırsatçının, fesatçının, hayının üstüne yüreğinin bütün öfkesi, inancı ve kafasındaki aydınlık bilinci ile yılmaksızın gitmesini bilmiş, kelimenin tam ve yetkin anlamıyla bir insandı.
Clara Zetkin’de tarihte gelmiş geçmiş kadın kahramanlar arasında hiç kuşkusuz en ön sırada, yer alacaklardan biridir. O, yirmi yaşından itibaren hayatının sonuna kadar nerede olursa olsun işçi sınıfının politik öncü müfrezesi içinde yer almış, dönekliğİn kol gezdiği ateşin ve ihanetin görüldüğü en zor koşullarda bile ateş boylanndan milim gerilememiş, kadınların işçi sınıfının ulusal ve sosyal kurtuluş savaşımının saflarına çekilmesi için olağanüstü çaba harcamış, kendini ekmeğin, barışın ve gerçek özgürlüğün müjdecisi Sosyalizm için verilen savaşıma adamış, hayatta olduğu süre içerisinde politik ölümün yanına yaklaşmasına zerre kadar izin vermeyen, adı bugün olduğu gibi yanında ilerici insanlık ailesinin kalbinde, gönlünde ve bilincinde yer edecek olan eşsiz bir savaşçıdır.
Bütün kurtuluş hareketlerinin deneyi gösterir ki; devrimin başarısı kadınların katılmasının önemine bağlıdır.
Kadınlar kapitalizmle savaşım vererek kendi yaşamsal ve kültürel gereksinimlerini savunmalı ve kapitalizmin yerine sosyalizmin geçmesi için savaşmalıdırlar.
İşçi kadınların özgürlüğe kavuşmaları bizzat kendi davaları olmalıdır.
Proleteryanın ve köylülerin devleti silahlanıyorsa ve silahlanmak zorunluğunda ise, bunu sadece sosyalizmi kurmak için gerekli olan barış ve huzuru sağlamak için yapmaktadır.
Faşizm dünya burjuvazisinin işçi sınıfına karşı genel saldırısının en yoğun ifade biçimidir. Bu nedenle faşizmi alaşağı etmek mutlak bir zorunluluktur. İşçiler için varlık ve ekmek sorunudur bu.
1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag şehrinde ll. Enternasyonale bağlı ilerici kadınlar toplantısında söz alan Clara, grev yaparken çıkan yangında ölen işçi kadınların anısına her yılın 8 Mart’ının Uluslararası Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önerir. Bu öneri kongre tarafından büyük bir sevinç ve oy birliği ile kabul edilir.
Clara şöyle diyordu: Ancak, hayvani, ilgisiz ruhlu bir kişi çevresindeki kötülüğe, eziyete, zulüme özlem duyulan bir dünyada yaşar ve bunu değiştirmek için ezilenlerin ve sefalete terk edilenlerin kurtuluşu yolunda mümkün olanı yapmaz Ezilenlerin üzüntülerine katılmak yetmez, emin adımlarla davranıp ilerlemeli ve zafer kazanılmalıdır, bunun için gerekli bilin bilinmektedir
Bütün kurtuluş hareketlerinin deneyi gösterir ki; devrimin başarısı kadınların katılmasının önemine bağlıdır.
Uyanın, harekete geçin, savaşın! Bugünkü büyük tari­hi dururum sizleri cesaretsiz bulmasın. Dünün bilinmeyen milyonlarca köle Kadınları, bugünün savaşçıları meydana çıkın ve ileri yürüyün!
kadınlar günü, proleterlerin burjuva düzenine ve onun temeli olan kapitalizme karşı, sosyalizm uğrunda yaptıkları sınıf savaşımının gerektirdiği günlük gereksinimler temel tutularak örgütlendirilmelidir

.

reformist emeller ve hayaller, kurtuluşunu sadece amansızca savaşmak/mücadele etmek suretiyle kazanacak olanların savaşmak azmini ve kararını kırar. kitleleri dikenli, fakat amaca giden biricik yoldan (devrimci mücadele yolundan) ayırıp çıkmaz sokağa sokabilir

.

özgürlüğe kavuşmak isteyen milyonlarca emekçi kadının emperyalist tehlikeye karşı savaşabilmeleri için birleşmeleri gerekir. ulusal ve dini ayrılıkları unutarak bu büyük tehlikeye karşı sarsılmaz birleşik bir savaş cephesi kurulmalıdır

emperyalistlerin aralarında çıkar çelişkileri parçalayıcı/ayrıştırıcı anlaşmazlık olmasına karşın, sovyetleri silâhlı bir güçle yıkmak amacı onları birleştiriyor..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir