İçeriğe geç

Labirent: Ölümcül Kaçış Kitap Alıntıları – James Dashner

James Dashner kitaplarından Labirent: Ölümcül Kaçış kitap alıntıları sizlerle…

Labirent: Ölümcül Kaçış Kitap Alıntıları

&“&”

“Sen değil miydin?” diye homurdandı Gally. Yavaşça ona doğru yürüyüp tam önünde durdu. “Peki, birinin senin yapmadığın bir şey yaptığını nereden biliyorsun?”
Ağlamak iyi geliyor, değil mi?"
Ağlamak iyi geliyor, değil mi ?
– Onu nasıl ikna edeceksin?
+ Bir şeyler uyduracağım. Sonsuza dek mutlu yaşayacağımız bir yere gideceğimizi söyleyeceğim.
– Belki gideriz…
– Eğer kendini yalnız hissedersen benimle konuşabilirsin…kendi yönteminle.
+ Ben güçlü bir kızım… Sorun yok.
– Seni burdan çıkartacağım, tamam mı?
+ Söz mü?
– Söz…
Duygular. Hisler. Sanki beynimde anılar ve yüzler için etiketlenmiş bir sürü raf var ve hepsi boş. Sanki bundan önce yaşadığım her şey beyaz bir perdenin arkasında.
Buna sen de dahilsin…"
– Böyle bir şeyi nasıl kaçırırız?
+ Belki o zamanlar çok dikkatli bakmıyordunuz. Bazen olabileceğine inanmadığımız konularda yeterince dikkatli davranmayız…
Sanki her on kelimede bir, bir kelimesi eksik olan ve okumayı zorlaştıran bir kitap gibiydi…
Aklında ve kalbinde onu ele geçirmeye çalışan duyguların savaşı vardı. Kafa karışıklığı. Merak. Panik. Korku. Fakat hepsinin içinde en ağır basanı ümitsizlikti…
Tüm bu insanlardan kaçıp saklanmak istiyordu.
Korkuya teslim olmak bir işe yaramaz.
Seni unutmak, en kötü kısmıydı."
Ağlamak istiyordu ama gözyaşları dökülmüyordu."
Lanet olsun, sen insansın. Korkman gerekir zaten."
Aklında ve kalbinde onu ele geçirmeye çalışan duyguların savaşı vardı. Kafa karışıklığı. Merak. Panik. Korku. Fakat hepsinin içinde en ağır basanı ümitsizlikti. Sanki onun için dünyanın sonu gelmişti, hafızasındaki her şey silinmiş ve yerini berbat bir şey almıştı. Tüm bu insanlardan kaçıp saklanmak istiyordu.
Savaşı beklemek neredeyse savaşmaktan daha kötüydü…"
Fakat mutluluk artık hayatlarında yoktu.
“… sakın ağladığın için kendini kötü hissetme.”

“İyi geliyor, değil mi? Çok garip.”

Uyku beklediğinden daha çabuk geldi.
Eğer öleceksek de en azından savaşarak ölelim.
Bazen olabileceğine inanmadığımız konularda yeterince dikkatli davranmayız.
Gülümseme sayılmazdı. Çok mutlu bir ifade de değildi. Ama benziyordu.
Ve o an için yeterince iyiydi.
O kadar çok şey yaşamıştı ki artık içinde sadece boşluk vardı.
Diğerlerinden dürüst olmalarını bekliyorsa kendisi de dürüst olmalıydı.
Vazgeçmek, işleri daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramazdı.
Kendisine iyi geceler dileyen bir ailenin olmasının nasıl bir şey olduğunu merak etti..
Akışına bırak, diye düşündü. Korkuya teslim olmak bir işe yaramaz.
“Seni unutmak en kötü kısmıydı.”
-46
+Tanrım ne kadar büyük ayakların var.
Ağlamak iyi geliyor, değil mi ?
Sanki her şey yeterince tuhaf değilmiş gibi…
Sakin ol,diye azarladı kendini utanarak.
Thomas, ben berbat bir haldeyim.Evi özleyip üzülmek ama nereye dönmek istediğim hakkında da hiçbir fikrimin olmaması çok tuhaf.Tek bildiğim, burada olmak istemediğim.Ailemin yanına gitmek istiyorum.Nereden geldiysem oraya.Hatırlamak istiyorum
Artık doğru ya da yanlış olduğunu düşünmüyorum.Yalnızca korkunç ve daha az korkunç var…
Hatırla.Hayatta kal.Koş."
İçinde fırtınalar kopuyordu; akmayan gözyaşları gözlerini yakıyordu.
Korkuya teslim olmak bir işe yaramaz.
Aklında ve kalbinde onu ele geçirmeye çalışan duyguların savaşı vardı. Kafa karışıklığı. Merak. Panik. Korku. Fakat hepsinin içinde en ağır basanı ümitsizlikti. Sanki onun için dünyanın sonu gelmişti, hafızasındaki her şey silinmiş ve yerini berbat bir şey almıştı. Tüm bu insanlardan kaçıp saklanmak istiyordu.
Göğsünde endişe verici bir ürperme hissetti, sanki kalbi vücudundan kaçmak ister gibiydi.
Işıkların kapalı olduğuna seviniyordu.Böylece kimse yüz ifadesini göremiyordu.Gülümseme sayılmazdı.Çok mutlu bir ifade de değildi.Ama benziyordu.Ve o an için yeterince iyiydi."
Ama o kadar çok şey yaşamıştı ki,artık içinde bir boşluk vardı."
Daha önce hiç ağlamadığı kadar ağladı.Hıçkırıkları ızdırabı yansıtan yankılarla odayı sarmıştı."
Savaşı beklemek neredeyse savaşmaktan daha kötüydü…"
Bazen merak ediyorum," diye mırıldandı Thomas.
"Neyi merak ediyorsun?"
"Yaşamanın önemli olup olmadığını. Ölümün daha kolay olup olmayacağını."
Bilmiyorum.Biraz ümitsiz bir durum ama başka ne yapabiliriz bilmiyorum.Belki bir gün bir yerde bir çıkış belirir diye her gün gidiyoruz.Vazgeçemeyiz…"
Kim böyle bir hayatta mutlu olabilir ki? diye düşündü.Sonra aklına başka bir düşünce geldi.Kim bize böyle bir şey yapacak kadar kötü olabilir?!"
Eski hayatlarına geri dönmek istedikleri için mi değişiyorlar,yoksa o hayatlarının da şimdikinden iyi olmadığını öyrendikleri için mi?"
Korkuya teslim olmak bir işe yaramaz.
Kuralları hiçe sayarak Labirent’in derinliklerine doğru koştu. Yine de sesten kaçamıyordu.
Bizdik, Tom. Bunu onlara ve kendimize biz yaptık.
Kendisine iyi geceler dileyen bir ailenin olmasının nasıl bir şey olduğunu merak etti.
Labirenten kimse kaçamadı.ben kimse deyilim bana koşucu derlerdi okulda .
Bu zomiler okuldaki insanlara benzemez
Ben farklıyım hayvanla hayvan olmak gerek.
Çaylak,"dedi Minho, "cesurca bir halt ettiğini sanıyorsan dinle beni. Dünyanın en aptal insanısın. Artık sen de Alby ve benim gibi ölü sayılırsın."
Düzen," diye devam etti Newt. " Düzen. Bu lanet kelimeyi kafanda sürekli tekrar et. Hepimizin aklı yerinde çünkü düzeni sağlamak için kıçımızı yırtıyoruz. Ben’i atmamızın nedeni de bu düzen; etrafta dolaşıp insanları öldürmeye çalışan birini burada tutamayız, öyle değil mi? Düzen. Ve senin bunu mahvetmen, en son isteyeceğim şey."
Ortaya ne çıkacağını bilmiyordu ve bir sonraki sözleri sanki başkasının ağzından çıkıyor gibiydi. Chuck… galiba… ben daha önce buraya geldim."
Akışına bırak… Korkuya teslim olmak bir işe yaramaz
Daha önce hiç ağlamadı kadar ağladı. Hıçkırıkları ızdırabını yansıtan yankılarla odayı sarmıştı..
Lanet olsun korkuyorum."
"Lanet olsun, sen insansın. Korkman gerekir zaten."
Hayal kırıklığına uğramıştı, endişeliydi ve düşünmekten bıkmıştı..
Labirent’in tasarlanmasına yardım etmiş olsan bile, Tommy, bu senin suçun değil. Sen daha ç???????; seni zorlamış olabilirler."
İsimlerimiz aslında takma ad.. Örneğin Alby, Albert Einstien’dan; Newt, Isaac Newton’dan geliyor ve benimki, Thomas, Thomas Edison’dan geliyor."
Umut etme ve savaşma kabiliyetimizi test ediyorlar. Şimdi sıra son testte. Kaçmak."
Bu bir test, Newt.. Tüm bunlar bir test."
Yaptığın şey hem çok cesurca hem de aptalca bir davranıştı. Bu konuda uzmansın."
Üç ?ü??ü? ?????? ?????? ?????. ??????? ??? ?ö?????????. ?????, ????????ı?..
?????? ?? ?????? Onun için bu kadar endişelenmesi hoşuna gitmişti.
Teresa duraksadı. ?? ?????, ?ğ?? ö??????? ???? ö??ü?ü??ü? ???? ş?????..
Bu sorunun cevabını biliyordu; başka sorularında. Bazen bilmenin kötü bir şey olduğunu bilecek kadar biliyordu..
Her şeye rağmen, tüm kötü olaylara rağmen Chuck gülümsüyordu..
Bir plan vardı. Kötü de olsa artık bir plan vardı..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir