İçeriğe geç

Kurtuluş Savaşı’nda Batı Cephesi’nin İki Yanı Kitap Alıntıları – Cevdet Çaldağ

Cevdet Çaldağ kitaplarından Kurtuluş Savaşı’nda Batı Cephesi’nin İki Yanı kitap alıntıları sizlerle…

Kurtuluş Savaşı’nda Batı Cephesi’nin İki Yanı Kitap Alıntıları

&“&”

Anzavur kuvvetleri dedikleri köylülerin hücumunu karşıladık. Makineli tüfeklerin ateşi ile ve orada bulunan bir sahra bataryasının ateşe iştiraki ile az bir müddet ile gelen kuvvetler tamamen teslim oldular. Bunların içinde gördüğüm ihtiyar, beyaz sakallı, kırmızı kuşaklı Pomak babaya Sen niye geldin, ne yapmak istiyorsun, senin adın ne?" diye sordum. "Mehmet." "Benim adım da Ahmet, o halde niçin bize hücum ediyorsunuz?" "Vallahi bey oğlum bize sizi gavur diye söylediler. Padişah bu gavurları yok edin diye ferman etmiş dediler." "İyi şimdi ne olduğunuz anladın ya ikimiz demek din kardeşiyiz. O halde biz neden Kuva-yı Milliyeci olduk? Padişah millete ve memlekete ihanet etti, düşmanlarımızla birleşerek vatanımızı onlara terk etti, taksim ettiler. Ordumuzun silahlarını ellerinden aldılar. Türk milletini esir ettiler. Bizler bu milleti esaretten ve bu ihanetten kurtarmak için çalışıyoruz. Böyle bir padişahın lafına bakılır mı?" "Evet oğlum, çok doğru, haklısınız" diyerek gözlerinden yaş akmaya başladı. Ben de "Baba müteessir olma Allah’ın yardımıyla bu vatanı, bu milleti kurtarıp tekrar istiklaline kavuşturacağız. Müsterih ol" dedim, tabii oraya kadar gelen birçok köylü bu suretle hakikati anlayarak köylerine döndü.
Cepheye çok yakışıklı bir zabit yolladım, ama büyük bir kahraman kucaklıyorum.
Çaldağ Tepesinde , Çaldağ Savaşlarında yaralandığım için soyadı olarak da Çaldağ’ı aldım. Benim gururumdur.
Cevdet Çaldağ
Fırka kumandanı Mahmut Bey, İngiliz kumandanına şu şekilde ihtarda bulundu: &‘İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali, yapılan haksızlıklar, reva görülen mezalimler üzerine Türk milleti vatanı kurtarmak için her ne pahasına olursa olsun azmetmiştir. Her şeyi göze almış, harekete geçmiştir. Bu andan itibaren yurdumuzda hiçbir ecnebi askerinin bulunmasını istemiyoruz. Derhal Eskişehir’i tahliye ederek çekileceksiniz aksi takdirde hepinizi imha edeceğiz.’"
Bolvadin’e bağlı bir köyde evlere girmek için kapıları baltalamak suretiyle gösterdikleri mecnunane hareketler Yunanlılara yakışacak rezalet numunelerindendir.
Çaldağ Tepesi’nde , Çaldağ Savaşları’nda yaralandığım için soyadı olarak da Çaldağ’ı aldım. Benim gururumdur. Ankara’yla Polatlı arasında Çaldağ anıtı vardır.
Hastaneye gelişimden birkaç gün sonra yaramı röntgen yaptırdılar. Röntgen doktoru yaranın içinde bir şey olmadığına dair rapor verdi, tabii bu rapor üzerine ameliyattan vazgeçildi. Röntgen doktoru olan meğerse Ermeni imiş. Mermi parçası olduğu halde yok demiş. Doksan gün böyle kaldığım için içerideki parça iltihap yapmış,büsbütün ıstırabı arttırdı.
Diz çökmüş vaziyette dürbünle ateş sahasına baktığım sırada sağdan bizi yan ateşine alan düşmanın ilk on beşlik obüs mermisi dere içinde patladı. Ben ve yanımdaki mülazım-ı evvel yıkıldık. Müthiş infilak beynimizi altüst etti, kendime gelince bir baktım benim sağ bacaktan mafsaldan kan fışkırıyor. Yanımdaki sargı bezini açıp yarama bastım. Yanımdaki mülazım-ı evvel de böğründen yaralanmış yıkılmış yatıyor. Arkaya baktım dere içindeki 25 erden hiç kimseler yok, hepsi paramparça olmuş. Meğer mermi tam onların içine düşmüş, oradan kopan parçalar bize isabet etmiş. Sıhhiye erleri geldi, bizi de ağır yaralı olarak geri çektiler.
Terk etmiş olduğumuz mevzilere vardığımda şöyle bir manzara ile karşılaştım: Mensup bulunduğum taburun emir zabiti ile on erin orada gözlerinden süngülenmek suretiyle şehit edilmeleri bizleri son derece üzdü. Bunlar esir edildikten sonra süngülenmişler, işte yunanlı denilen medeniyet canavarlarının vahşeti; tüyler ürpertici bu manzara hiçbir düşmanda görülmemiştir.
Mütarekeyi müteakip Osmanlı halifesi tamamıyla düşmanların emrine boyun eğmişti. İşgal kuvvetleri istedikleri gibi hareket ediyorlar ve TÜRK milletini imha etmeye çalışıyorlardı. Yapmadıkları mezalim kalmadı. Bir TÜRK zabitinin işgal kuvvetleri erine bile selam vermesi küstahça emrediliyordu.
Fırka kumandanı Mahmut Bey,İngiliz kumandanına şu şekilde ihtarda bulundu: &” İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali,yapılan haksızlıklar,reva görülen mezalimler üzerine TÜRK milleti vatanı kurtarmak için her ne pahasına olursa olsun azmetmiştir. Her şeyi göze almış, harekete geçmiştir. Bu andan itibaren yurdumuzda hiçbir ecnebi askerinin bulunmasını istemiyoruz. Derhal Eskişehir’i tahliye ederek çekileceksiniz aksi taktirde hepinizi imha edeceğiz.&”
Çaldağ Tepesinde , Çaldağ Savaşlarında yaralandığım için soyadı olarak da Çaldağ’ı aldım. Benim gururumdur.
Cevdet Çaldağ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir