İçeriğe geç

Kutadgubilik’ten Seçmeler Kitap Alıntıları – Yusuf Has Hacip

Yusuf Has Hacip kitaplarından Kutadgubilik’ten Seçmeler kitap alıntıları sizlerle…

Kutadgubilik’ten Seçmeler Kitap Alıntıları

Eğer kendine candan bağlı birisini arıyorsan, sözün kısası, kendinden daha candan birini bulamazsın.
Akıl süsü dil, dil süsü sözdür; insanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür.
Samimiyetin aslı merhamettir.
Bil ki iki türlü insan konuşmaz; Bilgisiz ve dilsiz. Dilsizin dili konuşmayı beceremez, bilgisizin dili de sahip olduğu sözü koruyamaz.
Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile; kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz iledir.
Sakin ve zarif tavırlar aklın ürünüdür.
Gözü aç olana, zengin de olsa fakir derler,
Zira ancak gözü aç olanlar, fakirlik çekerler.
Herkese güven, ancak kendini koru; sana karşı şefkatli olan senin kendi gözündür.
İnsanların hepsi paranın esiri oldu, gümüş kimdeyse ona bağlandılar.
Kime iyi davrandınsa ondan kork, seni kötülükle sesli sesli inletecektir.
Bütün hataların başı aceleciliktir, bütün iyi işler sakinlikle yapılanlardır.
İnsan nâdir değil, insanlık nâdirdir; insan az değil, doğruluk azdır.
İnsan kimi severse, kusurları fazîlet olur; kimi sevmezse, onun fazîleti kusur görünür.
Her sözü saklamayı da, anlayış hoş karşılamaz. İnsan gereken sözü söyler, saklamaz.
İnsanların itibarsızı geveze olanıdır, insanların itibarlısı cömert olanıdır.
Hangi işe girersen, önce sonunu düşün; sonu düşünülmeyen işler, insana zarar getirir.
Bu dünyadaki mutluluk iyi birşey değildir, insanı Tanrı’dan uzaklaştırır ; din için asıl felâket budur.
İnsanın davranışları özünün şahididir.
Bu dünya saadetine pek güvenme, dönektir.
Bir kavunun dış güzelliği, rengi ve kokusu ne kadar güzel ve çekici olursa olsun, içi tatlı değilse kaldırıp atmaktan başka neye yarar! Her nesneyi yükselten ve yücelten kuvvet onun içinden gelir. İçi yoksa dışı hiçbir işe yaramaz.
Şair ve yazarlar denize dalarak güher, inci ve yakut çıkaran insanlara benzerler.
Bir konaklık hayat için bu kadar gürültü patırtı etmeye değer mi?
Halkın gönlü yufkadır, çabuk kırılır. Kırılan gönül için Allah’ın adaletine sığınmak gerekir.
Hain, bir denize el atacak olsa orayı bile kurutur.
Emek harcanmayan ömrün değeri yoktur. Yaşadığımız hayata acımayız ama boşa harcadığımız emeğe çok üzülürüz.
İnsan kendi canını çok sever fakat uygulamalara bakıldığında paranın candan daha çok sevildiği görülmüştür. Paraya pula değer vermeyenler de olmuştur, onlara insan değil de melek demek daha doğru olur. Parayı görünce sert insanlar yumuşar, kaba insanlar nazikleşir. Perişan ruhları yatıştıran, eğilmez başları eğen paradır.
Yardım duygusu taşımayan kimse ölüden farksızdır.
Temiz olmayan şeyleri su ile temizlerler, ya su kirliyse onu neyle temizlemeli?
Bütün açlar yer, içer ve sonra doyarlar ama açgözlü adamı mal doyurmaz. Dünyanın bütün mallarına sahip olsalar da onlar hep açtır, yoksuldur. Onların gözünü ancak ölüm doyurur.
İnsana yazık değil, insanlık gösteren iyilerin yok olmasına yazıktır.
Söyle bakalım ey iyi! Sana kim doyabilir? Beri gel, ben şimdi sana açım.
Gönül, sevdiğini kusurlarıyla sever.
Kendine candan daha yakın birini arıyorsan doğrusu kendinden daha candan birini bulamazsın.
Bu dünya gelip geçici, vefasız ve dönektir.
İnsanı değerli yapan aklı ve bilgisidir. Bütün saygı ve itibar akıl içindir. İnsandan aklı atınca geriye bir avuç çamur kalır.
Bilgisiz damgası bir insan için çok büyük bir hakarettir.
Bilgisizlik bir çeşit hastalıktır.
Küçükte edep yok, büyükte bilgi,
Kabalık çoğaldı, incelik silinip gitti.
İnsan nadir değil, insanlık nadir.
Çıplak doğmuş olan insan çıplak gidecektir; dünya malını toplamak neye yarar, tekrar bırakılacak olduktan sonra.
Beyler örf ve kanuna nasıl riayet ederlerse, halk da aynı şekilde örf ve kanuna itaat eder.
Her şeyin bir vakti vardır, günü bellidir; nefes alıp vermenin sayısı bellidir.
Bilgili adam der ki: Şu dört şey insanı felakete sürükler: Birincisi yalan söylemektir. İkincisi verilen sözde durmamaktır. Üçüncüsü içkiye düşkünlüktür. Dördüncüsü ise inatçılıktır.
Doğan ölür. Ondan geriye, söylenmiş iyi söz kalır. Ölümsüz bir hayat dilersen iyi söz söyle, doğru iş gör. Sen gidince bu dünyada adın kalsın.
Emek uğruna harcanmayan ömrün değeri yoktur.
İnsan temiz olmayan şeyleri su ile yıkayıp temizler; eğer su kirlenirse, o ne ile ve nasıl temizlenir?
Akıl, anlayış ve bilgi tam olarak kimde bulunursa, kötü ise, onu iyi; küçük ise, büyük bil.
Bilgi hiçbir zaman fakirliğe düşmeyen bir servettir; hırsız ve dolandırıcının eli ona erişemez ve onu alamaz.
Bilgiyi büyük anlayışı ulu bil; seçkin kulu bu iki şey yükseltir.
Çok konuşmakla bilgin olunmaz ancak çok dinlemekle bilgin başköseye geçebilir, sözü dinlenen birisi olabilir.
Yeryüzünde pek çok insan dolaşır. Fakat benim için değerli olan doğru, dürüst ve güvenilir insandır. İnsan nadir değil, insanlık nadirdir.
-İnsanların yaptığı sakin ve zarif tavırlar iyi düşünen aklın ürünüdür. Akılsız kisiler, adeta bir hayvan sürüsü gibidir. İşine aceleyle girme, daima sabırlı ol.
Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile; kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz iledir.
Hiddetlendikleri zaman beylere yaklaşma; eğer yaklaşırsan, gözden düştüğün gündür.
İnsan kimi severse, onun kusuru fazilet olur; kimi sevmezse, onun fazileti kusur görünür.
Anlayış nerede olursa, orası ululuk kazanır; bilgi kimde olursa o büyüklük bulur.
Hükümdarların halk üzerinde hakları olduğu gibi, halkın da aynı derecede, hükümdarlar üzerinde hakkı vardır.
Dünya malı ne kadar toplanırsa toplansın, tükenir, bir biter; söz kaleme alınırsa, kalır, dünyayı dolaşır.
Emek uğruna harcanmayan ömrün değeri yoktur
Neden kaygılanıyorsun, bu ağlamalar ne diye,
Gelen Tanrı emri değil midir, bu şikayet niye?
Yalnız kalırsam, bana Rabb’imin zikri yeter, zikretmek için bana Rabb’imin adı yeter.
Durmadan arayanlar neler bulamazlar, kim dinlenip yatmakla arzusuna kavuşur.
İster zengin ol, ister yoksul her geçen yıl, ay ve gün hayatı kemirmektedir.
Yeryüzünde pek çok insan dolaşır. Fakat benim için değerli olan doğru, dürüst ve güvenilir insandır. İnsan nadir değil, insanlık nadirdir.
Mutluluğun devamlılığına inanılmaz. O çok vefasızdır, dönektir. Yürürken uçar gider. Ayağı kaygandır.
Huzur bulmak isteyen önce zahmete girmek zorundadır
Bu dünya gelip geçici, vefasız ve dönektir. Tavırları bir genç kız gibi çekicidir. Ancak dikkatle incelersen, cadı gibi olduğunu görürsün. Ara sıra genç kız gibi görünür, kendini sevdirir. Tutmaya kalkışırsan el vermez. Seveni sevmez. Sevenden geyik gibi kaçar. Kaçana sarılır ayağına kapanır. Bir ara süslenir, peşine düşer. Bir ara görmezlikten gelir, yerden başını kaldırmaz. Bir ara sana göz ucuyla bakar, nazlanır. Ne kadar yakalamak istersen iste bir türlü yakalayamazsın. Bu dünya, bu yüzden pek çok beyleri ihtiyarlattı. Ama kendisi bir türlü ihtiyarlamadı. Nice beyler göçtü gitti, yine de onun sözü kesilmedi.
Hastalıklardan ve sıkıntılardan kurtulmak bilgi ile mümkündür. Bilgisizlik bir çeşit hastalıktır. Bilgisizler kendilerini bilgi ile tedavi ettirmelidirler. Eline geçen zamanı iyi kullan, onu bilgi edinerek muhafaza
et. Bilgi, zamanı israftan korur. Bilen insan zamanını boşa harcamaz.
Doğruluk sayesinde gök ayakta durur, yer sabit olduğu için üzerinde ot ve ekin yetişir.
Söz her şeyi alt üst eden bir rüzgardır.
Gurur insani göğe çıkarmaz, alçak gönüllü olmakla da yerin dibine batmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir