İçeriğe geç

Kusursuzlar Kitap Alıntıları – Louise O’Neill

Louise O’Neill kitaplarından Kusursuzlar kitap alıntıları sizlerle…

Kusursuzlar Kitap Alıntıları

Insanın güvenebileceği birinin olması ne kadar güzel.
Beni, gerçek beni tanıyor. Gerçek birinin gölgesinden başka bir şey olmadığımı biliyor. Ben hiç kimseyim.
Her daim mutluyum ve herkesle anlaşabilirim.
Içimde öfke de var, çünkü birinin beni incitecek kadar yakınımda olmasına izin vererek aptallık ediyorum.
Hiçbir erkek şişman kızları sevmez.
Ben iyi bir kızım. Güzelim. Her daim kaygısızım.
Diğer insanları memnun etmek için daima hevesli. Seni sevsinler diye her şeyi yapmakta istekli. Sen fazlasıyla ” Beni en iyi tanımlayacak sözcüğü ararken gözlerimin içine bakıyor. ” Sen fazlasıyla iticisin.
Peki senin kilon ne olacak koca göt?! Sinirsel bir titreme bedenimi sarsıyor. Karşılık versem, dosdoğru ayağa kalkıp ona KOCA GÖT diye haykırsam, elindeki çikolatayı kapıp yüzüne sürsem ne olur diye düşünüyorum.
Oyuncak bir bebeğin yüzünün yeniden boyanması gibi.
” Bu benim bedenim, değil mi? ”
Yalnızlık derinlerimde gömülüydü.
Mekanik oyuncak bebekler gibi kurulup duruyoruz.
Ekran yeni dehşet görüntüleriyle güncellenince kusacakmışım gibi hissediyorum.Obezite salgınının örnekleri sunulurken gözlerimi yummalıyım.Buna ancak bu şekilde tahammül edebilirim.
Bir rende alıp tenimin üst tabakasını soyduğumu hayal ederek aynalara bakıyorum. Belki kemiklerim yeterince beyazdır.
Çocukken koşup dizlerimizi yaraladığımızda bakireler, Ağlamak çirkindir, diye bağırırdı. Ağlayınca yüzünüz kızarır. Hiçbir erkek ağlayan bir kız istemez. Her zaman mutlu ve kaygısız olmalısınız. Bu yüzden ağlamıyorum. Ağlamadan da kendimi hırpalayabiliyorum.
Her zaman sizi değiştirmek veya geliştirmek için yapılabilecek şeyler vardır. Her zaman daha iyi olabilirsiniz.
İnsanın bir arkadaşını kaybetmesi talihsizliktir, ikincisini yitirmesiyse tedbirsizlik.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Işıldayan saçlarını savurarak, Seni önemsemiyor. Belki de hiçbir zaman önemsemedi, diyor. Ve bunu söyleyerek kalbimi paramparça ediyor. İyi kızlar ağlamaz.
Belki ePad’i sessizdedir. Belki kestiriyordur. Belki de benden nefret ediyordur.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Hiçbir erkek şişman kızları sevmez. Tasarlandığımızdan bu yana bize bu anlatılır.
Biri bana sormuş olsaydı onlara gerçeği söylerdim:Hissizim.
Fakat kimse bana bir şey sormuyor.
Annem hep kendim olmamı öğütler.Ona göre olduğum kişi yeterince iyidir zaten.İnsanların hakkımda ne diyeceğini düşünerek kaygılanmamamı söyler.
Kendimi tekrar bir yerlere ait hissettiğim için mutluyum.
Sanki bizler sadece aynalarda varmışız gibi.
Yanlış kişilere sadık olman dışında,sadakatin göz yaşartıcı.
Kusursuz biçimde tasarlanmış olabilirsiniz ama her zaman daha iyi olabilirsiniz.
Burası, örümcek ağlarından yapılmış gergin bir ipin üzerinde dengede durmaya çalışıyormuşum gibi hissettiriyor daha çok.
“Sadece kendin olmalısın Fredia.”
Pisboğaz ,şişko bir sürtük olup karantinaya alınman benim suçum değil
Onun umrunda değildi.Beni, arkadaşlığımızı umursamıyor.
Beni umursamasını sağlayacaktım.
Ona anlatmak istediğim pek çok şey var.
Seni özledim
Çok korktum
Seni kıskandığım için özür dilerim
Bazı insanlar ona bolca yatırım yaptı.Kendisini kurban etmesine izin vermezler.
Güzel olmanın önemini bildiğinize göre eminim nitelikli uykunun da cildinize iyi geldiğini biliyorsunuzdur.
Beni terk etmesine yol açacak ne büyük kötülük yapmış olabilirim ki?
Öfke kötüdür.Güzel kızlar öfkelenmez.
Sadece zayıf kızlar duygularını belli eder.
Kızıl saçlılar çok gereksiz, sen de öyle düşünmüyor musun?
Sadece kendin olmalısın
Kendine gel ve fazlalıklarından kurtul.
Tasarlanmamış, doğal kadın işte bu.
Sanırım tercih hakkım yok!..
Niye bu kadar öfkeleniyorsun ki?Bu senin bedenin değil
Kurallara uymayan kızlara ne yaptığımızı biliyorsun, değil mi?
birinin beni incitecek kadar yakınımda olmasına izin vererek aptallık ediyorum.
Şişman kızlar işe yaramaz şarkısını dinlememin sonucunda 2,5 kilo vermiştim.Cezaların her yeni dönemde daha sert olduğunu düşünürdüm.
Gözleri kısarak bakmak kırışıklıklara yol açar.
Unutmayın,sizler kusursuz biçimde tasarlandınız,ama her zaman daha iyi olabilirsiniz.
Sınıfın zifiri karanlık olmasından gayet memnunum.Diğerleri beni, ne kadar kusurlu olduğumu görmesin
Gölgelerin arasına kıvrılıp gizlenebilir,hiç kimsenin bana bakmamasını sağlamak için görünmez olabilirim.
Yorgun görünmek şişman olmaktan iyidir.
Olağan hayatımıza devam ediyormuşuz gibi davranıyoruz. Görünüşte her şey aynı ancak yakından bakınca işaretleri görebilirsiniz.
megan çıkarken okulun pek köprüye benzemediğini düşünüyorum. Köprü bir şekilde sağlam hissettirir. Burası, örümcek ağlarından yapılmış gergin bir ipin üzerinden dengede durmaya çalışıyormuşum gibi hissettiriyor daha çok.
Sanki onu binlerce parçaya bölmüşler, bir yapboz haline getirip sökülen parçalarını yeniden bir araya getirmişler. Fakat parçaları yanlış yerlere yerleştirmişler.
Kanadığım için temiz olmadığımın bir göstergesi olarak bakire ruth lekeli çarşafları hücremden çıkarıp beş gün boyunca dışarıda asılı tutmuştu. Bunu lanetimiz olduğunu biliriz. Bunun gizlenmesi gerektiğini de biliriz.
Biraz çikolata ikram etmeyi isterdim ama siz havvalar kilonuza özen göstermelisiniz! diyerek çikolatanın ambalajını soyup parmaklarına bulaşan çikolatayı zevkle yalıyor.
Peki senin kilon ne olacak koca göt?! Sinirsel bir titreme bedenimi sarsıyor. Karşılık versem, dosdoğru ayağa kalkıp ona KOCA GÖT diye haykırsam, elindeki çikolatayı kapıp yüzüne sürsem ne olur diye düşünüyorum.
Hazreti Süleyman’ın Hikayesi (Tevrat’ta geçtiği şekliyle)
Bir gün iki fahişe gelip Hazreti Süleyman’ın önünde durdu. Kadınlardan biri krala dedi: Efendim, bu kadınla ben aynı evde kalıyoruz. Birlikte kaldığımız sırada ben bir çocuk doğurdum. İki gün sonra da o doğurdu. Evde yalnızdık, ikimizden başka kimse yoktu. Bu kadın geceleyin çocuğunun üzerine yattığı için çocuk ölmüş. Gece yarısı, ben kulunuz uyurken kalkıp çocuğumu almış, koynuna yatırmış. Kendi ölü çocuğunu da benim koynuma koymuş. Sabahleyin oğlumu emzirmek için kalktığımda onu ölmüş buldum. Ama sabah aydınlıdığında dikkatle bakınca onun benim doğurduğum çocuk olmadığı anladım. Öbür kadın, Hayır! Yaşayan çocuk benim, ölü olan senin! diye çıkıştı. Birinci kadın, Hayır! ölen çocuk senin, yaşayan çocuk benim! diye diretti. Kralın önünde böyle tartışıp durdular. Hazreti Süleyman, Biri, ‘Yaşayan çocuk benim, ölü olan senin,’ diyor. Öbürü, ‘Hayır! Ölen çocuk senin, yaşayan benim,’ diyor. O halde bana bir kılıç getirin! dedi. Kılıç getirilince, Yaşayan çocuğu ikiye bölüp yarısını birine, yarısını öbürüne verin! diye buyurdu. Yüreği oğlunun acısıyla sızlayan çocuğun gerçek annesi, Aman efendim, sakın çocuğu öldürmeyin! Ona verin! dedi. Öbür kadınsa, Çocuk ne benim ne de senin olsun, onu ikiye bölsünler! dedi. O zaman Hazreti Süleyman kararını verdi. Sakın çocuğu öldürmeyin! Birinci kadına verin, çünkü gerçek annesi odur.
Insan ömrüne kaç saat sığdırır ki ?
Sözcükler beni hep yüzüstü bırakır, bazen kelimeler kifayetsizdir.
Sadece kendin olmalısın, Freida.
Birinin beni incitecek kadar yakınımda olmasına izin vererek aptallık ediyorum.
İyi misin? diye soruyor, kelimeler ağzından benimkine dökülüyor.
Tabii ki. Gülümsüyorum ve takındığım bu maskeyi tenime işliyorum.
Yanlış kişilere sadık olman dışında, sadakatin göz yaşartıcı.
Sen her zaman bir takipçi gibi davrandın. Sen de öyle düşünmüyor musun? Bir koyun gibi. Bir piyon gibi. Bir şekilde güzel ama şahsiyetsiz.
Her zaman daha iyi olabilirsiniz.
Her zaman sizi değiştirmek veya geliştirmek için yapılabilecek şeyler vardır. Her zaman daha iyi olabilirsiniz.
Kendin olabildiğin,olduğun kişinin yeterince iyi olduğu bir dünya nasıl olurdu hayal etmeye çalışıyorum.
Bedenimdeki boşluk muazzam,tutunabilecek hiçbir şeyin olmadığı büyük bir boşluk.
Gölgelerin arasına kıvrılıp gizlenebilir , hiç kimsenin bana bakmamasını sağlamak için görünmez olabilirim.
Özel olmaktan ne kadar uzak olduğumu ne vakit fark edecek?
İnsan, ömrüne kaç saat sığdırır ki?
Kemiklerim genişledikçe cildim küçülüyor.Bedenim sığamıyorum.Kemiklerimin hepsi kırılsın istiyorum.Beni ben yapan tüm pislikten arınmak ve yeni bir hayata başlamak için derimi kazımak istiyorum.Belki o zaman susarlar.
Hiçlikle yitiyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir