Labirent Savaşı Kitap Alıntıları – Rick Riordan

Öfkeli bir kızla sabahın köründe uzun bir taksi yolculuğunun üstüne yok.
Annabeth’le konuşmaya çalıştım ama o anneannesine yumruk atmışım gibi davranmaya devam etti.

“Percy, değersiz varlıklar tanrılar adına korkunç şeyler yapabilir. Bu demek değildir ki tanrılar onlara onay vermiştir. Oğullarımızın ve kızlarımızın bizim adımıza yaptıkları aslında bizlerden çok onlar hakkında bir şeyler söyler.”

“Hala aşağı düşüyordum ama bu sefer, tıpkı tepetaklak yere çakılmak üzere olan bir uçurtma gibi, daha uygun bir açıda düşüyordum.”

“-Tanrılar konukseverlik yeminini bozanları sevmez.
-Tanrılar suçluları koruyanları da sevmez.”

“İnsanlarla uğraşmak makinelerle uğraşmaktan çok daha zor. Bir insanı kırdığın zaman, onu tamir edemezsin.”

“Test sonuçlarım olmadan örnek bir canavar olamam!”

“Canın tehlikede ama git yat uyu, boşver.”

“Zor zamanda tanrılar bile inançlarını kaybedebiliyorlar.”

Çünkü bazen güvenmediğin kişileri yakınında tutman daha iyidir ki gözün üstlerinde olsun.

İnsanlarla uğraşmak makinelerle uğraşmaktan çok daha zor. Bir insanı kırdığın zaman, onu tamir edemezsin.

Bir şeyi almak ayrı, aldığını kullanmak ayrı şeydir.

sonsuz Labirent’in zifiri karanlığına dalacak
Ölü, hain ve kayıp peyda olacak..
Hayalet kralın eliyle batacak yahut çıkacak. Athena çocuğu son direnişte
Kahraman son nefesini verecek
ve aşkı ölüden bile beter bir hale girecek

Bazen önemsiz gibi görünen şeyler, günün birinde olağanüstü şeylere dönüşebiliyor.

Ama sakın unutayım deme evlat, bazen bir iyilik de keskin bir kılıç kadar etkili olabilir.

İnsanlarla uğraşmak makinelerle uğraşmaktan çok daha zor. Bir insanı kırdığın zaman, onu tamir edemezsin.

İyi de bu şekilde yaşanır mıydı ? Başkalarına güvenmemek demek, insanın yapayalnız yaşaması demekti.

Çünkü bazen güvenmediğin kişileri yakınında tutman daha iyidir ki gözün üstlerinde olsun.

Bazen önemsiz gibi görünen şeyler, günün birinde olağanüstü şeylere dönüşebiliyor

“Bazen önemsiz gibi görünen şeyler, günün birinde olağanüstü şeylere dönüşebiliyor.”

“Delilik uzmanlık alanımdır.”

“Belki de arada sırada çocuk olmanın bir sakıncası yoktur.”

“Tek arkadaşlarım hayaletlerdi. Yaşayanların beni asla aralarına almayacaklarını bilmek çok zordu.”

“Hayalet kral benim.”

“Ben de aptalı oynadım.”

“Çok zor oldu mu?” diye sordu Annabeth.

Rachel gözlerini kısıp ona baktı. “Yardımıma mı ihtiyacın vardı?”

“Mucitler hep yalnızdır. Hep yanlış anlaşılırlar.”

On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera

“Muhteşem bir mucit olmak kolay iş değil.”

“Çünkü bazen güvenmediğin kişileri yakınında tutman daha iyidir ki gözün üstünde olsun.”

Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.

“Koca ormanda canavarların yarısı bizi mi buluyor?”

Öfkeli bir kızla sabahın köründe uzun bir taksi yolculuğunun üstüne yok.

İnsanlarla uğraşmak, makinelerle uğraşmaktan çok daha zor. Bir insanı kırdığın zaman onu tamir edemezsin.

Ve Percy,benim en sevdiğim oğlum,sensin.

Gülümsedi Annabeth,günlerdir ilk kez gülüyordu ama her şeye bedeldi bu gülümsemesi.

Bir insanı kırdığın zaman,onu tamir edemezsin.

“Değersiz varlıklar tanrılar adına korkunç şeyler yapabilir. Bu demek değildir ki tanrılar onlara onay vermiştir.”

İnsanlarla uğraşmak makinelerle uğraşmaktan çok daha zor. Bir insanı kırdığın zaman, onu tamir edemezsin.

Dünya ölüyor Percy. Her gün durum kötüye gidiyor.

Öfkeli bir kızla sabahın köründe uzun bir taksi yolcuğunun üstüne yok.

Bu oydu: kızıl saçlı kabusum.

Evet, doğru. Kem talihim daha da kemleşecek, daha da kötüleşecekti.

Bazen önemsiz gibi görünen şeyler, günün birinde olağanüstü şeylere dönüşebiliyor.

Bazen bir iyilik de keskin bir kılıç kadar etkili olabilir.

Yunan dünyasında, ister tanrı , ister canavar, isterse Titan olsun, herkes akrabaydı.

onun için aşk, zihinsel bir birleşmeden ibaret.

suratına gülüp ailenin ne kadar önemli bir kavram olduğundan bahseder, bilmez misin? ama çirkin suratımı gördüğünde beni olimpos dağı’ndan aşağı atıvermişti.

bir insanı kırdığın zaman, onu tamir edemezsin.

Hephaistos “Muhteşem bir mucit olmak kolay iş değil,” diye kükredi. “Mücitler hep yalnızdır. Hep yanlış anlaşılırlar. Öfkelenmek, korkunç hatalar yapmak da kolaydır. İnsanlarla uğraşmak makinelerle uğraşmaktan çok daha zor. Bir insanı kırdığın zaman, onu tamir edemezsin.”

“Yüz Elli Kimseler,” dedi Annabeth. “Onlara böyle denir çünkü yüz tane elleri vardır. Kiklopların ağabeyleri sayılırlar.”
“Çok kudretlidirler,” diye ekledi Tyson. “Muhteşemdirler! Kafaları arşa değer. Öyle güçlüdürler ki dağları bölebilirler!”
“Pek havalıymışlar,” dedim. “Tabii, dağ değilsen.”

Kalipso’ yu seviyor musunuz?

Percy, değersiz varlıklar tanrılar adına korkunç şeyler yapabilir.Bu demek değildir ki tanrılar onlara onay vermiştir.Oğullarımızın ve kızlarımızın bizim adımıza yaptıkları aslında bizlerden çok onlar hakkında bir şeyler söyler.

Mucitler hep yalnızdır.Hep yanlış anlaşılırlar.Öfkelenmek,korkunç hatalar yapmak da kolaydır.İnsanlarla uğraşmak makinelerle uğraşmaktan çok daha zor.Bir insanı kırdığın zaman ,onu tamir edemezsin.

Nico’nun yüzü karardı.Yine mi?Cinayetten bahsediyorsun.
Ben adaletten bahsediyom, dedi hayalet. İntikam.
İkisi aynı şey.

You must stop. Holding grudges is dangerous for a child of Hades. It is our fatal flaw. You have to forgive. Promise me.

Ama sakın unutayım deme evlat, bazen bir iyilik de keskin bir kılıç kadar etkili olabilir.

Annabeth etrafına bakınıp Şşşt, dedi. Biraz daha bağır da tüm dünya duysun.
Peki. Rachel ayağa kalkıp yüksek sesle Hey, millet!Bu iki çocuk insan değil! Onlar yarı Yunan tanrısı kanı taşıyorlar! diye bağırdı.

Şey, yaparım tabii. Yoksa bizim deli olduğumuzu düşünecek.
Zaten öyle düşünüyor.

Geryon’dan ve ahırlarından söz edeceğim kısma geldiğimde, annem beni boğacakmış gibiydi. Çocuğuma odasını temizlettiremiyorum ama o gidip bir canavarın ahırındaki yüz tonluk at pisliğini temizliyor demek? dedi.

Şimdi yeni bir ders işleyeceğiz gençler, diye bağırdım.
İlahi bronz kılıcıma değen canavarların birçoğu buhara dönüşür. Bu değişim son derece normaldir. Eğer derhal
GERİ ÇEKİLMEZSENİZ başınıza gelecek olan budur!

Annem bir şeylerin peşine düşmenin kişinin aklını kullanmasıyla eş değer olduğunu söyler.

Onun için aşk, zihinsel bir birleşmeden ibaret.

Sevgili annem Hera’ya baksana. Onunla tanışmıştın,
değil mi? Suratına gülüp ailenin ne kadar önemli bir kavram olduğundan bahseder, bilmez misin? Ama çirkin suratımı gördüğünde beni Olimpos Dağı’ndan aşağı atıvermişti.

Nereden biliyorsun? diye sordum.
Tümdengelimci akıl yürütmeyle.
Yani tahmin ediyorsun.
Lafı uzatma da peşimden gel.

Hephaistos öfkeli bakışlarını üstümüze dikti. Sizi ben yapmamıştım, değil mi? diye kükredi.
Annabeth Şey, hayır, efendim. dedi.
Güzel, diye homurdandı tanrı. Sizi her kim yaptıysa, hiç de iyi bir işçilik çıkarmamış doğrusu.

Hangi yöne? diye sordum. Gerçekten Hera ne demek istemişti, öğrenmek istiyordum. Annabeth ne seçimi yapacaktı? Derken Kıvırcık ile Tyson bir anda geriliverdi. İkisi de sözleşmiş gibi aynı anda ayaklandı. Her ikisi de Sola,
dedi. Annabeth kaşlarını çattı. Nasıl bu kadar emin oluyorsunuz?
Çünkü sağdan bir şey geliyor, dedi Kıvırcık.
Çok büyük bir şey dedi Tyson. Acelesi var gibi.
O halde soldan gitmek gayet mantıklı, dedim. Hep beraber karanlık koridora daldık.

Güçten korkmamalısın Luke.Gücü kullanmalısın!

Belki bundandır canavarların solup kayboluşu dedim. Mesele ölümlülerin neye inandığı değil belki de. Belki siz, kendinizden vazgeçiyorsunuz.

Çok kudretlidirler. diye ekledi Tyson.
Muhteşemdirler.Kafaları arşa değer.Öyle güçlüdürler ki dağları bölebilirler!
Pek havalıymışlar. dedim. Tabii dağ değilsen.

Zamanı geldiğinde, artık korkuya yenik düşmeyeceksin.

Bazen önemsiz gibi görünen şeyler, günün birinde olağanüstü şeylere dönüşebiliyor.

İnsanlarla uğraşmak makinelerle uğraşmaktan çok daha zor. Bir insanı kırdığın zaman, onu tamir edemezsin.

Bir şeyi almak ayrı aldığını kullanmak ayrı şeylerdir.

“İnsanlarla uğraşmak makinelerle uğraşmaktan çok daha zor. Bir insanı kırdığın zaman, onu tamir edemezsin.”

Üçlü G Çiftliği, dedim, bir anda hatırlamıştım. Kamptaki kasalarda sizin damganız vardı. Quintus akrepleri sizden almış olmalı.
Quintus diyerek düşündü Geryon. Kısa gri saçlar, kaslı, kılıç ustası?
Evet
Tanımıyorum,